Cezaevleri nüfusu 100 bin kişiyi aştı

Cezaevlerindeki nüfusta tarihi rekor. Tutuklu ve hükümlülerin sayısı son üç yılda iki misline çıkarak 101 bin kişiye yükseldi.

ADALET Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'deki 384 cezaevinde 43 bin 157 hükümlü, 57 bin 943 tutuklu yatıyor. Bu bir rekor. Kitle tutuklamalarıyla ünlü 1980 darbesinde bile cezaevlerindeki nüfus 79 bin 786'ydı.

TERSİ SONUÇ YARATTI
YASADA tutuklamanın zorlaştırılmasına rağmen özellikle son üç yılda cezaevi nüfusunda çarpıcı bir artış dikkati çekti. Bu gelişmeyi uzmanlar SABAH'a değerlendirdi... Doç. Ümit Kocasakal: "CMUK'un 101'inci maddesi tam tersi sonuç vererek tutuklamayı otomatikleştirdi..."

EKONOMİK SUÇLAR ARTTI
PROF. Nilüfer Narlı: "Mala yönelik suçlar arttı. Ayrıca son yıllarda şiddet yaygınlaştı..." Avukat Ergin Cinmen: "Davaların uzun sürmesi tutukluluk süresini uzatıyor. Ekonomik suçlarda da yükseliş var..." Üst düzey Emniyet yetkilisi: "Polisin suçluları yakalama başarısı arttı."

Cezaevleri nüfusu 100 bin kişiyi aştı

Sabah

Yargı da tartışılmalı

30.4.2007 de yazmıştım.
Yargıda Durum;

Yargıtay'da dakikaya 4.3 dosya, yargıda 6 milyon dosya, savcıya yılda 1600 den fazl dosya hazırlama, hakime günde 30-40 duruşmayla aklın ve bilimin reddettiği bir tabloda yargının nasıl işlevsel olması beklenir?Yapamayacağı görevi almak da görevi ihmal suçu değil midir? Çözümü tutukluluk süresini mi uzatmaktır?
Böyle bir tabloda yargı kararları güven verici midir?

En yetkili kişiler, Ceza yargılaması tıkanmıştır, adalet kan kaybediyor diye haykırıyorsa bu ülkede hak ve adaletten , demokrasiden söz edilebilir mi?

İnsan yaşamında adalet adına, hak ve özgürlüklere hükmeden yargı, yaşarken öldüren kararları almakta, YTCK ile cezaları artırarak, caydırıcı gerekçesini kullanmaktadır.Toplum ceza ile terbiye olmaz. YENİ TCK ve CMUK ta 3 yıllık uygulama bu tezi çürütmüştür. Suç/suçlu mu artmış, ya da toplum bölünerek kasıtlı mı arttırılmıştır?

Cezaevlerinin yarısından çoğu tutukludur. Tutukluluk bir insanlık ayıbı, ihtiyari tedbirdir. Halk kapkaç,hırsızlık, cinayetten bunalmıştır. Gerçek sorun nedir hala tartışmaktan kaçınıp, geçici ve gerçekten uzak kararlarla kendimizi kandırmaya devam mı edeceğiz?

Bence ülkenin en önemli sorunu, ceza hukundan başlayıp, yargının işlemesi için çözümler üretmek ve uygulamaktır. Aksi durumda demokratik bir ülke olmaktan sözedemeyiz.

YTCK tekrar gözden geçirilmeli, uygulamayla aksaklıkların giderilmesi zihniyetinden vazgeçilmelidir. Başta 220.madde olmak üzere amacından saptırılmıştır.

Bugün ekleyeceklerim,

Hukuk devleti ile polis devleti olmak arasındaki farkı görmek,
Tersi etki değil, nedensellik ilişkilerini ortaya koymak,
Yargı işlemiyor,geciken adalet adaletsizlik doğuruyor(TBB Adana İ.Gazioğlu),
Hükümlüden çok tutuklu sayısı demokrasi ayıbıdır.İnsan hakkı ihlallerinin kanıtıdır.
Yasa tutuklamayı kolaylaştırmıştır, yürütme yargı bağımsızlığını zedelemiştir.
Hukukta neymiş ben mecelleden gidiyorum diyenlerin ortaya koyduğu tabloyu şimdi de başarı gibi sunmalarına izin mi vereceğiz?

Terör yasası çıkart, pişmanlık, ananın yanına dön yasalarıyla by-pass et,
Sonra yasada yollama yapılan maddeleri anlamadan, manüplasyonlarla istediğini içeri tık. Bunlar hangi rejimlerde gerçekleşir?

Adalet Allah’a havale
Bir vatandas açtığı dava sonunda, Bakan Cemil Çiçek’e "Siz Allah mısınız, kaderimle oynuyorsunuz?" diye mektup yazdi. Çiçek de "Allah yargıya işimizi düşürmesin" dedi.
LATIF SANSÜR Kusadasi DHA SALIHA ÇOLAK Ankara Milliyet

Bence bu ifade gösteriyor ki,Cemil Çiçek tarafından kendilerinin adalet-hak-yargıdan ne anladıkları ve ne hale soktukları itiraf edildi.

Takiyye bunlar takiyye.

Şimdi 30.04.2007 den daha vahim bir durumda olduğumuz cezaevindeki nüfus artışıyla her yönüyle daha tartışılır durum olduğu anlaşılmaktadır.

The USA prison population at 750 prisoners per 100,000 in population compares to South Africa’s 341 per 100,000, Iran with 222 per 100,000, and China, a nation often cited by the US as having an unacceptable level of human rights violations, at 119 per 100,000. Among our politician population we probably have the greatest number of hypocrites of any nation on earth as well.

Kaynak: http://www.articlediscovery.com/blog...ads-the-world/

Bizde ise durumun 700 kişiden 1 kişinin cezaevinde olması, oranın ABD, İran, Çin gibi ülkelere kıyasla oldukça düşük olduğunu gösteriyor. 100.000 kişiden 142'si cezaevinde.

Alıntı:

---

Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

The USA prison population at 750 prisoners per 100,000 in population compares to South Africa’s 341 per 100,000, Iran with 222 per 100,000, and China, a nation often cited by the US as having an unacceptable level of human rights violations, at 119 per 100,000. Among our politician population we probably have the greatest number of hypocrites of any nation on earth as well.

Kaynak: http://www.articlediscovery.com/blog...ads-the-world/

Bizde ise durumun 700 kişiden 1 kişinin cezaevinde olması, oranın ABD, İran, Çin gibi ülkelere kıyasla oldukça düşük olduğunu gösteriyor. 100.000 kişiden 142'si cezaevinde.

---

O zaman ha gayret biraz daha ergenekon soruşturması yapalım.:) :)

Bizde 70 milyonu ilgilendiren bazı suçlar usul hatası ya da görmezden geliniyor ya da "içimdeki şeytan yaptı ben masumum" diyerek yırtıyor tutukluluğu kalkıyor ya oranlar o yüzden düşük çıkmıştır.

Benim söylemek istediklerimden biri de bu durum.

Onlarda cezaevlerinde tutuklu olan, yargılanmak, ne suç işlemiş diye bekleyen sayısı kaç? Kaç yıl,kaç ay bekliyor?

101 000 in 57 000 den fazlası tutuklu. Bu oranları verseniz daha anlamlı olur.

Hükümlüler içinde % 22 kaçak elektrik kullanılan ülkede, faturalı elektrik borcunu ödeyemeyen var.

Adalet eşitlik sağlayamıyor, özellikle ceza yargılaması işlemiyor, tıkandığı belirlenmişse, kötüden örnekleme ile ne kanıtlanır ki?

Ergenekon gibi bir dava kaç ülkenin tarihinde yer almış?

YTCK caydırıcılık yaratmış mı? Neden bu sayı artmış?

Başka kriterlere bakmak gerek.