Re: Borçulunun Ailesine İcra
Birlikte oturduklarını kanıtlayabiliyorsanız elbette yapılır.
İstihkak iddiasında bulunmalarıda mümkündür ancak İİK hükümlerince birlkte oturulan evdeki eşyaların borçluya ait sayılacağı bir karinedir. Bu karinenin aksinin kuvvetli deliller ile ispat edilmesi gerekir.
Re: Borçulunun Ailesine İcra
Öncelikle ilginize Teşekkür ederim,
Borçlunun ailesi ile aynı evde kaldığına dair mahkemede beyan ettiği "ailemin yanında kalıyorum" açıklaması kanıt sayılabilir mi ?
Re: Borçulunun Ailesine İcra
Alıntı:
XGM rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle ilginize Teşekkür ederim,
Borçlunun ailesi ile aynı evde kaldığına dair mahkemede beyan ettiği "ailemin yanında kalıyorum" açıklaması kanıt sayılabilir mi ?
HUMK Madde 236 – Dava evrakında veya hakim huzurunda iki taraftan birinin veya vekilinin sebkeden ikrarı muteberdir. Ve mukir olan taraf aleyhine delil teşkil eder.
Maddi bir hatadan neşet ettiği sabit olmadıkça ikrardan rücu olunama
Yasa metni açık böyle bir ifadesi var ise aleyhine delildir.
Re: Borçulunun Ailesine İcra
Alıntı:
XGM rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle ilginize Teşekkür ederim,
Borçlunun ailesi ile aynı evde kaldığına dair mahkemede beyan ettiği "ailemin yanında kalıyorum" açıklaması kanıt sayılabilir mi ?
Ailemin yanında orda burda kalıyorum demesi,borclunun devamlı olarak anne ve babasının yanında ikamet ettiği anlamına gelmez,Aile birliğiicersinde anne ve babasını ziyaret amaclı gitmesi,hastalık halinde yanlarında bulunması onun o adreste ikamet ettiği anlamı taşımaz ve burada borclunun anne ve babası İstihkak iddiasında bulunduğunda haklı cıkarlar,cünkü Yargıtay İcdihat kararlarındada,borclunun haciz yapılan mahalde kesinlikle ikamet ettiğine dair somut deliller aramaktadır.
Sadece borclunun o evde bulunması veya borclunun o evde kaldığını gösteren emareler,başlı başına ikamet ettiği nin ispatı anlamına gelmez.bu hususta muhtar kayıtları binada oturan kişilerin beyanları,yönetici 'nin sabit beyanları Polis inceleme raporu ve o borclunun tam manasıyle bu adreste yerleşik ikamet ettiğini gösteren subut deliller önemlidir.
Tabiki kişin beyanına dayalı olarak bu şekil haciz'e adrese gide bilirsiniz belki hacizde yapa bilirsiniz,yanlız istihkak iddiasında bunu ispatlamanız cok güc olur. borcluya ait bir takım elbisenin veya bir belgenin o mahalde oluşu sizce borclunun burada ikamet ettiğini biranda algılayarak haciz gercekleştire bilirsiniz velakin istihkakta bu borclunun bu annasine va babasına ait evde bir takım elbisesinin bulunması veya borcluya ait bir belgenin orada olması borclunun burada sürekli olarak ikamet ettiği,iddianızı doğrulamaz, iyi Ozaman bu alacaktan verecekten öte toplumumuzda aile bireylerini ve aile bütünlüğünü parcalamaktan öde gitmez,Ozaman Medeni kanunu TCK bir kenara atın gitsin buradada borcluyu aileye bağlıyan maddeler mevcuttur.
Re: Borçulunun Ailesine İcra
Alıntı:
esmerman rumuzlu üyeden alıntı
Ailemin yanında orda burda kalıyorum demesi,borclunun devamlı olarak anne ve babasının yanında ikamet ettiği anlamına gelmez,Aile birliğiicersinde anne ve babasını ziyaret amaclı gitmesi,hastalık halinde yanlarında bulunması onun o adreste ikamet ettiği anlamı taşımaz ve burada borclunun anne ve babası İstihkak iddiasında bulunduğunda haklı cıkarlar,cünkü Yargıtay İcdihat kararlarındada,borclunun haciz yapılan mahalde kesinlikle ikamet ettiğine dair somut deliller aramaktadır.
Sadece borclunun o evde bulunması veya borclunun o evde kaldığını gösteren emareler,başlı başına ikamet ettiği nin ispatı anlamına gelmez.bu hususta muhtar kayıtları binada oturan kişilerin beyanları,yönetici 'nin sabit beyanları Polis inceleme raporu ve o borclunun tam manasıyle bu adreste yerleşik ikamet ettiğini gösteren subut deliller önemlidir.
Tabiki kişin beyanına dayalı olarak bu şekil haciz'e adrese gide bilirsiniz belki hacizde yapa bilirsiniz,yanlız istihkak iddiasında bunu ispatlamanız cok güc olur. borcluya ait bir takım elbisenin veya bir belgenin o mahalde oluşu sizce borclunun burada ikamet ettiğini biranda algılayarak haciz gercekleştire bilirsiniz velakin istihkakta bu borclunun bu annasine va babasına ait evde bir takım elbisesinin bulunması veya borcluya ait bir belgenin orada olması borclunun burada sürekli olarak ikamet ettiği,iddianızı doğrulamaz, iyi Ozaman bu alacaktan verecekten öte toplumumuzda aile bireylerini ve aile bütünlüğünü parcalamaktan öde gitmez,Ozaman Medeni kanunu TCK bir kenara atın gitsin buradada borcluyu aileye bağlıyan maddeler mevcuttur.
İlginize Teşekkür Ederim sn esmerman,
Verdiğiniz açıklamalar gayet doğru yalnız; hala anlamak istemediğim bir husus var. Elbette tarafımıza borçlu olan kimse ailesinin yanında oturduğunu ve buna göre beyanı olmasına rağmen inkar edecektir. Zaten kötü niyetli olmasından kaynaklanan sebepler ile kendisini her açıdan bir deyim ile her noktadan "sağlama" almaktadır (muhtar kaydı vs.). Burada bunu ayırt edebilecek kanun nedir? Neden suçlu güçlü duruma geçmekte. Bunu anlamak istemiyorum. Bizler doğru ve namuslu yaşamayı tercih ettiğimiz için ailemize de kimse buna benzer bir rahatsızlıkta bulunmuyor. İmkanları bizden çok daha güçlü olmasına rağmen dolandırıcılık ile yaşamayı tercih etmiş ve bu yaşamı seçmiş kişilerin aileleri de buna benzer durumlar ile karşı karşıya kalıyorsa bu hakkı ile yaşayan insanları suçu değildir. Bunu kanunlarımızın ayırt edebilecek kriterleri, çalışmaları olmalı. Her şeyi biz gün gibi görebiliyorsak yüce mahkemelerimiz de bizlerden daha iyi görebilmeli.
Hepinize ilginizden dolayı Teşekkür Ederim
Saygılarımla
....
Re: Borçulunun Ailesine İcra
Sırf kıyafetlerini alarak ailesinin yanına taşınan birinin nesini haczetmeyi düşünüyorsunuz? Ailesine ait malları haczetmek uygun olur mu?
Gerçekten beş parasız kalıp ailesinin yanına sığınan insanlar yok mu?
Borç da, suç da kişiseldir.
Nasıl birinin suçunun cezasını ailesi çekemezse, birinin borcundan dolayı ailesini ödemeye zorlamak uygun olmaz.
Re: Borçulunun Ailesine İcra
Alıntı:
XGM rumuzlu üyeden alıntı
İlginize Teşekkür Ederim sn esmerman,
Verdiğiniz açıklamalar gayet doğru yalnız; hala anlamak istemediğim bir husus var. Elbette tarafımıza borçlu olan kimse ailesinin yanında oturduğunu ve buna göre beyanı olmasına rağmen inkar edecektir. Zaten kötü niyetli olmasından kaynaklanan sebepler ile kendisini her açıdan bir deyim ile her noktadan "sağlama" almaktadır (muhtar kaydı vs.). Burada bunu ayırt edebilecek kanun nedir? Neden suçlu güçlü duruma geçmekte. Bunu anlamak istemiyorum. Bizler doğru ve namuslu yaşamayı tercih ettiğimiz için ailemize de kimse buna benzer bir rahatsızlıkta bulunmuyor. İmkanları bizden çok daha güçlü olmasına rağmen dolandırıcılık ile yaşamayı tercih etmiş ve bu yaşamı seçmiş kişilerin aileleri de buna benzer durumlar ile karşı karşıya kalıyorsa bu hakkı ile yaşayan insanları suçu değildir. Bunu kanunlarımızın ayırt edebilecek kriterleri, çalışmaları olmalı. Her şeyi biz gün gibi görebiliyorsak yüce mahkemelerimiz de bizlerden daha iyi görebilmeli.
Hepinize ilginizden dolayı Teşekkür Ederim
Saygılarımla
....
illaki bir muhtar kaydı vardır, orda 35 e göre icra başlatın, daha sonra da çalıştığı yeri bulup maaşına bloke koyun. olmaz mı?