Printable View
Ben çalışan bir bayanım, 1995 yılında eşimle evlendim, eşimin daha önceki evliliğinden 1 kızı var. 2001 yılında birikimlerimizle bir ev aldık.Evlik sözleşmesi yapmadık, geçen yıl eşimi kaybettim. Birikimler ortak olduğu için mirasın eşimin kızı ve bana eşit olarak paylaştırılması amacıyla dava açtım.
Buna benzer dava örnekleri varmı, bunların sonuçları genelde nasıl olmuştur.
Cevaplarsanız çok memnun olurum, şimdiden teşekkür ederim
Çocuklarla birlikte mirasçı olan eşin payı 1/4'tür.
Ancak 2002 yılından itibaren edinilmiş malların ortaklığı rejimi söz konusu olmuştur. Yani 2002 yılından sonra evlilik birliği içinde alınan edinilmiş mallar ortaktır.
2002 yılından öncesi için ise eşler katkılarını ispatlarsa katkıları nispetinde pay alabilir.
"Birikimler ortak olduğu için mirasın eşimin kızı ve bana eşit olarak paylaştırılması amacıyla dava açtım" ifadesinin bir hukuki karşılığı yoktur. Ancak yukarıda anlattığım şekilde önce katkınızı sonra kocanızın mirasından 1/4 miras payınızı alabilirsiniz. Detaylar için bir avukata danışın.
2002 ocağa kadarki işlemlerde, aranızdaki daha önceki mal rejiminin hükümleri uygulanır(mal ayrılığı rejimi).2002den sonra ise edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanıyor.
Evi eşiniz 2001de aldığı için önceki mal rejimine tabi bu işlem ve mal ayrılığı dolayısıyla bu ev üzerinde sadece yasal miras payınızı ve katkı payınızı alabilirsiniz.
1 Ocak 2002den itibaren edinilen kazanımlar için ise edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır,1/4 miras payınıza ilaveten bu rejimden dolayı size düşecek pay önemli ölçüde artacaktır.
Yalnız mirasın eşit paylaştırılması için dava açtım demişsiniz,eşin miras payı 1/4dür(2002den sonraki kazanımlar dolayısıyla sizin payınız biraz daha artacak ve çocuğunki azalacaktır) geri kalan ise çocuklar arasında paylaştırılır.Tek çocuk olduğu için de 3/4 payı eşinizin kızı alır.
Sizi biraz kötüniyetli gördüm,sakın hakime miras kalan malvarlığı benim de katkılarımla yapılmıştır,kızın hiçbir çabası olmadığı halde neden benden fazla pay alıyor demeyin,çünkü kanun böyle,bir hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.Miras talep etmek hakkınızdır ama çeşitli yollara(uyanıklıklar) başvurup kanunen almanız gerekenden fazlasını istemeniz dürüstlük kuralına aykırıdır ve hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.Bu da hakimin pek hoşuna gitmez.