Dilekçem doğru mu?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
Ankara


Konu : İç İşleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü GBT uygulamasına itiraz


2001 yılında 15 yaşındayken arkadaşlarımla beraber tatile gittik. Bu tatil esnasında yanımda bulunan arkadaşım hırsızlık yapmıştır. Bu durumu Emniyet mensupları bizi gözaltına aldığında öğrendim ve mahkemeye çıkarıldım. Bu mahkeme sonucunda çalıntı malı kabullenmek gerekçesiyle 14 gün hafif hapis cezası aldım. Cezam para cezasına çevrildi ve daha sonra ertelendi. Geçen zaman içinde arkadaşlarımı daha iyi bir şekilde seçmeye gayret gösterdim ve Devletimizin yasalarına tüm içtenliğimle inandım, yasal olmayan hiçbir faaliyette bulunmadım. Şu anda 22 yaşındayım. Başımdan geçen bir olay Emniyet Müdürlüğünün GBT uygulamasının Türkiye Cumhuriyeti Yasaları’na , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne , Uluslar Çocuk Hakları’na ters düştüğünü. Yukarıda vermiş olduğum hukuk normlarıyla çeliştiğini fark ettim.

Yaklaşık 2 ay önce gece saat 01.00 sularında bir yolculuk amacıyla otobüs beklerken Polis Ekipleri tarafından durduruldum. Kimlik ve GBT kontrolünden geçtim. Bu uygulama sonunda görevli Polis mensubu mesleğimi sordu ben de öğrenciyim dedim. Polis mensubu beni küçümser bir tavırla “Oğlum sen hırsızsın “ dedi. Bu olay beni psikolojik olarak derinden yaraladı. Keza ben Eğitim Fakültesi öğrencisiyim ve yakın bir zamanda öğretmen olacağım .Benim amacım topluma , öğrencilerime örnek olabilmek.Öğrencilerimi ülkesini ,milletlini seven , yasalara karşı saygılı ,yasaların koymuş olduğu kurallara karşı gönülden bağlı bireyler olarak geleceğe hazırlamak misyonunu kendime amaç edindim. 15 yaşımda yanlış arkadaş seçimi sonunda başıma gelen bu talihsiz olayın neredeyse bir ömür boyu GBT kayıtlarında saklı durması ceza hukukunun esas hedefi olan “ kişiyi topluma kazandırmak ,topluma faydalı bir birey haline getirmek “ ilkesiyle çelişmektedir. Örnek vermek gerekirse , ben ehliyet alacağım zaman emniyet mensupları bu GBT kayıtlarına bakmaktadır .Bu GBT kayıtları sonucunda işlemlerim daha zorlaşmaktadır ya da emniyet mensupları toplum önünde beni rencide edebilmektedir. Ya da yukarıda anlattığım olaydaki gibi rutin kimlik kontrollerinde polis mensubu sözleri ve davranışlarıyla beni rahatsız etmektedir.

İSTEK
1 – 15 yaşında yukarıda belirttiğim suçtan dolayı ceza aldım. Bu fiili işlediğim zamandaki yasalara göre , ertelenmiş olan bir ceza ilgili süre yasalarla uyumlu bir şekilde geçtikten sonra şahsıma vakii olmamış sayılmaktadır. Suçu işlediğim tarih 2001’dir.Bu suçun üzerinden yaklaşık 7 yıl geçmiştir. Bu duruma göre ertelenen para cezası şahsıma vakii değildir. Şahsıma vakii olmayan ,adli sicil ve arşiv kayıtlarında bulunmayan bir suçtan dolayı GBT incelemesinde polis mensuplarının bu şekilde söylemde bulunmasına yol açacak GBT yürütmesinin durdurulmasını istiyorum. Keza Türkiye Cumhuriyeti’nde her birey ve kurum , Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerine ve Yasalarına uymak zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti Yasaları ve Mahkemeleri önünde şahsıma vakii olmayan bir suçtan dolayı GBT incelemesi kişilerin özlük haklarına hakaret edilebilmesini , polis mensuplarının ellerinde olan bu kayıtları istedikleri gibi kullanmasına imkan vermektedir. Türkiye Cumhuriyetinde Cumhuriyet Başsavcıları’ndan alınan Adli Sicil Kaydı GBT uygulamasından daha sağlıklı işlemektedir .Keza bu kayıtlar sadece gerektiğinde kullanılmaktadır ve suiistimale karşı kapalıdır. Cumhuriyet Başsavcılığının görevinin bir benzerinin Emniyet Teşkilatının da kullanması Türkiye Cumhuriyeti Yasalarını ve Mahkemelerinin Kararlarını, kovuşturma sonuçlarını by-pass etmektedir. Nitekim halen şahsıma vakii olamamış bir fiil yüzünden polis mensupları ellerinde olan bu kayıtları kullanıyor ve şahsıma yönelik küçük düşürücü davranışlarda bulunuyor.
Bu uygulama ayrıca kişiyi topluma kazandırma amacıyla çelişmektedir. Örnek vermek gerekirse , ben güvenlik görevlisi ya da polis olmak isteseydim ilgili kurumlar yasalarla bağdaşmayan GBT uygulaması neticesinde beni işe almıyorlar. Burada belirttiğim gibi bu uygulama kişilere geçim için gerekli olan parayı kazanamamalarına da yol açmaktadır.Geçimini temin edemeyen kişiler ise illegal yöntemlerle para kazanmaya daha yatkındır. Suç işleyen kişilerin önemli bir bölümünün işsiz bireylerden oluştuğu bir gerçektir. Göründüğü gibi bu uygulama aynı zamanda kişileri doğrudan işsiz bırakabilmektedir.Dolaylı yönden ise kişileri suça teşvik edebilmektedir. Bu da toplumun huzur düzeyini aşağıya çeken bir duruma yol açabilmektedir. Gerek kişilerin özlük hakları gerek kişileri topluma kazandırmak gerek toplumun huzuru , gerekse çağdaş hukukla bağdaşması açısından bu uygulamanın yürürlükten kaldırılmasını talep ediyorum.

2- Ben yukarıda belirttiğim fiili işlediğimde 15 yaşındaydım.Yani Türkiye Cumhuriyeti Yasaları ve Mahkemeleri , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkemeleri , Uluslar arası Hukuk ,Pozitif Hukuk ‘ a göre çocuk idim. Yukarıda saymış olduğum tüm hukuk normlarına göre 18 yaşın altındaki bireyler çocuk statüsündedir ve işlediği suçların önemini kavrayacak yaşta değildir. Çocukları tekrar topluma kazandırmak amacıyla gerek Ulusal gerekse Uluslar arası Çağdaş Hukuk sistemi bu fiilleri tolere etmektedir.Bunun sonucunda çocuklar topluma kazandırılarak hemşire ,doktor,öğretmen ,hakim,savcı ,polis,asker gibi hem topluma faydalı hem de geçimini sağlayacak mesleklerle uğraşmaktadır. Bu Çağdaş hukuk sisteminin çocuklara sağladığı olması gereken bir uygulamadır. Aynı uygulama ülkemizde de mevcuttur ve yasaların garantisi altındadır. 15 yaşındaki bir çocuğun işlediği suçtan dolayı ulusal ve uluslar arası hukuk sistemlerinin tolere ettiği bir durum neden Emniyet GBT kayıtlarında mevcuttur ? Neden benim polis gibi güvenlik görevlisi gibi bir meslekle uğraşmama bu uygulama engel olur ? Neden ehliyet alırken ,rutin kimlik kontrollerinde ya da emniyetteki bir işlemde güvenlik mensupları , ulusal ve uluslar arası yasaların tolere ettiği bir durum nedeniyle şahsıma küçük düşürücü söz ve davranışlar sergilerler ? Emniyet kovuşturma ve kayıtları , T.C Mahkeme Sonuçları ve Yasalarından ,Çağdaş Hukuktan daha mı önemlidir ? Bu uygulamayla Savcılıktan alınan Adli sicil durum belgesi by-pass edilmiş olmuyor mu ? Çocukları topluma kazandırmak amacı, bireylerin kişilik hakları zedelenmiyor mu ? Neredeyse her güvenlik mensubunun ulaşabileceği bu bilgiler suiistimale açık değil midir ? Bu bilgileri kullanan güvenlik mensupları bireyleri zedeleyici tutum ve davranışlar içinde olamazlar mı ? İlerde ben öğretmen olunca bu bilgileri kullanan güvenlik mensupları beni öğrencilerimin , beni model alan çocukların önünde rencide etmeyeceğinin garantisini kim verebilir ?

Bireyleri doğrudan işsiz bırakabilecek , tekrar suça teşvik edip topluma kazandırma felsefesine büyük zarar verebilecek , neredeyse her güvenlik memurunun ulaşabilmesi nedeniyle suiistimale oldukça açık olan Emniyet Genel Müdürlüğünün “ GBT “ uygulaması pozitif hukuk ile açık bir şekilde çelişmektedir. Ayrıca güvenlik mensupları yasal haklarıyla bir inceleme ya da kovuşturma yapacaksa bu bilgileri T.C Cumhuriyet Başsavcılarından alabilirler. Bu sayede keyfi suiistimal de engellenmiş olup doğrudan gerekli bilgiye ulaşılabilinir. Gerek çocuk hakları gerek birey ve toplum haklarıyla bağdaşmayan bu uygulamanın tekrar gözden geçirilerek durdurulmasını talep ediyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.