Büyük bir hatanın bedeli , ne yapmalıyım?
Biliyorum ki okuyacaklarınızdan sonra beni etik anlamda yargılayacaksınız.Lütfen bana çözüm konusunda yardımcı olursanız minnettar kalacağım.
2000 yılında , evli olmama rağmen yasak bir ilişki yaşadım.Tabi ki bu ilşikinin alt psikolojisini anlatacak bir çok açıklama yapabilirim ama sorunum farklı.Sadece çok inandığım,kadın-erkek ilişkisinden uzak ve kutsal kabul ettiğim bir ilişki olduğunu bilmeniz yeterli olacaktır.
Bu ilişkiden başkasıyla evli olmama rağmen 2003 yılında bir çocuk dünyaya getirdim.Birlikte olduğum kişi çocuktan dolayı boşanmam konusunda baskı yapmaya başladı.Çocuk için o da eşinden boşanacaktı ve evlenecektik .Bunu yapamayacağımı ve 2 çocuğumu babasından ayıramayacağımı defalarca anlatmama rağmen evimi basmakla ve çocuğu kaçırmakla beni tehdit etti.Ben çocuğumu kaybetmeyi ve ailemin rezil olmasını göze alamadığım için 2004 yılında abuk subuk nedenleri bahane ederek eşimden ayrıldım.4 yıldır 3 çocuğumla birlikte yaşıyorum.Bu çocuk için ben üzerime düşeni o ve ya bu şekilde yapmama rağmen kendisi eşinden boşanmadı.Ailem benim yaşadığım bu durumu bilmediği için sürekli bana baskı yapıyor.Yaşadığım bölge itibariyle de bir çok dedikodulara maruz kalıyorum.Bu ilşkiyi bitirmek istediğimde ise yine aynı tehditlerle karşılaşıyorum.Sürekli bütün ailemi yokedeceğini söyleyerek ve beni de ailemi de bütün şehre rezil edeceğini söylüyor. Bunu yapacak gücede sahip.Bölge olarak tanınmış bir isme sahibiz.Yaptığım bu büyük yanlışın bedelini aileme çocuklarıma ödetemem.Bu insandan hiçbir şekilde kurtulamıyorum.En zararsız şekilde ondan nasıl kurtulabilirim.O tehdit ettiği için yerimden dahi kıpırdayamıyorum.Çocuğumun soyadı hala eski eşimin soyadı.Yasal anlamda çocuğu benden alabir mi?Çocuğum 5.5 yaşında ,ben 4 yıldır onun yanında olmama rağmen hala kızının soyadını üzerine almadı ya da benimle evlenmedi.
Böyle durumlarda hukukun verdiği haklar var mıdır?
Bu tehditler için ne yapabilirim?
Yasal anlamda çocuğumu elimden alabir mi?
Lütfen bir hukukçu arkadaşımız, yasal anlamda bana izleyeceğim doğru yol konusunda bilgi verebilir mi?
İnsan hata yapabilir....Tövbe de edebilir..
Re: Büyük bir hatanın bedeli , ne yapmalıyım?
Her şey gizlenerek hukuksal bir yaptırım çok ama çok zor. Olanaksız da değil ancak umulandan çok zor. Ben size iyi bir avukatla bu hususu konuşmanızı tavsiye ederim.
Re: Büyük bir hatanın bedeli , ne yapmalıyım?
Sanırım hukukçu arkadaşlar bu sonu hakettiğimi düşünüyorlar.BUnu bende birçok kez düşündüm...Peki arkadaşlar bunu düşündükten sonrada mı söyleyecek birkaç kelimeniz yok...?
Tangör Evren arkadaşıma da teşekkür etmek isterim.
Re: Büyük bir hatanın bedeli , ne yapmalıyım?
Alıntı:
sis72 rumuzlu üyeden alıntı
Sanırım hukukçu arkadaşlar bu sonu hakettiğimi düşünüyorlar.BUnu bende birçok kez düşündüm...Peki arkadaşlar bunu düşündükten sonrada mı söyleyecek birkaç kelimeniz yok...?
Tangör Evren arkadaşıma da teşekkür etmek isterim.
Hukukta "hak etmek" yasalarla belirlenen bir olgudur. Manevi hissiyat geçerli değildir. Dolayısıyla siz bir hata yapmışsanız vicdanınızla alakalı bir durumdur. Yapılan baskının, ortaya çıkan durumun hukuki olarak çözümünü size ancak bir hukukçu sunabilir. Dolayısıyla Tangör Evren'in dediği gibi bir hukukçuya ivedien başvurmalısınız. Yalnız, malesef istediğiniz gizlilik bozulacaktır. Bundan kurtulmanızın bedelini belki de olayların ayyuka çıkması olarak değerlendirmeniz sizin faydanıza olacaktır...
Re: Büyük bir hatanın bedeli , ne yapmalıyım?
Hukukçu değilim,ama belki yardımcı olur:TMK
Alıntı:
A. Tanıma
I. Koşulları ve şekli
MADDE 295.- Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.
Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.
II. Bildirim
MADDE 296.- Beyanda bulunulan nüfus memuru, sulh hakimi, noter veya vasiyetnameyi açan hakim, tanımayı babanın ve çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluklarına bildirir.
Çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluğu da tanımayı çocuğa, anasına, çocuk vesayet altında ise vesayet makamına bildirir.
Alıntı:
MADDE 337.- Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.
Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir.