İnşaattan aracıma gelen boya

08.11.2008 tarihinde bizim binanın önündeki binada mantolama (Dış cephe giydirme) çalışmalarında bizim binanın önündeki park halinde bulunan aracımın birçok yerine inşaattan rüzgar aracılığıyla savrulan boya temas etmiş. Yurtdışında olduğum için eşim 155 nolu telefonu arayarak polis çağırmış ve gelen ekipten tutanak istemiş. Olay yerine gelen polis ekibi tutanak için karakola gitmesi gerektiğini söylemiş. Aracı her ihtimale karşı yerinden hareket ettirmemek için ticari taksi ile karakola gittiğinde ise kendisine işin mahkemeye düşeceğini, birçok kez ifade için mahkemeye gideceğini, gitmezse polis zoruyla ifadeye götürüleceğini ifade ederek bu işin taraflar arasında halledilmesinin daha uygun olacağını söylemişler. Ayrıca inşaat yetkililerinden bir şahsın zararı karşılayacağını söyleyerek ilgili şahsın GSM numarasını vermişler. Ama eve geldiğinde inşaat işçilerinin otoparktaki arabaları yıkamakta olduğunu ve daha yakından incelediğinde üzerindeki boyaların sert bir cisimle kazınarak araca daha fazla zarar verildiğini görmüş. Tekrar karakola gitmiş ama karakoldaki polis memuru aynı şeyleri söyleyerek tekrar göndermiş.
Türkiye’ye döndüğümde aracımı ilk olarak Auto King ve Sonax’a götürdüm. Oradaki yetkililer çiziklerin çok derin olduğunu pasta cila yapılsa bile birçoğunun kalacağı için komple boyanması gerektiğini söylediler. İnşaat yetkilisinin telefonunu arayarak verdiği sözü hatırlattım. Yüz yüze görüşmemizde bu tür olayları daha öncede yaşadıklarını ve anlaşmalı bir servis olduğunu oraya gidersem sorunumun çözüleceğini söylediler. Öncelikle kabul etmedim ve yetkili bir serviste yapılması gerektiğini söyledim. Ama daha tekrar aradım ve servisin adresini aldım. Gittiğimde bahsettikleri servisin servis olmadığını sadece bir kaporta boya işleri yapan bir yer olduğunu gördüm. Tekrar Sonax’a giderek pasta-cila uygulaması için fiyat aldım. Az bir maliyetle pasta cila yapabileceklerini ama derin çiziklerin kalacağını söylediler. Bu arada aracın her yerinde derin çizikler mevcut.İnşaat yetkilisini tekrar arayarak durumu aktardım. Zararımın küçük bir kısmı olan pasta-cila masrafını karşılamasını söyledim. Pazartesi günü ödeme yapacağını söyledi.
Belirtilen tarihte herhangi bir ödeme olmayınca tekrar aradım. Bugün akşama kadar ya da yarın sabah ödeme yaparım dedi. Aynı gün akşama ilgili binanın kapıcısını arayarak bina yönetiminin haberi olup olmadığını sordum. Kapıcı bina yöneticisinin konunun kendisini ilgilendirmediğini mal sahibi ile inşaat firması arasında olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Dahasonra karakoluna giderek konuyu tekrar aktararak konuyla ilgili tutanak istedim. Karakol amiri olduğunu söyleyen beyefendi öğle yemeği saati olduğunu, öğleden sonra tekrar gelmemi söyledi. Aynı gün saat 15:00 gibi tekrar gittim. Karakol amirini buldum ama bu tür işlerle ilgilenmediklerini Bakırköy’deki Trafik Mahkemesine başvurmam gerektiğini söyledi. Sizi şahit gösterebilirmiyim dedim. Polisin şahitliği kabul edilmez dedi.
Öncelikle noterden ihtar çektim cevap gelmeyince aşağıdaki dilekçeyi verdim. Bundan sonraki süreç ne olur. Burda alacağım tazminat sadece maddi mi (aracın tamiri ve değer düşümü) yoksa manevi tazminat davası da açmış mı oluyorum. Etraftan bunlarla uğraşılmaz, alacağın miktar uğraştığını değmez yada boşver diyenler var. Ama benim uğraştığım kadar karşı tarafta uğraşacak diye düşünüyorum.

BAKIRKÖY SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE


DAVACI : ................. T.C.K.No: ......................
B........ 4. Etap 2. Kısım B...Blok D: 1. Esenler / İSTANBUL.

DAVALILAR : 1- Başakşehir ... Etap Site Yönetimi.
Başakşehir ... Etap .. Kısım ... ...Cad.
.................... Esenler / İSTANBUL

2- Başakşehir 4. Etap 2. Kısım B 14 Blok Bina Yönetimi adına
Yönetici D......... A.............
Başakşehir ... Etap .. Kısım B ...Blok D: ... Esenler / İSTANBUL.

3- ......... İnş. Gayrimenkul San. Ve Tic. Ltd. Şti.
................ Cad. No: ............ Bağcılar / İSTANBUL.

KONU : ............. plaka sayılı aracıma davalılar tarafından verilen zararın
tazmini isteminden ibarettir.

HARCA ESAS
DEĞER : 500,00 YTL. (Fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla şimdilik)

AÇIKLAMALAR : 08.11.2008 tarihinde, ......... plaka sayılı aracım Başakşehir ... Etap ... Kısım B 7 Blok önünde park halinde iken B 7 Bloğun ön tarafında bulunan B 14 bloktaki mantolama (dış cephe giydirme) çalışması sırasında, aracımın muhtelif yerlerine inşaat boyası sıçramıştır. İnşaat işçileri de aşağı inerek boyaları sert bir malzeme ile silmeye ve kazımaya çalışmış ve böylece aracıma daha çok hasar vermişlerdir. Ben olay tarihinde yurt dışında olduğum için olayla ilgilenemedim, 20.11.2008 tarihinde yurtdışından döndüğümde olaya müdahil olabildim. O zamana kadar olayın nasıl olduğunu gören ve ilgilenen eşim ...............’dir.

Aracıma boyayı döken ve daha sonra silerek, kazıyarak zarar veren işçilerin isimlerini şu an için bilmediğimden davalı olarak gösteremiyorum, ancak yargılama aşamasında davalılar tarafından bu kişilerin isimleri bildirildiğinde veya yapılacak S.S.K. kaydı incelemesi neticesinde bu işçilerin kimlikleri tespit edildiğinde bu işçileri de davalı olarak gösterme hakkımı saklı tutuyorum.

İşçiler aracıma boyayı dökerek, silerek ve kazıyarak verdikleri zarar nedeniyle sorumludur, davalı ............ İnş. Gayrimenkul San. Ve Tic. Ltd. Şti. ise bu işçileri çalıştırdığı için “işverenin sorumluluğu” ilkesi çerçevesinde, bina ve site yönetimi de ............ İnş. Gayrimenkul San. Ve Tic. Ltd. Şti. ne iş yaptıran üst işveren olarak aracıma verdiği zararlardan sorumludurlar.

Davalılarla aracımdaki zararın giderilmesi hususunda yaptığım görüşmelerden herhangi bir netice alamadım. Bu nedenle iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEP : İlgili mevzuat.

KANITLAR : Bakırköy 32. Noterliği’nin 28.11.2008 tarih ve 49100 Yevmiye Numaralı ihtarnamesi, davalılar arasında imzalanan 08.10.2008 tarihli taahhütname, Ak Sigorta Hasar Müdürlüğü’ne tarafımdan yapılan bildirim, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve resen nazara alınacak diğer nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarım saklı kalmak kaydıyla, şimdilik;

- ................. plaka sayılı aracıma davalılar tarafından verilen zararın tazmini için şimdilik (fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla) 500,00 YTL. nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tarafıma verilmesine,

- Davalılar tarafından şahsıma ödenmesine karar verilecek tazminat miktarına, ihtarnamenin taraflara tebliğinden itibaren yasal faiz işletilmesine,

- Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
karar verilmesini arz ve talep ederim. 19.12.2008.

EKLER :
- Bakırköy Otuzikinci Noterliğine İhtarname
- Taahhütname
- Ak Sigorta Hasar Müdürlüğüne Beyanname

DAVACI
..................

Bu dava ne kadar sürer. Süreç içinde ne yapmam gerekir. Karşı tarafın lehine sonuçlanma ihtimali var mı?

Süreç hakkında fikir yürütecek olan yada benzer bir davası olan yok mu?

Ayrıca arabalara boya döküldükten sonra araba park edilmemesi için uyarı afişi asmışlardı. Bu tür uyarıcı afişlerin bağlayıcılığı var mı. Yoksa orası park yeri olduğu için önlemini inşaat tarafında mı almalıydı?

Dün mahkemeden Başakşehir site yönetiminin cevabı geldi. Bu konuda ne yapmam gerekir. Lütfen bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olsun.

Geçen 2008 yılı 11. ayda ben yurt dışında iken aracıma yandaki inşaatten (mantolama) boya dökülmüş. Daha sonra inşaat işçileri bulaşık teli yardımıyla dökülen boyayı temizlemişler. İnşaat yetkilileri ile anlaşamadık Polis olay olduğunda olay yerine gelmesine rağmen tutanak tutmadı ve İnşaat firmasını apartman yönetimini ve apartmanın bulunduğu site yönetimini mahkemeye verdim. İlk duruşmadan önce site yönetiminin avukatları dilekçe yazmışlar.
Kısaca
1. Yapılan çalışmanın site yönetiminden izin alınmadan yapıldığı.
2. İzin alınmadığı için sorumluluğu olmadığı.
3. Zararın tazmini için istenen miktarın fazla olduğu.
Busebeplerden davanın reddini istemiş.

Bende cevap olarak: Çalışma yapılan binanın site yönetimine bağlı olduğu için müştereken sorumlu olduğunu ve talep ettiğim miktarın çok düşük olduğunu ifade eden bir dilekçe yazdım.

2009 3. ayda ilk duruşma yapıldı. Muhataplar gelmedi. Duruşma 10 dakikada bitti. Aracın sorgulanması, delillerin bildirilmesi, bilirkişi hususnun ileride düşünülmesine ve davanın 09.07.2009 tarihine bırakılmasına karar verildi.

Tanık olarak eşime haber veren kapıcı bile gelmek istemedi. Bende eşimi ve olay yerine gelen site güvenliği elemanını tanık olarak yazdırdım.

Sorularıma gelince:

1. Duruşmaya gelmemeleri mahkeme sürecini nasıl etkiler. Önümüzdeki duruşmaya da gelmezlerse ne olur?

2. Bilirkişiyi ben mi talep edeceğim hakim mi gidişata göre belirleyecek?

3. Eşimin tanık olmasının ne gibi sakıncaları olur. Ayrıca 2. tanık sadece boya döküldüğünü görmüş. ÇÖizildikten sonra görmemiş.

4. Bilirkişi ne kadar bilir kişi oluyor. Aracın ne durumda olduğuna tam olarak karar verebilir mi? Ayrıca piyasa değerinin ne kadar düştüğünü belirler mi?

5. Süre ne kadar uzarsa mahkeme düşer?

6. Davayı kaybedersem yada davalılardan bir kısmı suçsuz bulunursa ne gibi kayıplarım olur?

7. Haklı bulunursam tahsilatı kimden nasıl yaparım?

8. Tahminen kaç duruşmaya daha girerim?

İlk defa bir mahkemem var. Zaten zaman aşımı beni soğutmuş durumda. Mahkeme biter bitmez aracı satmayı düşünüyorum. Konuyla ilgilenip yorum yazan arkadaşlara şimdiden teşekür ediyorum.

Sorularıma cevap verecek olan yok mu?