Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler nelerdir ? hangi davranış ve hareketler bu madde kapsamına girmektedir. Bununla ilgili herhangi bir danıştay veya yargıtay kararı veya emsal karar varmı ?
Printable View
Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler nelerdir ? hangi davranış ve hareketler bu madde kapsamına girmektedir. Bununla ilgili herhangi bir danıştay veya yargıtay kararı veya emsal karar varmı ?
Bilinmeyeni,bir başka bilinmeyenle açıklamak gibi düşünülebilir fakat emsal kararlarda "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar." olarak tanımlanıyor.
Bu tür genel tanımlamalar,somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir.
Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
CEZAİ KOVUŞTURMA İLE DİSİPLİN KOVUŞTURMASININ BİR ARADA YÜRÜTÜLMESİ
MADDE 131 - Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez.
Memurun ceza kanununa göre mahkûm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.
ÖZETİ:Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici harekette bulunduğu (sarkıntılık suçunu işlediği) anlaşılan davacının, devlet memurluğundan çıkartılmasında hukuka aykırı bir yön yoktur.
Davacı 15 MAYIS 1993 tarihinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; M.S.B. Yüksek Disiplin Kurulunun 24.2. 1993 tarih ve MUT: 921843J/8, 1993/5 sayılı kararı ile memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak suçundan devlet memuriyetinden çıkartıldığım, sarkıntılık suçunun oluşması için kasıt gerektiğini, TCK. 421'de sarkıntılık suçunun unsurları olarak rıza hilafı ve sanığın şevket maksadı arandığını halbuki bu unsurların oluşmadığını isnat edilen suçun yüz kızartıcı suç kapsamında değerlendirilemeyeceğini, hakkında 657 sayılı Kanunun 48/AB maddelerine göre tesis edilen idari işlemin hukuka uygun olmadığım ve iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
GATA K.lığı ilk ve Acil Yardım ve Eğt.Mrk.Bşk.lığında sivil memur olarak hademe statüsünde görev yapmakta olan davacının, sadece röntgen bölümünün temizlik ve bakımı ile görevli olmasına ve hiçbir şekilde film çekme yetkisinin ve görevinin bulunmamasına rağmen, 7.6.1992 tarihinde görev yaptığı röntgen servisinde görevli teknisyenin başka bir kliniğe gittiği sırada, sivil şahıs olup GATA K.lığı yakınında oturan ve olay günü aniden fenalaşarak Acil servise gelen mağdurenin ilgili tabibin göğüs ve batın filminin çekilmesini istemesi nedeniyle, mağdurenin batın röntgenini çekerken kilotunu iki eli ile aşağıya indirdiği, film çekme pozisyonunu ayarlamak bahanesi ile mağdurenin kalçalarından tutarak sıkıp, okşamak suretiyle sarkıntılık suçunu işlediği iddiasıyla Gnkur.As.Mah.ce yapılan yargılaması sonunda anılan mahkemenin 6.10.1992 tarih ve 1992/353 esas, 1992/270 karar sayılı kararı ile suçu sabit görülerek 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği, bu kararın Askeri Yargıtay S.D.nin 2.12. 1992 gün ve 1992/595594 esas ve karar sayılı ilamı ile onandığı, As.Yrg. Başsavcılığınca bu karara uygulama yönünden (cezanın ertelenmemesi) yapılan itiraz üzerine, As.Yargıtay Drl.Krl.nun 14.1.1993 gün ve 1993/21 Esas ve Karar sayılı karan ile, itirazın kabulüne ve mahkeme hükmünün salt "hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmemiş olmasındaki yasal isabetsizlik" gerekçesi ile bozulduğu, bu arada toplanan Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 24.2.1993 tarih ve 1993/5 sayılı karan ile, davacının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak (sarkıntılık) suçunu işlediği gerekçesiyle, 657 sayılı Kanunun 125/Eg maddesi gereğince devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verildiği, davacının söz konusu olumsuz işlemin iptal istemiyle AYÎM DE bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/Eg maddesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görevli Devlet Memurları Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin 13 ncü maddesinde Devlet Memurluğundan çıkarma cezası "bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır" şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 125/E(g) ve Yönetmeliğin 13/5(g) maddelerinde, memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı, utanç verici hareketlerde bulunmak, Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılacak eylem olarak belirlenmiştir.
Davacının subuta erdiğinde kuşku bulunmayan eyleminin, Devlet Memurluğundan çıkarılmayı gerektiren, memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede hareketlerden sayılıp sayılmayacağının irdelenmesi, aynı zamanda hakkında tesis edilen ve davaya konu yapılan işlemin hukuka uygun olup olmadığının da ölçüsünü oluşturacaktır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E~(g) maddesi, kamu görevinin inanılır, güvenilir, itibarlı ajanlar eliyle yürütülmesini amaçlamıştır. Memur sıfatı taşıyan ve kamu hizmetinin personel unsurunu oluşturan kişilere toplumun güven duyması, bireylerin idareye olan güven ve inancını da sağlayacaktır.
Kamu hizmetinin gerekli saygınlığı yitirmiş ajanlar eliyle yürütülmesi, bireylerin idareye olan güven duygularının sarsılmasına, kişi idare ilişkilerinde arzu edilmeyen olumsuz bazı gelişmelere neden olabilir. Kanun böylesi bir tehlikenin zuhurunu önlemek için önlem almış, müsebbiplerinin Devlet Memuriyetinden çıkartılması suretiyle ayıklanmasını öngörmüştür.
Davacının üzerine atılan ve yargı kararı ile sübutunda kuşku bulunmayan eylem "sarkıntılık" suçunu oluşturmaktadır. Davacı, rahatsızlığı nedeniyle GATA Acil Yardım Merkezine başvuran bir sivil bayan hastaya görevli olduğuna inanarak sarkıntılık teşkil eden fiil ve davranışlarda bulunmuştur. Değil memurun toplum içerisinde yaşamaya hak kazanan hiç bir ferdin, hasta haliyle duçar vaziyette ^kendisine sağlığını emanet eden bir kimseye karşı bu utanç verici ve yüz kızartıcı davranışlarda bulunması kabul edilip, tahammül gösterilecek bir şey değildir. Bu açıdan, davacının eyleminin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olduğunda en küçük bir kuşku bulunmamaktadır, öte yandan, eylemin ceza kovuşturmasına konu yapılması, 657 sayılı Kanunun 131 nci maddesi gereğince, aynı zamanda disiplin kovuşturması yapılmasına ve disiplin cezası verilmesine engel değildir.
Davacının, aynı zamanda yargı kararı ile de sübuta eren eylemi karşısında Yüksek Disiplin Kurulunun oluşma tarzı, fiilin vasıflandırılması ve uygulanan kanun maddesinde hukuka aykırı herhangi bir yön görülmemiş, işlemin tüm unsurları ile hukuka uyarlı olduğu saptanmıştır.
Netice ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE
Türk pozitif hukukunda zina fiilini haysiyet ve şeref kırıcı suç olarak kabul etme olanağı bulunmadığından,zina suçundan 6 ay hapse mahkum olan davacının memuriyet niteliğini kaybettiğinin düşünülemeyeceği hk.(D.5.D.,13.10.1992,K:92-2603,E:89-2846)
1- Reşit olmayan bir kimseyi kendi isteği ile alıkoyma ve kendi isteği ile cinsel ilişkide bulunma suçu 657 sayılı yasanın 48.maddesinde belirtilen yüz kızartıcı suçlardan olmadığı gibi suçun işlendiği tarihte memuriyete almaya engel olmayan hali,anılan maddede daha sonra yapılan değişiklikle şeref ve haysiyet kırıcı suç eklentisi ile engel oluştuğu hükmü göz önüne alındığında ve iki ayrı eylem nedeniyle verilen cezaların birleştirilmesi yoluyla toplamının 6 ayı aştığı esasına dayanılamayacağından,yargılanmasının uzun zaman almış olmasının sorumluluğu yüklenilemeyeceği ve sözü edilen değişiklik hükmüne dayanılarak davacının görevine son verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.(D.5.D.,05.11.1990,K:90-1990,E:88-607
2- Evli bir kişiyle imam nikahıyla olan evliliği yaşadığı çevrede olağan karşılanan ve bu beraberlikten doğan çocuğu babası nüfusuna kaydedilen hemşire yardımcısının bu eyleminin,memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak utanç verici davranış olarak nitelendirilemeyeceği hk.(D.10.D.,10.10.1985,K:85-1611,E:85-142)
3- Meslektaşı ile zina yapan ve ceza davasından hüküm giyen öğretmene meslekten çıkarma cezası verilmesinde hukuka aykırılık olmadığı hk.(1702-27/1) (D.8.D.,23.02.1994,K:94-616,E:93-2658)
4-Zina suçunun maddede belirtilen anlamda yüz kızartıcı suç sayılamayacağı,zina suçundan 6 ay hapis cezası alan polis memurunun memurluğa alınma koşullarını yitirdiği gerekçesi ile görevine son verilemeyeceği hk.(D.5.D.,21.05.1984,K:84-2356,E:81-1515)
İdarenin bir suçun yüz kızartıcı suç niteliğinde bulunup bulunmadığını tespitteki takdir yetkisinin mutlak olmadığı.(Danıştay 5. D.13.04.1989 Esas:1987/1931 ;Karar:1989/640)
11- Yüz kızartıcı ve utanç verici suçların,657 sayılı Yasanın 48.maddesinde tek tek sayılan suçlarla sınırlı olmadığı, maddede yer alan “gibi” sözcüğünün bunları genişletme olanağını verdiği.(Danıştay 10. D.29.12.1986 Esas:1986/1946;Karar:1986/2547
Yukarıda yazdığınız kararlar yüz kızartıcı ve utanç verici suçlara ait benim dosyam yukarıda bahsedilenlerden çok farklı çünkü ceza yasasına göre herhangi bir suç yok ortada bahsettiğiniz kararların hepsini inceledim hepsinde TCK göre verilmiş cezalar var yani işledikleri fiillerin karşılığında ceza alınmış suça girmiş
emsal kararlardan örnekler verebilirmisiniz
o kararların verildiği tarihte zina suçtu. özellikle işine şu kararlar gelir.aslında gayrimeşru ilişki genelde 125 E-g ye girmez. atılmayı gerektiren bir fiil değildir. fakat her olayın ayrı özelliğini mahkeme belirler.içtihata raştıracak vaktim pek yok. googleden arayınca bulursunuz.
-Zina suçunun maddede belirtilen anlamda yüz kızartıcı suç sayılamayacağı,zina suçundan 6 ay hapis cezası alan polis memurunun memurluğa alınma koşullarını yitirdiği gerekçesi ile görevine son verilemeyeceği hk.(D.5.D.,21.05.1984,K:84-2356,E:81-1515)
İdarenin bir suçun yüz kızartıcı suç niteliğinde bulunup bulunmadığını tespitteki takdir yetkisinin mutlak olmadığı.(Danıştay 5. D.13.04.1989 Esas:1987/1931 ;Karar:1989/640)
meb.gov.tr de forum var. ya da eğitimcilere ait forumlar.