İstifa nedeniyle işverene tazminat ödeme

Merhaba;
Geçen sene mezun olmuş biri olarak sanırım toyluğumdan faydalanılıyor.
İşe girerken bana belirli süreli istihdam sözleşmesi imzalatıldı 6 ay için. şu anda üçüncü ayımız bitmiş durumda ve ben işten ayrılmak istiyorum.
Ancak İnsan Kaynakları şu an işten ayrılmam halinde geriye kalan 3 ay için, 3 aylık maaşı tazminat olarak ödemem gerektiğini söylüyor, ancak yapılan sözleşmede böyle bir madde yok.
İnsan Kaynakları sözleşmenin geçerlilik tarihinin yazdığı maddenin beni bu konuda yükümlü durumuna getirdiğini belirtiyor.
Bu durumda ben gerçekten tazminat ödemeli miyim?
Bir de araştırdığım kadarıyla üç gün mazeret belirtmeden işe gidilmediğinde, işveren sizi işten çıkarabiliyormuş, her ne kadar hoş bir durum olmayacağını bilsem de bunu yaparsam kanuni olarak herhangi bir yükümlülük altına girmiş olur muyum?
İşten ayrılmanın bu kadar zor olacağı hiç aklıma gelmemişti:(
teşekkürler

siz personel müdürünün söylediğine bakmayın, eğer sizi sebepsiz yere işten çıkarırlarsa işveren size kalan sürenin içcretini ödemek mecburiyetinde olacaktır. Eğer siz sebepsiz yere işten çıkarsanız, ancak iki haftalık ihbar tazminatanı ödemeniz gerekir. Eğer 3 gün gitmezseniz istifa etmiş sayılırsınız ve yine ihbar tazminatını ödemeniz gerekir.

Eğer iki haftalık tazminatı ödemek istemiyorsanız, işe geç gidin, patronun verdiği işleri yavaş yapın, işten erken çıkın, işyerinde huzursuzluk yaratın (ancak bunları yaparken işverene maddi zarar vermeyin sakın)

sizi en kısa zamanda işten atarlar

Madem kendisinin fesih hakkı var noter kanalıyla fesih gönderse ve iki hafta sonra çıksa daha iyi olmaz mı? Sanki diğer seçenekden daha ahlaklı geliyor.

Ne güzel öneriler bunlar, avukat bey.
Sanırım Avukatlık meslek kurallarını unutmuşsunuz:

3- Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.
4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özen göstermekle yükümlüdür.
5- Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.

Alıntı:

---

Av. Eren Evren rumuzlu üyeden alıntı

Eğer iki haftalık tazminatı ödemek istemiyorsanız, işe geç gidin, patronun verdiği işleri yavaş yapın, işten erken çıkın, işyerinde huzursuzluk yaratın (ancak bunları yaparken işverene maddi zarar vermeyin sakın)

sizi en kısa zamanda işten atarlar

---

Belirli süreli iş sözleşmelerinde ihbar süresi olmaz.
Gene bir iş sözleşmesinin belirli süreli yapılabilmesi için,işin özelliklerinin gerçekten belirli bir süreye bağlı olması gerekir.Belirsiz süreli bir iş için yapılan belirli süreli sözleşmenin geçerliliği iptal edilebilir,mahkeme yoluna başvurulursa.
Belirli süreli sözleşme için geçerli nedenler varsa,işveren kalan sürenin karşılığında söylendiği gibi ücretini alabilir,kalan süredeki kayıplarının tazminini isteyebilir.
Size önerilen iş yavaşlatma vs. önerilerini uygulamanız durumunda işveren sözleşmeyi ahlak kurallarına uymamanız nedeniyle feshedebileceği gibi bahsedilen tazminat,ücretleri de mahkeme kanalıyla ahsil edebilir.
Sıkın dişinizi 3 ay daha çalışın veya işverenle anlaşmayı deneyin.

Sayın Hukuk Sever Üye;
benim için yazdıklarınız ile Türk Ceza Kanununda düzenlenen hakaret suçunu işlediğinizi bilmenizi isterim. Ancak bu defalık sizi affediyor ve yazdıklarınızı görmezden geliyorum

sizinle başka bir platformda meslek kurallarını ahlakını ve etiğini tartışırdım ancak burası çeşitli kimselerin yardım için başvurduğu ve bilenin bilmeyenin konuştuğu bir alan

Ben de zorla bir yerde çalışmayı istemeyen ve toy olduğunu ve bu tecrübesizliğinden yararlanılan bir kimseye pratik bir yol tavsiye ediyorum, işin ahlak ve etik tarafı sizleri ilgilendirmez, yardım isteyen üye karar verir buna

Bu arada Sayın Kırcalı; belirli süreli iş akdi yapmak için özel koşullar gerektiği görüşünüze katılmakla beraber belirli süreli iş akdini süresinden önce fesh etmek isteyen kimsenin kanunun aradığı ihbar sürelerine uyması gerektiğine dair pek çok yargı kararı mevcuttur. Bence bu sebeole görüşünüzü tekrar gözden geçirmenizi tavsiye edebilirim.

Bu arada; iş yavaşlatma vb eylemler sebebi ile işveren işçiyi işten çıkartırsa, işveren işçiye tazminat ödemek zorunda kalmaz. İş K. M 25 e göre işçinin herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Son olarak burada insanlara yardım etmek amacı ile yazı yazalım lütfen!

Alıntı:

---

sdt23 rumuzlu üyeden alıntı

Ne güzel öneriler bunlar, avukat bey.
Sanırım Avukatlık meslek kurallarını unutmuşsunuz:

3- Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.
4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özen göstermekle yükümlüdür.
5- Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.

---

Alıntı:

---

Belirli süreli iş akdini süresinden önce fesh etmek isteyen kimsenin kanunun aradığı ihbar sürelerine uyması gerektiğine dair pek çok yargı kararı mevcuttur. Bence bu sebeole görüşünüzü tekrar gözden geçirmenizi tavsiye edebilirim.

---

Bu kararlardan bir tanesini bizimle paylasir misiniz?

Alıntı:

---

Bu arada; iş yavaşlatma vb eylemler sebebi ile işveren işçiyi işten çıkartırsa, işveren işçiye tazminat ödemek zorunda kalmaz. İş K. M 25 e göre işçinin herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

---

Bildiginiz uzere Is Kanunu'nda hukum bulunmayan hallerde Borclar Kanunu'nun Is Hukuku'nun nitelegine uygun dusmeyen hukumleri uygulanir.Is Kanunu'nda hukum bulunmadigi dogrudur ancak bu yapilanin yaptirimsiz kalacagi anlamina gelmez..

Saygilarimla.

Alıntı:

---

Av. Eren Evren rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Hukuk Sever Üye;
benim için yazdıklarınız ile Türk Ceza Kanununda düzenlenen hakaret suçunu işlediğinizi bilmenizi isterim. Ancak bu defalık sizi affediyor ve yazdıklarınızı görmezden geliyorum
Ben de zorla bir yerde çalışmayı istemeyen ve toy olduğunu ve bu tecrübesizliğinden yararlanılan bir kimseye pratik bir yol tavsiye ediyorum, işin ahlak ve etik tarafı sizleri ilgilendirmez, yardım isteyen üye karar verir buna Son olarak burada insanlara yardım etmek amacı ile yazı yazalım lütfen!

---

Yani avukatlık meslek kurallarının farkında ve bilincinde olarak mı aşağıdaki tavsiyelerde bulunuyorsunuz? Ben sizin bir an için meslek kurallarını unuttuğunuzu ve anlık bir hatayla böyle söylediğinizi düşünmüştüm. Yanılmışım.

Siz bir avukatın etik dışı yollar önermesinde yanlış bir şey olmadığını mı söylüyorsunuz?

Hakaret unsuru taşıyan herhangi bir sözüm olmadığını da çok iyi biliyorsunuz.

Alıntı:

---

Av. Eren Evren rumuzlu üyeden alıntı

Eğer iki haftalık tazminatı ödemek istemiyorsanız, işe geç gidin, patronun verdiği işleri yavaş yapın, işten erken çıkın, işyerinde huzursuzluk yaratın (ancak bunları yaparken işverene maddi zarar vermeyin sakın)

sizi en kısa zamanda işten atarlar

---

Konu biraz karışmış galiba.. Şöyle toparlayabiliriz;
1) Belirli süreli sözleşmelerde ihbar tazminatı olmaz. Hangi koşulda olursa olsun, fesihte işçi ya da işveren açısından haklı sebepler olsa dahi belirli süreli sözleşmede ihbar tazminatı olmaz. İhbar tazminatı olmayacağı yönünde çok sayıda karar mevcuttur, ancak aksi yönde hiç bir karar mevcut değildir. Zaten belirli süreli sözleşmenin mahiyeti ihbar tazminatına uygun düşmez. Çünkü, ihbar tazminatı ne zaman sona ereceği belli olmayan bir sözleşmenin sona erdirilmek istenmesi halinde bunu önceden (17. maddedeki süre kadar önceden) karşı tarafa bildirmek durumuında olan tarafın, bunu bildirmeyerek bu sürenin ücretini ödemesidir ve ihbar tazminatı da bu sürenin ücretidir. Belirli süreli sözleşmede, sona erme tarihi zaten bellidir, yani karşı tarafa bunu bildirmeye gerek yoktur. Bu açıdan da ihbar tazminatı söz konusu olmaz.
2) Ancak, belirli süreli sözleşme yapmak çok kısıtlı durumlarda söz konusu olabilir. Yasanın zorunlu lıdığı durumlarda veya işin niteliğinden kaynaklanan durumlar dışında belirli süreli sözleşme yapılamaz. Yapılırsa baştan itibaren belirsiz süreli sayılır. Örneğin, özel öğretim kurumlarında çalışna öğretmenler kendi yasaları nedeniyle belirli süreli sözleşme yapmak durumundalar. İşin niteliğinden süre belli oluyorsa (ihale ile alınan işlerde olduğu gibi) belirli süreli yapılabilir.
3) Belirli süreli sözleşmenin süresinden önce işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedilmesi halinde bakiye sürenin ücretini işveren işçiye ödemek zorundadır. Haklı bir sebep olmadan işçi feshederse bakiye süre ücretini ödemek zorunda değildir, ancak sözleşmede ödeyeceğine dair güküm varsa bu durumda ödemesi gerekir. Erken fesheden işçi, bu fesihten dolayı işvereni zarara uğratırsa bu zararı tazmin etmesi gerekir.

sanırım bu konu benim durumuma uygun fakat değişik birkaç konu var tabi onları sizinle paylaşmak isterim.

Selamlar, konu tarihi biraz eski de olsa ben buna ilave yapmak istiyorum. Benim konum şudur:

Belirli süreli iş sözleşmesi imzaladım ve süresi 1 yıldır. 4 aydır da çalışmaktayım. Sözleşmem gereği teminat senedi imzaladım ve değeri 5000 Amerikan dolarıdır. Görevim Grafik tasarımcı olarak belirlenmiştir. Reklam ajansında Grafik tasarımcı olarak çalışacağım fakat bu 1 yıllık süre içerisinde hangi konu ile ilgili (örn. A inşaat firmasının 1 yıllık lansman projesinde görev alacaktır gibi) bir ibare bulunmamaktadır. Sözleçmemde Teminat Senedi imzalatılmıştır diye bir madde yok fakat, Teminat senedinin uygulamaya alınacağı hususlar diye bir madde var. Ayrıca İşten ayrılmayı öngördüğü taktirde yerine bu görevde ve aynı sıfatta çalışacak bir işçi bulunamadan işten ayrılırsa 5000 USD tazminat ödeyecektir diye bir madde var. Gene buna ilaveten bildirme önellerine uymadığı taktirde bildirme önelleri tazminatının 10 katını ödemekle yükümlüdür diye bir madde daha var. (yani anladığım kadarı ile sigortada yatan bedelin 6 ay çalışmayı doldurmadığımdan dolayı 2 haftalık bedelinin 10 katı).

Durum şu:
Ben istifa ihtarnamemi noterden çektim ve ellerine ulaştı. Söylediklerine göre ben bu 10 katı bedeli ödemekle yükümlü değilim artık. Ve sanırım bu 2 haftalık bedeli nakit ödersem işten ayrılma hakkım da var diye biliyorum. Fakat işin başka bi tarafında sözleşmede belirtiklen yerine birisi bulunamadığı taktirde ödenecek tazminat bedeli maddesinden dolayı şirketten ayrılamıyorum.

Hepsinden öte ay başı geldi ve herkesin maaşı yatmasına rağmen benim maaşım yatırılmadı. Ve zaten her firmada olduğu gibi Maaşım üzerinden de sigortalanmıyorum. Sigortam asgari ücretten yatmakta.

Bu durumla ilgili ne yapmam gerekir. Henüz bir işlem başlatmadım fakat patronumun tehdidi altında kaldım. Ne yazık ki "Ben bu senedi senden bana borcu vardı da imzalattım diyerek alırım" sözleriyle karşılaştım. Senedin tarihi açık bedeli belirli olarak imzalandı. Bu bir teminat senedidir ibaresi kullanılmadı.

Bu konu ile ilgili ne yapmam gerekmektedir, yardım ve görüşlerinizi bekliyorum.