Cep Kaydı Boşanma Davası Delili Olmaz!
Hakim Mustafa Ateş, Hakimlerin Boşanma Davalarında Sadakatsizliğin Belirlenmesi İçin Eşlerin ve Üçüncü Şahısların İletişiminin Tespitine Karar Veremeyeceklerini, Bunun Yasal Olmadığını Savundu.
ANKARA 10. Aile Mahkemesi Hakimi Mustafa Ateş, hakimlerin boşanma davalarında sadakatsizliğin belirlenmesi için eşlerin ve üçüncü şahısların iletişiminin tespitine karar veremeyeceklerini, bunun yasal dayanağının olmadığı savundu.
Hákim Mustafa Ateş, aylık hukuk dergisi Terazi’de yayımlanan "Boşanma davalarında hukuka aykırı delillerin değerlendirilmesi" konulu makalesinde özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
Halen özel hukuk yargılamasında dolayısıyla boşanma davalarında bir iddianın ispatı için anayasada düzenlenen temel haklardan olan haberleşme hürriyetinin engellenmesi ve gizliliğine dokunulması bu bağlamda iletişimin tespitinin yasal bir dayanağı yoktur. Mahkemeler ve hakimler de yasal dayanağı olmayan bir yetkiyi kullanamaz. Bu nedenle kanımca boşanma davalarında bir iddianın ispatı için haberleşme hürriyetinin engellenmesi ve sınırlandırılması bu bağlamda iletişimin tespiti kanuni düzenleme ile bile yapılamaz.
Uygulama hatalı
Uygulamada boşanma davalarında mahkemece toplanması istenilen delillerden en önemlilerinden biri başka bir kadın veya erkekle olan ilişkisini ispat etmek için tarafların telefonla yaptıkları iletişiminin tespitine ilişkindir. Halen uygulamada bu talep mahkemelerce kabul edilmekte, bir kısım telefon şirketleri mahkemelerce bu konuda yazılan müzekkerelere cevap vermektedirler.
Sorumluluk getirebilir
Boşanma davalarında zaman zaman karşı tarafın ilişki içerisinde bulunduğu iddia edilen dava dışı üçüncü şahıslara ilişkin iletişimin tespiti de talep edilmektedir. Halen uygulamada talepte bulunulması halinde bir kısım mahkemelerce üçüncü şahısların iletişimin tespiti için müzekkere yazıldığı ilgili operatörlerin de bu taleplere olumlu cevap verdiği gözlenmiştir. Dava dışı üçüncü şahısların iletişimin tespit talebi açıkça hukuka aykırı olup mahkemece bu talep reddedilmeli; tespit yapılmışsa hukuka aykırı olduğundan, değerlendirilmemelidir. Aksi uygulama talepte bulunan ve bu talebi kabul edenler yönünden sorumluluk gerektirebilir.
Rıza varsa tespit yapılır
Taraflardan birinin talebi ile karşı tarafın telefonu, bilgisayarı üzerinde inceleme yapılarak kayıtlı, alınan, gönderilen mesajlarının tespitinin yapılması mümkün değildir. Bu inceleme kişinin hem haberleşme hürriyetinin gizliliğine hem de özel hayatına müdahale olacağından reddedilmelidir. Ancak, haberleşme hürriyeti temel haklardan olmakla birlikte vazgeçilebilecek niteliktedir. Bu nedenle karşı tarafın rızası halinde iletişimin tespiti yapılıp delil olarak değerlendirilmelidir.
http://www.haberler.com/cep-kaydi-bo...Ana_Menu_Mouse
Re: Cep Kaydi Boşanma Davasi Delili Olmaz!
Alıntı:
k.m.g rumuzlu üyeden alıntı
Hakim Mustafa Ateş, Hakimlerin Boşanma Davalarında Sadakatsizliğin Belirlenmesi İçin Eşlerin ve Üçüncü Şahısların İletişiminin Tespitine Karar Veremeyeceklerini, Bunun Yasal Olmadığını Savundu.
ANKARA 10. Aile Mahkemesi Hakimi Mustafa Ateş, hakimlerin boşanma davalarında sadakatsizliğin belirlenmesi için eşlerin ve üçüncü şahısların iletişiminin tespitine karar veremeyeceklerini, bunun yasal dayanağının olmadığı savundu.
Hákim Mustafa Ateş, aylık hukuk dergisi Terazi’de yayımlanan "Boşanma davalarında hukuka aykırı delillerin değerlendirilmesi" konulu makalesinde özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
Halen özel hukuk yargılamasında dolayısıyla boşanma davalarında bir iddianın ispatı için anayasada düzenlenen temel haklardan olan haberleşme hürriyetinin engellenmesi ve gizliliğine dokunulması bu bağlamda iletişimin tespitinin yasal bir dayanağı yoktur. Mahkemeler ve hakimler de yasal dayanağı olmayan bir yetkiyi kullanamaz. Bu nedenle kanımca boşanma davalarında bir iddianın ispatı için haberleşme hürriyetinin engellenmesi ve sınırlandırılması bu bağlamda iletişimin tespiti kanuni düzenleme ile bile yapılamaz.
Uygulama hatalı
Uygulamada boşanma davalarında mahkemece toplanması istenilen delillerden en önemlilerinden biri başka bir kadın veya erkekle olan ilişkisini ispat etmek için tarafların telefonla yaptıkları iletişiminin tespitine ilişkindir. Halen uygulamada bu talep mahkemelerce kabul edilmekte, bir kısım telefon şirketleri mahkemelerce bu konuda yazılan müzekkerelere cevap vermektedirler.
Sorumluluk getirebilir
Boşanma davalarında zaman zaman karşı tarafın ilişki içerisinde bulunduğu iddia edilen dava dışı üçüncü şahıslara ilişkin iletişimin tespiti de talep edilmektedir. Halen uygulamada talepte bulunulması halinde bir kısım mahkemelerce üçüncü şahısların iletişimin tespiti için müzekkere yazıldığı ilgili operatörlerin de bu taleplere olumlu cevap verdiği gözlenmiştir. Dava dışı üçüncü şahısların iletişimin tespit talebi açıkça hukuka aykırı olup mahkemece bu talep reddedilmeli; tespit yapılmışsa hukuka aykırı olduğundan, değerlendirilmemelidir. Aksi uygulama talepte bulunan ve bu talebi kabul edenler yönünden sorumluluk gerektirebilir.
Rıza varsa tespit yapılır
Taraflardan birinin talebi ile karşı tarafın telefonu, bilgisayarı üzerinde inceleme yapılarak kayıtlı, alınan, gönderilen mesajlarının tespitinin yapılması mümkün değildir. Bu inceleme kişinin hem haberleşme hürriyetinin gizliliğine hem de özel hayatına müdahale olacağından reddedilmelidir. Ancak, haberleşme hürriyeti temel haklardan olmakla birlikte vazgeçilebilecek niteliktedir. Bu nedenle karşı tarafın rızası halinde iletişimin tespiti yapılıp delil olarak değerlendirilmelidir.
http://www.haberler.com/cep-kaydi-bo...Ana_Menu_Mouse
Sayın Hakime aşağıdaki metni okumasını salık verelim. Kendilerini aldatılan eş yerine koysunlar.. Sonra bu metni okusunlar... Bakalım ortaya ne çıkacak.
Bakınız medeni kanunda evlilikle ilgili zorunluluk getiren en önemli madde ne diyor.. aynen aktarıyorum
Medeni kanun MADDE 185.- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine SADIK kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.
Bundan yola çıkarak aşağıdaki metni saygıyla gururla sunuyorum. Alıntıdır ismen hatırlamıyorum ama yüreğine sağlık diyorum..
sadakatsizlik yapan eşin yada vekillerinin eşin elektronik posta hesabına ulaşma ve bu bilgileri elde ediş yöntemi nedeni ile bu belgelerin delil olarak sayılmaması yönünde bir itirazı da söz konusu olacaktır.
xx yıllık evliliğin verdiği güven (!) ile eşlerin birbirlerine ait elektronik posta hesabı şifresi ve benzeri diğer bilgilerini bilmeleride normaldir.
Fiilen ispatlanmadığı sürece sadakatsizliğin ve bu anlamda yaşananların açık yüreklilikle itiraf edilmeyeceğini de takdir edersiniz.
Nitekim Boşanma davası zaten kişilerin özel yaşamını ilgilendiren bir davadır. Özel hayatın gizli alanları, özel hayatın gizli alanını ilgilendiren delillerle ispat edilebilir
Evliliği sona erdirmeyi gerektiren , boşanma nedeni sayılabilecek gerekçeler varken bu yazışmaların sahibi eşin haberleşme özgürlüğünün ihlalinden özel hayatına müdahaleden bahsetmesi kanımca yanlış olacaktır. Diğer yandan Bu koşullarda kusursuz ve mağdur olan taraf olarak diğer (aldatılan) eşe bunu ispat etme yükümlülüğü doğmuş, sadakatsizliği ispatlayacak bundan (telefon tespitleri) başkaca yol kalmamıştır.
Evli bir kişinin özel hayatını ilgilendiren fotoğraf, mektup, görüntü ve ses kayıtları eğer boşanma sebebi sayılacak ve bunu ispat edecek unsurlar taşıyor ise ; artık bunların eşi tarafından elde edilmesi yöntemindeki usulsüzlüğü ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması olmaz mı?
Evli insanların kendi aralarındaki hele birde çocuklar varsa onlar için özel hayatın korunmasına ve devamına yönelik de özel bir gizliliğin, özenin , sadakat yükümlülüğünün olması ve muhafazası taraflardan beklenilmemeli mi ?
Evliliğin kendine özgü özeli, tarafların özelinden daha korunmaya muhtaç değil midir? bu nedenle evliliğin özelinin korunması gerçeği taraflara özel yükümlülükler getirmez mi?
Eşin haberleşme özgürlüğü ve mahremiyeti ile özel hayatına müdahale edilmesinin yanlışlığı adına alınacak bir kararın, mağdur olan eşin çocukların ve evlilik müessesesinin haklarını - özelini de zedeleyeceği aşikardır.
Eşin sadakatsizliğini aleni olarak ortaya koyan bu delillerin, elde ediliş şekli nedeni ile davada yok sayılması kamu vicdanını da yaralayacaktır.
Maddi ve fiili gerçekler eş ile bir diğer kişi arasında yaşanan bu beraberliğin doğruluğunu ispat ediyorsa, mahkemenin artık bu delilin elde ediliş şeklinden ziyade ; sadakatsizliğin varlığını algılayıcı ve kusur açısından değerlendirici bir bakış açısı ile kamu yararına davaya yön vermesi gerektiğini düşünmelidir.
Sadakatsizliğe uğrayarak mağdur olan kişi olarak yasalar önünde sadakatsizlik yapan eş kadar sadakatsizliğe uğrayan eşin de hakları olmalı ve hukuken himaye edilmeli ki, evlilik müessesesine saygı ,sadakat, sağlıklı bir neslin geleceği ve hepsinden önemlisi adalet sistemine duyulan saygı korunabilsin.
Tüm hukuk dostlarını takdir edeceği üzere Hukuk maddi gerçeklere uygun çözüm üretemedikçe güvenilirliğini yitirir ve varlık nedeni tartışılır hale gelir.
Saygılarımla arz ederim….
Re: Cep Kaydi Boşanma Davasi Delili Olmaz!
Tespitlerinizde son derece haklsınız, ama kanun koyucu eğer bunu özel hayata müdahale sayıyor ise hakimlerde bunu uyguluyor ise, sanırım hakimleri değil, kanun koyucuları eleştirmemiz gerekmezmi?
Düşünsenize her isteyen eşinin yada 3. şahısların kayıtlarına ulaşabiliyor?
Belki eşinin annesi ile görüşmesini istemiyor, kayıtlardan buluyor, sadakatsizlikten değil de, söz dinlememedenmi boşanma davası açacak...
Ayrıca 3. şahıslarda durum dahada vahim gıyabında haberi olmadan özel hayatı gözler önüne seriliyor...
Düşünsenize A ile B boşanıyor, A eşinin ve 3. şahıs C nin kayıtlarını istetiyor, mahkemede bunların alınmasına izn veriyor C nin ne haberi var, ne itiraz hakkı, biraz garip durum değilmi?
C nin eşi senin neden kayıtların isteniyor diye bir davada o açarsa, bu işin sonu nereye kadar gidecek?
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Hakime aşağıdaki metni okumasını salık verelim. Kendilerini aldatılan eş yerine koysunlar.. Sonra bu metni okusunlar... Bakalım ortaya ne çıkacak.
Bakınız medeni kanunda evlilikle ilgili zorunluluk getiren en önemli madde ne diyor.. aynen aktarıyorum
Medeni kanun MADDE 185.- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine SADIK kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.
Bundan yola çıkarak aşağıdaki metni saygıyla gururla sunuyorum. Alıntıdır ismen hatırlamıyorum ama yüreğine sağlık diyorum..
sadakatsizlik yapan eşin yada vekillerinin eşin elektronik posta hesabına ulaşma ve bu bilgileri elde ediş yöntemi nedeni ile bu belgelerin delil olarak sayılmaması yönünde bir itirazı da söz konusu olacaktır.
xx yıllık evliliğin verdiği güven (!) ile eşlerin birbirlerine ait elektronik posta hesabı şifresi ve benzeri diğer bilgilerini bilmeleride normaldir.
Fiilen ispatlanmadığı sürece sadakatsizliğin ve bu anlamda yaşananların açık yüreklilikle itiraf edilmeyeceğini de takdir edersiniz.
Nitekim Boşanma davası zaten kişilerin özel yaşamını ilgilendiren bir davadır. Özel hayatın gizli alanları, özel hayatın gizli alanını ilgilendiren delillerle ispat edilebilir
Evliliği sona erdirmeyi gerektiren , boşanma nedeni sayılabilecek gerekçeler varken bu yazışmaların sahibi eşin haberleşme özgürlüğünün ihlalinden özel hayatına müdahaleden bahsetmesi kanımca yanlış olacaktır. Diğer yandan Bu koşullarda kusursuz ve mağdur olan taraf olarak diğer (aldatılan) eşe bunu ispat etme yükümlülüğü doğmuş, sadakatsizliği ispatlayacak bundan (telefon tespitleri) başkaca yol kalmamıştır.
Evli bir kişinin özel hayatını ilgilendiren fotoğraf, mektup, görüntü ve ses kayıtları eğer boşanma sebebi sayılacak ve bunu ispat edecek unsurlar taşıyor ise ; artık bunların eşi tarafından elde edilmesi yöntemindeki usulsüzlüğü ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması olmaz mı?
Evli insanların kendi aralarındaki hele birde çocuklar varsa onlar için özel hayatın korunmasına ve devamına yönelik de özel bir gizliliğin, özenin , sadakat yükümlülüğünün olması ve muhafazası taraflardan beklenilmemeli mi ?
Evliliğin kendine özgü özeli, tarafların özelinden daha korunmaya muhtaç değil midir? bu nedenle evliliğin özelinin korunması gerçeği taraflara özel yükümlülükler getirmez mi?
Eşin haberleşme özgürlüğü ve mahremiyeti ile özel hayatına müdahale edilmesinin yanlışlığı adına alınacak bir kararın, mağdur olan eşin çocukların ve evlilik müessesesinin haklarını - özelini de zedeleyeceği aşikardır.
Eşin sadakatsizliğini aleni olarak ortaya koyan bu delillerin, elde ediliş şekli nedeni ile davada yok sayılması kamu vicdanını da yaralayacaktır.
Maddi ve fiili gerçekler eş ile bir diğer kişi arasında yaşanan bu beraberliğin doğruluğunu ispat ediyorsa, mahkemenin artık bu delilin elde ediliş şeklinden ziyade ; sadakatsizliğin varlığını algılayıcı ve kusur açısından değerlendirici bir bakış açısı ile kamu yararına davaya yön vermesi gerektiğini düşünmelidir.
Sadakatsizliğe uğrayarak mağdur olan kişi olarak yasalar önünde sadakatsizlik yapan eş kadar sadakatsizliğe uğrayan eşin de hakları olmalı ve hukuken himaye edilmeli ki, evlilik müessesesine saygı ,sadakat, sağlıklı bir neslin geleceği ve hepsinden önemlisi adalet sistemine duyulan saygı korunabilsin.
Tüm hukuk dostlarını takdir edeceği üzere Hukuk maddi gerçeklere uygun çözüm üretemedikçe güvenilirliğini yitirir ve varlık nedeni tartışılır hale gelir.
Saygılarımla arz ederim….
Re: Cep Kaydi Boşanma Davasi Delili Olmaz!
Benim evlendiğim bayan benden önce ve benden sonra hem cepten hem msnden erkeklerle ilişkiye girdiğini şspat ediyor.Bu hakime sormak lazım.Boşanma sürecinde olan bir bayan bunları yapıyorsa bizim erkek olarak adımız ne oluyo.^-5 ay evli kal t ete degmesin paraları al git kanun bumu?