Tebligattan kaçma, ikametgah

1995 yılında bir mütehaidden bir villa almak üzere anlaşma yaptık.Ben ödemelerimi iki yılda bitirdim ama iki yıl sonunda sözleşmeye göre villamı alamadım.Yer İzmit teydi ve şahısla herzaman görüşmemizde işi halledeceğini söyleyip beni hep oyaladı.Sonunda İzmit depremi oldu ve araya iki yıl daha girdi.Arkasından özel problemlerim sebebiyle konudan uzak kaldım ve son olarak şahıstan nisan 2004 tarihinde ve 30 haziran 2004 tarihli ödemeli(Eger taahhüdünü yerine getirmezse) 100 milyar tl lik senet aldım.süresi dolduğunda temmuz 2004 ayı başında şahsa ihtarname çektim ve sonra da ödeme olmadı.Beni tekrar arayıp işi halledeceğini söyledi ama olmadı.Bunun üzerine avukat tuttum ve aralık 2004 tarihinde mahkemeye verdim.O tarihten beri tebligat yapamıyorum.Senette yazdığı adreste yok deniliyor ve vergi dairesine kayıtlı adresleri terk görünüyor.Nüfus kayıtlarına göre evlil ama karısından ayrı yaşıyor görünüyor.Karısı devlet memuru.Avukatım da yalnızca kendisinin ya da karısının ikametgah adresi lazım diyor.On yıldan beri bekliyorum ve hala birşey yok.Sözkonusu villa tapusunu alamadığım için şahıs benden habersiz 7 sene önce bankadan yüklü miktar kredi alıyor ve tapusunu vermediği bu villaları bankaya ipotekliyor ve borcunu ödemediği için benim villa da bankanın eline geçiyor.İçtihatlara baktım tebligat gerçekten zor iş.Ayrıca kişinin mal varlığını da öğrenemiyoruz.Kanunlar bu tip insanları korumak için mi anlayamadım.Lütfen bu konuda beni aydınlatabilirmisiniz.Teşekkürler ediyorum.

Davaların görülebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması gerekir bu ise tebligat ile olur. yani davalılara tebligat yapılmadan davaya bakılamaz.

Sayın emekli 999 aşağıda bu sitenin forumlarında konu yani tebligat sorunu gayet detaylı bir biçimde işlenmiştir.(aşağıda verdiğim linkleri kontrol ediniz) tebligat yapmada bu bilgiler ışıgında fazla bir zorluk çekmezsiniz ki davalınız ticaret yaptığına göre resmi makamlara ibraz ettiği bildirdiği bir adres vardır. o adreslere tebliğini bila döner ise 35 maddeye göre her halukarda ilanen tebliğ edebilme imkanınız vardır.

ancak sanırım avutatınız tebligatttan daha cok paranın tahsil edilebilme yeteneği ile ilgili olarak sizden adres istemiş olmalıdır.

Çünkü davayı kazanmak başka bir şey parayı tahsil edebilmek başka bir şeydir.

https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPI...Terms=tebligat
https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPI...Terms=tebligat
https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPI...Terms=tebligat
https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPI...Terms=tebligat

Sayın avukat Tayfun bey'e teşekkürler ediyorum.Sözkonusu şahsın vergi dairesinde görünen 4 adresini de TERK göstermiş.karısından başka ulaşlma şansımız yok gibi.Nerede oturduğu da belli değil.Senent te yazılı adres eski iş yeri adresi fakat özel bir inşaat firmasının inşaat yeri.Burada yok denildiğine göre tebligat nereye yapılacak..ya da karısına yapılabilir mi?

Ticaret sicilinden adres isteyeceksiniz, adresinin tespiti için zabıta tahkikatı isteyeceksiniz gelen bilgilere göre gerekirse tebligat yasasının 35 maddesine göre veya ilanen tebliğini isteyeceksiniz. karısı ile aynı adreste oturuyorsa yapılması gerekir

Verdiğim linkleri okuyunuz.

Avukat beye tekrar teşekkürler.Netice itibariyle şahsın vergi mükellefi olarak göründüğü zamanlara ait adresler terk görünüyor.Ayrıca İstanbul polisine adres tetkiki için yazı yazıldı,senet adresi istanbul olduğu için.Öğrenmek istediğim şey haziran 2004 ten itibaren yıllık gecikme faizi gibi birşeyler alabilirmiyim,eğer dava lehime sonuçlanırsa,,ve diğer tüm masraflar..Ve ödeme tarihinden sonraki sürelerde faiz oranı nedir?Tekrar çok teşekkürler..saygı ve başarı dileklerimle...

Forumları bir araştırın lütfen

emekli 999 un bir başka başlıktaki iletisi

bir şahıstan alacak senedi karşılığı alacağım var fakat tebligat hala yapamadık.Senet tarihi haziran 2004..mart 2005 tarihinde bu şahıs bir firmayı dolandırmış ve bu firmada bu kişiyi mahkemeye vermiş.Eğer bu firma bu şahsı benden önce bulursa ve alacaklı konuma geçerse,tahsilat olmadan ben de haberdar olup bu kişiye tebligat yapabilirsem,alacak önceliği kimde olur.Yani ortada iki alacak var ve hiç kimse alacağını almamış aşamasında,öncelik kimde olur.Ayrıca ilgili formlara baktım ama bu tip bir alacak davasında gecikme faizi varmıdır ve oranları nedir,,anlayamadım.Açık olarak alamadığım bir alacak senedini,alma aşamasında geçmiş sürelerin kaybını yüzde kaç faizle alabilirim.Saygı ve başarı dileklerimle..

emekli 999 un daha r başkabir başlıktaki iletisi
iyi günler değerli arkadaşlar..Daha önce yazmama rağmen şu ana kadar cevap alamadım.Eğer bilen varsa cevap bekliyorum.Şimdiden çok teşekkürler.Ortada iki alacaklı var.Bir tanesi önceki tarihle alacaklı diğeri ise yeni.Ancak diğeri alacağı olan kişiye daha önce tebligat yaptırıyor.Eski alacaklı ise daha sonra.Hiç kimse parasını almamış konumunda iken burada tebligatı önce yapan mı ya da alacak tarihi daha önce olan mı ilk alacaklı olur..Ve yapılamıyan tebligat,tebligatı yapan ikinci alacaklının mahkeme anında yapılabilir mi..Ayrıca senet alacaklarında yıllık faiz uygulaması yani kaybolan zaman için bir ceza var mı ve var ise oranları nedir..Tekrar çok teşekkürler ve saygılarımla..

Aynı konu hakkında değişik başlıklar amcanız forum kurallarına aykırıdır.

Avukatınız olduğunu belirtmiştiniz. Bu nedenle amacınızı tam olarak anlamak mümkün değil. Bu soruları neden avukatınıza sormuyorsunuz. Sordunuz da cevapları sizi tatmin etmedi mi ? Avukatınıza güvenmiyorsanız neden azletmiyorsunuz.?

Sorduğunuz soruların cevapları aslında forumlarda cevaplanmıştır.

Bonolar (senetler) Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelere ilişkin müracaat hakkına ilişkin kurallarda uygulanır.
Buna göre vadeden itibaren faiz talep edebilirsiniz talep edebileceğiniz faiz oranı 3095 sayılı kanuna göre Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre belirlenmektedir.

Bu oranlar ise (hangi tarihler arısında hangi oranların uygulanacağı) şimdi vereceğim linkte belirtilmektedir. http://www.tcmb.gov.tr/yeni/reeskont/reeskont.html Takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek faizin reeskont faiz oranlarına göre kademeli olarak hesaplanmasına karar verilmek gerekir.

Birden fazla alacaklı olması halinde kimin alacağını daha önce alacağı konusu ise haciz tarihleri ile ilgilidir. (iflas kararı hariç) haczedilen malların paraya çevrilmesinde haciz tarihleri esas alınır.

Bu konuda icra iflas yasasının, 100, 140, 141 c,s ve 206 ıncı maddeleri uygulanır.

Siz icra takibi değil dava açmışsınız (neden böyle yapıldı anlamadım) gerçi davada da ihtiyati haciz talep edebilir şahsın mallarına ihitiyati haciz uygulanabilir.

Daha önce söylediğimi tekrar etmekte fayda var mahkemede haklı çıkabilir davanızı kazanabilir icra takibini kesinleştirebilirsiniz. Ancak alacağınızı tahsil edebilmeniz için haciz uygulanabilecek borçluya ait mal olması ile mümkündür. Ancak bu halde birden fazla alacaklı arasında kimin alacağını daha önce alacağı konusu gündeme gelebilir. Haczi kabil malı yok ise sadece davanızı kazanmış olursunuz okadar

MADDE 625 - Hâmil vadenin hulûlünde poliçe ödenmemişse, cirantalara, keşideciye ve poliçe dolayısiyle taahhüt altına girmiş olan diğer kimselere karşı müracaat hakkını kullanabilir.

V - MÜRACAAT HAKKININ ŞÜMULÜ
1. HAMİLİN HAKKI
MADDE 637 - Hâmil müracaat yoliyle:
1. Poliçenin kabul edilmemiş veya ödenmemiş olan bedelini ve eğer şart kılınmışsa işlemiş faizi;
2. Vadenin gelmesinden itibaren işliyecek yüzde on hesabiyle faizi;

(3095 KANUNİ FAİZ VE TEMERRÜT FAİZİNE İLİŞKİN KANUN
TEMERRÜT FAİZİ
MADDE 2 - (Değişik: 4489 - 15.12.1999 / m.2 - Yürürlük m.4) Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur.
Temerrüt faizi miktarının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi faiz miktarı yukarıdaki fıkralarda öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt faizi, akdi faiz miktarından az olamaz.)
3. Protestonun ve hâmil tarafından tebliğ olunan ihbarnamelerinin masraflariyle diğer masrafları;
4. Poliçe bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komüsyon ücretini; istiyebilir.
Eğer müracaat hakkı vadenin hulûlünden önce kullanılırsa poliçe bedelinden bir iskonto yapılır. Bu iskonto müracaat tarihinde hamilin ikametgâhında cari olan resmi iskonto haddi üzerinden hesap edilir


HUKUK GENEL KURULU E. 2000/12-706 K. 2000/181 T. 22.3.2000
Takip alacaklısı, bono lehtarı olup, keşideci ve kefil takip edildiğinden 15.2.1997 vade tarihinden itibaren TTK.nun 637/11 maddesi gereği ve Hukuk Genel Kurulunun 26.4.1995 gün ve 1995/171-413 sayılı kararı doğrultusunda 3095 sayılı kanunun 2/3 maddesinde öngörülen reeskont faizini talep etmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur

HUKUK GENEL KURULU E. 1995/11-171 K. 1995/413 T. 26.4.1995
Bono düzenlemek ticari bir işlem olduğundan,bonoya dayanan alacaklarda,alacaklı, faizin Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanmasını isteyebilir.12. HUKUK DAİRESİ E. 1995/8208 K. 1995/8661 T. 12.6.1995
Takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek faizin reeskont faiz oranlarına göre kademeli olarak hesaplanmasına karar verilmek gerekir.

Sayın avukat Tayfun bey'e çok teşekkürler ediyorum.Halen yurtdışında yaşamam sebebiyle avukatım ile çok rahat ve uzun konular görüşemiyorum.Kaldı ki bu konuları sitedeki diğer konuları okudukça hatırlıyor ve yorumlamaya çalışıyorum.Ve gerçek şu ki bu siteden hukuki konular hakkında daha açıklayıcı ve tatmin edici cevaplar alıyorum.Herşeye rağmen şahsıma samimiyetle cevap verdiğiniz için sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla..