Re: Ayşe Teyze depresyonda
Türkiye, yılda kişi başına 200 kilo ekmek tüketimiyle, Guinness Rekorlar Kitabının 2007 yılı basımında ''en çok ekmek tüketen ülke'' olarak yer aldı.
Guinness Rekorlar Kitabı eski Türkiye fahri temsilcisi Prof. Dr. Orhan Kural, yaptığı açıklamada, Guinness Rekorlar Kitabı'nın 2007 yılı kitapçığında Türkiye'nin sadece bir konuyla yer aldığını söyledi.
Guinness Rekorlar Kitabının 2007 basımında, yılda kişi başına en çok tüketilen ürün ile yer alan diğer ülkeler şöyle:
Et: Arjantin (56,3 kilo)
Bira: Çek Cumhuriyeti (157 litre)
Elma: Moldova (79,9 kilo)
Donmuş et: Norveç (35,5 kilo)
Peynir: Yunanistan (27,5 kilo)
Şarap: Lüksemburg (79,5 litre)
Mısır gevreği: İsveç (10,4 kilo)
Bal: Güney Afrika (2 kilo)
Dondurma : Avustralya (16,6 litre)
Çay: İrlanda (2,6 kilo)
Çikolata : İsviçre (11,5 kilo)
________________________
Türk halkının beden kitle indeksinin dört yılda bir birim arttığı ve Türk insanının bu sürede ortalama 3 kilo aldığı bildirildi. Antalya Belek'te düzenlenen 10. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi'nde açıklanan Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması, Türk halkının şişmanladığını ortaya koydu.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, Türkiye'de yüksek tansiyon artış hızını saptamak için 2003 yılında yapılan Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması'na katılan 26 ildeki yaklaşık 5 bin kişiyle yeniden görüştü ve dört yıl önceki çalışmaya katılanlarından 22 yaş ve üzeri 4008 kişiye ulaşarak, Türkiye'de hipertansiyondaki dört yıllık artış hızını yüzde 21.3 olarak belirledi. Yapılan çalışmada, Türk halkının beden kitle indeksinin dört yıl öncesine göre ortalama 1 birim arttığı saptandı.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Arıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu artışın önemine dikkati çekerek, her yaş grubunda kadınların erkeklerden daha çok kilolu olduğunu vurgulayarak, buna karşın erkeklerde dört yıldaki kilo artış hızının daha fazla olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Arıcı, vücut kitle indeksi 30'un üzerinde olanlara 'şişman' dendiğine işaret ederek, hipertansiyonu olanların yarısının şişman, yüzde 29'unun da aşırı kilolu olduğunu söyledi. ''Her 4 tansiyon hastasından 3'ü ya aşırı kilolu ya da şişman'' diyen Prof. Dr. Arıcı, hipertansiyonu olmayanlarda şişmanlık oranının yüzde 20 olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Mustafa Arıcı, Türk toplumunda şişmanlık ortalamasını 25-30 yıl içinde geri döndürmenin yönteminin dengeli beslenme ve egzersiz olduğunu ifade etti.
__________________________
TÜFE kapsamındaki mal ve hizmetler içinde meyve ve sebze grubunda yer alan ürünler, son 24 ayın 16'sında zam şampiyonu oldu. Bu dönemde domates üç, limon, kabak, salatalık ve taze fasulye ise 2'şer kezle en çok zam şampiyonu olan ürünlerin başında geldi.
TÜİK verilerinden yapılan belirlemeye göre, son iki yıllık dönemde TÜFE kapsamındaki ürünler içinde Nisan 2006'da yüzde 24.62, Ocak 2007'de yüzde 60.07 ve Eylül 2007'de yüzde 22.16'yla olmak üzere üç kezle zam şampiyonluğu rekorunu domates elde etti. Anılan dönemde zam şampiyonu olma sayısında domatesi, 2'şer kezle limon, kabak, salatalık, taze fasulyeizledi. Bu dönemde yine meyve-sebze grubunda yer alan ürünlerden kuru soğan, mandalina, patlıcan, elma ve Antep fıstığı birer kez zam şampiyonu oldu.
Son 24 ayın 6'sında ise meyve sebze grubu dışında yer alan ürünlerin zam şampiyonu olduğu belirlendi.
__________________________
Ajanslar'dan alıntılar,,,
Re: Ayşe Teyze depresyonda
FİYATLARINDAKİ aşırı artış, spekülasyon ve kuyruklarla son günlerde gündemin ilk sıralarına yerleşen pirincin sağlığa çok yararlı olmadığını belirten Diyetisyen Burçin Çelikezer uyardı.
Pirinç fazla yenildiğinde şeker hastalığı ve metabolik sendroma yol açtığını belirten Çelikezer, bunun yerine tam tahıllı ürünlerin tercih edilmesini önerdi. Çelikezer, şöyle dedi:
"Pirinç buğdaygiller familyasından sıcak bölgelerde yetiştirilen bir bitki. İçeriğinde bol miktarda nişasta bulunur.
Pirincin tanesinin bileşiminin yüzde 12'si su, yüzde7.5'i bitkisel protein, yüzde 1,5 yağ, yüzde 1'i posa, yüzde 1,2'si mineral, yüzde 76'sı karbonhidrattır. Yapısı itibariyle beyaz un ve mısırla benzerlik gösterir. 2 kaşık pişmiş beyaz pirinç 1 dilim tam tahıllı ekmeğin enerjisine sahiptir.
Maalesef glisemik indeksi, yani kan şekerini yükseltme hızı 83'tür ve oldukça yüksektir.
Tahıllar insan beslenmesinde önemli yer tutar, ancak son çalışmalar glisemik indeksi 70'in üstünde olan tahılları fazla tüketmenin şeker hastalığı ve metabolik sendrom oluşum riskini artırdığını ortaya koymuştur.
Metabolik anormallikler ve kardiovasküler risk faktörlerini kapsayan bu hastalıklar daha çok insülin duyarlılığı bozulmuş, glisemik indeksi yüksek besinlerle beslenen, aşırı karbonhidrat tüketen bireylerde ortaya çıkmaktadır. Tedavide kullanılan optimal diyetin karbonhidrat miktarı total enerjinin
yüzde 55'i kadar olmalıdır ve glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Bu tür bir diyette beyaz un, beyaz şeker, pirinç gibi besinler yerine, tam tahıl ürünlerinin ve kurubaklagillerin kullanılması insülin duyarlılığını artırmakta, şeker hastalığı ve metabolik sendrom risk faktörlerini azaltmaktadır"
Çelikezer; şeker hastalığı ve metabolik sendromun ülkemizde giderek daha fazla sayıda insanı etkilediğine dikkat çekti.
Hürriyet
Zeka geriliklerinin sebepleri:
1. Doğum öncesi faktörler:
İrsiyet, alkolizm, toksikomani, aşırı yaşlı ana-baba vb.
2. Lipid metabolizmasına bağlı bozukluklar.
3. Karbon hidrat metabolizmasına bağlı bozukluklar.
4. Hormonal bozuklukları: Normal tiroid bezinin az çalışması.
5. Kromozom bozuklukları: Down sendromu (Mongolizm).
6. Gebelik zehirlenmesi, kontrol altına alınmayan annenin şeker hastalığı, yetersiz beslenme, kontrolsuz ilaç kullanma, sigara, alkol ve benzeri alışkanlıklar.
7. Sosyal ve moral sebeplerden zeka geriliği olabilmektedir: Toplumun sosyal şartları, ailenin yapısı ve görgüsü, maddi imkansızlıklar, eğitimsizlik, beslenme bozuklukları, harp, esaret gibi ağır şartlar vb...., vs. vs
Zeka geriliklerini önleme: Bunun için en önemli husus, zeka geriliğine yolaçan faktörlerin giderilmesidir.
(alıntı/sağlıkarşiv)