Nikaha gelmedi, Evleneceğim diyor ama gelmiyo - Takıları nasıl alabilirim?
Merhabalar,
Arkadaşlar geçen ay nişanlandım. Nişana giderken de düğün tarihimiz yakın diye takılarımızıda götürdük. Yani düğünde takılacak bütün takıları kız tarafına elimizle teslim ettik. Bedelleri yaklaşık 15 Milyar tutuyor. Nişanda da bu takıların hepsini takıp fotoğraf çekildik, videoyla çekildik. Yani tüm delillerimiz ve nişana gelen şahitlerimiz var.
Geçen hafta da nikahlanmak üzere belediyeden tarih aldık, herşeyimiz hazırdı, ancak kız nikaha gelmedi ve tüm nikah belgelerimiz ve yazılan evlenme cüzdanı nikah memuru tarafından iptal edildi. Ayrıca nikahtan 1 ay sonrasına düğün salonu tutmuştum, peşin para verdim ve iptal ettiremiyorum, ödediğim parayıda geri alamıyorum. Ruhen çok bozuldum ve bunalıma girdim. Artık kendisiyle evlenmek istemiyorum.
BU DURUMDA,
- Nişandan dönme sıfıta kız tarafı açısından gerçekleşmiş midir?
- Eğer gerçekleştiyse kendisinden hangi yasal yollarla bu takıları alabilirim?
- Düğünden önce kendisine vermiş olduğum bir miktar parayı (belgesi var) nasıl alabilirim?
- Kendisine doğum günü hediyesi olarak mini divx almıştım, faturası benim adıma onu geri talep etme hakkım varmı?
- Kız ben seninle evlenmek istiyorum diyor ama evlenmek için de birşey yapmıyor. O'nun benden herhangi bir hakkı veya hak iddiası olabilirmi? Ben nişandan dönmedim diyebilirmi, derse ne olur?
- Takılar kızın dedesinde duruyor, onlara karşı ne yapmalıyım?
- Düğün salonuna ödediğim parayı kız tarafından isteyebilirmiyim? (Düğün salonunun tarihi henüz gelmedi, ama kızda o tarihte gelmeyeceğine eminim, çünkü 2-3 gün kaldı)
- Yaklaşık 1 yıldır beni oyalayan bu insanlara karşı nasıl bir hukuki süreç olur, lütfen yardımcı olup ayrıntılı yazarsanız sevinirim.
Cevap yazacaklarada şimdiden teşekkür ederim, saygılar.
Re: Nikaha gelmedi, Evleneceğim diyor ama gelmiyor. Takıları nasıl alabilirim?
A. Nişanlanma
Madde 118- Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur. Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.
B. Nişanlılığın hükümleri
I. Dava hakkının bulunmaması
Madde 119- Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez. Evlenmeden kaçınma hâli için öngörülen cayma tazminatı veya ceza şartı dava edilemez; ancak yapılan ödemeler de geri istenemez.
II. Nişanın bozulmasının sonuçları
1. Maddî tazminat
Madde 120- Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.
2. Manevî tazminat
Madde 121- Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
III. Hediyelerin geri verilmesi
Madde 122- Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.
Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
IV. Zamanaşımı
Madde 123- Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Medeni kanun yukarıda belirtilen şekilde düzenlemiş.Bu maddeleri okumanız size yeteri bilgi verecektir.
Re: Nikaha gelmedi, Evleneceğim diyor ama gelmiyor. Takıları nasıl alabilirim?
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/8260
K. 2005/11764
T. 15.11.2005
• NİŞAN HEDİYELERİNİN İADESİ TALEBİ ( 14 Adet Burma Bilezikten Davacıya İade Edildiği Davalı Tanıkları Tarafından İfade Edilmiş Olup Bu Beyanların Hükme Esas Alınmaması Doğru Görülmediği )
• İADE ŞEKLİ VE MİKTARI ( Çelişkili Anlatımlar Gerekirse Yüzleştirme Yapılarak Giderilebilecek Hususlar Olup Sırf Bu Nedenle Tanık Beyanları Geçersiz Addedilemeyeceği )
• TANIK BEYANLARI ( İadenin Şekli ve Miktarı Hususundaki Çelişkili Anlatımlar Gerekirse Yüzleştirme Yapılarak Giderilebilecek Hususlar Olup Sırf Bu Nedenle Tanık Beyanları Geçersiz Addedilemeyeceği )
4721/m. 122
ÖZET : Davada nişan hediyelerinin iadesi değilse bedeli talep edilmiştir. Uyuşmazlığa konu nişan hediyesi olan 14 adet burma bilezikten davacıya ( 5 adet bilezik 1 adet alyansın ) iade edildiği davalı tanıkları ( Aysel,Sevim ve Hüseyin tarafından ) ifade edilmiş olup, bu beyanların hükme esas alınmamış olması doğru görülmemiştir. Nitekim her iki taraf tanıkları da yakın akraba olduğuna ve davacı taraf tanık anlatımları geçerli kabul edildiğine göre davalı taraf tanıklarının da ifadeleri geçerli kabul edilmelidir. İadenin şekli ve miktarı hususundaki çelişkili anlatımlar gerekirse yüzleştirme yapılarak giderilebilecek hususlar olup sırf bu nedenle tanık beyanları geçersiz addedilemez.
DAVA : Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen iadesi değilse bedeli olan 7.000.000.000 lira ile 2.000.000.000 lira manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Karşılık davada 5.000.000.000 lira manevi tazminatın karşı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, karşılık davanın reddi esas davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, nişan hediyelerinin aynen değilse bedeli ve karşılıklı olarak nişanın haksız bozulması nedeniyle manevi tazminat istenilmiş; mahkemece, manevi tazminat istemelerinin reddi, nişan hediyelerinin aynen değilse bedelinin tahsili yönünde karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Ancak, uyuşmazlığa konu nişan hediyesi olan 14 adet burma bilezikten davacıya ( 5 adet bilezik 1 adet alyansın ) iade edildiği davalı tanıkları ( Aysel,Sevim ve Hüseyin tarafından ) ifade edilmiş olup, bu beyanların hükme esas alınmamış olması doğru görülmemiştir. Nitekim her iki taraf tanıkları da yakın akraba olduğuna ve davacı taraf tanık anlatımları geçerli kabul edildiğine göre davalı taraf tanıklarının da ifadeleri geçerli kabul edilmelidir.İadenin şekli ve miktarı hususundaki çelişkili anlatımlar gerekirse yüzleştirme yapılarak giderilebilecek hususlar olup sırf bu nedenle tanık beyanları geçersiz addedilemez.
Ayrıca tanık anlatımları ile iddia yada savunma ispat edilmiş ise bundan sonra taraf yemini eda edilmediğinden bahisle ( ispat külfetinin yerine getirilmediği gerekçesiyle ) hüküm kurulamaz.
Buna göre, savunma tanıklarınca doğrulanan iade kapsamı ( 5 adet bilezik 1 adet alyans ) yönünden istemin reddine, bakiye hediyeler yönünden ise davanın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/6843
Karar: 2005/7705
Karar Tarihi: 11.07.2005
ÖZET : Kullanılmakla eskiyen ya da tüketilen eşyaların mutad hediye kabul edilerek iadesine karar verilemez ise de, altın ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye kabul edilerek iadesine karar vermek gerekir. Aksinin kabulü davalı nişanlının haksız zenginleşmesinin kabulü anlamına gelir ki hukuken haksız iktisap korunamaz.
O nedenle, nişanlıya verildiği kabul edilen altın ve ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekir.
(743 S. K. m. 86) (4721 S. K. m. 122)
Dava: Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin iadesi, olmazsa bedeli olan 4.790.000.000.Lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davada, nişanın haksız bozulması nedeniyle, 7 adet burma bilezik, 2 adet bileklik, 1 adet zincir, 5 yüzük, 2 küpe, 1 kol saati, 15 çeyrek altın, 8 tepsi baklava, 1 mont, 2 takım elbise, 100.000.000.- Lira orkestra ve 200.000.000.- Lira taksi ücreti, 600 Dolar para olmak üzere toplam 4.790.000.000.- Liralık hediyelerin aynen iadesi, olmazsa bedelin tahsili istenilmiş, mahkemece hediyeler mutad ( alışılmış ) kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, MK'nun 86. ( TMK'nun 122. ) maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre kullanılmakla eskiyen ya da tüketilen eşyaların mutad hediye kabul edilerek iadesine karar verilemez ise de, altın ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye kabul edilerek iadesine karar vermek gerekir. Aksinin kabulü davalı nişanlının haksız zenginleşmesinin kabulü anlamına gelir ki hukuken haksız iktisap korunamaz.
O nedenle, nişanlıya verildiği kabul edilen altın ve ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bunlar yönünde de davanın reddi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 1980/4840
Karar: 1980/9264
Karar Tarihi: 31.10.1980
ÖZET:Anılan dava nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin aynen iadesi,aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline ilişkindir.Hediyelerin aynen iade edilmesi halinde BK.nun 61 ve ardından gelen sebepsiz iktisaba ilişkin hükümler uygulanır. Sebepsiz iktisap davalarında ise yetkili mahkeme, HUMK.nun 9. maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesidir.Davalının ikametgahının neresi bulunduğu gereği gibi incelenmeden yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
(1086 S.K m. 9)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan nişan davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, neticeten nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin aynen ve olmadığı takdirde bedeli 27.l115. liranın tahsili isteminden ibarettir. Mahkemece, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine ve istek halinde dosyanın yetkili (Kırıkkale Asliye Hukuk Mahkemesi)ne gönderilmesine karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı Mehmet vekili, müvekkilinin Kırıkkale Maden Ocağında dozerci ve işçi olup bir şantiyede çalıştığını ve ikametgahının Kırıkkale'de bulunduğunu ileri sürerek süresinde yetkisizlik itirazında bulunmuştur.
MK.nun 86. maddesinin 2. fıkrası gereğince, nişan hediyeleri mevcutsa aynen, değilse bigayri hakkın mal edinmeye dair olan hükümlere tevfiken tanzim olunur. Hediyelerin aynen iade edilmesi halinde BK.nun 61 ve ardından gelen sebepsiz iktisaba ilişkin hükümler uygulanır. Sebepsiz iktisap davalarında ise yetkili mahkeme, HUMK.nun 9. maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesidir.
BK.nun 73/1 maddesi delaletiyle HUMK.nun 10. maddesi ile HUMK.nunu 21. maddesinin olayda uygulama yeri yoktur.
Ancak davalı vekili müvekkilinin Kırıkkale'de işçi olduğunu HUMK.nun 20. maddesi gereğince davanın Kırıkkale Asliye Mahkemesi'nde görüleceğini savunmuştur. Bu husus mahkemece gereği gibi incelenmemiş ve davalının ikametgahının neresi bulunduğu hakkında herhangi bir delil toplanmamıştır. Aksine Mehmet'in tebligata sarih adresinin bildirilmesi için yazılan müzekkereye verilen cevaba eklenen Osmanbeyli Köy Muhtarılığının ilmuhaberinde Denizli'de amele olarak çalıştığı bildirilmiştir. Davalı vekili temyiz dilekçesine verdiği cevap dilekçesinde, müvekkilinin itirazı olamadığı ileri sürmüştür.
Bu durumda nişan hediyelerinin verilmemesi sebebiyle açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu görüşü yerinde ise de, davalının ikametgahının neresi bulunduğu gereği gibi incelenmeden yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Sonuç: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA 31.10.1980 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları