Anlaşmamak gibi bir lüksüm yok ama...

Merhaba
8 aydır devam eden bir boşanma davam var.Eşim bana 2 ay önce 55 milyarlık tazminat davası açtı. Ancak son dönemde konuşmalarımız oldu. Bana davadan vazgeçeceğini söyledi. Ancak nafaka istiyor. Ben buna da tamam dedim. Sana her ay 250 YTL öderim dedim. Ancak bana şöyle cevap verdi.
"Sen bana yine 250 öde, ama protokolde 400 YTL yazsın.Çünkü babam bu davayı çekmeme çok kızdı.Tepkisini bu şekilde nötrleyebilirim."
Ayrıca tedbir nafakasından da vazgeçmiyor. Davamız 8 aydır sürüyor. Buna göre 3200 YTL tedbir nafakası bugün itibariyle tahakkuk etmiş durumda olacak.
Bu da protokolde yazsın ama sen bana ödeme yapma ödemli değil. Sadece protokolde yazsın diyor. Babasını öne sürüyor.

1- İleride nafakanın iptali için ne yapmam gerekir. (Çünkü şu anda çalışıyor. İşe yeni girdi ve orada tutunacağı zaman nafakaya ihtiyacı kalmayacak)
2- Sonuçta protokol resmi olarak beni bağlar, bu şekilde yapılmış bir protole rağmen ben ayda 400 değil, 250 ödersem kendimi nasıl güvenceye alırım. (sonuçta ileride bir tartışmamız olursa, benden aradaki farkı ve tedbir nafakasını faiziyle isteyebilir, buna karşı kendimi nasıl güvenceye alabilirim)
3- Davayı kazanabilecek durumda değilim, ağır kusur hallerinden hiçbirisi olmasa bile dava lehime ilerlemiyor 8 aydır. Bir tercih yapma noktasında herşeye rağmen protokol hem daha az yıpratır, hem de boşanmayı sağlar. Ancak yine de resmi olarak beni bağlayacak bu evrak kafama takılıyor.
Bana ne önerirsiniz.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Protokolde yazan miktarı eşiniz istediği takdirde ödemek zorunda kalırsınız.
Daha sonraki dönemlerde de eşiniz dava açarak nafakanın arttırılmasını isteyebilir, mahkeme o günkü maddi durumunuz ve eşinizin ihtiyaçlarını göz önüne alarak bu rakamı da arttırabilir.
Siz nafakanın azaltılması/kaldırılması davası açarsanız, bu dava sonuçlanana kadar da eski rakam devam eder.
Kendinizi güvenceye almanın bir yolu yok.

bu durumda ben bir kez daha şunu anlamış oluyorum ki, bu medeni kanunda erkeklerin lehine olan hiç bir madde fıkra bent yok. Nokta yok virgül yok. Kırk katır mı, kırk satır mı...Allah hepimizi asalak ruhlu, başkasının sırtından yaşamayı marifet sayan, varlıkları ile dünyaya ne tür bir fayda sağladıkları bile belli olmayan, hiç bir işe yaramayan, paradan puldan başka birşey düşünmeyen, gerizekalı kadınlardan korusun. Bir ihtimal bu mesajdan sonra forum ayağa kalkacak ama kendimi tutamıyorum kusura bakmayın. Cevaben biz öyle değiliz diyecek olan kadınlar ve kadınlar hakkında böyle konuşmayınız, onlar bizim baş tacımız diyecek olan sevgi pıtırcığı olmuş erkekler...Size de son mesajım şudur. Allah ya sizin belanızı versin, ya da bana bir bela versin ki sizden, sizin kokuşmuş hümanist mesajlarınızdan, feminizme göz kırpan profilinizden ebediyen kurtulayım. Anlaşıp boşanıcam, allahın belası bu evlilikten ebediyen kurtulucam, kanserli bir hücre gibi hayatımı saran bu illetten, bu musibetten kendimi parçalarcasınına kurtulucam. Herşeye rağmen boşanmak güzel olacak. Ancak 100 tane kitap okusam, öğrenemeyeceğim hayat dersini bu 8 ayda aldım. Bu da bana yeter. Geride bir bu kaldı, bir de hayatım boyunca kimseye duymadığım kadar kin, nefret, intikam ve düşmanlık duyguları. Bu kanunu bu şekilde düzenleyenlere de bin selam olsun...

Kusursuz Eş!!! Ne kadar yanılıyorsunuz nasıl medeni kanunda tek bir madde yok diyorsunuz...Asıl ben hemen hemen benzer şeyleri erkekler için düşünüyordum...Bu iddet süresinin kaldırılması için 5 yıldır kocasından ayrı yaşayan ama 7 ay olduğu için boşanma süreci..Mahkeme gebe olmadığına dair belge istiyor biliyormusunuz!!
Düşünsenize 5yıldır kocadan ayrı üstüne gebe değilim diye 50 yaşında doktora gidip gebe değildir raporu alıyor?? Nasıl bir mantık peki bu..neden erkek 10 günde evleniyor??
Tam 300gün bekliyor kadın!! Hakmı bu hani nerde bahsettiğiniz erkeklerin lehine olmayan kanun??
Ayrıca terbiyenizi takınınız lütfen çok kırıcı bir uslübunuz var..Kusursuz koca değil olsa olsa Kusmuklu kocasınızdır...
Eşinize olan kininizi burda kusup her kadına maal edemessiniz...
Ne güzel bakın iyi tarafına 8 ayda öğretmiş size eşiniz hayatı..hani 100 kitap okuyarak öğrenemem ddemişsinizya..Ne mutlu eşinize..

Şahsii kanaahatim inşallah boşanamassınız...:rolleyes:

Kişiye yönelik mesaj yazmışsınız fakat izninizle bir kaç konuya değinmek isterim.
Okudunuz, aradınız , taradınız ve kadın aleyhine bir adet husus buldunuz Medeni Kanunda; o da iddet süresi. Bu bile çok manidar.

İddet süresi salt kadınla ilgili bir konu değildir, çocuk doğurabilen insan cinsiyle ilgilidir.
Erkek denen canlı çocuk doğurabiliyor olsaydı; soy sop korunabilsin, karışmasın diye bu durumda erkek için iddet süresi olacaktı.
Yani salt kadın olduğunuz için yapılan bir uygulama değil.
Ayrıca bu, sadece bir rapor ile giderilen bir dert. Bu kadar dert etmeyin. MK'ya biraz daha bakın bulabilirseniz adamakıllı başka şeyler yazın lütfen.

Yazdığım gerçekten büyük bir dert ve kadını aşağılayan, sıkıntıya sokan bir şey diyorsanız;
Aslında sizin gerçek sorunuz şudur; Kadınlar gebe kalırken bu sıkıntıyı çekerken neden erkekler gebe kalmıyor, aynı sıkıntıyı çekmiyor ?

Bu konu bugünün konusu değil hele hukukun konusu hiç değil.
Bunun cevabı yeryüzünün oluşumu ve dünyada hayatın başlangıcına, 4 milyar yıl öncesine kadar gidebilir.
Bilen hiç kimse yok.

Alıntı:

---

DENİZ06 rumuzlu üyeden alıntı

Kusursuz Eş!!! Ne kadar yanılıyorsunuz nasıl medeni kanunda tek bir madde yok diyorsunuz...Asıl ben hemen hemen benzer şeyleri erkekler için düşünüyordum...Bu iddet süresinin kaldırılması için 5 yıldır kocasından ayrı yaşayan ama 7 ay olduğu için boşanma süreci..Mahkeme gebe olmadığına dair belge istiyor biliyormusunuz!!
Düşünsenize 5yıldır kocadan ayrı üstüne gebe değilim diye 50 yaşında doktora gidip gebe değildir raporu alıyor?? Nasıl bir mantık peki bu..neden erkek 10 günde evleniyor??
Tam 300gün bekliyor kadın!! Hakmı bu hani nerde bahsettiğiniz erkeklerin lehine olmayan kanun??
Ayrıca terbiyenizi takınınız lütfen çok kırıcı bir uslübunuz var..Kusursuz koca değil olsa olsa Kusmuklu kocasınızdır...
Eşinize olan kininizi burda kusup her kadına maal edemessiniz...
Ne güzel bakın iyi tarafına 8 ayda öğretmiş size eşiniz hayatı..hani 100 kitap okuyarak öğrenemem ddemişsinizya..Ne mutlu eşinize..

Şahsii kanaahatim inşallah boşanamassınız...:rolleyes:

---

Ben bu kanıya sadece eşimle ilgili yaşadıklarımdan dolayı varmadım.Benim boşanma sürecine girmemle pandoranın kutusu açıldı. Meğer çevremde evliliği iyi gitmeyen, boşanma sürecine giren ne kadar çok insan varmış. Ve meğer bu sıkıntıları yaşayan sadece ben değilmişim. Herkesin sıkıntısı aynıymış. Ben sadece kötü bir evlilik yaptığımı düşünüyordum oysa. Ayrılmakla kendime ve eşime bir şans daha vermenin yolunu açtığımı sanıyordum. Kadınların bütününün aynı yaradılışta olduğunu maalesef anladım. Benim vicdanım rahat. Ben bu rumuzu boşuna almadım. Ben kusursuz bir eş olmaya çalıştım. Elimden geldiğince de oldum. Eğrisiyle doğrusuyla bir evlilik yaşadım. Bitti. Bu evlilik bana, kadınların erkeklerin hayatında hiç bir farklılık yaratmadığını, bir kadının gerçek anlamda bir erkeği asla mutlu edemeyeceğini, gerçek mutluluğun baba olmakta yattığını, bir erkeğin hayatını anlamlı kılacak tek şeyin baba olmak olduğunu öğretti. Bana 100 lerce defa söyleseler buna inanmazdım. Yaşadım, yaşadıklarımdan çıkardığım sonuç bu oldu.

Siz istediğiniz kadar kendinizi paralayın. Ben boşanıyorum hanımefendi. Kusmuk ifadesini de misliyle iade ederim. Kusmuk kelimesi anlamını, yazdıklarınızı okuyunca kazandı. Siz busunuz hanımefendi.
Yazdıklarınız kadınlarla ilgili düşüncemi değiştirmiyor. Sadece doğruluyor. Siz kendi işinize bakın. Bu işlerle "beyninizi" yormayın.