Senetli borç tahsili

Herkese merhabalar
Benim sorunum bir alacak durumu ile ilgili

Daha önce çalışıtıgım firmanın sahibi zor duruma düşütğünde borç para bulma girişimleri oldu bu girişimlerede bende yardımcı oldum. İlk başlarda bir problem yoktu ödemeler düzenli oluyordu. Fakat daha sonradan bu bakiyeler ödenmedi ve şirket sahibi ortadan kayboldu. Aracılık ettiğim tüm borçları ben ödedim. Şimdi şirket sahibini buldum. Bana senet vererek borcunu ödeyeceğini söyledi. Bu senetleri tahsil edebilirmiyim. Kendisi şu anda karısından ayrı yaşıyor fakat evlilikleri devam ediyor. Karısı güzel bir işde çalışıyor maddi durumu iyi. Şahsın Annesi babası nın üzerine gayrimenkuller var. Bu senetleri alsam ve ödeme yapılmaz ise bu karısı, anne ve babasından bu borcu tahsil etme durumum olurmu.

Saygılarımla

senetleri tahsil edebilirmiyim sorusuna cevap veremeyeceğim. herhalde kimsede veremez. sadece buna boçlun cevap verebilir. inşaallah tahsil edersin.

ama ödenmezse icrai takipte bulunabilirsin. yaşadığı yer neresi ise oraya tebligat yaparsın. kesinleşir. henüz boşanmadılar ise karısının mal varlıklarına haciz koyabilirsin. tabi ozamana kadar eşinden ayrılmaz ise...

Cevabınıza teşekkürler
sizinde dediğiniz gibi ödemeye kadar karısından boşanma durumu olur ise ne yapabilirim ve böyle bir durumda anne ve babasının mal varlıgına haciz yapabilirmiyim.
teşekkürler

Avseherin görüşüne katılmıyorum.Bir borçtan dolayı diğer eşin malvarlıkları üzerine gidilemez.Bunun istisnaları M.K. belirtmiştir.
Ancakbirlikte oturduklarına göre oturdukları eve tebligat yapılabilirse haciz işlemeleri başlatılır ve burada da istihkak iddiası gündene gelir.BU konuyu çözecek te İTM dir.

"karısının mal varlıklarına haciz koyabilirsin" diye genel bir ifade kullanınca çok istisnai bir durumda uygulanan bir durumu genel hale getirmiş oluruz ki bu da hatalı olur. Burada yazılanları dikkatle izleyen merakla bekleyen kişilerin yanlış anlayabileceklerini de düşünmek gerek tabiki arkadaşımız aşağıdaki halleri kastetmiş olmalı ama okuyanlar böyle anlamayabilir

karı kocadan herhangi biri diğerinin üçüncü kişilere olan borçları nedeni ile sorumlu olmaz.

Buradaki haciz durumu ise sadece menkul mallar için söz konusu olup İcra iflas yasasınındaki karineden yararlanma halidir. Her karine gibi aksi ispat edilebilir. Ancak bu durumda yani karineye dayanılarak haciz yapılması (yani borçlu olmayan eşin menkullerinin haczi) mümkün olup aksini borçlu veya malın sahibinin iddia etmesi gerekir. Bu husus aynı zamanda istihkak davasını açma zorunluluğunun kimde olduğu ile de ilgilidir.
Kadının tek başına geliri olmayıp kocasının maaşı ile geçindiği sabit olduğuna göre mahcuzların aynı evi paylaşan karı kocadan kocaya ait olduğunun kabulü gerekir. 15. HUKUK DAİRESİ E. 1996/6004 K. 1997/848 T. 18.2.1997


MADDE 97/a - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.55) Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve âdet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.

İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hâdiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.

Mahcuz eşyaların, karı-koca olan üçüncü kişi ile borçlunun birlikte oturdukları evde haczedilmesi durumunda, mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu karine aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kanıtlanması berekir.

Çamaşır makinesi ve elektrik süpürgesi niteliği itibariyle kadına mahsus eşyalardan değildir. 21. HUKUK DAİRESİ E. 2000/2576 K. 2000/2637 T. 4.4.2000

Alacağınız senetlerde,borçlunun eşini,annesini,babasını da kefil yapabilirseniz,ilerde alacak tahsilinde rahat edersiniz.Saygılarımla...:)

Av.Tayfun arkadaşımız olaya gayet güzel bir yorum getirmiş ve olayın ne şekilde anlaşılması gerektiğini belirtömiştir. Burada önemli olan gayrı-menkullerinin üzerine gidilemeyeceğidir.Ancak bu gayrı-menkullere Av.Tayfun arkadaşımızın da ufak bir şekilde değindiği gibi bazı istisnai hallerde gidelebilir.
Arkadaşa teşekkürler