"Organ Mafyası" yine iş başında!

Girdikleri evde, bebeğin organlarını çalacaklardı

http://www.hurriyet.com.tr/_np/5344/5925344.jpg

Kocaeli’nin Dilovası İlçesi’ne bağlı Tavşanlı Beldesi’nde kimliği belirsiz kişilerin, girdikleri evde anneye sprey sıktıktan sonra, 8 aylık bebeğinin mutfakta yapacakları bir operasyonla organlarını almaya çalıştıkları iddia edildi.

Tavşancıl Beldesi’nin Yeni Mahalle Çınar Caddesi’nde oturan Türkan Sazak, sabah 8 aylık bebeği Fazlı’nın ağlama sesiyle uyandığını, kalktığında başının döndüğünü belirtti. Türkan Sazak, çocuğunu mutfakta atletinin kesilerek çıkarılmış çıplak halde, böbreklerinin ve kalbinin bulunduğu bölgelerin kalemle çizilmiş olarak bulduğunu öne sürdü. Dehşete kapıldığını belirten Türkan Sazak, önce aynı semtte oturan kayınbiraderi Ayhan Sazak’a koşarak yardım istediğini anlattı. Mutfağa girildiğinde bebeğin çıplak bulunduğu yerde ayrıca bol miktarda pamuk, şırıngalar ve kavanozda kırmızı renkli bazı tıbbi sıvılar olduğu görüldü. Olayın şokunu yaşayan ve durumu jandarmaya da bildirdiklerini söyleyen Türkan Sazak, çocuğunun ağlama sesiyle uyandığında kalkacak gücü olmadığını belirterek, "Sesi derinden geliyordu. Sese doğru yöneldim. Mutfağa güçlükle gittiğimde çocuğumu çıplak olarak buldum. Yerde yatıyordu. Yanında bıçak vardı. Kalbinin ve böbreğinin üzerinde daire şeklinde işaret vardı. Çok korkuyoruz" dedi. Jandarma yetkilileri el konulan şırınga kavanoz ve diğer malzemelerde delillerin belirlenmesi amacıyla araştırmalarını sürdürürken soruşturma da başlatıldı.

Hürriyet

***

Daha önce de buna benzer bir olayda "emellerine ulaşmışlardı" organ mafyası katilleri...:(

‘Organ mafyasını iki gün sonra yakalasaydınız...’

Antalya Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 6 ilde 39 ayrı noktaya yaptığı eşzamanlı operasyonla çökertilen ‘organ çetesi’ üyesi oldukları iddia edilen 9 kişinin sorgusu sürerken, ortaya çıkan dramlar da yürek burkuyor.

Hürriyet / Gündem - 1 Ekim 2009

Polisin şüpheli olarak ifadesini aldığı öğretmen Abdullah Gürbüz ile sağlık memuru eşi Gülseren Gürbüz’ün 5 yıldır diyalize giren kızları Gülşah Dilşah Şimşek (31), “2 gün sonra yapılacak bu nakil sayesinde hayatım kurtulacaktı. Operasyon olunca mağdur oldum” dedi. Gülseren Gürbüz’ün, “Ah bu operasyonu 2 gün sonra yapsanız ne olurdu?” sözleri ise polisleri şaşırttı.

Böbreklerini satan köy

Yapılan operasyonlar sonucu polis, organlarını satan ve organları almayı bekleyen 29 kişinin daha ifadesini almıştı. Çete üyelerinin, organları 20- 30 bin TL arasında alıp, 50- 80 bin TL arasında da sattıkları belirlenmişti. Kredi kartı borçlarını kapatmak için 8 köylünün böbreğini sattığı ortaya çıkan Afyonkarahisar’ın Kışlacık Köyü Muhtarı Ahmet Demir, “Dünyaya rezil olduk” dedi.

'Organ mafyası'na linç girişimi

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesi organ mafyası iddialarıyla karıştı. 9 yaşındaki bir kızı kaçırmaya çalışan ancak son anda engellenen iki kişi organ mafyasıyla ilgileri olduğu iddiasıyla linç edilmek istendi. Yaklaşık 6 saat süren gerginlik akşam saatlerinde sona erdi.

Viranşehir Evren Paşa Mahallesi Martı Sokak’ta, fırına ekmek almaya giden 9 yaşındaki D.K, zorla iki kişinin bulunduğu kamyonete bindirilmeye çalışıldı. Çocuğun bağırması üzerine yakınları hemen kamyonetin bulunduğu yere koştu.

Çocuk kamyonetten indirildi. İki zanlı da aşağıya indirilerek darp edildi. Zanlıların organ mafyasından olduğu söylentisi kısa sürede tüm mahalleye yayıldı. Kamyonetin başında büyük bir kalabalık toplandı.

Polis zanlıları kalabalığın elinden güçlükle aldı. Zanlılar Hükümet Konağı içindeki polis merkezine götürüldü. İki zanlının kamyonetle çerçilik yaptıkları, yani köy köy dolaşarak plastik eşya karşılığında arpa buğday aldıkları belirlendi. Kasasında plastik eşya, arpa buğday bulunan kamyonet öfkeli kalabalık tarafından paramparça edildi. Polis kalabalığı havaya ateş açarak dağıttı. Ancak gerginlik bitmedi.

Hükümet Konağı önünde toplanan 200 kişilik kalabalık zanlıların kendilerine verilmesini istedi. Saatlerce bekleyen kalabalık DTP Viranşehir İlçe Başkanı Adnan Etli'nin adalete güvenin anonsu üzerine dağıldı. 8 yaşındaki kız çocuğunu kaçırmaya çalıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2 zanlı, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.


http://www.ntvmsnbc.com/id/25008996/

Yasadışı organ nakli iddiasıyla cerrahlık yetkisi elinden alınan 'doktor ', 'Nakil yapmadan duramam' deyip fareleri ameliyat ediyor

Defalarca gözaltına alındı, hakkında davalar açıldı. O ise her defasında serbest kaldı, sonunda da cerrahlık yetkisi elinden alındı. En son 27 Nisan 2007 günü silahlı kişilerin "arkadaşlarımın organları çalındı" diyerek, Kadıköy'de özel hastaneyi basmasıyla, ameliyathanede İsrail uyruklu kişilere böbrek nakli yapıldığı ortaya çıktı.

Yasadışı organ nakli yaptığı iddiasıyla uluslararası camiada organ kaçakçılığının Türkiye ayağı olarak ünlenen, hakkında 10'u aşkın dava açılan doktor (52), meslekten men edilince fareler üzerinde nakil yapmaya başlamış. TÜBİTAK'tan aldığını iddia ettiği, genetiği birbirine ikiz kadar çok benzeyen 'İmbrend' farelerinin kalp, böbrek ve karaciğerlerini birbirleriyle değiştirerek ilaçsız nakli denediğini söyleyen doktor, "Ben nakil yapmadan duramam. Bu benim işim. Araştırmalarım yaşadığım sürece devam edecek" diyor. "Ülkemde organ kaçakçısı olarak anılsam da uluslararası camiada bir bilim adamıyım" diye konuşan doktor, Litvanyalı eşinden dolayı AB vatandaşı olduğunu ve yurtdışında nakil operasyonlarının aranılan ismi olduğunu belirtiyor. "23 yılda yaptığım 2.350 vakayı sundum. Tek kişinin hem organını alıp hem de takmasındaki vaka sayısında dünyada tektim. Bu bir rekordu. 24 satte 9 ameliyat yapıy o r - d u m " diye konuşuyor.

http://www.nethaber.com/Toplum/12039...etkisi-elinden

Kaybolan çocuklarla ilgili iddia!

Kayseri'nin Talas İlçesi'nde, ğeçen yıl 21 Eylül'de Ramazan Bayramı'nın 2'nci günü şeker toplamaya çıktıktan sonra ortadan kaybolan 3 çocuğun izine hiçbir yerde rastlanmezken, Sivas Cezaevi'ndeki bir mahkumun yazdığı ihbar mektubu savcılığı harekete geçirdi.

Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne hitaben yazılan mektupta 3 çocuğun organ mafyasınca kaçırılarak öldürüldüğü iddia ediliyor.

Kayseri'de geçen yıl Ramazan Bayramı'nın 2'nci günü şeker toplamak için evlerinden ayrılan 8 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin ve 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile aynı sitede oturan 11 yaşındaki Türkan Ay'dan bir yılı aşkın bir süredir haber alınamıyor. Çocukları arama çalışması devam ederken dün Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir ihbar mektubu ulaştı. Aranan çocukların, organları alındıktan sonra Fırat Nehri'ne atıldığının iddia edildiği mektup üzerine geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Esrarengiz mektubun, kaçırılma olayının görgü tanığı olduğunu söyleyen ve şu anda cezaevinde bulunan Kayserili bir mahkum tarafından yazıldığı öğrenildi.

KAYSERİ'YE GÖNDERMEK İSTEDİ

Sivas'ta oturan Fırat Yıldız, arkadaşı Ramazan Utuş'u da alarak cezaevinde yatan ağabeyi Hamdi Yıldız'ı görmek için geçen hafta Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, açık görüşe gitti. Açık görüş sırasında Fırat Yıldız'ın yanına yaklaşan bir mahkum, "Sana bir mektup versem Kayseri'ye yollar mısın?" diye sordu. Mektubu alan Fırat Yıldız mektubu postaya vermeden önce merak ederek arkadaşıyla birlikte açıp okudu. Okudukları karşısında şaşkına dönen Yıldız, mektubu alarak Cumhuriyet Savcılığı'na gitti. Mektubun incelenmesinin ardından Fırat Yıldız ve Ramazan Utuş'un ifadelerini alan savcılık konuyla ilgili soruşturma başlattı.

MEKTUPTA NE YAZIYOR

Kapalı cezavinde 'cinayet'ten ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Kayserili bir mahkumun, 'Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne diye başlayan mektup şöyle devam ediyor:
'Ben uzun süredir Sivas Cezaevi'nde hapis yatan biriyim. Çektiğim vicdan azabı yüzünden artık uyku uyuyamıyorum. Benim cezaevinden çıkmam da artık imkansız. Bu nedenle çektiğim vicdan azabından kurtulmak istiyorum. Kayseri'de geçen yıl kaybolan 3 çocuk, 3 kişi tarafından kaçırılmış ve iç organları alındıktan sonra cesetleri Fırat Nehri'ne atılmıştır.'

Cumhuriyet Savcılığı'nın mektupta kimliğini belirtmeyen mahkumun tespiti için çalışma yaptığı öğrenildi.

http://haber.gazetevatan.com/Haber/331723/1/Gundem