Reşit olmayan komşu çocukları şiddeti

Siirt kökenli 3 ailenin çocuklarının ki sayıca 10-20 arasında ve yaşları 6-15 olan bu çocuklar sürekli olarak çevreye zarar vermektedir. Yaşları küçük olduğundan cezai ehliyete haiz olmayan bu çocuklar yüzünden adeta sokaklarda terör estiren bu ailenin verdiği zarar had safhaya çıkmış,sokak sakinlerinde tahammül diye bir şey kalmamıştır. Bir hafta önce Muhtarla birlikte birleşen bir heyet adı geçen binanın sahibine duyulan rahatsızlığı bildirmiş. Ancak değişen hiç bir şey olmamıştır. Son olarak 23/05/2005 günü saat 1600 civarlarında hemen yanındaki binanın sakinlerine saldırılmış olaya kürek ve sopalar karışmıştır. Olay polise aksettirilmiş. Gelen polis ekiplerine de "bize kimse bir şey yapamaz" "bize vuranın ellerini kırarız " tarzı ve gelen güvenlik görevlilerinin de sabrını taşıracak ifadeler kullanılmıştır. "Bu sokakta kimseyi yaşatmayız , oturtmayız " tehditlerini savuran aile efradı ileride büyük bir olaylara sebebiyet verebilecek durumdadır.
Sokağımızda huzur adına bir şey kalmamıştır.
Sokak sakinlerinin tümünü rahatsız eden hatta evini satıp gitmeyi düşünenler dahi bulunmaktadır.
Öğrenmek istediğim bu ailenin evlerini satıp gitmelerini yetkili merciler vasıtasıyla isteme hakkına sahip miyiz. Bu insanların huzursuzluk vermeleri nasıl engellenir. Tüm sokak sakinleri buradan gitmelerini istiyor. Kanunen ne yapabiliriz
gerekli ilgiyi göstereceğiniz ümit eder , saygılar sunarız

Sayın Çaresizsiniz,

Durumunuza üzüldüm, ancak ailenin Siirtli olmasını yazmanızı anlayamadım, bunlar ince detaylar yanlış taraflara çekilip, yanlış anlamalara sebep olabilir. Bu yüzden küçük bir hatırlatma yapmak istedim. Bahsettiğiniz kişilerin yaptıkları zararlarda zabıt tutturup, gerekli adli mercilere başvurduğunuzda, kim olursa olsun, gerekli cezaların uygulanacağını düşünüyorum.
Ayrıca Site sakinlerine yapılan saldırıdan bahsetmişsiniz ama, nedeni konusunda bir açıklama yapmamışsınız, bunu bilmeden yorum yapmak doğru olmaz, insanın aklına hertürlü ihtimal gelebilir, çocukların yaşı henüz küçük ve sanıyorum eğitime ihtiyaçları var , üstelik çevreden dışlandıklarını düşünüyor olabilirler, bence çocuklarla ve aile ile konuşmalı ve yaşanılan rahatsızlığa çözüm olacak konuları konuşmalı ve bir arada huzur içinde yaşamak için insanların neler yapması gerektiği konusuna ağırlık vermelisiniz derim. Başarılı olmanız dileği ile.
Unutmayın ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz :)
Saygılarımla,

Sayın Romantic
1 . Öncelikle yorumunuza teşekkürler
2 . Yöre belirtmekteki hassasiyetinizi katılıyorum. Ancak bunu yazarken çok düşündüm. İsterse ADMİN sisin. Ancak ben bu bu yöreden gelen insanların elinde büyüdüm. Ancak bunlar son göçle gelenler... Ve hiç kimse duymadım ki bunlardan rahatsız olmasın. Kapalıçarşı cinayetleri, Minibüs hatları terörü , Gazideki son olayların arkasına bakın neler göreceksiniz
3 . Neden yok... Çocukların can sıkıntısı. Yaşlı genç demeden sokaktan geçen herkese saldırıyorlar. Bir anne ve çocuğuna bıçak çektiler. Ne anne ne çocuk korkudan rahatça sokağa çıkamıyor.
4 . Çocuklar bir tepki ile karşılaştılarında evdeki kadınlarda onlarla beraber kavgaya çıkıyorlar.
5 . Çevre inşaatlardan ve mağazalardan , marketlerden sürekli hırsızlık yaptıklarını herkes söylüyor.
6 . Başları sıkıştığında aşiret erkekleri bir araya geliyor. Çevreye göz dağı veriyorlar
7 . Evin erkeklerine gündüz yapılanları söylediğinizde siz de suçlu çıkıyorsunuz. Diyaloğa kesinlikle gelmiyorlar
8 . İnsanlara öylesine saldırıyorlar ki siz dahi olsanız onlara yaklaşamazsınız. Küfür ağızlarına o kadar yerleşmiş ki yapma evladım dediğinizde 5 yaşındaki dahil hemen küfür etmeye başlıyor. Size dikleniyor.
9 . Çevre insanı kültür düzeyi yüksek ya da şehirde nasıl yaşanırı öğrenmiş insanlarla dolu. Bunlarla bir seviyeye gelmek istemiyor. Zira başlarına dert almak istemiyor.
10 . Biz huki yolları araştırıp çözümü bu şekilde bulmak ve kat mülkiyetine göre nasıl bir daire sahibi huzursuzluk ettiğinde apartmandan çıkartılıyorda böyle bir ailenin evinin mahkemece satılıp başka yere gönderilmesinin yasal yolla nasıl olacağını araştıryoruz.
11 . Biz yaklaşık 7-8 senedir buna tahammül etmeye çalıştık. Bardak taşmıştır. Tahammül kalmamıştır. Bırakın gençleri sokaktan geçen , yaşayan 70-80 lik annelerin bile namuslarına ağır sözler sarfedilmektedir.
Bilmem anlatabildim mi

Eğer sönü ettiğiniz şahıslar kat mülkiyeti kurulmuş bir binada (birden çok dairenin bulunduğu binalar)oturuyorlar ise kat mülkiyeti kanunun 25 maddesine göre diğer kat malikleri ortak hayatı çekilmez hale getiren malikin bağımsız bölümünün(dairesinin ,evinin) kendilerine devredilmesini mahkemeden isteyebilirler,ancak bu şahıslar müstakil endilerine ait birz evde oturuyorlar ise işiniz biraz zor.Yapacağınız karşılaştığınız her türlü münasebetsiz olayda bunu şahitlendirerk yapanlar hakkında savcılığa şikayette bulunmak,işiniz zor ama birlik olarak bunların karşısında taviz vermeden durursanız sanırım yola gelirler.

Sayın Çaresizsiniz,
1. Yöre belirtmekteki hassasiyetimin kendi adıma olmadığını bilmenizi isterim, ben Eskişehirliyim. Ailenin Siirtli olmasını yazmasaydınız dediğim için onları savunduğumu düşünebilirsiniz bu yüzden açıklamak istedim. Haksız olan kimseyi savunmam, ancak hatalarını düzeltmeleri için neler yapılabilir o konuda yardımcı olmaya çalışırım.
2. Ne yazık ki bahsettiğiniz olayların arkasından ister istemez ülkemizin doğusunda yaşayan insanlar çıkıyor, buda çoğunun eğitimsizlik nedeni ile cahil oluşlarından kaynaklanıyor.
3. Sözünü ettiğiniz diğer konularda, darp, saldırı vs. yasalarımızdaki boşluktan yararlanıyorlar, tabii bu herkes için geçerli.
4. Çevre insanı kültür düzeyi yüksek yada şehirde nasıl yaşanır öğrenmiş insanlarla dolu. Bunlarla bir seviyeye gelmek istemiyor. Zira başlarına dert almak istemiyor; demişsiniz, ancak zaten bu şekilde de başları dertte.
5. yaklaşık 7-8 senedir yaşadığınızı söylediğiniz olayları kanun koruyuculara bildirmiş olsaydınız sanırım şimdiye kadar çözümlenmiş olurdu, ama gene de ümidinizi kaybetmeyin derim, siz neden terk edip gideceksiniz ki, bırakın onlar gitsin.
6. Son olarak şunu söylemek isterim, anlattıklarınızdan daha fazlasını kendim birebir yaşadım, çünkü şu an boşanma davası açtığım ve boşanmak için çabaladığım eşimde doğulu idi. Ve inanın benim yaşadıklarımı, düşmanımın bile yaşamasını istemem, ama asla pes etmedim, direndim ve eğer bu bir savaşsa, galibi de ben olacağım dedim, çünkü haklı olan bendm. Yasal olarak tüm yükümlülüklerimi yerine getirdim, bayrağı zirveye dikmeme, çok az bir zaman kaldı. Sabrettim ve kazanan ben oldum, umarım sonuç sizin içinde iyi olur. Haklıysanız ve kazanmak istiyorsanız direnmekten asla vazgeçmeyin.

Öncelikle sayın romantic'e tamamıyla katıldığımı söyleyerek başlamak istedim. Doğulu veya batılı herkesin yapabileceği olaylardır bahsettikleriniz.

Fakat faaliyetleri suç safhasında ise, savcılığa müracaatta bulunmanızı öneririm. Kamu düzenini bozmak, hırsızlık ve gasp diyorsunuz. Bunları yapıyorlarsa eğer, savcılık olaya müdahale edecektir.

Sayın çaresiz yaşamakta olduğunuz sıkıntıyı çok iyi anlıyorum.Fakat anladığım kadarıyla bu 3 ailenin 3'ü de aynı apartmanda oturmakta.Bu yönüyle yapılabilecek birşey yok.Forumdaki diğer arkadaşımında dediği gibi birlik olmalı ve sürekli karakol ve savcılıkla ilişkide bulunmalısınız.
Sayın romantic hümanist duygularınızı takdir etmekteyim fakat biliyorsunuz dünya hümanizmle yürümüyor.Bu gibi sıkıntılı ailelerin kimi yerlerde mahalle sakinlerinin sabrını fazla taşırıp nizamlara uyan insanları bile onları evlerine kilitleyip yakma teşebbüsüne kadar götürdüklerini biliyoruz.Ayrıca bu kişilerin çevredeki insanlara neden saldırdıklarını,bu saldırının altındaki nedenleri sormuşsunuz.Sayın çaresizsiniz'in anlattığı kişiliğe sehip insanların saldırmak için nedene ihtiyaçları yoktur.Bu belki eğitimsizliğin belki dışlanmışlığın sonucu ama hiç kimse farklı kültürden olan insanları arasına alıp kaynaşmadığı için,bu kişilerin işlemiş olduğu suçların ortağı yapılamaz.Hiç kimsenin böyle bir zorunluluğu yoktur.Mevcut durum sosyal bir sorun olup gerek ekonomik yetersizliklerden ve gerekse cezaların caydırıcı olmadığından ileri gelmektedir.Yüce kanunkoyucu suçu itiyat haline getirmiş kişilikler için çok daha sert müeyyyidler öngörmelidir.TOPLUMUN TEMİZ İNSANLARININ HUZUR VE GÜVENLİĞİ KANIMCA İTİYADİ SUÇLULARIN YAŞAM HAKKINDAN DAHİ ÖNEMLİDİR.AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM İÇİN ÇIKARILAN KANUNLARIN TAM OLARAK UYGULANABİLMESİ İÇİN ORDAKİ ŞARTLARA DA SAHİP OLMAK GEREKİR.BİZİM YAPTIĞIMIZ İŞ NORMAL VATANDAŞA BOKSÖR ANTREMANI YAPTIRMAK GİBİ.

Sayın kemalist, AB için uyum yasalarından bahsetmişsiniz, değil mi polisin yetkilerini elinden alan, halkın güvenliğini azaltan yasalar onların ta kendisi?

Yeni TCK'da suçların cezalarının ortalama %70 seyrinde artması güzel bir gösterge fakat güvenliğimizin en büyük unsuru olan polislerin yetkileri de bir o kadar düşmüştür.

Sayın Emrah Yavuzcan size kısmi olarak katılıyorum.Fakat asayiş polise yetkiyi bol verip polis devleti olmakla değil yasaları yerinde,yeterli ve ihtiyaçları karşılar şekilde düzenlemekle sağlanır.Saygılarımla.

Fikrimce polislerin yetkilerinde önemli bir kısıtlama yoktur polisler suçludan delile ulaşma yöntemini terk etmek zorundadırlar delilden suçluya ulaşmak durumdalar sanırım asıl kavga burdadır. ...