Hangi nedenle dava açmam gerekli

İki ay önce evlendiğim eşimle 7 yıl flört yaşadık.Eşim şu anda çalışmakta ve kanuni hakkı olduğunu öne sürerek 10 yıldır çalışmakta olduğu işyerinden '' eşim çalışmamı istemiyor'' sebebiyle ayrılmak istediğini söylemektedir.Şu anda ayrılmadı ancak 3 ay sonra ayrılacağını işyerine deklare etmiş.
Ev içerisinde ise durum şu; ikimizde çalıştığımız için birbirimize destek olmak anlamında genel ev işlerinde paylaşıma gitmiştik.Ancak eşim benden sonra işyerinden çıktığı için evin işlerine hiçbir destekte bulunmamakla birlikte benim yaptıklarım karşısında hep daha fazlasını istemektedir.Sinirli hallerinin yanında ev eşyasına zarar verici nitelikte davranışlarda da bulunmaktadır.Ailesinde halası ve abisi akıl hastası( raporlu ).Devamlı bir şekilde ne yaparsam yapayım benim ona değer vermediğimi düşünerek benimle konuşmamakta ve huzursuzluk çıkarmakta.Evlendikten sonra ciddi değişimler göstermektedir.Ailesini her zaman evinin üzerinde tutmakla birlikte babasının-ki adliyeden emeklidir,mübaşir olarak, her dediğini kanun addedip tarafıma hakaretlerde bulunmaktadır.Benden habersiz olarak eve ailesinden değişik fertleri davet etmekte ve bu konudaki her kararı kendisi vermektedir.Karşı çıkıp tartışma başladığında ise '' babamlara gidiyorum '' diyerek problemlerimizi çözmemekte ısrar etmektedir.İşim gereği bir iş yemeğine katıldığımda ise eve döndüğümde benimle konuşmamakta ve beni , kendisini aramama rağmen , aramamakla suçlamaktadır.Ayrıca evlendiğimiz günden beri cinsel ilişkiye hazır olmadığını bahane ederek benimle ilişkiye girmiyor.Bu durumu da ablası ve yakın arkadaşı ile paylaştı.
Ben eşimden huzurlu bir ev ortamım ve anlayışlı bir yaklaşım almadığımdan dolayı boşanmak istiyorum.
Babamın üzerinde görünen 2 dairemiz var ve kendisi yukarıda belirttiğim nedenle işten ayrılmak istediğini belirtiyor.Tazminat vermek istemiyorum.Bilgi verip yol gösterirseniz sevinirim.

Syn atasamilnamli, belirttiğiniz durum MK. m.166 kapsamında evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanmaktadır.m.166/1 e göre''Evilik birliği,ortak hayatı südürmelei kendilernden beklenmeyecek dercede temelinden sarsılmış olursa eşlerden herbiri boşanma davası açabilir'' demektedir.Ancak hakim siz boşanmak isteseniz bile ilk planda ayrılığada karar verebilir.Hakim bu kararı verirken ortak hayatın tekrardan kurulabileceğini düşünmesi halinde vermektedir.Ayrılık süresi sona erdikten sonra tekrra ortak hayatı kuramazsanız siz ve ya eşiniz boşanma davası açabilir.Böyle bir durumda ise boşanırsınız.
Çocuğunuzun olup olmadığını belirtmemişseniz bu nafakada öenmli rol oynamaktadır.Dairelerinizin babanızın üzerine olmasından dolayı ise onların paylaşımı bildipim kadarıyla söz konusu olmayacaktr.Tazminat konusunda ise MK. m.174/1 e göre''Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanam yüzünden zedelenen kusursuz ve ya daha az kusurlu taraf taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir:''bunu da taktir edecek hakimdir ancak kişisel görüşüm sizin ayrılamsını istediğinizden solayı ugun bir maddi tazminat demek zorunda kalırsınız.Hukuk fakültsi öğrencisiyim ve size bu kadar yardımcı olabiliyorum sitedeki avukat arakadaşlarımzı daha iyi yardımcı olabilirler.Saygılar...

çocuğumuz yok.Fakat şu anda çalışıyor,bu durumda sanırım bakıma muhtaç olmadığından yine de nafaka veya tazminat olacak mı?olursa miktar ne olur?Ayrıca çalıştığı işyerine benim çalışmasını istemediğim yönünde beyanımın olmadığını bildirmem gerekir mi*

Alıntı:

---

Burak Temur rumuzlu üyeden alıntı

Syn atasamilnamli, belirttiğiniz durum MK. m.166 kapsamında evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanmaktadır.m.166/1 e göre''Evilik birliği,ortak hayatı südürmelei kendilernden beklenmeyecek dercede temelinden sarsılmış olursa eşlerden herbiri boşanma davası açabilir'' demektedir.Ancak hakim siz boşanmak isteseniz bile ilk planda ayrılığada karar verebilir.Hakim bu kararı verirken ortak hayatın tekrardan kurulabileceğini düşünmesi halinde vermektedir.Ayrılık süresi sona erdikten sonra tekrra ortak hayatı kuramazsanız siz ve ya eşiniz boşanma davası açabilir.Böyle bir durumda ise boşanırsınız.
Çocuğunuzun olup olmadığını belirtmemişseniz bu nafakada öenmli rol oynamaktadır.Dairelerinizin babanızın üzerine olmasından dolayı ise onların paylaşımı bildipim kadarıyla söz konusu olmayacaktr.Tazminat konusunda ise MK. m.174/1 e göre''Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanam yüzünden zedelenen kusursuz ve ya daha az kusurlu taraf taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir:''bunu da taktir edecek hakimdir ancak kişisel görüşüm sizin ayrılamsını istediğinizden solayı ugun bir maddi tazminat demek zorunda kalırsınız.Hukuk fakültsi öğrencisiyim ve size bu kadar yardımcı olabiliyorum sitedeki avukat arakadaşlarımzı daha iyi yardımcı olabilirler.Saygılar...

---

İlginize teşekkürler,

Evlilik öncesi arkadaşlık döneminde ne yazık ki taraflar kendilerini karşı taraftan saklıyorlar.Neticesinde evliliğin ilk aylarında,daha önce aynı ortamı sorunları paylaşmamış insanların bu ve benzer sorunları yaşaması normal.
Eğer boşanmayı tek çözüm olarak görüyorsanız,istediğiniz gerçekten boşanmak ise 1 yılı doldurmadan boşanma talebinizin yerine getirilmesi pek mümkün olamıyor.(Özel durumlar hariç, sebep olarak gösterebileceğiniz bir özel duruma da sahipsiniz bu arada)
Ancak beraber binilen evlilik gemisini yolun başında batırmadan yürütebilmek için 2 kaptanın da karşılıklı anlayış içinde sabırla, birbirleriyle değil sorunlarıyla savaşması sorunu çözebilecektir çoğu zaman.

Diğer yandan evlilik nedeniyle kadın çalışanın 1 yıl içinde sözleşmesini haklı nedenle sona erdirip kıdem tazminatı alma hakkı vardır.Bu hakkı kullanmak için eşin isteyip istememesinin de bir önemi yoktur.Sİz ben böyle bir şey istemedim deseniz de eşinizin ben evliliğimnedeniyle işimden ayrılıyorum demesi yeterlidir.
Boşanma durumunda eşinizin çalışıyor olmasının pek önemi yoktur.Eşinizin talebi olursa,hakim de yerinde görürse bu talebi, tazminat ve nafakaya hükmedebilir.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Evlilik öncesi arkadaşlık döneminde ne yazık ki taraflar kendilerini karşı taraftan saklıyorlar.Neticesinde evliliğin ilk aylarında,daha önce aynı ortamı sorunları paylaşmamış insanların bu ve benzer sorunları yaşaması normal.
Eğer boşanmayı tek çözüm olarak görüyorsanız,istediğiniz gerçekten boşanmak ise 1 yılı doldurmadan boşanma talebinizin yerine getirilmesi pek mümkün olamıyor.(Özel durumlar hariç, sebep olarak gösterebileceğiniz bir özel duruma da sahipsiniz bu arada)
Ancak beraber binilen evlilik gemisini yolun başında batırmadan yürütebilmek için 2 kaptanın da karşılıklı anlayış içinde sabırla, birbirleriyle değil sorunlarıyla savaşması sorunu çözebilecektir çoğu zaman.

Diğer yandan evlilik nedeniyle kadın çalışanın 1 yıl içinde sözleşmesini haklı nedenle sona erdirip kıdem tazminatı alma hakkı vardır.Bu hakkı kullanmak için eşin isteyip istememesinin de bir önemi yoktur.Sİz ben böyle bir şey istemedim deseniz de eşinizin ben evliliğimnedeniyle işimden ayrılıyorum demesi yeterlidir.
Boşanma durumunda eşinizin çalışıyor olmasının pek önemi yoktur.Eşinizin talebi olursa,hakim de yerinde görürse bu talebi, tazminat ve nafakaya hükmedebilir.

---

peki daha sonra evlenmesi nafakayı sona erdirir mi?

Nafaka ve tazminat konusunda TMK'nın 174 ve 175. maddelerine göre karar verilecektir:

1. Maddî ve manevî tazminat
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

2. Yoksulluk nafakası
MADDE 175.- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Alıntı:

---

atasamilnamli rumuzlu üyeden alıntı

peki daha sonra evlenmesi nafakayı sona erdirir mi?

---

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. (TMK md 176)