Adli Bilişim

80'li yılların başların da IBM'nin ilk kez kişisel bilgisayarı geliştirmesi ile bir çok eve bilgisayar girmeye aynı zamanda internettinde gelişmeye başlaması internet üzerinde işlenen suçları doğurmuştur. Türkiye'de henüz akademik düzeyde eğitimi olmayan bu bilim dalına ilişkin olarak, Adli Bilimciler Derneği, Ankara Üniv. Tıp Fakültesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi işbirliğiyle sertifikalı eğitim programlarına başlandı.

Adalet Bakanlığı'nın, konuya ilgi ve duyarlılık göstermesi ve “Adli Bilişim”in öneminin farkına varması, “adli bilişim” konusunda hakim savcılara zorunlu eğitim vermesi gerekiyor. Nitekim, deliller usülüne uygun olarak mahkeme önüne getirilse bile, konu hakkında bilgisi olmayan hakimlerin ve savcıların yanlış uygulamaları adalete olan güveni sarsabilecektir.

1997 temelleri atılan İnternet Kurulunun varlığından haberdarız.

Sizce Adalet bakanlığının Adli bilişim dalı üzerinde ki uygulamaları yeterli mi?

Konu üzerinde fikirlerinizi beyan edip, tartışmaya ne dersiniz?

Sevgili CixGkn,
Adli bilişim en kaba haliyle,delil toplamak maksadıyla elektronik aygıtların incelenmesi sürecidir.Bu inceleme büyük ölçüde Emniyet Müdürlüğü'nce yürütülmektedir ancak aslında bu alanda resmi bilirkişilik Adli Tıp Kurumu bünyesinde Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın görevi.

Öncelikle konu ile ilginiz ve bilgilendirmeniz için teşekkürlerimi sunarım Selin Hanım.
Emniyet teşkilatının bu konuda ki hassasiyeti, bilişim konusunda öne çıkmak isteyen personellerinin bilgileri artması amacı ile yurt dışında ki kurumlara gönderip etkinliklere katılmalarını sağlamaları ayrıca adli bilişim laboratuvarı kurma hazırlıklarından da belli olmaktadır. Olay yerinden delil olarak kablo ve monitör toplayan anlayıştan, delillerin bütünlüğünü bozmamak için bilimsel yöntemler kullanan anlayışa geçen emniyet teşkilatı, ilgili birimlerin başında artık bilgisayar mühendisliği eğitimi almış amirleri bulundurduğu bilgisini bir siteden okumuştum.
Emniyet teşkilatının bilişim dalı üzerinde bu denli titiz çalışmalarını görmek, yararı olduğu kadar zararı da çok olarak bilinen internetin bizleri korkutan zarar kısmını en aza indirgediğinin düşüncesindeyim.

Deyim yerindeyse Devlet dönsünde kendi şeyini örtsün, açıklarını...Zira bu gün bilişimi en iyi bildiğini iddia eden bir çok devlet kurumunun sitesinde açıklar mevcut olup yeri geldikçe bu açıklar yolu ile bir çok devlet sitesinin içeriğinin illegal olarak değiştirildiğine şahit oluyoruz.Bu acı ama ne yazıkki bir gerçek.Bu yüzdendirki kurumsal olarak veya bireysel olarak bu konularda devletten birşey beklemek pek doğru olmaz, onun içindirki web masterler veya pc kullanıcıları kendi başlarının çarelerine bakmalıdırlar.

Sözettiğiniz şey farklı bir konu.

Alıntı:

---

CixGkn rumuzlu üyeden alıntı

80'li yılların başların da IBM'nin ilk kez kişisel bilgisayarı geliştirmesi ile bir çok eve bilgisayar girmeye aynı zamanda internettinde gelişmeye başlaması internet üzerinde işlenen suçları doğurmuştur. Türkiye'de henüz akademik düzeyde eğitimi olmayan bu bilim dalına ilişkin olarak, Adli Bilimciler Derneği, Ankara Üniv. Tıp Fakültesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi işbirliğiyle sertifikalı eğitim programlarına başlandı.

Adalet Bakanlığı'nın, konuya ilgi ve duyarlılık göstermesi ve “Adli Bilişim”in öneminin farkına varması, “adli bilişim” konusunda hakim savcılara zorunlu eğitim vermesi gerekiyor. Nitekim, deliller usülüne uygun olarak mahkeme önüne getirilse bile, konu hakkında bilgisi olmayan hakimlerin ve savcıların yanlış uygulamaları adalete olan güveni sarsabilecektir.

1997 temelleri atılan İnternet Kurulunun varlığından haberdarız.

Sizce Adalet bakanlığının Adli bilişim dalı üzerinde ki uygulamaları yeterli mi?

Konu üzerinde fikirlerinizi beyan edip, tartışmaya ne dersiniz?

---

*********************************
Teknoloji de kısa süreli eğitim olmaz.(Devamlı hızlı bir şekilde gelişmektedir)Sayın Hakim ve savcılar hukukçudur meslekleri gereği hukuk uygulamasından anlar ve sorumludurlar..Teknoloji ise başka bir sistem araştırma konu üzerinde çalışma ve teknoloji sistemlerinde uzman (Etiket unvan uzmanı değil tatbikat uzmanı)olmaları gerekmektedir..Özellikle bilişim ve teknoloji hukukunda İhtisas mahkemeleri kurulması sorun ve adaletin tecellisini çabuklaştıracaktır..Hakim ve savcılara kısa eğitim ve bilirkişi ile bu sorunlar kısa sürede netice alınması zor olduğu şu anki uygulamardan anlaşılıyor zaten..Ayrıca iddia ile ispat savunma makamınında bu işlerden iyi anlaması gerekmekte şuanki uygulamalar zaman kaybından ve adaletin tecellisi geçikmesinden öte gidemiyor malesef..
Bu mesajla hiç kimse hakkında iddia isnat ve ithamda bulunmama konu başlığı ile ilgili görüş ve düşüncelerim ile katkıda bulunmak istedim..Bir bilişim ve teknoloji takipçisi biri olarak tabi..

merhaba
sözkonusu milliyet gazetesinde köyümüzle ilgili yanlış ve küçük düşürücü bilgiler internette yayınlanmıştır.
bununla ilgili basın kanuna göremi dava açmamız gerekiyor yoksa bilişim suçlar hukukuna göre bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim.
saygılar.