"Beyler; yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz."
Cumhuriyet bu sözlerle kuruldu. Günümüzde hala manda yönetimi isteyen bazıları farkında olmasa da, manda isteyenler dahil 85 yıldır hepimiz nimetlerinden faydalanıyoruz.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının çocukluğumdan beri bende özel bir yeri ve anlamı vardır. Yürümeye başladığımda babam elimden tutmuş ve törenlere götürmüştü. Şimdi hayal meyal hatırlıyorum, gündüz törenleri de ilgi çekici idi ancak gece "fener alayı" yok mu işte o benim için apayrıydı, zihnime çakıldı. Çocuk aklımla gecenin karanlığında o ışıl ışıl ortamda mucizevi birşeyler olduğunu tahayyül edebiliyor ancak anlamlandıramıyordum.
Yıllar sonra aklım erip okumaya başladığımda sadece "fener alayı"nın değil aslında onun temsil ettiği Cumhuriyetin kuruluş öyküsünün ne kadar aydınlık ve mucizevi olduğunu farkettim. Fakr u zaruret içerisinde harap ve bitap düşmüş bir milletin Mustafa Kemal liderliğindeki mucizevi bir başkaldırısıydı gerçekte bu aydınlık öykü... Çocuk dimağımda Cumhuriyet ve geceyi aydınlatan fener alayı özdeşleşti. Gecenin nasıl aydınlanabileceği, aydınlığın ne anlama geldiğidir aslında Cumhuriyet... Babam bu dünyada uzun zamandır yok ancak görevi babamdan devralmıştım. Çocuklarım da fener alayını izlediler, katıldılar, çocukları da izleyip katılacaklar eminim...
Siz bugünlerde gündemde olan "fener" leri ve o fenerleri taşıyanları biliyorsunuzdur umarım. Millet fakr u zaruret içinde yine harap ve bitap düşmüş olabilir, ancak siz fenere ve onu taşıyanlara bakın.
Gündemde olan gündüz fenerlerinin aslında aydınlığınızı kararttığını farkedemiyorsanız, daha ne diyeyim ben size?
