Yılan, adliyeye girerken yakalandı
1 Haziran 2008/HÜRRİYET
Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Esma ÇAKIR
Bakırköy Adalet Sarayı’na, avukatların girdiği kapıdan girmek üzere olan bir yılan panik yarattı.
Avukat girişindeki su borusundan inen yaklaşık 1,5 metre boyundaki yılanı yakalamaya kimse cesaret edemedi. Özellikle kadınlar çığlık atarak çevreden uzaklaştı. Askerliğini komando olarak yaptığını söyleyen Atakan Aydeniz adlı vatandaş, yılanı yakalayıp 5 litrelik bir su şişesinin içine koydu. Yılanı görünce köşe bucak kaçan bazı adliye personeli ise, hayvanın yakalanmasından sonra hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya girdi. Ardından "Yılanı ne yapalım" tartışması başladı.Kimi "Salalım çayıra gitsin", kimi de "Çöpe atalım" dedi. Sonunda yılanın, adliyenin 300 metre uzağındaki yapay göle bırakılmasına karar verildi.
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Yılan geliyorum demez!
Yılan konulu bir forumumuz daha vardı, ancak bu, gerçekten de çok daha ilginç geldi, koca şehirde üstelik en işlek bir yerde...
Hem de adliyede! Belki de şahitlik yapacaktı , kimbilir... Ya da başka bir şey diyeceğim ama neyse... :o
Geçmiş olsun!
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Dikkatinizi çekerim bu yılan tanıklık filan yapacak olsa başka kapıdan girer. Avukatların kapısından girmeye kalkmış. Hani incilde yuhannada anlatır ya Adem e Elmayı yedirmek için havvayı yılan kandırmış. İşte öyle birşey.
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Evet İlginç ;
Ademle Havva yı Cumhuriyet savcısı ve Hakim kabul edersek Yılan kim ola ki ? Boşuna tüm Avukatlar cehennemde fıkraşları yok... Yılan bile kapıyı doğru bilmiş... :)) Hehe alın size dumur...
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Yılan, genellikle eczacılık ve tıp biliminin sembolüdür. Neden diye araştırdım işte bazı gerçekler...
Yılan, çok eski çağlardan beri korkulan, merak edilen ve saygı duyulan bir canlı olmuş, kutsal olduğu inancı bir çok söylentiye kaynak oluşturmuştur.
Elleri ve ayakları olmamasına rağmen çok hızlı hareket edebilir, birden ortaya çıkıp birden gözden kaybolabilir, toprağın altında, üstünde ve hatta suda bile yaşayabilir. En önemlisi de öldürücüdür.
Bu tanımlama bile bir doktoru çok güzel simgeliyor. Peki bir avukatı veya hukukçuyu?
Yılanın neden binlerce yıldır dört figüre yani yaşam, ölüm, sihir ve bilgi ile ilişkili olduğuna dair oldukça önemli bilgiler var. Bunlardan bence en önemli ikisi şunlar:
1. Yılanın ölümsüzlüğü: Yılanların deri değiştirmesi insanları belki de binlerce yıl aldatmıştır. Adeta bir tür ölümsüzleşmedir deri değiştirmek. Ağaçların yapraklarını sonbaharda döküp de ilkbaharda yeniden doğması gibi bir ölümsüzlük vardır yılanda. İnsanın insan olma sürecinde belki de en çok aradığı şeyin ölümsüzlük olduğunu biliyoruz. İnsanoğlunun bilinen en eski destanlar bu arayışı anlatır.
2. Yılanların ölüler ve canlılar dünyasında dolaşması: Yılanlar yeraltındaki yuvalarından çıkar yerüstünde dolaşırlar. Toprağın altında, üstünde, suda yani heryerde yaşarlar. Bu ölümsüz yaratıklar tanrıların sanki yeryüzündeki temsilcisiymiş gibi yerin altından (ölüler diyarından) çıkıp gelir, Gılgamış destanında olduğu gibi insanın binbir emekle bulduğu ölümsüzlük otunu çalıp giderler. Ölüler diyarı(toprağın altı) ile yaşayanlar dünyası (toprağın üstü) arasında dolaşıp dururlar.
Yılan gücü, kudreti ve koruyuculuğu simgeler. Zehiri ile öldürücü olabilir ve kendisinden korku ile karışık bir saygı ile bahsedilir. Yazının bulunmasından çok önceki dönemlere ait olan (örnek: neolitik çağa ait vazolarda) tanrı/tanrıça ve yılan motifleri bir arada bulunur. Yılan figürünün tıp sembolü olarak kabul edilmesi bu açıdan çok önemli. Çünkü yılan binlerce yıldır bir tür iyileştirme sembolü olmuş.
Nasıl ki doktorlar hastalarını iyileştirerek sağlık sorunlarını çözüyorsa, biz hukukçular da insanların hukuki problemlerini gidererek hukuksal sorunlarını çözüyoruz.
Kimbilir? Belki hukuk ve adalet sembollerinde terazinin yanına bir de yılan figürü koymak gerekir... Belki de yılan bunu anlatmak için avukatlar kapısından girmeye çalıştı...
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
"Denize düşen "avukata" sarılır" sözü oradan geliyor demek ki...
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Sayın meslektaşım, tehlikeli olan yılanlar su yılanları değil, kara yılanlarıdır. Bu itibarla "denize düşen yılana sarılır" sözünün avukatlarla hiçbir ilgisi olduğunu sanmıyorum...
Saygılarımla.
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Alıntı:
Bakırköy Adalet Sarayı'na sığınan tek hayvan yılan değil. Son günlerde kuyruksuz bir kumru da adliye binasını mesken tuttu. Günlerdir koridorlarda uçuşan kumruyu adliye personeli besliyor. Geçtiğimiz yıl da Adalet Sarayı'nın icra kalemlerinin bulunduğu bodrum katında fark edilen yılan, bir mübaşir tarafından öldürülerek çöpe atılmıştı. Olayın ardından korkan memurlar, batıl bir inançla yılanın eşinin gelebileceği ihtimali üzerine koridorlara bir hafta boyunca süt kapları koymuştu.
Zaman
Diğer forumda da Sayın alisinkay yılanın aynı yere gelebileceğinden söz etmişti, bunu başkalarından da duymuştum. Bence batıl inanç değil, yılan yeryüzüne çıkınca eşini aramak istemiştir.
Ya da dava açacaktı , ya da yargıyı etkilemek mi istedi, her ne ise bulmuş yolunu işte...
Mübaşirler düşünsün artık ; " Adileye düşen yılan mübaşire sarılır."
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Konuyla ilgili tüm espriler yapılmış:o
Normal kapıdan girse ya içerde tanıklık yapacak, açtığı bir dava var falan denebilir ama girdiği kapı manidar:) Bu koşullarda üstünde ne vardı diye bir soru yöneltmek lazım. Elinde bir evrak çantası falan var mıydı falan desek..Sanırım gerekli teçhizattan yoksun ki o zaman görevli olmadığı anlaşılıyor..
O zaman geriye tek bir olasılık kalıyor. Avukatına bir türlü ulaşamyıp en son çare belki burdan ulaşabilirim diyen bir müvekkil olmalı:) Fakat işin kötü yanı, yakalanmış ve yine ulaşamamış:)))))
ciddi bir iki satır da yazmak gerekli. bu kadar işlek, şehrin göbeğinde bir yerde ancak kanalizasyondan çıkmış olabileceğini düşünüyorum ki, bu beni daha çok korkuttu.. zaten fobim var.. bir diğer olasılık da deprem öncesi yer altındaki hayvanların yer yüzünde çıkması olasılığı.. biz burda deprem öncesi buna bolca şahit olmuştuk.. evleri 4. katta karınca basar mı mesela?? alt katlarda oturan arkadaşlar fareden şikayet etmişlerdi. bir bakın bakalım başka böyle vakalar var mı? yoksa yılan tek başına canı sıkılıp da hava almaya çıkanlardan biri olarak mı karşımızda?! depremci proflar habire bağırıyolar.. yani!?!
Re: Yılan, adliyeye girerken yakalandı
Muhtemelen,bu zalimlerin elinden kaçmayı başarabilen ve çareyi adalete sığınmakta arayan bir yılandır kendileri.
Ayrıca bu haber Feyz Bey'in açıklamasını da teyit ediyor,ne var ki bizim uyanıklar tedavi edenin yılan sembolünü kullanan hekimler olduğunu değil de yılanın bizzat kendisi olduğunu zannetmişler galiba hay allah... :o
Yılanlardan şifa arıyorlar
3 Haziran 2008
A.A
https://www.hukuki.net/_np/8913/5708913.jpg
NASA'nın uzay aracı Anka kuşu Mars'a indi. İncelemelere başladı. 21. yüzyılın insanları gözlerini uzayın daha derinlerine dikti. Türkiye'deyse insanlar üfürükçüden, kırık-çıkıkçıdan şifa aramaya devam ediyor. İşte son ve insanı şok eden örnek: YILANLI TEDAVİ..
İŞTE YILANLI TEDAVİ..
Bayburt'a bağlı Kırkpınar köyünde her yıl mayıs ayında ortaya çıkan yılanların birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor.
Kırkpınar köyünde mayıs ayında yer yüzüne çıkan ve başta yılancık olmak üzere, sedef, egzama gibi ağrılı tüm hastalıkları tedavi ettiğine inanılan yılanlar, haziran ayının ortalarına kadar bu amaçla köylüler tarafından kullanılıyor.
Yurt dışından ve Türkiye'nin birçok bölgesinden vatandaşlar, köylüler tarafından özel hazırlanmış toprak kaplarda sütle beslenen yılanlardan şifa bulmak için köye geliyor.
Köylü kadınlar tarafından yakalanan yılanlar, seansı 5 YTL'den, hastalıklı bölgeye konularak kendi haline bırakılıyor. Yılanların kendi başlarına hastalıklı bölgeyi terk etmesi, seansın bittiği anlamına geliyor. Bir seans, yaklaşık 10 dakika sürüyor.
Yılanlarla tedavi olmak için köye gelen Levent Kaya, yaklaşık bir yıldır baş ağrısı ve midesinden şikayeti olduğunu tedaviden sonra ağrılarında azalma olduğunu iddia etti.
Kırkpınar Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Hacı Canda, 10 yıldır bu köyde görev yaptığını belirterek, “Köye gelen birçok kişi yılanlardan fayda gördüğünü söylüyor. Tekrar tekrar gelenler oluyor. Köye gelen bazı vatandaşlar da hiçbir doktordan fayda görmediğini, fakat yılanlarla tedavi sonucu rahatlama hissettiklerini ileri sürüyor” diye konuştu.
Köylü kadınlar tarafından kullanılan yılanların haziran ayının ortalarında tekrar yuvalarına bırakıldığını ifade eden Kırkpınar köyünde oturan Osman Bulunmaz, şunları kaydetti:
“Köyümüze tedavi olmak için gelen yüzlerce, binlerce hasta var. Türkiye'nin dört bir yanından özellikle deri hastalıklarıyla ilgili geliyorlar. Köyümüzde 70-80 yaşında büyüklerimiz var. Onlar doğdu doğalı bu yılanlar var. Onlar da net olarak, ne zamandan beri yılanlarla tedavi yapıldığı bilmiyor. Yılanlarla uygulanan tedavide iyi olan hastalar da var, iyi olmayan hastalar da. Özellikle yılancık hastalığına, iltihaplı hastalıkların çoğuna iyi geliyor. Yılan, ağrılı olan yere konuluyor. Yılan gövdesiyle o pis mikrobu alıyor. Daha sonra altı ay soğuk, altı ay sıcak akan bir suyumuz var. Yılanları o suyun içine bırakıyoruz ve yılanları temizliyoruz.”
“İSTANBUL, ANTALYA, BURSA'DAN GELEN HASTALARIM VAR”
Köyde yılanlarla ilgilenen ve tedavi amaçlı köye gelen vatandaşların ağrıyan yerlerine yılanları koyan Gülfidan Battal ise yılanların, yılancık, baş ağrısı, bel, boyun, mide ağrısı gibi birçok hastalığa iyi geldiğini öne sürdü.
Battal, şunları söyledi:
“Benim hastalarım çok. İstanbul, Antalya, Bursa'dan gelenler var. İstanbul'dan bir hastam var, ayağında sorun vardı, iyileşti. Üç yıldır geliyor sürekli. Yılanları ağrıyan yere bırakıyoruz ve yaklaşık 10 dakika burada kalıyorlar. Bu seansın ücreti 5 YTL. Yılanları yakaladığımız yerler var. Süreleri dolduğunda onları yine yakaladığımız yerlere bırakıyoruz. Yılanların sayısı çok az. Köyde 4 kadın bu işle uğraşıyor.”
“TAMAMEN PSİKOLOJİK”
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Alpay, yılanların bazı hastalıklara iyi geldiği yönündeki inanışın, bilimsellikle bir ilgisinin olmadığını söyledi.
Bu tür olayların insanları daha çok psikolojik olarak etkilediğini belirten Alpay, şöyle konuştu:
“İyileşeceğine inanan insanlar, psikolojik olarak etkilenebilir. Bazı hastalar için, içinde gerçek ilaç olan, bir de içinde hiçbir madde bulunmayan haplar hazırlanır. İçinde hiçbir madde bulunmayan hapların bile insanlar üzerinde olumlu etki yaptığı gözlenmektedir. Onun için yılanlarla tedavinin bilimsel bir tarafı yoktur, tamamen psikolojiktir”
Hürriyet