Çok şirin :) hiç kıyamam... Tıkla
Printable View
Çok şirin :) hiç kıyamam... Tıkla
Bu çocukları kimler ağlattı? - 06.12.2008/Gazeteport
VAN- Van'da bir köydeki ilköğretim okulunda oluşturdukları ''Gitarın Sultanları'' gurubuyla dikkati çeken, yaşları 6 ile 10 arasında değişen 12 kız öğrenci, katılacakları televizyon programının iptal edilmesi nedeniyle üzüntü yaşadı.
Özalp ilçesine bağlı Yukarı Dönerdere Köyü İlköğretim Okulu 1,2 ve 3'üncü sınıfta okuyan gruptaki öğrenciler, bir televizyon kanalında yayınlanan programa katılmak üzere İstanbul'a davet edildiklerini bildirdi.
Öğrenciler, sorumlu öğretmenlerinin, Milli Eğitim Müdürlüğü ile ailelerinden izin almak için 2 gün çaba harcadığını ifade etti. Gitarcı öğrenciler, iki gün sonunda Milli Eğitimden kendileri için izin alındığını ve arkadaşlarının televizyona çıkmasına izin vermeyen bazı ailelerin ise ikna edildiğini kaydetti.
Van'a giderek çocukları için alışveriş yaptıklarını ifade eden öğrenci velileri ise ''Çocuklarımıza yeni giysi ve ayakkabı aldık. Ayrıca onlarla İstanbul'a gitmek için de kendi uçak biletlerimizi temin ettik'' dedi.
Veliler, bütün hazırlıkların tamamlanmasının ardından dün akşam saatlerinde gelen bir telefonla İstanbul'a gidemeyeceklerini öğrenen çocukların büyük üzüntü yaşadıklarını kaydettiler.
ÇOCUKLARA SÖYLEMEKTE ZORLANDIK
İki kızı gitar çalan Ayhan Özbek, çocuklarının bu olaydan etkilendiğini belirterek, öğrencilere bu hayal kırıklığını yaşatanları kınadıklarını söyledi.
Durumu çocuklara anlatmakta büyük güçlük çektiklerini ifade eden Özbek, ''İki çocuğum da bu grupta yer alıyor. Dün akşamdan bu yana eve gitmek istemiyorum. Çünkü ikisi de sabaha kadar ağladı'' dedi.
Çocuklarının büyük hayal kırıklığı yaşadığını dile getiren Özbek, ''Bize 'sponsor bulunmadığı için uçak bileti temin edilememesini' gerekçe gösterdiler. Maddi durumum çok iyi değil. Ancak iki kızımın da üzülmemesi için biletleri temin etmeye hazırdım'' şeklinde konuştu.
''İLK KEZ İL DIŞINA ÇIKACAĞIMIZ İÇİN ÇOK HEYECANLIYDIK''
Okul bahçesinde bir araya gelen öğrenciler, daha sonra gitarlarını yere bırakarak, tepkilerini dile getirdi.
Öğrencilerden ilköğretim 3. sınıf öğrencisi Zeynep Rana Eroğlu İstanbul'u görmeyi çok istediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
''İlk kez il dışına çıkacağımız için çok heyecanlıydık. Umutlarımız vardı, kapkara oldu. O programa katılmayı ve İstanbul'u görmeyi çok istiyorduk. Ancak hayallerimizi kırdılar. 12 kız o programa katılamadığı için ağlamadı. İstanbul'a gidemediği için ağladı.''
Şimdiye kadar birçok programdan davet aldıklarını anlatan Eroğlu, ''Bu şekilde davranacaklarsa bizi davet etmesinler. Ben ve arkadaşlarım, artık gitar çalmak istemiyoruz'' dedi. (AA)
15 yaşındaki kızını 10 bin TL'ye sattı!
SABAH 24.04.2009
Kars'ta liseli S.M.'yi 32 yaşındaki köylüsü kaçırdı. Baba başlık parası pazarlığı yapıp şikâyetinden vazgeçti. Anne isyanda: "Kızımı zorla kendinden yaşlı birine verdi. Hayatı mahvoldu"..
Güneydoğu ve Doğu'da töre yüzünden hayatı kararan genç kızların dramı bitmiyor. Ya canlarından oluyorlar ya da yüzyıllardır süren acımasız töre yüzünden kaderlerine boyun eğiyorlar. Son örnek Kars'ta yaşandı. İki ay önce okuldan eve dönerken kaçırılan 15 yaşındaki liseli kız, ailesinin kendisini kurtarmasını beklerken iddiaya göre babası tarafından 10 bin TL başlık parasına kendisini kaçıran kişiyle evlendirildi. Ticaret lisesinde okuyan ve okulun en başarılı öğrencileri arasında olan genç kız, bankada çalışma hayalleri kuruyordu. Okul müdüresi, "Yazık oldu" dedi. Kars Merkeze bağlı Hasçiftlik köyünde oturan ve Kars Anadolu Ticaret Lisesi'nde okuyan S.M. (15), okula ait pansiyonda yatılı kalıyordu. 27 Şubat Cuma günü okulların hafta sonu tatiline girmesi nedeniyle köydeki evine gitmek için pansiyondan ayrıldı. Eve gelecek olan kızını köy girişinde bekleyen baba Ömer M., kızının köy minibüsünde olmadığını görünce endişeye kapıldı.
BAŞLIK PARASI PAZARLIĞI
Köylülerden, kızının minibüse hiç binmediği cevabını alan baba, önce jandarmaya daha sonrada emniyete giderek kayıp müracaatında bulundu. Emniyet güçleri genç kızın bulunması için arama çalışmalarına başlarken, baba, köylüleri olan Serhat Adıgüzel (32) ve bir akrabası tarafından kızının zorla otomobile bindirilerek kaçırıldığını öğrendi. Serhat Adıgüzel'in babası Turan Adıgüzel, Ömer M. ile görüşerek oğlunun S.M.'yi sevdiğini, evlenmek için kaçırdığını söyledi. İddiaya göre baba Ömer M. kızına karşılık 20 bin TL başlık parası istedi. Serhat Adıgüzel'in babası bu parayı çok buldu ve 10 bin TL'de anlaşıldı.
POLİSE 'EVİNE DÖNDÜ' DEDİLER
3'ü kız 4 çocuk babası 42 yaşındaki Ömer M., en büyük kızı olan S.M.'yi 32 yaşındaki köylüsüne verdi. Henüz 15 yaşında ve okula gidiyor olmasına rağmen S.M. ile kendisinden 17 yaş büyük Serhat Adıgüzel'e imam nikâhı kıyıldı. Baba Ömer M., başlık parasını aldıktan sonra gerek jandarmaya gerekse Emniyet'e giderek kızını bulduklarını, kızının evden kaçmış olduğunu daha sonra pişman olup eve döndüğünü söyledi. Aileler arasında düğün yapıldı, liseli kız küçük yaşta kendi rızası dışında kocaya verildi.
OKUL MÜDÜRESİ: YAZIK OLDU
Küçükken doktor olma hayali kurduğunu çevresindeki arkadaşlarına söyleyen S.M.'nin, "Ticaret lisesinde okuduğum için Tıp Fakültesi'ne gitmeme imkân yok. Okulumu iyi dereceyle bitirip bankada görev yapmayı istiyorum" dediği öğrenildi. Kars Anadolu Ticaret Lisesi Müdür Vekili Hüsniye Yasavur, "S.'nin önce kaçırıldığı söylendi, daha sonra ise babası tarafından evlendirildiğini öğrendik. Okuldan kaydını sildirdiler. Çalışkan öğrencilerimizdendi. S.M.'yi babası kayıt için diğer kız kardeşi ile birlikte okulumuza getirmişti. İki kızı da kayıt yapmak istedik, maddi gücüm yok diyerek diğer kızını okula kayıt yaptırmadı. Kızlarının okul masraflarının devlet tarafından karşılandığını belirttik ancak yinede küçük kızını okula yazdırmadı" dedi.
Saylan'a mektup yazan Ağrılı kız konuştu
ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan’ın yanından hiç ayırmadığı mektubu yazan 13 yaşındaki Gülten Efe, Ağrı’nın Yukarı Yoldözü Köyü'nde çobanlık yapıyor.
ÇABANLIK YAPAN GENÇ KIZ OKUMAK İSTİYOR
Saylan’ın cebinde taşıdığı ve Ergenekon operasyonunda el konulan mektubun sahibi Gülten Efe, “Babam hepimizi berdel olarak vermeyi düşünüyor. ‘Ne olursunuz bizi okutun’ Beldel verilmek istemiyorum” dedi.
Merkeze bağlı Yukarı Yoldüzü köyünde yaşayan Efe ailesinin dramı yürek yakıyor. “Berdel verilmek istemiyorum” diyerek Prof.Dr. Türkan Saylan’a yazdığı mektupla gündeme gelen yedi çocuklu ailenin ikinci kızı olan Gülten Efe, yarım dönem devam etitği okuldan babası tarafından alındı. Ailenin geçimine katkı sağlamak amacı çobanlık yapan Gülten Efe, köydekilerin hayvanlarını yaylalarda otlatıyor.
Yayladan döndükten sonra da kardeşlerini ders çalıştırıp hikayeler anlatan Gülten Efe, şunları söyledi:
“Okumak istiyorum sesimi duyun. Sadece ben değil bütün kız kardeşlerim Berdel verilmek isteniyor. Benim tek derdim okumak. Türkan Saylan hocamın ölümüne çok üzüldüm. Kendisiyle tanışmayı çok isterdim. Ama nasip olmadı. Eğer bana yardım gelmiş olsaydı ben şimdi çobanlık yapmıyor olacaktım. Babamı anlıyabiliyorum. Paramız olmadığı için beni okutamıyor. Ne olur bana yardım etsinler. Babam çiftçilik yapıyor. Ben de ona yardım etmek için çobanlık yapıyorum.”
AİLENİN BEŞ KIZI VAR, ÜÇÜ OKUL YÜZÜ GÖRMEDİ
Yazdığı mektubu köy imamının sayesinde yolladığını söyleyen Gülten Efe’nin annesi 38 yaşındaki Zeynep Efe, “Kızımın berdel verilmesini değil okumasını istiyorum. Beşi kız toplam 7 çocuğum var. Hepsini okutmak en büyük dileğim. Ama maddi durumumuz iyi değil. Okutamadığı için kocam da çaresizlikten kızları kocaya verecek” dedi.
Köyde çiftçilik yapan ve önemli ölçüde maddi sıkıntı çektiği için şu an sadece iki çocuğunu okula gönderebildiğini anlatan 43 yaşındaki Hümmet Efe, “18 yaşındaki kızım Pınar, hiç okul yüzü görmedi. Gülten, köydeki okulu bitirdi. 12 yaşındaki Güler ile 11 yaşındaki Demet de okula gidemediler. 10 yaşlarındaki Aslı ile Muhammet köy okulunda eğitim görüyor. En küçük çocuğum ise 2 yaşındaki Fatih. O da özürlü. Aileminin ve çocuklarımın geçimini temin etmekte zorlanıyorum. Biz ekmek derdindeyiz” diye konuştu.
ÇYDD, geçtiğimiz yıl valiliklere yazı göndererek, burs talebi olan kızların birer mektup yazarak durumlarını anlatmasını istemişti. Köyleri dolaşan YİBO yöneticileri, Gülten Efe’nin babasını ÇYDD’den burs alınması halinde okutacağına ait söz verdiler. Bunun üzerine Gülten Efe bir mektup yazarak ÇYDD Genel Merkezi’ne gönderdi. Mektubu okuyan Saylan, burs bağlanan kızın Ağrı Kız Meslek Lisesi’ne kayıt yaptırılmasını sağladı. Ancak, maddi sıkıntı nedeniyle baba Gülten’i yarı dönemde okuldan aldı. Saylan’ın arzusu üzerine ÇYDD yöneticileri, babaya ulaştı ve yeniden ikna ettiler. Gülten Efe, önümüzdeki dönem başında altıncı sınıfa başlayacak.
İŞTE GÜLTEN’İN MEKTUBU
Gülten Efe’nin Prof. Dr. Saylan’a gönderdiği 12 Temmuz 2008 tarihli mektup şöyle:
“Bir dağ köyünde 13-14 yaşlarında 3.5 milyara satılacağımı beklerken Ozanlar (köyü) YİBO’nun (Yatılı Bölge İlköğretim Okulu) değerli müdürü bizim köye gelerek babamı okumam için ikna etti. Babam ‘evet’ dedi ama diplomamı alana kadar okumamı istemedi. Ama ne yazık ki beni berdel olarak diplomadan sonra verecekler. Bense okumayı çok seviyordum. Ama ne yazık ki okuma hayallerim, umutlarım tükendi gitti. Ozanlar YİBO’nun müdürü bize sizin derneğin adını söyledi. Benim kadar arkadaşlarım da sevindi.
Biz yedi kardeşiz. Babam yaşlı olduğu için bize bakamıyor. Hepimizi berdel olarak vermeyi düşünüyor. Babamın aylık geliri 100 milyon (100 lira). Bu yüz milyonu insanlar bir günde harcarken, biz bir ayda harcıyoruz. Üstümüze kışın giyecek bir montumuz yok. İnsanların verdiği eski elbiselerle geçiniyoruz. Okula giderken cebimize koyacak beş kuruş yok. Herkes benimle alay ediyorken ben de aldırmadan gecemi gündüzüme katarak çalışarak harcıyorum. Ne olursunuz bizi okutun. Bizim okumamız size bağlı. Belki bu destekle babalarımız bizi okutacak bu desteği gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim.”
(Hurriyet/23.05.2009)