Tevfik Fikret

SABAH OLURSA


BU MEMLEKETTE DE BİR GÜN SABAH OLURSA, HALUK,
EĞER BU MEMLEKETİN SİSLENEN ŞU ALINYAZISI
SAĞLAM BİR ELİN, SAĞLAM, HAYAT VEREN
BİR TEMAS TİTREYİŞİYLE SİLKİNİP ŞU DONUK,
ŞU PASLI MİLLETİN YÜZÜ BİRAZ GÜLERSE… - O GÜN
BEN ÖLMEMİŞ BİLE OLSAM, HAYATA PEK ÖLGÜN
BİR BAĞLANTIM OLUR ŞÜPHESİZ; - O GÜN BENDEN
ÜMİDİ KES, BENİ KÖTÜRÜM VE BOŞ ÇEVREMDE
ACILARIMLA UNUT; ÇÜNKÜ AKSAK VE SOLMUŞ
NAZARLARIM SENİ GEÇMİŞE ÇEKMEK İSTER; SEN
BÜTÜN HÜRRİYET VE ÖRGENLİĞİNLE GELECEKSİN;
ŞARKI MIRILDANIYOR HALA KULAKLARIMDA SESİN!

EVET, SABAH OLACAKTIR, SABAH OLUR, GECELER
KIYAMETE KADAR SÜRMEZ; SONUNDA BU SEMA,
BU MAVİ GÖK SİZE BİR GÜN ACIR; USANMA.
HAYAT İÇİN NEŞE GÜNEŞTİR, BIKKINLIK İÇİNDE İNSANLIK
ÇÜRÜR BİZİM GİBİ… SİZ, EY YARININ UZAYININ
KÜÇÜK GÜNEŞLERİ, ARTIK BİRER BİRER UYANIN!
UFUKLARIN SONSUZ ÖZLEMİ VAR AYDINLIĞA.
AYDINLANMA… ÇAĞIMIZIN İŞTE EMELLERİNİN ÖZÜ
SİLİN BULUTLARI, SİLKİN KORKULARIN GÖLGELERİ,
IŞIK İÇİNDE KOŞUN BİR ŞÜKREDİLESİ KURTULUŞA.
ÜMİDİMİZ BU; ÖLÜRSEK DE BİZ YAŞAR MUTLAK
VATAN SİZİNLE ŞU ZİNDAN KARANLIĞINDA UZAK!

21 EYLÜL 1905

/////////////

Mustafa KEMAL'e bir çok devrim ve yenilikte

fikir babalığı yapan

bir edebiyatçıdan çok daha fazla

gerçek AYDIN FİKRET'i

ölümünün 93. yılında

saygı ile

ancak utanarak anıyorum...

Affet bizi FİKRET,

senin beklentilerini karşılayamadı

bu çocuklar

bu gençler...

AFFET...

RAMAZAN SADAKASI


-KÖPRÜDE-

SOĞUK, SOĞUK… ACI BİR YAKINMA AĞLAYIŞI
GİBİ YAŞAMIN YÜREĞİNİN, GELİR RÜZGARLARIN İNİLTİSİ;
SOĞUK, SOĞUK… DENİZİN AĞLAMAKTAN TİTREYEN SESİ
VERİR YÜREKLERE BİRDEN BİR KANAT TİTREŞİMİ.
DELİK PAÇAVRALAR ALTINDA BİR KÜÇÜK YOLCU…

“EFENDİLER, NE OLUR, BEN YOKSULUM İŞTE…” SESSİZLİK;
“EFENDİLER, ACIYIN…” AĞIRBAŞLI VE DURALAMAKSIZIN
EFENDİLER GEÇİYOR; YAVRUCAK SOLUK, ŞAŞKIN
BAKIŞLARINDA HAZİN BİR YALVARMA HAVASI,
ÇOLAK ELİYLE VERİR HER GEÇEN GÖRÜNTÜYE SELAM.

EFENDİLER, RAMAZANDIR… KUTSAL AKŞAMDIR…”
ZAVALLI YOKSULLUK YAVRUSU, ZAVALLI YIKILMIŞ ÖMÜR!
“EFENDİLER, ACIYIN, BEN KİMSESİZİM İŞTE…” HAYIR,
AKIN AKIN GEÇEN BOLLUK İÇİNDE ÜSTÜN KİŞİLER
BU KİRLİ, BU YIRTIK SESTEN İĞRENİRLER.

SOĞUK, SOĞUK… SİNİRLİ VURUŞLARLA BİR YAĞMUR
UFUKTA PARÇALANAN BİR BULUTA ÖFKEYLE
GELİP YAŞAMIN ALÇAK YÜZÜNÜ KAMÇILIYOR.
SOĞUK, SOĞUK… BU DAYANILMASI GÜÇ SOĞUKLA
ÇOCUK HARAP OLACAK; AH, EY MUTLULUKLA

O SÜSLÜ GELİN ODALARININ GÜZEL KOKULU GÖĞSÜNE
KOŞANLAR, İŞTE BİR İNSAN Kİ İNLİYOR NEFESİ;
BAKIN ŞU SISKA, ŞU ÇIPLAK, ŞU EĞRİ KOLLARINA;
BU ARTIK İŞLEYEMEZ; ÇALIŞMALARININ PAYI
SİZİNDİR İŞTE, VERİN, SUSTURUN BU HASTA SESİ!

1898


Değişen bir şey yok sevgili fikret...

"252 YTL"lik çocuklar yetiştirmemizi istiyorlar bizden...

El açan

avuç açan

sıska

çıplak ve

HASTA!

"252 YTL"lik çocuklar yetiştirmemizi istiyorlar bizden

Askerde yemek, aş ve "iş" yüzü gören

çetelerde "sevgilisi" silah ile tanışan

ağasına, patronuna minnetle ölmeyi öğrenen

okulda, medyada hurafeler ile etnik ve dini ayrımlarla tanışan

kısaca bahsettiğin açlıkla açıktalıkla terbiye edilen

HASTA çocukları yetiştirmemizi istiyorlar yine...

Öyle zor durumdaki zavallı halkımız

110 yıl sonra hala

acınmak

açlığa tercih ediyor...

ve biz

bir Mustafa Kemal daha çıkarmak için

o kadar acz içindeyiz ki

onun Fikret'i yerine

yeni Fikretleri yetiştiremiyoruz...

Yetişenleri de yok ediyoruz...

YAZIK!..

DEVENİN BAŞI

- Haluk’un ezberi -


Vaktiyle büyük bir devenin bir başı varmış…
Başsız deve olmaz ya, masal, neyse; bütün gün
Yaz kış, bu beyinsiz, bu çürük baş
Çöl, kır, tepe, dağ, taş,
Zavallıyı boşuna sürükler ve yorarmış…
Zavallı ağır gövde ne yapsın, kime küssün?
Bir karga bulup derdini dökmüş, o demiş: - vah!
Baştan büyük allah… başa gelmiş çekeceksin.
Artık işe hörgüç bile şaşmış,
Kuyruksa dolaşmış
Baştan başa sağrılı; fakat kimseyi allah
Baştan düşürüp kuyruğa baktırmasın; ilkin
Bir parça durup dinleyen olmuşsa da git git
Alem bu uzun derdi işitmekten usanmış;
Artık kime dinletmeye gitse,
Kim duysa, işitse
Yüz vermediğinden, devecik sakin ve sessiz
Bir hendeğe inmiş, başı sokmuş ve uzanmış,
Birden çekilip: “haydi – demiş – cehenneme, pislik!

Haksızlık eden başları bir gün… Koparırlar.

///////////

Sevgili Tevfik,

bu güzel şiirine

özünü tamamen bozacak ama

bir girdi yapmak istiyorum...

ULUSUMUZU

DEVENİN BAŞINA, GÖVDESİNE, KUYRUĞUNA VE HÖRGÜÇÜNE

KISACA DEVEYE MAHKUM EDENLER VE

BU UĞURDA HİZMET EDEN BÖCEK VE HAŞERELER İLE HESAPLAMAMIZ BİTMEDİ...

DOKSAN BEŞE DOĞRU


BİR UĞURSUZLUK ÇAĞI: YİNE ÇİĞNENDİ YEMİNLER;
ÇİĞNENDİ, YAZIK, MİLLETİN YÜCE UMUDU!
KANUN DİYE TOPRAKLARA SÜRTÜLDÜ ALINLAR;
KANUN DİYE, KANUN DİYE, KANUN TEPELENDİ…
BOŞUNA ÇIĞLIKLAR YİNE, BOŞUNA İNİLTİLER!

EYVAH! OTUZ ÜÇ YIL O ZEHİR GÖZYAŞLARIYLA,
HÜSRANLARI, BUHRANLARI, KORKULARI, USANÇLARI,
AMAÇ İLE BELALARI VE BARIŞ İLE ZAFERLERİYLE
BİR SEL GİBİ AKMIŞ, KADERE BOYUN EĞEN, BOŞ YERE…
YAZSIN BUNU İBRET TARİHİ ALTIN HARFLERİYLE!

EY BİR RÜYA ANI GİBİ GEÇMİŞ KARA GÜNLER,
BİR AN CEHENNEM SEYRİMİZİ YAŞATIN TEKRAR;
DÖNSÜN BİZE GEÇMİŞ, O DERİN DARGIN BAKIŞ…
HETHAT! OTUZ ÜÇ YIL, OTUZ ÜÇ YIL BÜTÜN KEDERLER;
HEYHAT!.. NE BİR DERS, NE BİR DEĞİŞMEZ DÜŞÜNCE!

SİLMEZ FAKAT İNATÇI TARİH LEVHALARINI;
DOKSAN BEŞİ AÇ: GÖLGESİ BİR AÇ GÖZLÜ TAÇ
SAKLAR TELAŞLI, KARARSIZ, İNATÇI
KARANLIK YARATAN HALLER, BİR ALÇAK BAYKUŞ.
HALA O KURUNTULAR, O DESİSELER, O BOZGUNCULUKLAR!

HALA O GECENİN SÜRÜP GİDEN KARANLIĞI;
HALA O BİLGİSİZLİK, O BİLMEZDEN GELMELER VE O BİLGİSİZLİĞİ ORTAYA VURMALAR;
HALA VATANIN PAYI BİR ELEMLER YIĞINI;
HALA DÜŞÜNEN BAŞLARA VERİNLEN İBRETLİK TOKATLAR,
HALA SIRITAN DİŞLERE HEP NİMET LOKMASI!

HALA TARAF TUTMACILIK, SOYCULUK, AKRABACILIK;
HALA “BU SENİNDİR, BU BENİM” BÖLÜŞME HALLARI
HALA ÖFKE ALTINDA GERÇEKLE YURTSEVERLİK…
HEP DÜNKÜ ŞARKI, SAYIDAN, SAYGIDAN UZAK;
SON NAMESİ YALNIZ: YAŞASIN SEVGİLİ MİLLET!

MİLLET YAŞAMAZ, ADALETE ÖZLEMLE SOLURKEN
SUSSUN DİYE VİCDANINA YUMRUKLAR İNERSE;
MİLLET YAŞAMAZ, MECLİSİ AŞAĞILANMIŞ OLURKEN
ALDATILIRKEN, TEHDİT EDİLİRKEN TİTRER VE SİNERSE;
MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

KANUN DİYORUZ; NEREDE O BOYUN EĞİLEN VARLIK?
DÜŞMAN DİYORUZ; NERDE BU? DIŞARDA MI, BİZ Mİ?
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ VAR DİYORUZ, ŞANLI, ULU;
DÜŞMAN BİZE KANUN MU, YA ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ MÜ?
BİR HAMLEDE BİZ BUNLARI YOK ETTİK İLK ÖNCE.

BİR ZORBALIĞIN HASTALIKLI HALİ İLE DEĞİŞTİK
ÖZGÜRLÜĞÜ KİŞİSEL ÇIKARA, KANUNU KENDİNİ BÜYÜK GÖRMEYE;
HETHAT! OTUZ ÜÇ YIL GERİYE DÜŞTÜK, VE BU TEHLİKELİ
YOLDAN ŞU NEDAMETLİ VE GAFLETLİ GEÇİŞE
ŞÜPHESİZ O ÇILĞINLIK NÖBETİ OLDU BAŞLATAN.

EY MİLLETE BİR TOKAT OLAN KABUL EDİLMEZ DARBE!
EY YASALARA SAYGIYI TEPEN ZALİM ÇATMA!
ULUSALCIĞI, KANUNU KUTSAL SAYAN HER
VİCDAN SENİ LANETLE, ALÇAKLIKLA ANAR…
DÜŞSÜN SANA – ZORBALIKLA YÖNETME İSTEĞİ- EĞİLEN BAŞ,
KOPSUN SENİ – BİR HAK DİYE – ALKIŞLAYAN ELLER!

19 OCAK 1912

/////////

Çok büyüksün be Tevfik...

95'e gönderme yaparken

bir asır sonrasına konu olmak

bir tek sana yakışırdı herhalde...

Haydi vurgulayalım bazı mısraları:


KANUN DİYE TOPRAKLARA SÜRTÜLDÜ ALINLAR;
KANUN DİYE, KANUN DİYE, KANUN TEPELENDİ…


HALA VATANIN PAYI BİR ELEMLER YIĞINI;
HALA DÜŞÜNEN BAŞLARA VERİNLEN İBRETLİK TOKATLAR,
HALA SIRITAN DİŞLERE HEP NİMET LOKMASI!


HALA TARAF TUTMACILIK, SOYCULUK, AKRABACILIK;
HALA “BU SENİNDİR, BU BENİM” BÖLÜŞME HALLARI
HALA ÖFKE ALTINDA GERÇEKLE YURTSEVERLİK…


MİLLET YAŞAMAZ, ADALETE ÖZLEMLE SOLURKEN
SUSSUN DİYE VİCDANINA YUMRUKLAR İNERSE;


MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!


BİR ZORBALIĞIN HASTALIKLI HALİ İLE DEĞİŞTİK
ÖZGÜRLÜĞÜ KİŞİSEL ÇIKARA, KANUNU KENDİNİ BÜYÜK GÖRMEYE;


EY MİLLETE BİR TOKAT OLAN KABUL EDİLMEZ DARBE!
EY YASALARA SAYGIYI TEPEN ZALİM ÇATMA!
ULUSALCIĞI, KANUNU KUTSAL SAYAN HER
VİCDAN SENİ LANETLE, ALÇAKLIKLA ANAR…
DÜŞSÜN SANA – ZORBALIKLA YÖNETME İSTEĞİ- EĞİLEN BAŞ,
KOPSUN SENİ – BİR HAK DİYE – ALKIŞLAYAN ELLER!


Haydi biraz daha vurgu:


MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

MİLLET YAŞAMAZ, ULUSAL BİRLİK BOĞULURKEN!

...

Saygıyla ve özlemle...