Alacak davasında bilirkişinin KARAR-I !

Bir ticari ilişkiden dolayı alacaklı olduğumuzdan Tic. Mhk. sinde dava açtık, dosya muhasebeci bir bilirkişiye tevdi edildi ve davalının ilk beyanında iddia ettiği 100 TL kendi alacağının olduğunu söylemesi ve akabinde davanın açıldığını öğrenmesiyle bir önceki aya faturalar düzenlemesiyle iddia ettiği rakamın 300 TL ye çıkması bilirkişinin bu faturaları göz önünde bulundurmasıyla biz alacaklı durumundan borçlu durumuna düşürülmüş olduk. Defalarca muhasebeci bilirkişinin bu konuya yanlı baktığını dile getirmelerimiz, 3 kişilik konunun ehli uzman kişilere tevdi edilmesini istedik maalesef karar aleyhimize oldu ve karşı tarafın bu karar doğrultusunda bize alacak davası açıp bizden masraflar+ 300 TL + faizleriyle dava açması karşısında biz de teminat vererek dosyayı Yargıtaya göndereceğimizi belirterek evrakların üzerindeki sahteciliği araştırmak için karşı tarafın dosyadaki evraklarına bakmak istedik! henüz Yargıtaya gideceğiz hele şu dosyadaki fatura koçanlarını bir bir inceleyelim ne olur ne olmaz düşüncesiyle! ama maalesef mahkeme karşı tarafın bütün evraklarını vs. lerini teslim etmiş karşının avukatlarına! sözle istettik olmadı tekrar resmi yazıyla istenince geç de olsa dosyalara ulaştık! evet o yazdığı faturaya baktık ! iddia ettiği sonradan kesilen faturanın alt koçanında imza var fakat kaşe yok!!! ama dava açtığımız zamanda karşı tarafın mahkemeyi yanıltırcasına vermiş olduğu fatura koçanının üzeri imzalı ve mühürlüydü!!! hemen zabıt altına aldık, ve o kesip bize verdiklerini söyledikleri fatura bizde olsaydı nasıl fotokopisini mahkemeye ibraz edeceklerdi ki ?! ama maalesef biz bu olayları bilmiyoruz aman neler neler dönüyormuş bu işlerinde artık uzmanı olduk ama kanunlar mahkemeler öyle yavaş ve anlamsız bilirkişilere bırakılmışki (dürüstleri tenzih ederim) şaşmamak elde değil. Hakkımızdan tabiki hayırlısı neyse o olacak, ama ben bu işlerden bıktım tükendim Allah bundan sonrakilere yardımcı olsun zor bir mesele. Mahkeme heyeti de bu olaya şaşkınlıkla bakıyordur, gerçek adalet gerçek insanlarla, gerçek fatura gerçek imzalarla düzenlenmeli. Bilirkişi olan kişiler işin ehli olmalılar! bu bahsettiğim olay sadece bir tanesi, buna benzer daha bir çok yanlış tarafları var, ama bilirkişinin yanlı davranmayıp tarafsız olarak olaylara bakması gerekmezmi ? ülkemizde çok buna benzer konular var, çarpık düzenler yanlışlıklar var! ümit ediyoruz düzelecek diye ama pek de kolay olmayacağı kanaatindeyim.2002 yılında dava açtık ve hala devam hala da sürecek ve lehimize olan esas dava birdenbire aleyhimize dönüyor, bundan sonra da kimbilir nelerle karşılaşacağız! benim hiç umudum kalmadı ve her gün sinirlerim biraz daha bozuluyor ve hani derler ya kafamın tası atıyor diye, işte aynen tas mas kalmadı ve kendimden de korkmaya başladım. Normal bir vatandaşa dosya incelettirilse, bunca yıl hiç beklemeye gerek kalmadan esas suçlu suçsuz meydana çıkacakken ne hikmetse bilmiyorum ülkemizde bu işler böyle gidiyor. Avukatlık da zor bir meslek, wallahi kendi Av. arkadaşımdan biliyorum adamın eli kolu bağlı bir durumda, içinden çıkamıyor durmadan bir iki ay sonrasına gün veriliyor! kısacası anlaşılır gibi değil. Bu siteyi de bu şekilde halkın yorumlarına profesyonelce açan kişilere buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Saygılarımla, KN883:D

Sayin KN883,

Elbette ki, sizin dava dosyalarini tetkik etmeden kesin ve net bir sey söylemek zordur. Gerçi iletiniz dahilinde, herhangi bir soru sormus oldugunuza da rastlamadim. Akliniza takilan noktalar varsa, ayrica belirtmeniz halinde,yardimci olmaya çalisabiliriz. Ancak, anlatimlarinizdan anladigim kadari ile, somut olayda gerçekten bir gariplik oldugu ortadadir. Bilirkisilik kurumunun zaten dejenere oldugu ve bir çok bilirkisinin, kendisini adeta bir nev'i yardimci hakim (!) gibi görerek, -yasalara da aykiri olacak sekilde- hukuki konuda görüs bildirdikleri, veyahut konusunda ehil olmayan bilirkisilerin de zaman zaman seçilmekte oldugu, bilirkisilerin tarafsiz davranamadiklari da bir gerçektir. Elbette ki, layiki ile görevini yapan bilirkisiler de vardir. Ancak; ne yazik ki, hatali bilirkisi raporlarina da uygulamada çok rastlanmaktadir. Bir çok Yerel Mahkeme Karari da, salt, bilirkisi raporunun hatali veya gerekçesiz olmasi ya da Yargitay'in denetimine yeterli olmamasi, kisaca eksikliklerle dolu olmasi vs. gibi nedenlerle, dolayisiyla hükme esas alinacak nitelite olmamasi sebebiyle bozulmaktadir. Umarim sizin davaniz da, "yanlis hesap Bagdat'tan döner" misali, hiç degilse (en geç) temyiz asamasinda, sizin lehinize döner. Hukuk sistemimiz böyle isliyor maalesef. (Buna isterseniz "islemiyor" ya da "agir aksak isliyor" da diyebilirsiniz) Ne yapalim! Buna da sükürler olsun,diyelim. Mücadelemizi sürdürelim, umudumuz yitirmeyelim. Sizin de, bir davaniz varken, eminim, ayni konudan, birbiri ile ilintili, (dava,karsi dava, sahtecilikten suç duyurusu vs. derken) 3-4 dava türemistir. Hukukta, bu, zaten, adeta temel kuraldir! Siz Adana'da gene, birbakima, sanlisiniz. istanbul'da asliye ticaret mahkemelerinde genellikle üç-dört ay sonrasina gün verilmektedir. Ayni güne doksan (evet tam 90) durusmanin verildigi ve saat 16.00'da girmem gereken durusmaya aksam 19.30'da girdigim bile olmustur. Üstelik listede benim davamdan sonra on durusma daha vardi! (Bu kadar çok durusmayi neden -israrla- ayni güne verdiklerini de hiç anlayabilmis degilim.) Sabri sonu selamet olsun, ne diyelim. Umarim alacaklarinizi tahsil edersiniz.