Ürün iadesi

Benim bir markette çalışan arkadaşım, işyerinin en yoğun olduğu bir zamanda gelen müşterinin ürün iadesi talebini şirketin formalitelerinin dışına çıkarak çözmüştür. Şöyle ki; iade edilen ürün 5 kuruşluk bir sodadır. Müşteri önce çilekli almış ve 10 dakika sonra gelerek bunu limonlu olarak değiştirmek istemiştir. Benim mağaza sorumlusu arkadaşım iade fişi gibi zorlaştırıcı formalitelere dalmadan iade ürünü direkt birebir değiştirmiş ve müşteriyi göndermiştir. Ancak daha sonra anlıyoruz ki bu müşteri görünümlü ajanı gönderen de şirketin pazarlama müdürü imiş. Bu durumda şirketin kurallarına uymadığı için kendisininden savunma istemişler. İş yargıya gitse şirket mi haklı olur yoksa benim pratik zeka küpü arkadaş mı?

İade prosedürlerine uymadan işlem yapan pratik zeka küpünüz! bu işten zarar görür.
Ancak bu konuda savunma alınması işin yargıya gitmesi demek değildir.

savunulacak tarafı yok mu bu işin yahu? topu topu 5 kuruşluk iş için gereksiz yere zaman kaybı yapmamak uğruna yapılmış bir şey bu. yani art niyet söz konusu değil. ayrıca şirketin temel hedefi olan müşteri memnuniyeti esasına da bir halel gelmemiş. demek istediğim şu: savunmanın dayanabileceği başka bir nokta yok mudur?

5kuruştan daha az da olsa işlemleri düzenleyen prosedürleri hazırlamak,yazdırmak,bunlarla ilgili eğitimleri düzenleyip,işlerliğini sağlamak için yapılan masrafları düşünürseniz yapılan usulsüzlüğün neleri ezip geçtiğini daha rahat anlayabilirsiniz.
Tıpkı Türkçe yazım kurallarına uyulmasına dikkat edilmesi konusunda hatırlatmaların üye olma aşamasından itibaren siteye her girişte tekrar hatırlatılması nedeniyle yazım kurallarına uyulmasının beklenilmesi gibi! işverenin de hazırlanan prosedürlere uyulmasını beklemesi en doğal hakkıdır.
Ayrıca istenen bunu neden yaptığı konusunda savunma yani açıklama, idam değil.
Arkadaşınız kendince haklı gerekçelerini iyi anlatabilirse bir şey de çıkmayacaktır muhtemelen.

normalde zaten 5 kuruşluk malı iade eden müşteri bulmanın mümkün olmadığı bir atmosferde personeline ajan göndererek onu prosedürün dışına çıkmaya zorlayan anlayışa ne demeli? tespit edilen hatanın kaynağı bile sakatken bundan doğan sonuçlar ne derece hukukidir ki zaten? bunun neresi etik? hey gidi hey hey.
(arkadaşın savunması bu:))

Sizin ajan göndermek dediğiniz işe denetleme deniyor.

hasılı hiçbir tutar tarafı yok bu işin. anladığım kadarı ile sonuç ve kanı kısmı bu, bu raporun...

şimdi savunma tarafının dayandığı noktalar:

1- işyerinde olması gerekenden daha az personel çalıştığı için mecburen işler mümkün olan en kısa zamanda ve en az emek harcanarak yapılmaya çalışılmaktadır.
2- şirketin temel hedefi olan müşteri memnuniyetine bir halel gelmemiştir. ayrıca olayın vuku bulduğu zaman dilimi mağazanın en yoğun olduğu öğle vaktidir.
3- art niyet yoktur. müşteri memnun olarak (oynaya zıplaya) evinin yolunu tutmuştur. olayın muhasebeleştirilmesinde de bir aksaklık söz konusu değildir. yani sorun baştan ayağa donatılan bir damatın yakasındaki mendilin konuluş şekli gibi son derece tali bir meseledir.
4- amir (burda pazarlama müdürü) bile bile bulmak için çırpındığı hataya davetiye teşkil etmesinden olsa gerek kobay olarak mağazadaki en ucuz ürünü seçmiştir. bu da test yapan (denetim de denebilirmiş...) kişinin açıkça art niyet sahibi olduğunun göstergesidir. bir nevi amaç personelin hata yapmasını sağlamaktır. olayın, mekanın ve ürünün mahiyeti denetime tabi tutulan persenelin özellikle hata yapmasını sağlamak için seçildiğini göstermekte.

ayrıca denetim (!) yapan amirin denetlenen kişiye karşı gıcık duygular beslediğini ekleyelim buraya.

İncir çekirdeğini doldurmayacak bir mesele..

İş yok, Pazarlama müdürünün canı sıkılıyor anlaşılan. :)

5 kuruşluk sodayı marketten satın alıp iade eden kişinin kötü niyetli bir insan olduğunu ve iade ettiği sodanın zehirli bir sıvı olduğunu düşünün. Bu durumda sizin arkadaşınızın ve çalıştığı marketin o zehirli sıvının tekrar satılması durumunda düşeceği durumu gözünüzün önüne getirin. Bu gibi durumların önüne geçilmesi için şu anda alışverişte mahalle bakkallarından daha çok marketler tercih ediliyor.
Eğer arkadaşınız belirttiğiniz kadar pratik ve zeka küpü olsaydı kendisine karşı "gıcık duygular" beslediğine inandığı bir amirin gözünün üzerinde olacağını ve bu tip denetlemeler yapacağını tahmin etmesi gerekmez miydi? Arkadaşınıza pratik denilebilir ama ona yakışan 2. terimin üşengeç olması gerekir.