Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
kolay gelsin.
2003 yılının ekim ayında kardeşim birine iş karşılığı araç alıp vermek için anlaşmış o dönemde krediler hesaplı diye kendi üzerinden kredi kullanarak alıp kredi bitince kişiye satışla devretmeyi taahhüt etmiş.
aracı vereceği kişi ile bayii ye araç seçmeye gitmişler satıcı bayii yi kişi tanıyormuş ve proforma fatura ile araç bayiide ayırttırılarak kardeşimin çalıştığı bankaya kredi başvurusu yapmışlar kredi çıkmış ve satıcının yetkilendirdiği eleman kardeşimin izniyle ama bankayada aracı kardeşime faturalayıp plakalandırıp rehin yazılarınıda bankaya ileteceğini eğer bu işlemleri yapmazsa aldığı parayı faiziyle geri vereceğini bayii adına noter yetkileri çerçevesindede taahhüt edip imzalamış araç parasını bankadan çekmiş.
o süreçten sonra aracın aylık taksitlerini ve kasko tutarlarını kardeşimin hesabından banka kesmiş ödemiş buraya kadar herşey normal.
banka krediden bir süre sonra kardeşime aracın fatura ve rehin bilgilerinin gelmediğini iletmiş kardeşimde aracı verdiği kişiyi aramış kişinin işleri bozulduğu için ortada olmadığını öğrenip araçla gitmiş olacağını düşünerek bayii yi arayıp ne olduğunu sormuş onlarda aracı teslim ettiklerini belgeleride bankaya teslim edeceklerini beyan etmişler akabinde olay kardeşimin banka ile yüklü meblağ çalıştığı için bi daha gündeme gelmemiş öylece kredi ödenip bitmiş.
o kişi geçen gün çıktı geldi o dönemde işlerinin bozulduğunu ama şu an durumunun düzeldiğini o tarihte alınan aracın kendisine bayii tarafından başka sebepten borcu olduğu için usulsuz teslim edilmediğini tutulduğunu söyledi aracın parasının bayiiden alınıp kendisine bir yolla verilmesini istedi.
bizde aracın ilk kredi başvurusu yapılırken kesilen proforma faturasındaki şaşi numarasından trafiğe sorduk bize verilen bilgi aracın 2004 yılı başında bayii faturasıyla sıfır araç tescili ile birine satıldığı yönünde belgelendi.
bayii ile görüşmeden sonuç alamadık adamlar bizim o kişiden alacağımız vardı ona saydık diyorlar ama kardeşim o beni ilgilendirmez aracı ben aldım krediyi ben ödedim işlemlerde kişinin adı bile yok desede adamlar sert çıkıyorlar kardeşimde sen çöz diye kişiye işi bırakıyor ama kişi benden rica etiği için ve farklı bir örnek olduğu için foruma danışma ihtiyacı hissettim özcümle kardeşimin üzerine vermeleri gereken aracı başkasına satmışlar.
bizim elimizde kredinin tarafımızdan ödendiği gösterir tüm banka dekontları sözleşmeleri bayinin parayı aldığı ve taahhüt ettikleri yazılar var bu konuda ceza davası şikayet gerekirmi zamanaşımı varmıdır ve nasıl başvurmalıyız olayları bu şekilde anlatmamız gerekirmi sadece aracı veya paramızı verinmi demeliyiz paramızı almak için ilave hangi mahkemelere nasıl başvurmalıyız ilgilenen arkadaşlara teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Re: Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
Konu hakkında dava açmanız gerekir konu oldukça karmaşık ve sonuçta araç bedeli olduğuna göre yüksek tutarlıdır. Bu konuyu kendi başınıza çözmeniz mümkün değildir. Bir avukat yardımı ile hakkınız alabilirsiniz. Zaman aşımı sözleşme ilişkisi nedeni ile henüz dolmamıştır.
Yazdığınız kadarı ile kazanabileceğiniz bir dava gibi duruyor . ayrıca Türk ceza kanunu hükümlerine göre suç olabilecek ve ceza gerektiren sonuçlarda var.
Cevap: Re: Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
bu dava yerel mahkeme tarafından lehime sonuçlandı karşı taraf zaman aşımı var diye yargıtaya temyiz etti ve sonuç yargıtaydan geldi 1 yıllık zaman aşımı diye bozulmuş banka kredisi ile sözleşme ile aldığım araç bana teslim edilmedi ben krediyi ödedim araç başkasına tescil edilip satıldı ve ben 1 yıl içinde dava açmadığım sebeple yargıtayca cezalandırıldım şaka gibi bir karar şimdi hukuk savaşına devam edicez tam 6-7 yıldır cebelleşiyorum:)
- - - Updated - - -
bu dava yerel mahkeme tarafından lehime sonuçlandı karşı taraf zaman aşımı var diye yargıtaya temyiz etti ve sonuç yargıtaydan geldi 1 yıllık zaman aşımı diye bozulmuş banka kredisi ile sözleşme ile aldığım araç bana teslim edilmedi ben krediyi ödedim araç başkasına tescil edilip satıldı ve ben 1 yıl içinde dava açmadığım sebeple yargıtayca cezalandırıldım şaka gibi bir karar şimdi hukuk savaşına devam edicez tam 6-7 yıldır cebelleşiyorum:)
Cevap: Re: Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
siz bankayı dava etmediniz mi?
bankanın hatasıdır bu , rehin koyulmamış arabaya para verip, borcu size yüklemiş.
bugun hiçbir banka, ruhsatı çıkmayan araba için ödeme yapmıyor, yaparsa da blokeli oluyor, ruhsat çıkmadan kullanılamıyor para
zaman aşımı derken, arabayı ne zaman aldınız, davayı ne zaman açtınız?
- - - Updated - - -
siz bankayı dava etmediniz mi?
bankanın hatasıdır bu , rehin koyulmamış arabaya para verip, borcu size yüklemiş.
bugun hiçbir banka, ruhsatı çıkmayan araba için ödeme yapmıyor, yaparsa da blokeli oluyor, ruhsat çıkmadan kullanılamıyor para
zaman aşımı derken, arabayı ne zaman aldınız, davayı ne zaman açtınız?
Cevap: Re: Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
Alıntı:
Freelander2 rumuzlu üyeden alıntı
siz bankayı dava etmediniz mi?
bankanın hatasıdır bu , rehin koyulmamış arabaya para verip, borcu size yüklemiş.
bugun hiçbir banka, ruhsatı çıkmayan araba için ödeme yapmıyor, yaparsa da blokeli oluyor, ruhsat çıkmadan kullanılamıyor para
zaman aşımı derken, arabayı ne zaman aldınız, davayı ne zaman açtınız?
- - - Updated - - -
siz bankayı dava etmediniz mi?
bankanın hatasıdır bu , rehin koyulmamış arabaya para verip, borcu size yüklemiş.
bugun hiçbir banka, ruhsatı çıkmayan araba için ödeme yapmıyor, yaparsa da blokeli oluyor, ruhsat çıkmadan kullanılamıyor para
zaman aşımı derken, arabayı ne zaman aldınız, davayı ne zaman açtınız?
2003 yılı sonunda araç için kredi alındı 10 yıl olmadı dava 10 yıllık genel zaman aşımı içinde düşündüğümüz sürede satıcı bayiye açıldı şimdi henüz 10 yıl dolmadan birde bankaya dava açmayı düşünoyoruz ama yargıtayca zamanaşımından bozulan dosya için dün 7000 tl vekalete karşı taraftan icra geldi yani 1 araç parasıda böyle şeylere gidecek yerel mahkeme yargıtaya direnmemiş şimdi karar düzeltme isteyebiliyormuşuz
hulasa ben çok araştırdım böyle bir sorunda 1 yıllık zaman aşımı mümkün olursa bu sözleşmelerdeki 10 yıllık zaman aşımı süresini ortadan kaldıran bir karar olacak banka ile kredi sözleşmesi var satıcı bayinin bankaya taahhütleri var bayinin araç için kestiği proforma fatura bankada aslı var fakat yargıtay 1 yıl zaman aşımı dedi :)
Cevap: Re: Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
satıcı proforma fatura ile teklifte bulunuyor sözleşmenin ilk adımı olarak veya icab olarak görülüp buna karşılıkta alıcı parayı banka üzerinden bu proforma faturadaki mala karşılık olmak üzere ödediği ödettiği halde kabul ettiği halde yani sözleşmeyi tamamlanması amacıyla yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen satıcı parayı alıp aracı sattığı kişiye teslim edip fauralandırmıyor bankada bu olaya araç kredisi verdiği halde aylık taksitler müşteri hesabından kesildiği için ilgilenmiyor yargıtaday bunu bir sözleşme olarak görmek istemiyor bu satışı sözleşmesiz görüp 1 yıllık zaman aşımına bağlamış bu konuda veya emsal karar konusunda görüş bilgi arıyorum:)
Cevap: Re: Kredili alınan aracın satıcı tarafından kredisi alınıp aracın teslim edilmemesi
Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresi tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E:2000/8885 - K:2000/9015 Sorun bildir
Esas no: 2000/8885
Karar no: 2000/9015
Tarih: 17.11.2000
Reklam
E:2000/8885 - K:2000/9015
TESPİT DAVASI ( Davacının Kullandığı Tescilli Markanın Davalı Tarafından İzinsiz Kullanılması Nedeniyle Haksız Tecavüz ve Rekabetin Tesbitinin İstenmesi )
MÜDAHALENİN MENİ ( Davacının Kullandığı Tescilli Markanın Davalı Tarafından İzinsiz Kullanılması Nedeniyle Haksız Tecavüz ve Rekabetin Meninin İstenmesi )
TAZMİNAT DAVASI ( Markaya Haksız Rekabet ve Haksız Tecavüzden Kaynaklanan Zararın Tazmininin İstenmesi )
UZAMIŞ CEZA ZAMANAŞIMI ( Bunun Çalıştıran ( ihtihdam eden ) Durumunda Bulunan Tüzel Kişiye Uygulanamaması )
SORUMLULUK ( Organların Fiillerinden Tüzel Kişilerin Doğrudan Doğruya Mesul Bulunması )
TÜZEL KİŞİLERİN SORUMLULUĞU ( Organların fiillerinden Tüzel Kişilerin Doğrudan Doğruya Mesul Bulunması )
HAKSIZ FİİL SORUMLULUĞU ( Organların Haksız Fiillerinden Tüzel Kişilerin Doğrudan Doğruya Mesul Bulunması )
ÖZET :
Uzamış ceza zamanaşımının çalıştıran, ( ihtihdam eden ) durumunda bulunan tüzel kişiye uygulanamaz. Organların fiillerinden tüzel kişiler doğrudan doğruya mesul bulunmaktadırlar.Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresi tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanır.Zira, organların fiili tüzel kişileri doğrudan doğruya tazmin yükümlüsü yapar.
DAVA :
..Medical Educatıon and Research İle .. Holding A.Ş, .. Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7.Ticaret Mahkemesince verilen 10.11.1998 gün ve 1996/989-1998/2037 sayılı kararı bozan Dairenin 2.5.2000 gün ve 2000/417-3789 sayılı kararı aleyhinde davacı ve davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, A.uyruklu müvekkilinin tıbbi araştırma ve yayınlarıyla ünlü bir kuruluş olup, yayınları arasında ailelerin temel başvuru kitabı .. isimli aile sağlık kitabının da bulunduğunu, davacının .. ibaresi ve şekilden oluşan tescilli markaları olup bunların Türkiyede de tescil edilmiş bulunduğunu, davalıların sahip ve basımcısı bulundukları .. Gazetesinin Ekim 1994 ile Ocak 1995 tarihleri arasında anılan ..adlı eseri üçe bölüp .. markasını da aynen kullanarak izinsiz yayınlamak suretiyle marka ve telif haklarına tecavüz edip aynı zamanda haksız rekabette bulunduklarını ileri sürerek, haksız tecavüz ve rekabetin tesbit ve meni ile 100.000 USD doları tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, .. Holding A.Ş nin pasif dava ehliyeti olmadığını, zamanaşımı süresinin geçmiş bulunduğunu davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğunu kanıtlaması gerektiğini hukuka aykırı bir eylemleri olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine dairemizce davalı Holding A.Ş vekilinin tüm, davacı vekilinin sair itirazları reddolunmuş yerel mahkeme kararı davacı vekilinin açılan ceza davası sebebiyle uzamış zamanaşımı savunmasının değerlendirilmesi yönünden davacı yararına bozulmuştur.
Davacı vekili, bozma kararındaki maddi hatanın düzeltilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, eski iddialarını ve uzamış zamanaşımı savunmasının yasal dayanağı olmadığını savunarak karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Davacı vekilinin bozma kararındaki daktilo hatasının ( tashihi ) düzeltilmesi isteminin kabulü ile 25.2.2000 tarih ve 2000/417-3789 sayılı bozma kararımızın 2 nci sahife 2 nolu bendin 5.satırında yazılı ( bir ) kelimesinin ( beş ) olarak düzeltilmesi gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin karar düzeltme istemine gelince, ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin müvekkilin H.Holdingin pasif dava ehliyetine ilişkin talebi yerinde görülmemiştir.
Davalılar vekili, karar düzeltme dilekçesinde davalı tüzel kişilikler açısından uzamış ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanmasının yasal olmadığını yargı kararlarınada aykırı olduğunu ileri sürmüş, olay tarihinde henüz yürürlüğe girmemiş bulunan 556 sayılı KHKnın 61/A maddesinin bu yöndeki bozmaya gerekçe yapılamayacağını savunmuştur.
Dava konusu eylemlerin aynı zamanda suç teşkil ettiği ihtilaf konusu olmayıp itiraz davalı tüzel kişiler hakkında uzamış ceza zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı konusuna ilişkin bulunmaktadır.
Davalılar vekilince ibraz edilen 4.Hukuk Dairesine ait yargı kararlarında BK.nun 60.md. f.2de öngörülen uzamış ceza zamanaşımının çalıştıran, ( ihtihdam eden ) durumunda bulunan tüzel kişiye uygulanamayacağı hususu kabul edilmiştir. Olayımızda eylemler davalı tüzel kişiliklerin organlarını oluşturan gerçek kişiler tarafından ika edilmiş olup, organların fiillerinden tüzel kişiler doğrudan doğruya mesul bulunmaktadırlar. Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresi tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanır. Zira, organların fiili tüzel kişileri doğrudan doğruya tazmin yükümlüsü yapar. Dairemizin yerleşik içtihatları bu yönde olup doktrinde de aynı görüş hakim bulunmaktadır. ( Bkz.Prof.Dr. F.E., Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, C.1.sahife 829 ) Bozma kararına da bilahare meriyete giren 556 sayılı KHK.nın 61/A.maddesindeki bu görüşü doğrulayan kuralın bozmaya gerekçe yapılması zamanlama yönünden yerinde olmamakla beraber, bu kuralın yukarıda açıklanan nedenlerle doğru, varolan ve ötedenberi işleyen bir kural olması karşısında, davalı vekilinin bu itirazı da neticeye müessir görülmeyerek reddi gerekmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin maddi-daktilo-hatasının tashihi isteminin kabulü ile 25.2.2000 tarih 2000/417-3789 sayılı bozma kararımızın 2.sahife 2.nolu bendinin 5.satırının sonundaki ( bir ) kelimesinin ( beş ) olarak düzeltilmesine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde görülmeyen karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken 4.240.000 lira karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3.madde hükmü uyarınca takdiren 15.000.000 lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 17.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.