Allah Herşeyin Hayırlısını Versin - Babanın bile

Ben 28 yaşındayım ve hayatımı hep babamla birlikte çalıştığım işyerine göre çizdim. Ökuduğum okulu bile ona endeksliyerek 2 yıllık üni. okudum. Öyle, böyle geldik bugünlere... Babam sıfırdan geldi şuanki durumumuza ve çok zengin oldu. 30 yıllık bir sürede. Ama annem ben hepbirlikte çalıştık. Şimdi babamın adını bile anmek istemiyorum. Annemi boşamak istedi ve çocuklarına en fazlada bana 1 sene boyunca, "annene git dava açsın, anneni boşuyacağım" anneme 400 ytl aylık nafaka bir de onun istediği bir şehirde kiralık bir ev tutcakmış, bu şartlarla boşandırmam için sürekli baskı yaptı. Ben kabul etmedim, ki kabul etmemde mümkün değildi. Sonra celp bana mağazamıza geldi ve geldiği gün beni dükkandan kovdu. 9 aydan beri işsizim. Sevdiğimiz bir insan vardı, babamız dedik elini öpmeye götürdüm 2. defada beni yazlıktan kovdu, ki ilkinde gelmedi bile. Araba almıştı bana. Herkese hava yapıyordu, ben oğluma araba aldım filan diye. Pişman, onun da ruhsatını aldı. Düşünün bu öyle baba ki kız istemeye giderim ama annesini dediğim şartlarda boşatcak, dükkan aşcam ona ama annesini dediğim şartda boşatcak, arabanın ruhsatını veririm ama annesini dediğim şartda boşatcak, hep aynı şeyi önüme çıkartacak. Maalesef bu durumlar beni depresif bi hale getirdi ve sevdiğim insan da beni terk etti. Şimdi bile sözde yüzde 10 ortağı olduğum dükkanda(siz bakmayın yüzde 10 dediğime 9 aydan beri beş kuruş vermedi) şirketi borçlandırmayı dolayısıyla beni borçlandırmayı böylece ceza almamı sağlıyacakmış. Sırf annemi dediğim şartlarda boşandırmadım diye. Off da offf şuan saat 03;50 sabaha karşı uyuyamıyorum bile, bilmiyorum yazasım geldi, çevremde adam gibi adamlarda kalmadı, söylediklerimi farklı yerlere şekip bunu kendi lehlerine çevirmek isteyenler var, siz beni tanımıyorsunuz ben sizi tanımıyorum ama paylaşmak lazımdı, bilmiyorum. hepinizden özür diliyorum ALLAH HERŞEYİN HAYIRLISINI VERSİN.

Kusura bakmayın ama siz nasıl olupta "boşandıracaksınız" anlamadım ben? Sanınırım babanız kadar sizde farkında değilsiniz ama anneniz bir birey ve hakları var. Sizinde boşandırma yetkiniz yok. Hukuk var mahkeme var. Eğer boşanma yada boşanmama kararı annenize ait olduğu gibi her iki durumda da hakları var. Siz olsa olsa annenizin hakları ve sorumlulukları konusunda bilgilenmesi için yardımcı olabilirsiniz.

28 yaşıdasınız. Hiç vakit kaybetmeden öğreniminizi tamamladığınızı varsayarsak 20 yaşında çalışmaya başlamışsınız. 8 yılda babanızın yanında çalşarak bir dükkanın %10una sahip olmuşsunuz. Şüphesiz geçiminizide sağlamışsınız. Acaba aynı koşullarda başkasının yanında çalışıyor olsaydınız bunu elde edebilirmiydiniz? Üste birde araba istemenizi hakikaten ilginç buluyorum.

Siz söylüyorsunuz babanız sıfırdan gelmiş o noktaya. Büyük olasılıkla sizin kadar eğitimide yoktur. Eğitiminiz ve başarılı babadan gelen genlerinizle çok çalışıp sizde çok kazanabilrsiniz.

Şüphesiz yaşını başını almış annenizin için böyle değil. Ne diyeyim annesinin durumunu düşüneceğine gencecik yaşında kendi derdine düşmüş evladı görünce bende Allah evladın hayırlısını versin diyorum.

Alıntı:

---

gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı

Kusura bakmayın ama siz nasıl olupta "boşandıracaksınız" anlamadım ben? Sanınırım babanız kadar sizde farkında değilsiniz ama anneniz bir birey ve hakları var. Sizinde boşandırma yetkiniz yok. Hukuk var mahkeme var. Eğer boşanma yada boşanmama kararı annenize ait olduğu gibi her iki durumda da hakları var. Siz olsa olsa annenizin hakları ve sorumlulukları konusunda bilgilenmesi için yardımcı olabilirsiniz.

28 yaşıdasınız. Hiç vakit kaybetmeden öğreniminizi tamamladığınızı varsayarsak 20 yaşında çalışmaya başlamışsınız. 8 yılda babanızın yanında çalşarak bir dükkanın %10una sahip olmuşsunuz. Şüphesiz geçiminizide sağlamışsınız. Acaba aynı koşullarda başkasının yanında çalışıyor olsaydınız bunu elde edebilirmiydiniz? Üste birde araba istemenizi hakikaten ilginç buluyorum.

Siz söylüyorsunuz babanız sıfırdan gelmiş o noktaya. Büyük olasılıkla sizin kadar eğitimide yoktur. Eğitiminiz ve başarılı babadan gelen genlerinizle çok çalışıp sizde çok kazanabilrsiniz.

Şüphesiz yaşını başını almış annenizin için böyle değil. Ne diyeyim annesinin durumunu düşüneceğine gencecik yaşında kendi derdine düşmüş evladı görünce bende Allah evladın hayırlısını versin diyorum.

---

Annemi boşandırmayı isteyen babam ve sanki bu benim elimdeymiş gibi yorumlayıp, bunu yapmadığım beni taraf tutmakla sorumlu tutup dükkandan atan da babam. gelelim babamın yanında çalışma durumuna evet ben sadece 8 yıldan beri değil daha küçükken babamla birlikte çalıştım, ama kar olarak sadece ona çalıştım hiç bi zaman malın paranın hesabını yapmadım saygı duyduk babamız dedik yamuk yapmaz dedik ama yaptı. araba konusunda zoruma giden bana arabayı aldığından herkeze hava yapıyordu ben iyi babayım oğluma araba aldım diyordu, verilen hak alınmaz ki ben araba meraklısı değilim sadece zoruma gidiyor. ben eğer zamanında babamın bana "ben kimin için çalışıyorum senin için, bu dükkan senin v.b." laflarına aldanmasydım şuna inanıyorum daha iyi bir gelecek beklerdi. düşününkü bu baba şimdi "bana güvenmeseydin" lafını diyebilecek bir insan. hepimizi kullandı en çokda annemle beni, geleceği en üst noktaya geldi ve şimdide tanımıyor beş kuruş vermemek için elinden gelen hertürlü hayinliğe başvuruyor. sadece ben paylaşmak istedim bilmemki bukadar agrazif bir yanıt alacağımı düşünmedim.

Sevgili Genç Arkadaşım,
Yazım biraz sert olmuş olabilir. Ama bilirsin ayılanı bayılanı da sarsarlar. kendine gelsin diye.
Lütfen biraz düşün yazdıkların 28 yaşında genç birine yakışıyor mu? Babam bana şukadar zamandır para vermedi. Arabayı vermedi. Falan diye... Eğer sen kendi ayakalrının üzeinde durabileceğini göstermiş olsan, bir işe girsen, annene sahip çıksan, onun haklarını koruması için bir avukat tutsan sanıyormusun ki baban sana böyle davranabilirdi.

Maddi kayıplar kadar babanın seni hiçe saymasının seni üzdüğünü tahmin etmek zor değil. Ancak saygı durduk yerde görülmez. Saygı da hak edilir. Babanın sana saygı duymasını istiyorsan önce dik durmalısın. Bunun birincil yoluda ekenomik bağımsızlığını ispattır.

Babana bile güvenme kendi ayaklarının üzerinde dur...

Konuyu başlatan sayın üyenin mesajı hakkında yorum yapmak istemiyorum.Ama şurası bir gerçek ki gerçekten hayırsız babalar çok fazla.
Özellikle de boşanan ailelerde bu durum çok acı bir şekilde tezahür ediyor.Eşinden boşanan erkeklerin çoğunluğu adeta çocuklarından da boşanıyor.Mahkemece tayin edilen veya protokol sonucu çiftler arasında kararlaştırılan nafakayı pek çok baba ödemiyor.Bunun sonucudur ki; icra daireleri binlerce nafaka borçlusu baba hakkında yapılan icra takipleriyle doludur.

Çok ilginçtir evliliği zamanında sözüm ona evladını çok seven,üzerine titreyen bazı babalar boşandıktan sonra çocuklarını tanımaz olurlar.Oysa bir gerçektir ki çok nadir istisnalar dışında boşanan ve çoğunlukla çocuğunun velayetini üzerine alan ve onlarla yaşayan anneler çocukları için canlarını verecek kadar fedakar olurlar çocukları için.

Erkeklerin çoğu evlenir ve yeniden çocuk sahibi olurlar,diğer çocukları gözden ırak gönülden ırak tutulur.Çocuğu ne yiyor ne içiyor,içinde ne fırtınalar kopuyor umurlarında bile olmaz. Oysa yurdumuz gerçeği boşanan kadınların çoğu evlenmez; kendilerini çocuklarına adarlar.Hayatları maddi-manevi sıkıntılar içinde geçip gider ölene kadar...

Alıntı:

---

FUTURE rumuzlu üyeden alıntı

Konuyu başlatan sayın üyenin mesajı hakkında yorum yapmak istemiyorum.Ama şurası bir gerçek ki gerçekten hayırsız babalar çok fazla.
Özellikle de boşanan ailelerde bu durum çok acı bir şekilde tezahür ediyor.Eşinden boşanan erkeklerin çoğunluğu adeta çocuklarından da boşanıyor.Mahkemece tayin edilen veya protokol sonucu çiftler arasında kararlaştırılan nafakayı pek çok baba ödemiyor.Bunun sonucudur ki; icra daireleri binlerce nafaka borçlusu baba hakkında yapılan icra takipleriyle doludur.

Çok ilginçtir evliliği zamanında sözüm ona evladını çok seven,üzerine titreyen bazı babalar boşandıktan sonra çocuklarını tanımaz olurlar.Oysa bir gerçektir ki çok nadir istisnalar dışında boşanan ve çoğunlukla çocuğunun velayetini üzerine alan ve onlarla yaşayan anneler çocukları için canlarını verecek kadar fedakar olurlar çocukları için.

Erkeklerin çoğu evlenir ve yeniden çocuk sahibi olurlar,diğer çocukları gözden ırak gönülden ırak tutulur.Çocuğu ne yiyor ne içiyor,içinde ne fırtınalar kopuyor umurlarında bile olmaz. Oysa yurdumuz gerçeği boşanan kadınların çoğu evlenmez; kendilerini çocuklarına adarlar.Hayatları maddi-manevi sıkıntılar içinde geçip gider ölene kadar...

---

ben anlamıyorum ya bu kadarmı cocuklarının zaafıyla oynar bir insan ki, geçenlerde ablamlar gitti yanına aynen şunu demiş benden ötürü o diğer böbreğinide kaybeder yakında.. adam bunların hesabında düşünsenizya böbreğimi harbiden kaybetsem ve para ihtiyacım olsa adam yine bana anneni dediğim şartlarda boşatırsa seni tedavi ettircem dicek... ben diyorum herşeyin kalitesi düştü dostlukların, aşkların, babalığın bile hepsi ama hepsi paraya bağlı nalet olsun böyle hayata.............

Alıntı:

---

FUTURE rumuzlu üyeden alıntı

Konuyu başlatan sayın üyenin mesajı hakkında yorum yapmak istemiyorum.Ama şurası bir gerçek ki gerçekten hayırsız babalar çok fazla.
Özellikle de boşanan ailelerde bu durum çok acı bir şekilde tezahür ediyor.Eşinden boşanan erkeklerin çoğunluğu adeta çocuklarından da boşanıyor.Mahkemece tayin edilen veya protokol sonucu çiftler arasında kararlaştırılan nafakayı pek çok baba ödemiyor.Bunun sonucudur ki; icra daireleri binlerce nafaka borçlusu baba hakkında yapılan icra takipleriyle doludur.

Çok ilginçtir evliliği zamanında sözüm ona evladını çok seven,üzerine titreyen bazı babalar boşandıktan sonra çocuklarını tanımaz olurlar.Oysa bir gerçektir ki çok nadir istisnalar dışında boşanan ve çoğunlukla çocuğunun velayetini üzerine alan ve onlarla yaşayan anneler çocukları için canlarını verecek kadar fedakar olurlar çocukları için.

Erkeklerin çoğu evlenir ve yeniden çocuk sahibi olurlar,diğer çocukları gözden ırak gönülden ırak tutulur.Çocuğu ne yiyor ne içiyor,içinde ne fırtınalar kopuyor umurlarında bile olmaz. Oysa yurdumuz gerçeği boşanan kadınların çoğu evlenmez; kendilerini çocuklarına adarlar.Hayatları maddi-manevi sıkıntılar içinde geçip gider ölene kadar...

---

Çok doğru bir saptamada bulunmuşsunuz sayın Future.
Çocukların ve kadınların mağdur olmaması için boşanırken nafaka talebinde bulunmak lazım.Gerçi yasal olarak bağlanan nafakalar da çok yetersiz kalıyor.Bu durumda da nafakanın arttırılması davası yoluna başvurmak lazım.
Saygılarımla..