Evlilik öncesi resmi nikah nafaka ve tazminat hakkı doğurur mu?

59 yaşında, daha önce evlilik yapıp boşanmış emekliyim. 2006 yılında tanıştığım bir hanımla 11 Ocak 2007 tarihinde nikahlandık, ancak evlerimizi birleştirmedik. Çünkü 26 ve 21 yaşlarında yetişkin 2 kızının evlenip evden ayrılmalarından sonra, aynı çatı altına girme vaadiyle resmi nikah yapmıştık. Evlenmeden önce herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı için benim sosyal güvencemden yararlanmaya başladı. Oturduğu ev kendisine ait olup kişisel bir geliri bulunmamakta, evin geçimini çalışan iki kızı sağlamaktadır. Benim kendime ait evim olmayıp, kirada oturmaktayım ve emekli maaşım dışında bir gelirim bulunmamaktadır.
Ancak nikahlandıktan sonra başlayan ruhsal ve kişisel, çatışma ve uyumsuzluk, evlilik kurumunun devamını olanaksız hale getirdi. Aramızdaki sevgi ve saygı paylaşımı tamamen yok oldu. Geldiğimiz noktada ikimiz de boşanmayı istiyoruz, ancak nikahlı eşim "Tazminat almadan ve nafaka bağlanmadan boşanmam" diyor.
Yasalarımıza göre, nikahlı eşimin böyle bir hakkı var mıdır? Bilgilendirebilirseniz sevinirim. Saygılar

Buradaki forumlarda okuduğum kadarı ile kadına ayrı ev açmamak kusur sayılıyor kanuna göre.
Ve bu sebeple eşiniz boşanma davanızda bunu hakime söyleyip ayrıca şahit de çıkartırsa tüm kabahati üstünüze atabilir. Sizi kusurlu gösterip tazminat alabilir.

Diyorsunuz ki eşinizin 2 erişkin kızının, evlenmesinden sonra aynı çatı altında yaşamaya başlayacağınız vaadinde bulunmuş sanırım eşiniz.
Bunu şahitlendirebileceğiniz tanığınız varsa, mahkemede şansınız var kanaatimce.
Eğer şahitiniz yoksa bu konuda, geçmiş olsun demekten başka diyecek birşey bulamıyorum.
Hukukçular ne der bilemem.

Sayın Denizblk, öncelikle ilginize teşekkür ederim.
Nikahlı eşime ayrı ev açmamak gibi bir kusur işlediğimi sanmıyorum. Halen oturduğum evimi eşime zaten açmıştım, ortalama ayda bir, konuk gibi de olsa evime geliyordu. Ancak kızları gelin olup gidene kadar ikinci bir evin sorumluluğunu üstlenmek istemediğini, kızlarıyla birlikte kendi evinde oturma isteğini kesin ve net bir dille beyan etmiş, bu isteği tarafımdan kabul edilmiş ve aramızda soruna neden olmamıştır. Sözkonusu durum, tüm tanıdıklarımız ve komşularımız tarafından biliniyordu. Durumu şahitle kanıtlayabilirim. Saygılar.

IV. Terk
MADDE 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Yazdıklarınızı okuyunca bir fikir vermek açısından yukarıdaki maddeyi bilginize sundum.Hakimin çekeceği ihtardan sonra eşiniz yanınıza gelmezse dava açtığınız takdirde eşiniz kusurlu sayılacak ve sizden maddi bir çıkar sağlayamayacak.Boşanma davasında da geri dönmeyiş nedenin kızlarından kaynaklandığını da dile getirirse zaten kusurunu kendi ağzı ile tescil etmiş olacak. Ancak farklı bir şey söylerse de bunu kanıtlamak zorunda. Yalancı şahit yolunu seçerse buda o kadar kolay değil duruşmada çapraz sorgulama yapılması söz konusu olduğu için hakim yalan konuşanla gerçeği anlatanı gayet iyi ayırt edebiliyor. Sizinde sizin durumunuzu bilen şahitleriniz var.
Diyelim ki eşiniz dava açtı.Kusurunuzu %100 kanıtlamak zorunda.Eşinizin açtığı davada sizde hakime "ben boşanmak istemiyorum" derseniz ve hakim de kusurlu olmadığınız kanaatine varırsa eşinizin davasını red eder. Bu da eşinizi kusurlu duruma düşürür. Davanın reddi nin kesinleşmesinden 3 yıl sonra 3 yıllık fiili ayrılığı öne sürerek boşanabilirsiniz. Yada 3 yıl geçmesini beklemeden dava açabilirsiniz. Tabii 3 yıl süre uzun bir süre.... Ben sadece fikrimi söyledim.Hepsinden önemlisi davanız için iyi bir avukat edinmelisiniz. Geçmiş olsun

"Evlilik öncesi resmi nikah" ifadesini düzeltmekle başlayalım.

Evlilik resmi nikahla başlar. Yani resmi nikah olmadan düğünle evlilik olmayacağı gibi, resmi nikah yapıldıysa düğün yapılmadı veya bir araya gelinmedi diye evlilik olmadı denemez.

Yukarıda sunulan terke dayalı ihtar ile şansınızı denemelisiniz.
Mahkemeye başvurup eşinizi eve davet edin ve iki ay bekleyin.

Ancak eşiniz bu çağrının samimi olmadığını veya eve dönmemek için haklı nedeni olduğunu öne sürebilir. Bu halde hakim durumu takdir edecektir.

Birkaç günlüğüne veya sürekli olarak yanınıza taşınıp bu ihtarı da geçersiz kılabilir.

Terk nedeniyle boşanma davasından sonuç alamazsanız, yani yukarıdaki iki halden biri olursa açacağınız yeni boşanma davasında eşinizin boşanmaya neden olacak kusurunu mahkemede ispat etmeniz gerekmekte. İşin kötü yanı eve davet ettiğiniz tarihten önceki kusurları affetmiş sayıldığınız için bu boşanma davasında yeni olaylara dayanmanız lazım.

Tabii boşanma davası sırasında dava sonuçlanana kadar eşinize tedbir nafakası ödemeniz lazım. Kızlarının gelirinin olması sizin nafaka ödemenize engel değil. Bir boşanma davası temyiz aşamasıyla birlikte nereden baksanız 2 yıldan fazla sürebilir.

Herşeyden önce evlilik öncesi resmi nikah diye bir şey yoktur..

Evlilik zaten resmi nikahla başlar. Dolayısıyla taraflar geçerli bir evlilik akti yapmışsa ( kendi rızalarıyla imza ve yetkili memur )artık evli sayılırsınız ve sorumluluk ve haklarınız başlar..Aynı evde yaşamıyor olmanız sizin kusurunuzdan kaynaklanmıyorsa ve bunu ispatlayabiliyorsanız, eşinizin dava açmasını bekleyin, tanıklarınızı ve belgelerinizi hazırlayın, hakimi, evlilik birliği kurulmasına rağmen karşı tarafın bir türlü sizinle bir araya gelmeye yanaşmadığı ve asıl amacının sizin kazancınıza ortak olmaya yönelik olduğuna ikna ederseniz bu işten kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz. Hatta boşanma dilekçesi geldiğinde hakime karşı"eşim beni sürekli oyalıyordu, şu tarihte artık birlikte yaşayacağız falan filan diye ama bir baktım ki boşanma davası açmış halbuki biz daha karı-koca gibi yaşamaya başlamadık bile gerçekten şaşkınlık içindeyim" şeklinde bir tavır takınırsanız daha ikna edici olur :))