Erdoğan'ın ak gömleğinde kara leke var

YARGI süreci Almanya da olmasına rağmen Türkiye de de büyük tartışma yaratan Deniz Feneri e.V.davasının sonucu, dünkü Alman gazetelerinde de yer aldı. Gazetelerde öne çıkan başlık ve yorumlar özetle şöyle oldu:


TAGESZEITUNG-TAZ: Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele için seçilen Tayyip Erdoğan'ın, ilk kez ak gömleğinde leke var.

BİLD: AŞAĞILIK VURGUNCULARA HAPİS. Dava kapanmış değil. Frankfurt Savcılığı, Türkiye'de medya kuruluşlarının baş denetçisi olan (RTÜK başkanı) Zahid Akman hakkında soruşturma yürütüyor.

DIE ZEIT: Devlet çamurda. Başbakan soruşturma sonucunu beklemek yerine suçlanan parti arkadaşlarına sahip çıktı.

FRANKFURTER ALLGEMEINE: Başbakan savaş açtı. Basın özgürlüğü tehlikede.

THE ECONOMIST Dergisi,Yoksa o kadar ak değil mi" başlıklı bir makale yayımladı. Makalede, "AKP’nin liderleri, partinin AK şeklindeki kısaltmasının ’beyaz, "temiz " anlamına gelmesiyle övünür. Ancak artık öyle değil. Bir dizi yolsuzluk suçlaması, AKP’nin dürüstlük imajına leke sürdü" denildi.


ULUSLARARASI haber ajansı REUTERS da, konuyla ilgili haberinde,
Başbakan Erdoğan’ın, yolsuzluk iddialarını yayınlayan Doğan Grubu gazeteleri ile "çatışmasını" ele aldı. Haberde, "Tartışma, AB üyeliğine aday olan bir ülkedeki basın özgürlüğü konusunda soru işaretleri doğurdu" dendi.

WIESBADENER KURIER : Deniz Feneri, dolandırıcılık batağında battı. Dava Türkiye’de siyasi malzeme oldu, ama gerçek şu ki, Deniz Feneri insani yardım yapmak yerine suçluların self servis dükkanı gibi çalıştı. Mahkeme dolandırıcılığın ele başlarının Türkiye’de olduğunu ve derneğin sermaye oluşturulması için bir araç olarak kullanıldığını söylüyor.

İstermisiniz , şimdi birileri kalkıpta,

" eeeeee canım zaten iç basını biliyorduk,
demek ki dış basın da inandırıcılığını yitirmeye başladı !

Derler mi dersiniz?

Derler ,derler,
hem de "dellenerek" derler.
Asalaten de derler,
vekaleten de :o
Onların dilinde kemik yok ki !

Bu dış basının Erdoğan ile derdi ne ola ki?:)

RTE nin hiç bir zaman Ak gömleği olmadı ki. Ruhunun karalığı her gömleğine yansıdı. Biraz dikkat edilirse zaten görünen köydü. Amma kalkanısağlam. Harika bir yalan mekanizması. Halkın din duygularıyla oynama. Fakirleştirme sonra sadaka verme... Sadaka verirken devleti soyma bunuda gizleme.

Ben de diyorum ki, ya bu her alanın yeşillendirilmesi; park ve bahçe yapımı, çiçek ekimi... Belediyeler niçin ve ne kadar güzel bu işi yapıyorlar. Meğer duyduklarıma göre en güzel paralar buradan götürülüyormuş. Haram zehir zıkkım olsun.

Alıntı:

---

Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı

Ben de diyorum ki, ya bu her alanın yeşillendirilmesi; park ve bahçe yapımı, çiçek ekimi... Belediyeler niçin ve ne kadar güzel bu işi yapıyorlar. Meğer duyduklarıma göre en güzel paralar buradan götürülüyormuş. Haram zehir zıkkım olsun.

---

Marie Antoinette’nin meşhur sözünü duymayan yoktur Ekmek bulmakta zorluk çeken, hatta ekmek bulamayan yoksul Fransız halkı için “ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” sözü çocukluğumuzdan beri belleklerimizde yer etmiştir.En az bu sözü kadar ünlü olan Fransa Kraliçesi 16 Ekim 1793’de yapılan Fransız İhtilali sonrası yani 215 yıl önce giyotinle kafası kesilerek idam edilmişti…

Aklıma; neredeyse İstanbul'un en ücra semtinde bile mevsimine göre dikilen çeşitli çiçekleri,özellikle laleleri gördükçe ekmek bulamayan insanları getiririm.İçim cız eder.Evet görüntü muhteşem.Ama ya akşam evine götürebilecek bir ekmeği bile olmayan kimi aç kimi tok yatan yurdumun yoksul insanları? Bu paralar bu kaynaklara harcanacağına her semtte aş evleri kurulsun hiç olmazsa.İstihdam ortamı yaratılması asıl çözüm ama pek mümkün gözükmüyor.

Yurtdışından ithal edilerek işlendikten sonra çeşitli ülkelere ihraç edilmesi kaydıyla getirilen çayları yurtiçine sattığı ve yurtdışına çay çöpü gönderdiği ortaya çıkan, AKP Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu'nun şirketi hakkında "toplu kaçakçılık", "evrakta sahtecilik" suçlamasıyla hazırlanan 6 soruşturma raporu Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiş.

Alıntı:

---

Av.Ferda Aydın rumuzlu üyeden alıntı

Marie Antoinette’nin meşhur sözünü duymayan yoktur Ekmek bulmakta zorluk çeken, hatta ekmek bulamayan yoksul Fransız halkı için “ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” sözü çocukluğumuzdan beri belleklerimizde yer etmiştir.En az bu sözü kadar ünlü olan Fransa Kraliçesi 16 Ekim 1793’de yapılan Fransız İhtilali sonrası yani 215 yıl önce giyotinle kafası kesilerek idam edilmişti…

Aklıma; neredeyse İstanbul'un en ücra semtinde bile mevsimine göre dikilen çeşitli çiçekleri,özellikle laleleri gördükçe ekmek bulamayan insanları getiririm.İçim cız eder.Evet görüntü muhteşem.Ama ya akşam evine götürebilecek bir ekmeği bile olmayan kimi aç kimi tok yatan yurdumun yoksul insanları? Bu paralar bu kaynaklara harcanacağına her semtte aş evleri kurulsun hiç olmazsa.İstihdam ortamı yaratılması asıl çözüm ama pek mümkün gözükmüyor.

---

Bunlar deyilmi Dinci partilere oy verenler bir torba kömüre giderler gene oylarını verirler bizler üzüldüğümüzle kalırız.