Akıl hastalığı boşanma nedeni midir?

merhaba hukuki net üyeleri kısaca durumumu özetleyeyim eşimle 2 yıl önce görücü usulu evlendirildik evliliğimin ilk gününden itibaren bazı gariplikler sezdim .yemek pişiremiyor öğretilen bir şeyi hemen unutuyor durmadan olmayan şeyleri oluyormuş gibi görüyor kendi iradesi ile hareket etmiyor ve 9 yasındaki küçük bir cocuğun yaptığı hal ve hareketleri yapıyordu doktora gitmeyi kesinlikle ret etttiği gibi anne ve babasına söylemiş beni tehtit ettiler her şeye rağmen 1 yıl sabrettim doktor şizofren tanısı koydu ve dayanamadım işin içinden cıkılacak gibi değil baktım dava actım baba evine kendi gitti zaten şubattta 5 duruşmam var neredeyse 1.5 yıl oldu hastaneden şizofrem olduna dair kurul raporuda cıktı acaba bu duruşmada mahkeme bitermi ve boşana bilirmiyim mahkemenin illaki vasi tayin etmesi gerekiyormu lütfen yardımcı olun teşekkür ederim şimdiden

Eğer mahkemeye eşinizin ruhsal olarak şizofren olduğu ile ilgili bir rapor ellerine ulaşmışsa tabiki boşanma olur.

Aile mahkemesi dosyanıza avukatınız ara ara baksın.
bu rapor gelmiş mi gelmemiş mi diye!!!

Psikiyatrik sorunlar


- Depresyon

- Panik-atak

- Şizofreni

- Manik bozukluk

- Bunama

- Takıntılar-Saplantılar

- Kıskançlık paranoyası

- Kleptomani

- Uyuşturucu alkol ve kumar bağımlıları

Bunlar boşanma sebebidir.

Alıntı:

---

denizblk rumuzlu üyeden alıntı

Eğer mahkemeye eşinizin ruhsal olarak şizofren olduğu ile ilgili bir rapor ellerine ulaşmışsa tabiki boşanma olur.

Aile mahkemesi dosyanıza avukatınız ara ara baksın.
bu rapor gelmiş mi gelmemiş mi diye!!!

Psikiyatrik sorunlar
- Depresyon
- Panik-atak
- Şizofreni
- Manik bozukluk
- Bunama
- Takıntılar-Saplantılar
- Kıskançlık paranoyası
- Kleptomani
- Uyuşturucu alkol ve kumar bağımlıları
Bunlar boşanma sebebidir.

---

Bunlar başlı başına boşanma nedeni değildir.
Tedaviyi ret ve bu rahatsızlıklar nedeniyle evliliğin çekilmez hale gelmesi boşanma nedenidir.

Alıntı:

---

sdt23 rumuzlu üyeden alıntı

Bunlar başlı başına boşanma nedeni değildir.
Tedaviyi ret ve bu rahatsızlıklar nedeniyle evliliğin çekilmez hale gelmesi boşanma nedenidir.

---

Katılıyorum. bunu yazmaya gerek duymadım çünkü en başta eşinin tedaviyi kesinlikle red ettiği ibaresinden dolayı böyle yazmıştım.

Alıntı:

---

denizblk rumuzlu üyeden alıntı

Eğer mahkemeye eşinizin ruhsal olarak şizofren olduğu ile ilgili bir rapor ellerine ulaşmışsa tabiki boşanma olur.

Aile mahkemesi dosyanıza avukatınız ara ara baksın.
bu rapor gelmiş mi gelmemiş mi diye!!!

Psikiyatrik sorunlar


- Depresyon

- Panik-atak

- Şizofreni

- Manik bozukluk

- Bunama

- Takıntılar-Saplantılar

- Kıskançlık paranoyası

- Kleptomani

- Uyuşturucu alkol ve kumar bağımlıları

Bunlar boşanma sebebidir.

---

İRADİ OLMAYAN DAVRANIŞLAR İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI :

Eşlerden birinin ruhsal rahatsızlığı nedeniyle irade dışı söz ve davranışları MY m 134(TMK m 166/1)maddesine dayalı boşanmaya esas olamaz. 2 HD 2.10.1998 8711-10191
-------------------------------------------------------
Akıl hastası olan eşin eylemleri iradi olmadığından MY 134/1.(TMK m 166/1)maddesi gereğince boşanmaya karar verilemez. 2 HD 19.6.1998 6291-7785
--------------------------------------------------------
Dava hakkı münhasıran akıl hastası olmayan eşe aittir. 17.6.1996 6042-6786
--------------------------------------------------------
Akıl hastası olan kişinin davranışları iradi olmadığından,şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan davanın reddi gerekir. 5.6.2003 2003/6627-8302
------------------------------------------------------------------

İradi olmayan davranış boşanma nedeni yapılamaz ve bu davranışlar nedeniyle MY m 134/1(TMK m 166/1)maddesine dayalı boşanma hükmü kurulamaz. 2 HD 5.2.1996 518-1154
--------------------------------------------------------
Boşanmaya neden olan davalı hareketlerinin iradi olup olmadığı doktor raporu ile belirlenmeden boşanma kararı verilemez. 2 HD 1.10.1993 7331-8593
---------------------------------------------------------
Akıl hastalığının tedavisinin mümkün olmadığı ve birliği çekilmez hale getireceği sağlık kurulu raporu ile belirlenmeden TMK m 165 e dayalı boşanma hükmü kurulamaz.
2 HD 14.7.2003 9525-10758

( Yeni TMK akıl hastalığının tedavisinin mümkün bulunmadığının mutlaka resmi sağlık raporu ile belirlenmesini şart koşmuştur,eski yasadaki hastalığın en az üç yıl sürmüş olması gerekeceğine dair koşulu da kaldırmıştır.Ayrıca akıl hastalığının,diğer eş açısından evlilik birliğini sürdürmesine olanak kalmış olmaması,akıl hastalığı yüzünden ortak hayatın diğer eş bakımından katlanılmaz duruma gelmiş olması koşulları getirilmiştir.)
------------------------------------------------------
Taraflardan birinin ruhsal rahatsızlığının ileri sürülmesi ve bu iddianın bir kısım delillerle doğrulanması halinde bu şahsa vasi tayini gerekip gerekmediği vesayet makamı aile mahkemesince araştırılmalı,bildirilmeli ve bu husus ön mesele yapılmalıdır. 2 HD 15.9.1998 6596-9336

sayın hukuki net üyeleri öncelikle gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim benim size asıl sorum rapor cıktı ve hakime benim için bu evliliğin nek adar cekilmez olduğunu şahitlerle kanıtladık ayrıca hastalığının ırsi genetik olduğunu nitekim diğer üç kardeşininde aynı sebebten boşanmış olduğunu ekleyeyim bu durumda şimdiki duruşma 5 duruşma olacak ayrıca eşim hiç bir duruşmaya bilincli olarak ailesi tarafından getirilmiyor hakimde şu durumda hissettiğim benden tarafa acaba dah kac mahkeme sürer 1 veya 2 duruşmada karar cıkarmı birde mahkeme öncesi vasi talebinde bulunulabilirmi teşekürler

Borderline kişilik bozukluğu iddiası ile açılan ve sadece bu nedene dayandırılan bir boşanma davasında hakimin davacının iddiasını ispat için davalıyı bilirkişiye sevk etmeme gibi bir insiyatifi olabilir mi? Bu konuda dava sırasında alınan ara karara yapılan itirazlar red edilirse ve kısa sürede çözülecek bir dava çekişme nedeniyle seneler sürerek adil yargılanma süresini etkilerse hakim aleyhine neler yapılabilir?

Ayrıca, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan ve boşanmanın her iki tarafça da talep edildiği ancak tazminat istendiği çekişmeli bir davada hakime esasa geçmeden önce tarafları aile mahkemesi uzmanlarına (aile hekimi, psikiyatr, pedagog vs) sevk edip gecimsizlik nedenlerini belirleme, kusurlu taraf ve kusur oranlarını tespit etmeye çalışma konusunda kesin bir görev verilmediğini anlıyorum. Bu durumda kusurun kimse olduğunun ve kusur oranının belirlenmesi sadece yanlış ve abartılı tanık ifadelerine dayandırarak vermek, hiçbir bilimsel araştırmaya başvurmamak ne kadar doğrudur? Çetrefilli bir davada aile mahkemesi uzmanlarına başvurmayan ve aleyhte gelişen ve uzayan bir davada hakim aleyhine adalet bakanlığına tazminat davası açılabilir mi? Bunun için davanın kesinleşmesini mi beklemek gereklidir? Teşekkür ederim.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/6730
Karar No: 2008/4453
Tarih: 31/03/2008

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Eşlerden biri akıl hastası olup da, bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla, bu eş boşanma davası açabilir ( TMK m. 165 ). Mahkemece bu konuda rapor alınmadığı gibi, mahkemenin kararında belirttiği İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 01.12.2006 tarihli yazısı, davalının hastanede tedavi gördüğü 13.09.2004-12.10.2004 dönemine ait verilere dayanmaktadır. Bu yazı hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılacak iş, davalıda bulunan akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirecek nitelikte olup olmadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığını resmi sağlık kurulu raporuyla tespit etmek, delilleri hep birlikte değerlendirip sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Türk Medeni Kanunu;
MADDE 165.- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

----

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/2435
Karar No: 2007/16020
Tarih : 19/11/2007
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dava, Türk Medeni Kanununun 165 inci maddesine dayanan akıl hastalığı sebebiyle boşanma isteğine ilişkindir. Davalı, 4.11.2003 tarihli rapora dayanılarak orta derece mental reterdasyon tanısı ile vesayet altına alınmıştır. Davalıda mevcut olduğu belirlenen hastalığın, ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirip getirmediği ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmeden eksik inceleme ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, bu yön temyizi edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2- Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b- Boşanma kararı akıl hastalığı sebebine dayanmaktadır. Bu durumda davalının davranışlarının iradi olduğu kabul edilemez. Ancak iradi davranışlar manevi tazminata mesnet olabilir. O halde davacını manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda 2. maddenin ( b ) bendinde gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 2. maddenin ( a ) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.