Az Muhteremleri takdimimdir.
http://img.sabah.com.tr/im/2008/07/2...B82E864FFo.gif
Printable View
Az Muhteremleri takdimimdir.
http://img.sabah.com.tr/im/2008/07/2...B82E864FFo.gif
"AVUKAT CÜPPELERİNE SUÇLULARIN ELİNDEKİ KANIN BULAŞTIĞI"
İMASI İLE KARİKATÜR YAPMAK
İNSAN HAKLARINDAN HABERSİZ OLMAKTIR25.07.200823 Temmuz 2008 günlü Sabah Gazetesinin birinci sayfasında yayınlanan Salih Memecan imzalı karikatürün, avukat cüppelerine suçluların elindeki kanın bulaştığı kabulü ile çizildiği anlaşılmaktadır.
Savunma mesleğinin mensupları ve onların örgütü olarak temel görevimiz; eksiksiz demokrasi hedefine ulaşmada insan haklarının ve bu kapsamda fikir ve basın özgürlüğünün en geniş şekilde kullanılmasına destek olmaktır. Ancak bu anlayışımız hakareti hoş görecek boyutta olamaz.
Son yedi yılda meslektaşlarımız 231 saldırıya uğramış, bu saldırıların 14 ü ölümle sonuçlanmıştır. Evet, cüppelerimizde kan vardır, ancak bu kan ne katilin, ne ırz düşmanın ne de çetecinin kanıdır. Bu kan kendi kanımızdır; türban uygulaması nedeni ile bürosunda öldürülen Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday’ın kanıdır, duruşma çıkışında adliye bahçesinde daha cüppesi üzerinde iken öldürülen Avukat Aydın Şahin'in kanıdır, müvekkilinin alacağını tahsil için icra memuru ile birlikte hacze gittiği sırada borçlu tarafından öldürülen Avukat Cengiz Kaya ile diğer tüm meslek şehitlerimizin ve yaralılarımızın kanıdır.
Salih Memecan’a bütün bunları hatırlatır, içinde bulunduğu ailevi ve ekonomik etkenler ile kullanmak zorunda kaldığını düşündüğümüz fırçası ile insanlara, tümüyle mesleklere haksızlık yapmamasını, aşağılamamasını, hakarette bulunmamasını, zeka ve espri gücünü göstermesini öğütleriz.
TBB olarak, uluslararası değerdeki karikatürcülerimizle hep övünç duyduk; sergilerimizle, yayınlarımızla onlara destek olmaya çalıştık. Bunlar arasında yargı mesleğini mizah konusu yapanlar da yok değildir. Ancak, bu karikatürcüler, ne denli keskin olursa olsun "mizah" la bir mesleğin mensuplarını tümüyle ve en yakışıksız biçimde karalamanın ayrımını bilen, olgun sanatçılardı. Memecan’ın bu saygın karikatürcüler arasında yer alma şansını yitirmesi, kendi tercihidir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ
1970 'li yıllarda Salih Memecan'ın kare şeklinde basılmış KARE DÜŞÜNCE adlı ilk karikatür kitabı elden ele dolaşıyor adeta yok satıyordu. İzleyin...
http://www.bizimcity.tv/bizimcity_web/kare.htm
İzlediniz mi?
Şimdi becerikli üyelerimizden bir ricam var. 11. kareden sonrasını göstermek için Salih Memecan' ın yüzü ve yuvarlak düşüncesi içine bir ampul çizmenizdir. Salih Memecan ne yazık ki sizin çizeceğiniz 12. karede ricat ederek sıkışıp kalmış, izleyen kareleri bizlere bir nostalji olarak bırakmış bir Az Muhterem olarak hatırlanacaktır.
Bu da Az Muhterem' in "karikatürde hakaret" hakkındaki düşünceleri. Nuriye Akman ile Zaman gazetesinde yapılan söyleşiden alıntıdır.
Ama bu Az Muhterem karikatüründe askıdaki cüppelerde bile kan izi çizince TBB de haklı olarak tepki göstermiştir. Herhalde "merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler" bu olsa gerek.Alıntı:
Karikatüristin elinde hakaret gibi bir imkân olmalı mı?
Olmalı. Evet. Çünkü karikatürün tanımı bu. Karikatürist espri ile karışık olarak yapıyor bunu. Onun verdiği mesaj sizin onu nasıl algıladığınızla ilgili. Blair'e köpek diyemezsiniz. Ama köpek gibi çizersiniz. Mesela Amerikan üst mahkemesinin kararı var Hustler dergisinin sahibi Larry Flynt için. Jerry Falwell diye bir sürü takipçisi olan bir papaz var. O adamın Hustler dergisinde bir karikatürü çıkıyor. Adamı, seksüel açıdan çok iğrenç çiziyorlar. Adam mahkemeye gidiyor. Mahkemeyi kazanıyor. Sonra temyize gidiyor dava. Üst mahkemeye kadar gidiyor. Ve sonunda üst mahkeme kararı veriyor: "Bu bir karikatürdür. Karikatürde hakaret unsurunu kaldırırsak, karikatürün varlığını tehlikeye atarız. Kimse karikatür yapamayabilir. Dolayısıyla karikatürde bu işi biz hoş görmeliyiz" deniyor.
Karikatürün hakaret hakkını savundun ama ya Peygamberimiz'e yapılanlar? Yasal olarak o da serbest olmalı. Ama bu demek değil ki yasak değil diye böyle şeyler yayınlanabilmeli. Yayınlamak ahlaki değil tabii. Amerika'da mesela zencileri veya başka azınlıkları aşağılayan karikatürlere rastlayamazsınız. Yasak olduğundan değil, ama hiçbir editör böyle bir şeyi yayınlamayı ahlaki bulmaz. Bunun için editörlük diye bir meslek var. Bırakın gazeteleri okul gazetesinde bile zenciyi patlak dudaklı, kıvırcık saçlı çizemezsiniz. Danimarka'daki olay editör hatası. Tabii sen eğer Müslümanları kızdırmak, provoke etmek istiyorsan o başka.
İlgili karikatür konusunda Adana Barosu olarak aşağıdaki basın açıklamamız medyada yer almıştı.
http://www.adanabarosu.org.tr/haberdetay.asp?id=858
Kaş yaparken göz çıkarmak deyimi de uyuyor bu duruma sanırım. Memecan ın asıl yapmaya çalıştığı Dennis in avukatlığını tescillemek iken, çizdiği figürle profesyonel bir mesleğin doğası gereği yaptığı savunuya atıfta bulunmaya çalışmış ancak bence sert kayaya çarpmış.
Karikatürcülerin hakaret etme hakları yoktur ancak karikatürün temelinde abartı ve eleştirici bir düşünce yapısı vardır. Örneğin Leman dergisi çizdiği Erdoğan karikatürleri ile oldukça fazla hakaret nedeniyle tazminat ödemeye mahkum ediliyor.Fakat Bush karikatürleri o kadar para getirmiyor! Batı bakış açısı bizden çok farklı. Bizim hoşgörü sınırlarımız o kadar geniş değil sanırım. Olmalı mı? O da ayrı tartışılması gereken bir konu.