4857 sayılı iş kanununun 24. maddesi "e" fıkrasına göre işten ayrılmak istedim

4857 sayılı iş kanununda işçinin derhal fesih hakkını kullanarak işten ayrılmak için dilekçe verdim. Nedenler;

Türk Metal sendikası ile MESS arasında 05.12.2008 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin 39. maddesi "b" fıkrası derki: "ücret ödemeleri, her ayın en geç 25'inde avans, bir sonraki ayın en geç 10'unda kesin hesap olarak ödenir."

25 Ocak 2009 tarihinde verilmesi gereken avans verilmedi,
10 Şubat 2009 tarihinde verilmesi gereken kesin hesap verilmedi.

Türk Metal sendikası ile MESS arasında 05.12.2008 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinde geçici madde 4: birikmiş farkların ödenmesi maddesi derki:

Sözleşme kapsamındaki işyerlerinde toplu iş sözleşmesinin yürürlük başlangıç tarihi ile imza tarihi arasında geçen süre için işçilere ödenecek farklar; en geç 45 gün içerisinde ödenir.

Toplu sözleşmeden doğan farklar 19.02.2009 itibari ile ödenmediğinden.
İşyerine;
4857 sayılı iş kanununun 24. maddesi "e" fıkrasına göre; "İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse işçinin derhal fesih hakkı doğar." maddesinden yararlanarak iş akdimi fesh ediyorum, tüm yasal haklarımın avans, kesin hesap, farklar ve kıdem tazminatımın tarafım iş kanununun 34. maddesinde belirtildiği gibi hesap edilmesi diye dilekçe yazdım. İşyeri insan kaynakları bölümü dilekçeyi kabul etmedi, kabl etmediğine dair yazılı belge istedim onuda vermedi. Bu işlemlere başlamadan önce ve dilekçe işyeri tarafından alınmadıktan sonra, Çalışma Bakanlığı İzmir Bölge Müdürlğüne danıştım onlar benim %100 haklı olduğumu ve kıdem tazminatımı alabileceğimi söylediler. Sonuç olarak bende noter kanalı ile yukarıda yazanları işyerine bildirdim.
Forumu okuyan arkadaşlarda bir yorum yapsınlar sizce kıdem tazminatımı alabilirmiyim?

Eğer bu ücret ödemesi gecikmesi sürekli olmamış,ilk seferde sözleşmenizi feshettiyseniz,işiniz zor diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Eğer bu ücret ödemesi gecikmesi sürekli olmamış,ilk seferde sözleşmenizi feshettiyseniz,işiniz zor diye düşünüyorum.

---

Merhaba Erdoğan Bey,
Gecikmeler ilk defa yaşanmıyor, bu iki ödemeden önceki 2 ödeme de gecikmeli oldu. Ancak bu kez sendika temsilcilerine de şu gün yatıracaz, bu gün yatıracaz derken hiç yatırmadılar. Ayrıca yasalar açık değil mi? Çalışma Bakanlığı İzmir Bölge Müdür'lüğünde iki ayrı kişiye danıştım birisi iş müfettişiydi, diğeri ise iş başmüfettişiydi ( daire başkanı ) her ikisi de yasanın 24. madde "e" fıkrasına göre derhal fesih hakkımın olduğunu ihbar hariç kıdem tazminatımı alacağımı söylediler. ( hatta ben kesin eminmisiniz, işi bırakıyorum dedeğimde bana fırça bile attı)

Alıntı:

---

actman rumuzlu üyeden alıntı

.
Forumu okuyan arkadaşlarda bir yorum yapsınlar sizce kıdem tazminatımı alabilirmiyim?

---

Bu sorunuza karşılık fikrimi belirtim sadece.Kararı verecek olan,işveren tazminatınızı ödemezse açacak olduğunuz dava hakimidir.

Erdoğan Bey,
Benim durumuma benzer bir forum ile karşılaşmadım. Peki sizin etrafınızda varmı?

arkadaşlar bu konuda başka deneyimi yada düşüncesi olan yok mu?

Yargıtay "makul" gecikmeleri anlayışla karşılıyor. Ama uzun süreli gecikmelerde işçiyi haklı görüyor. Dava açıldığı tarihte işçinin ödenmesi gerekirken ödenmemiş ücret (veya eklerinden) alacağı varsa haklı çıkması gerekir.

Cevabınız için teşekkür ederim Abbas Bey.

19 şubat tarihi itibari ile 25 ocakta verilmesi gereken avansın verilmemesi, 10 şubatta verilmesi gereken kesin hesap maaşımın verilmemesi ve toplu sözleşmeden doğan ve 5 aralık 2008'den itibaren 45 içerisinde verilmesi gereken maaş zamlarımın verilmemesinden dolayı işyerine noter kanalıyla iş akdimi derhal fesih hakkımı "yasanın ilgili maddeleri hükmünce" kullandığımı beyan ettim. İş yeri bu belgeyi 20 şubat tarihinde saat 12:20'de almış.
İş yerinden bana ise yine noter kanalı ile 20-21-22 şubat 2009 tarihlerinde devamsızlık ettiğimden dolayı iş akdini tazminatsız olarak fesh ediyoruz diye yazı geldi.Böyle bir uygulama yasalmıdır? Ne yapmalıyım?

Merhabalar,

Özel bir bankada 19 Temmuz 2010 tarihinden beridir belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyorum. 15 Ağustos 2011 tarihinde, 21 Ekim 2011 tarihi itibariyle kendi rızam ile istifa etmek istediğimi, iş arama iznimi de toplu olarak kullanmak istediğimi ve bu yasal hakkımı yazılı olarak bildirmem gerektiğini de sözlü olarak yöneticime bildirdim. Yöneticim yazılı evraka gerek olmadığını belirtti. Ancak bir tartışma sonucu, 1 Eylül 2011 tarihinde elektronik ileti yoluyla yöneticime iş arama iznimi toplu olarak kullanmak istediğimi bildirdim.

İşverenim, iş arama iznimi günlük 2 saat işe geç gelerek ya da toplu olarak kullanmama izin vermedi. Ben maaşıma eklenecek diye düşündüm. Ancak şu an (23 Ekim 2011) bordroma iş arama iznime karşılık yapılmış herhangibir ödeme geçmemiş. Ben yarın (24 Ekim 2011) tarihinde İnsan Kaynakları'na çıkıp tüm haklarımı aldığıma dair bir evrak imzalayıp çıkış işlemlerimi sonlandıracağım.

NOT: Bu iş yerinde istifa edecek kişiler birkaç ay evvel önceden yöneticilerine istifalarını sözlü olarak bildirip son iş günü de İnsan Kaynakları'na giderek evrakları imzalayıp çıkış işlemlerini tamamlıyorlar.

Bu konu ile ilgili birkaç sorum olacak.

1. İstifa etmek istediğime dair herhangi bir evrak imzalamadığım için 24 Ekim 2011 Pazartesi günü noter aracılığıyla '4857 Sayılı İş Yasasının 24/2 e bendi uyarınca iş sözleşmemi fesh ediyorum' diye bir ihtarneme ile iş sözleşmemi fesh edebilir miyim?

2. Noter aracılığıyla çekeceğim sözleşme feshini belirten ihtar sonrası ihbar tazminatı hariç 'kıdem tazminatı ve işsizlik ödeneği' hakkı kazanıyor muyum?

3. İşveren 'hata yaptık, ödeyeceğiz' gibi bir savunma yaparsa hem kıdem tazminatı hem de işsizlik ödeneği haklarımı kaybeder miyim?

Teşekkür ederim