Okul yöneticiliği yapan bir kamu personeli hakkında yürütülen bir soruşturma sonucunda "Yöneticilik görevinden alınma" teklifi getirilebilmesi için hangi şartların oluşması gerekir.
Printable View
Okul yöneticiliği yapan bir kamu personeli hakkında yürütülen bir soruşturma sonucunda "Yöneticilik görevinden alınma" teklifi getirilebilmesi için hangi şartların oluşması gerekir.
Yöneticilik görevinden alınma
MADDE 21 – (1) Eğitim kurumu yöneticilerinden haklarında yapılan adlî ve idarî soruşturma sonucu hazırlanan raporların yetkili amir ve kurullarca değerlendirilmesi sonucuna göre;
a) Görev yerlerinin değiştirilmesi gerekenlerin il içinde ya da il dışında, durumlarına uygun eğitim kurumu yöneticiliklerine,
b) Yöneticilik görevlerinden alınması gerekenler ihtiyaç bulunan eğitim kurumlarına öğretmen olarak,
atanırlar.
(2) Sicil raporlarına göre son iki yıl sicili üst üste 76 puanın altında değerlendirilenlerin görev yerleri, bir alt yönetim kademesi olacak şekilde il içinde değiştirilebilir.
(3) Yöneticiliğe atanma şartlarından herhangi birisini kaybedenler ile son iki yıl sicili üst üste olumsuz değerlendirilenler yöneticilik görevinden alınırlar.
24.4.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan MEB Yöneticiler Yönetmeliğinin,yönetmelikteki "Yöneticilikten alınma" bölümünde 2. ve 3. fırkalarda meram gayet açık ifade edilmiş.Ancak 1. fırkada "Adli ve idari soruşturma sonucunda.." nelerin kriter olacağı net değil, hatta hiç belli bile değildir.Bence metnin bu şekilde hazırlanmış olması "Haklı veya haksız,soruşturmayı açarım,sonucunda istediğimi yapabilirim." in zeminini yaratmak için olmalı...Meselâ dese ki:"Soruşturma sonucunda Uyarı,Kınama, aylıktan kesme -Her ne ise- cezasını gerektiren suçu işlediği anlaşılanlar." o zaman mesele net ifade edilmiş olurdu.
İyi günler...
Katkılarınız için teşekkür ederim..
Benim kafamı karıştıran da 1. Fıkra... Burada bir netlik yok. Keyfi uygulamalara açık bir ifade. Ne yapılacağı belirsiz böyle yasal metin yazılması gerçekten garip bir durum..
İdari düzenlemeler ile önceden kestirilebilir olmayan ve keyfi yetki kullanımına gebe kural getirilmesinin mümkün olmadığını Anayasa Mahkemesince, en düzeyde olan KHK yi iptal edilerek gösterilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 19.04.1988 tarih ve 1987/16 esas, 1988/8 sayılı kararında da , Kamu görevlilerinin özlük haklarının kanun ile düzenlenmesinin zorunlu olduğu, kanunla idareye kısıtlama yetkisi verildiği durumlarda genel ve belirleyici ölçü ve kıstasların yasa ile getirilmesinin zorunlu olduğu, “yasada “sınırlamanın nerede başlayıp nerede bittiği belirtilmezse, amacı aşan, demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşmayan, sınırlama içeriğinin takdirinin idareye bırakılarak sakıncalı sınırlama getirilmiş olacağı”, “içeriği çok geniş ve değişik biçimde yorumlanmaya elverişli “uymamak” kavramı, buna bağlı disiplin cezalarının uygulanmasında anlayış, yorum ve değerlendirme ayrılıklarına dayalı olarak eşitsizlik, çelişki, haksızlık doğurabileceği gibi yönetime, her an keyfiliğe dönüşmesine olanak verecek, geniş bir takdir yetkisi tanıdığı”, “içeriğinin belirlenmesi yetkisini idareye bırakan sınırlamanın, yasa ile konulduğundan söz edilemeyeceği" ne ilişkin tespit ve ifadelere yer verilmiştir.
Sanırım Anayasa Mahkemesinin yukarıda ki tespitleri yetirince fikir vermektedir.
Hoşçakalın....
Ben de farklı bir açıdan olaya bakmak istiyorum.Bir kişi hakkında yürütülen soruşturmada idari teklif getirilebilmesi için işlenen suçun yöneticilik görevi ile bağlantılı olması gerekir.
Örnek vermem gerekirse,diyelim bir okul yöneticisi bir gün göreve gelmemiş.Bu durumda idari teklif getirmek doğru olmaz.
İdari Teklif Getirilirken;
1.Kesinlik kazanan eylemin boyutu
2.Görevin yürütülmesinde kamu yararı ve zararı
3.Kurumun gelişmesine tesir edebilecek etkiler
4.Kişisel durumlar
5.İlgilinin bu görevinde kalmasında sakıncalar göz önünde bulundurulur.
peki yöneticilik görevinden alınan bir yönetici ; yöneticilik yaptığı okulda mı öğretmen olarak atanır.
cevap;
2577 sayılı yasanın 28.maddesine göre en geç 30 içinde idari yargı kararalarının yerine getirlemisi zorunludur. İdari yargı kararaları ile dava konusu işlem tesis edildiği tarihten itibaren hükümsüzdür. Bu durumda geçmişe yürüyen bir mahkeme kararının yerine getirilmesi, elbette ilk göreve iade olarak anlaşılmak ve uygulanmak zorundadır. Aksi uygulamaların Yargıtay kararaları ile sabit olduğu üzere ÜCK nın 257.maddesi uyarınca görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.
hocam çok teşekkür ederim de tam anlayamadım....şimdi yöneticilik görevinden alınan bir kişi yöneticilik yaptığı okulda öğretmen olarak göreve devam eder mi.yoksa başka bir il içinde yere verilir.
CEVAP;
1-Ben de sizin anlamamış olmanızı anlayamadım. Aslında çok açık biçimde eski görevine başlatılması gerektiği, mesajda yazılı....Nesini anlamadınız ki?
Yargıtay 4.Ceza Dairesinin 14.12.1998 tarih ve 7378/10476 sayılı kararında
(Görevi kötüye kullanma zimmet, banka zimmeti, irtikap rüşvet ve kamu idaresine karşı işlenen suçlar-Yargıtay tetkik Hakimi-Hasan Tahsin GÖKCAN-Seçkin Kitapevi-Ankara-2008-S.197) “Katılanın belediye müfettişliği görevinden A.P.K. uzmanlığına atanmasına ilişkin olan yönetsel kararın durdurulmasına Ankara 10. İdare Mahkemesince karar verilmiş olması karşısında, sanıkların, katılanı eski görevine atamaları gerekirken belediye iktisat müfettişliğine atamak ve mahkeme kararını yerine getirmemek biçimindeki eylemlerinde TCY’nin 228. maddesindeki suç öğelerinin oluştuğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçelerle beraatlerine karar verilmesi, yasaya aykırıdır.”
2-İdare makamları, bazı durumlarda idare mahkeme kararını şeklen yerine getirmekte, bir süre sonra aynı hukuka aykırı işlemi tesis ederek, mahkeme kararının uygulanmasını imkânsızlaştırmakta, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırarak, hükümsüz hale getirmektedir.
Yargıtay Ceza Genel kurulunun 26.09.2006 tarih ve 2006/4.MD-164, 2006/201 sayılı kararında http://www.bakale.com/ictihatlar.php?mode=&kat=1)“başka yere atanan memurun, yargı kararı ile göreve başlatılmasının hemen ardından, göreve iadesinin arkadaşları arasında tedirginlik ve huzursuzluk doğuracağı, işe yönelik isteksizliğe neden olacağı gibi gerekçeler ile bu kez başka bir ilçede görevlendirilmesinin, yargı kararını etkisizleştirilmesine yönelik, keyfi bir uygulama niteliğinde olduğu gerekçesi ile sanık K.Valisinin mahkumiyetine karar verilmiştir.
İdare makamları, bazı durumlarda idare mahkeme kararını şeklen yerine getirmekte, bir süre sonra aynı hukuka aykırı işlemi tesis ederek, mahkeme kararının uygulanmasını imkânsızlaştırmakta, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırarak, hükümsüz hale getirmektedir.
Yargıtay Ceza Genel kurulunun 26.09.2006 tarih ve 2006/4.MD-164, 2006/201 sayılı kararında http://www.bakale.com/ictihatlar.php?mode=&kat=1)
“başka yere atanan memurun, yargı kararı ile göreve başlatılmasının hemen ardından, göreve iadesinin arkadaşları arasında tedirginlik ve huzursuzluk doğuracağı, işe yönelik isteksizliğe neden olacağı gibi gerekçeler ile bu kez başka bir ilçede görevlendirilmesinin, yargı kararını etkisizleştirilmesine yönelik, keyfi bir uygulama niteliğinde olduğu gerekçesi ile sanık K.Valisinin mahkumiyetine karar verilmiştir.
3-Yargıtay Ceza Genel kurulunun 03.10.2006 tarih ve 2006/4-196, 2006/204 sayılı kararında (http://www.bakale.com/ictihatlar.php?mode=&kat=1) “yargı kararına dayanılarak göreve başlatılan (memuru), yine aynı gün geçici bir görev ile başka bir ilçede görevlendirilmesinin, Anayasanın 138.maddesi ile 2577 sayılı yasanın 28.maddesi uyarınca, TCK nın 257/1.maddesinde yer alan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, mahkeme kararının yaptırım gücünün her hangi bir saik ile kaldırılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ve mahkumiyete karar verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel kurulunun 03.10.2006 tarih ve 2006/4-196, 2006/204 sayılı kararında (http://www.bakale.com/ictihatlar.php?mode=&kat=1) “yargı kararına dayanılarak göreve başlatılan (memuru), yine aynı gün geçici bir görev ile başka bir ilçede görevlendirilmesinin, Anayasanın 138.maddesi ile 2577 sayılı yasanın 28.maddesi uyarınca, TCK nın 257/1.maddesinde yer alan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, mahkeme kararının yaptırım gücünün her hangi bir saik ile kaldırılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ve mahkumiyete karar verilmiştir.
hocam peki... ilk görevine başlatılır diyorsun yani..peki ben 6ay önce başka bir ilçeden öğretmen ken sınav puanıyla burya müdür yardımcısı olarak atandım..şimdi ilk görev yerim dediğinizde eski ilçemdeki kadromamı dönerim. anlayamadığım için özür dilerim.. malum yabancı bize biraz..saolun.