6183 sayılı A.A.T.U.H Kanun benim durumumu kapsamaz mı?
1997 yılında Emekli Sandığından emekli olduktan sonra 1997-2000 yılları arasında işyeri çalıştırdım. 2000 yılında da firmamı kapattım. 2002 yılında da bulunduğum vilayetten başka yere taşındım.
Bugüne kadar tarafıma hiçbir ihtar veya tebligat yapılmamasına rağmen 20.03.1998-05.03.1999 yılları arasında sigortalı olarak çalıştırdığım bir personelim için prim borcum olduğu ve bu nedenle de şu anda Emekli Sandığı’ndan almış olduğum emekli maaşıma 3.120 YTL haciz konulduğunu öğrendim. 3 aydır da emekli maaşımdan 260 YTL para kesilmektedir.
1998-1999 yıllarına ait talep edilen alacağın; 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil usulü Hakkındaki Kanunun “Tahsil zaman aşımı başlıklı 102. maddesi gereği zaman aşımına uğraması gerekmektedir.
Bilindiği üzere, 6183 sayılı A.A.T.U.H Kanunun 102.maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar...” hükmü yer almaktadır.
Aradan çok uzun süre geçmesi nedeniyle bu borcun tahsil edilip edilmediğinin tarafımdan tespit edilmesi imkansızdır.
Kaldı ki sözü edilen vergi borçları tahsil edilmemiş dahi olsa anılan kanun maddesi uyarınca tahsil zaman aşımına uğradığından bu vergi borçlarının tahsil edilmesi mümkün değildir.
Bağlı bulunduğum Karabük SSK İl Müdürlüğüne başvuru yaptığımda geçmiş dönemlerde eski ev adresime tebligat gönderildiği, hatta gazete ilanı bile verildiği belirtilmektedir. Ancak hiçbirinden haberdar olmadım.
Şimdi ise 3 aydır Emekli Sandığı maaşımdan haciz yoluyla faiziyle birlikte bu para tahsil ediliyor. Ne 6183 sayılı A.A.T.U.H Kanununun 102. maddesine girdiğim, nede bu paradan faiz indirimi yapılamayacağını belirtiyor SSK Karabük İl Müdürlüğü…
Haberim bile olmayan böyle bir borç için kurum yetkililerinin 10 yıl sonramı aklına geldi acaba maaşıma haciz koymak? İşin en acı yönü ise 10 yıllık faiz yükü…
Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum. Hukuki olarak bir çıkış yolum var mı acaba? Teşekkürler…
AVNİ ERİKÇİ
Re: 6183 sayılı A.A.T.U.H Kanun benim durumumu kapsamaz mı?
Bu konuda bana yardımcı olabilecek hiç kise yok mu acaba?
Re: 6183 sayılı A.A.T.U.H Kanun benim durumumu kapsamaz mı?
Olaya sadece 102.m. itibariyle bakarsanız bu sonuca ulaşmanız normaldir ancak hukuk bir kurallar bütünüdür.
Alıntı:
Madde 103 – Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir:
1. Ödeme,
2. Haciz tatbikı,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat.
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6. Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbikı veya bunlar tarafından yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
11. (Ek: 25/12/2003-5035/5 md.) Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma karariyle kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rasladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rasladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür.
2000 yılında çalıştırdığınız işyeri hakkında bir borç tahakkuk etmiş ise, bu tarh ve tahakkuk işlemi zaten zamanaşımını kesecektir. 102. madde, idarenin hakkınızda icra takibine giriştiği tarihten itibaren icra dosyası üzerinde yapacağı her işlem sonucunda ( ödeme emri tebliği, muhtelif yazışmalar -haciz vs. gibi- ) icra takip dosyanızı açık tutacaktır. Yani zamanaşımı işlemeyecektir.
Sizin bahsettiğiniz zamanaşımı, amme borcunun tarh ve tahakkukundan itibaren 5 yıl içinde hiç bir işem yapılmadan yani icra takibine girişilmeden 5 yıllık sürenin geçirilmiş olmasına bağlıdır.