Elektirik Hırsızlıgından ceza almış bir memurun ilk suçu ertelnmiş ise memurluk yapabileme durumu nedir.Tskler....
Printable View
Elektirik Hırsızlıgından ceza almış bir memurun ilk suçu ertelnmiş ise memurluk yapabileme durumu nedir.Tskler....
Aldığınız ceza ertelenmedi, hükmün açıklanması geriye bırakıldı. Bu durumda eğer denetim süresi içersinde başka bir suç işlemezseniz hiç ceza almamış gibi olacaktır, eğer yeniden suç işlerseniz geriye bırakılan elektrik hırsızlığı suçu için verilen ceza da infaz edilecektir..
"elektirik" !!!
Nerelere gidiyor vergilerimiz !!!.. Bu insanlar bu bilgi ile mi giriyor o fakultelere..... Allahim sen bana lutfen sabir ver..
Cvp için teşekürler...
Peki bu denetim süresi içerisinde memurluk yapılabilirmi...
Bu konuda bilgisi olan yetkili birilerinden cevap alabilirsek çok memnun olacağız.
Yapabilirsiniz.657 48. maddesinde sayılan suçlardan bir yıllık mahkumiyet kararı olursa devam edemezsiniz.Sizin kesinleşmiş mahkumiyet kararınız yok.Ayrıca aynı konuda bir örneğe tanık oldum.
Nasıl yani tam anlayamadım.Elektrik hırsızlığı davasından 1 yıldan daha az ceza alan memur görevine devam edebilir mi?
Elektrik hırsızlığı nitelikli hırsızlık sayılmıştır.657 sayılı dmk nunu 48 ci maddesin de hırsızlık suçuda sayılmıştır.Hırsızlık
Memurluğa engel suçlardan olan hırsızlık suçu; Ceza Yasası’nın 141 inci ve devamı maddelerinde “Malvarlığına Karşı Suçlar” olarak düzenlenmiştir. Yasa’nın 141 inci maddesinde; hırsızlık suçunun, zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden alınması halinde işleneceği belirtilmiştir. Yasa’nın 2 nci bendine göre; ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de, taşınır mal olarak sayılacaktır. Hırsızlık suçu işleyen kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilecektir.
Yasa’nın diğer maddelerinde hırsızlık suçunun; nitelikli hırsızlık, suçun gece vakti işlenmesi, malın değerinin az olması, kullanma hırsızlığı, zorunluluk8/5 inci Madde Kapsamında İsmen Sayılan Suçlardan (Yüz Kızartıcı Nitelikteki) Hükümlerin Ertelenmesi
Bu maddede sayılan suçlardan verilen mahkûmiyetler ertelenmiş olsa da, engel olmaya devam ederler. Esasen bu suçların maddede ismen belirtilerek ya-zılışı da, sayılanlar bakımından bir ayrım ifadesi taşımaktadır.Ancak, Danıştay yine kişiler lehine ve 48/5 inci madde ile getirilen sisteme aykırı şekilde bir yorum ve uygulama ile hangi tür cezaya ait olursa olsun ertelenen (tecilli) mahkûmiyetin engel olmayacağı görüşündedir. 5827 sayılı Yasa’dan önceki dönemle ilgili olarak Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu 15.11.1990 gün ve E. 1990/2, K. 1990/2 sayılı kararında özetle:
“Ancak, tecilin esas sonucu, deneme süresinin sonunda meydana gelir. Bu, Türk Ceza Kanununun 96. maddesinde hükme bağlandığı üzere, (mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılması)dır.
Tecilin bir bütün olduğu kuralı uyarınca, tecilde esasen suç ayrımı yapıl-maz. Bu nedenle tecil edilmiş bir mahkumiyet hükmünün memuriyetin devamına etkisi konusunda da mahkumiyet nedeni olan suçun nev'i gözönünde alınamaz ve bu hususta bir ayrım yapılması mümkün değildir.”657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 48 inci maddesinin (A) fık-rasının 5 inci bendinde 3697 sayılı Yasa ile değiştirilmesinden önce 3409 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğe göre, “Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak ka-çakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Dev-let sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak” hük-müne yer verilmişti.
657 sayılı Kanun’un 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrasına 3697 sayılı Kanun’la “Taksirli suçlar ve” ifadesinden sonrasına eklenmesi teklif edilen “aşağıdaki sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere” şekliyle kabul edilmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde de bu haliyle kanunlaşmıştır. Söz konusu maddede, memuriyete atanma niteliğinin kaybı üç nedene bağlanmıştır. Bunların ilk ikisi, Türk Ceza Kanunu’nun 12 nci maddesinde sayılan ve cezalar arasında tanımlanan 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası ile hükümlülük, üçüncüsü ise, maddede sayılan suçlar nede-niyle, cezanın şekli ve süresi ayrımı yapılmadan alınan mahkûmiyet hükmüdür.3697 sayılı Yasa, yukarıda da belirtildiği gibi, tecil müessesesinin yargı ka-rarları ile de benimsenen amacına uygun bir açıklık getirilmek üzere çıkarıl-mıştır. Bu amaçla, tecil edilmiş 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezaları ilehükümlülüğü memuriyet niteliğinin kayıp nedenleri arasından çıkarmış, ancak maddede tek tek sayılan suçlardan hükümlülüğün tecil edilmiş dahi olsa nitelik kaybına neden olduğunu açıkça belirtmiştir.
“Sonuç olarak, 18.1.1991 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle verilen tecil edilmiş mahkûmiyetlerin, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı kar-şısında cezanın süresi veya şekli, suçun nev’i ayrım yapılmadan Devlet memu-runun görevine son verilmesini gerektirmeyeceği, bu şekilde görevine son veri-lenlerin de görevlerine dönebileceği;
3697 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 18.1.1991 tarihinden sonra işlenen suçlarda ise, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci fık-rasında sayılan suçlar dışındaki bir suç nedeniyle 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis alıp, bu cezası tecil edilmiş olanların görevlerine dönecekleri yolunda görüş bildirilmesine...”
Danıştay 1. Dairesi’nce 9.10.1991 tarih ve 1991/130-301 sayı ile karar verilmiştir.