Cinsel İlişki

Ben evli ve 3 çocuk babası polis memuruyum.2006 yılında bekar bayan polis memuruyla ilişki yaşadım,(boşluktaydım oldu birkere,pişmanım).ve ilişkimizi devam ettiriyoruz.2006 yılında aranızda duygusal ilişki var diye soruşturma açıldı ilişkimizi inkar ettik ama 4 ay sonra vali oluruyla soruşturmayı yürürlükten kaldırdılar.il emniyet müdürü beni başka onu başka yerlere tayin yaptırdı.bu arada ben onu senet karşılığı icraya vermiştim bu konu hakkında da soruşturma açıldı ama 'borcum vardı senet verdim,ödemedim o da icraya verdi'diye ifade verdi ve ceza almadı.O nun tayin olduğu yerde banka şubelerinin çoğu yoktu ve ptt den bana para gönderiyordu bende onun borcu olan bankalara ödeme yapıyordum,bu arada onun maaşından kesilen icra parasını ben aldığım için yine onun borçlarını ödüyodum.Ama zaman ilerledikçe artık boşanıp kendisiyle evlenmem gerektiğini bana çok sık söylemeye başladığı için kavga etmeye başladık ve kısacası 25.02.2008 günü çalıştığım yere geldi ve 'ikimizi de görevden attıracam,annem bize bakar(saçma ama doğru)dedi ve cumhuriyet savcılığına ve emniyet müdürlüğüne kısaca olarak şöyle dedi;2006 yılında hasta olduğum bir gece ben uyurken benimle ilişkiye girdi ama benim başım ağrıdığı için uyanamadım.beni evlenme vaadiyle kandırdı,paramı yedi beni dolandırdı,ve beni icraya verdi,icradaki senetin imzası kendine aittir,tarihi eser kaçakçılığı ile uğraşır,dedi ve gittiii..

ben bunların hepsini ıspatladım,onun adına ödediğim paraların makbuzlarını saklamıştım,ama ilişkiyi kabul ettim.senet imza kontrolüne gitti.gerisi önemsiz iddialar zaten.3 gün sonra beni aradı ve çok pişman olduğunu söyledi.gelen müfettişlere rızasıyla birlikte olduğunu,bir anlık öfkeyle bunları yaptığını,söylediklerinin gerçeklerle bir ilgisi olmadığını beyin etti.ikimizin maaşının ortak olduğunu borçlarımızı ortak ödediğimizi söyledi.senetteki imzanın kendisine ait olduğunu belirtmesine rağmen,bende ifademde onu destekledim ama müfettişler imzanın ikimize de ait olmadığını,diğer alacaklıların alacaklarını engellemek için böyle yaptığımızı ifade ettiler.sonuç olarak ise adli yönden Kovuşturmaya yer olmadığı kararı gelmesine rağmen idari soruşturmada ankaraya çağırıldık bugün

Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak, suçundan memurluktan çıkarma suçundan yargılanıyoruz.

Adli yöndeki bu karar bunu ne derece etkiler arkadaşlar lütfen yardım edin.

saygılar...

Son yasalaşan 5728 sayılı yasananın ilgili maddesi gereğince "memuriyet onuru ile bağdaşmayacak derecede yüz kızartıcı suç işlemek" şeklinde veya buna benzer bir madde yürürlükten kaldırıldı. Yüz kızartıcı suçlar kapsamı 5728 sayılı yasada net olarak belirtilmektedir. Yüksek disiplin kurulu üyelerinin ne yönde karar vereceğini bilemem ama, 5728 sayılı yasayı detaylı incelemenizi tavsiye ederim. Geçmiş olsun.

5. (Değişik: 23/1/2008-5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
Arkadaşın sözünü ettiği 657 48 A-5 maddesinin yeni halini aktarmış olduk.
İyi günler..

Sayın Oksuz53
Eğer adli soruşturmada beraat etmişseniz veya adli soruşturmaya mahal yoktur kararı çıkmışsa idari soruşturmadan memurluktan çıkarılma cezası alsanız bile İdare Mahkemesinde dava açıp mesleğe geri dönülebilmekte....

Alıntı:

---

CentilmeNN rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Oksuz53
Eğer adli soruşturmada beraat etmişseniz veya adli soruşturmaya mahal yoktur kararı çıkmışsa idari soruşturmadan memurluktan çıkarılma cezası alsanız bile İdare Mahkemesinde dava açıp mesleğe geri dönülebilmekte....

---

doğrudur adli yönden KOVUŞTURMAYA YER YOKTUR kararının haricinde savcılık bunu suç olarak dahi kabul etmediğini açıklamış,şöyle ki;suç olabilmesi için şikayetçisinin olması gerektiğini ve bu şekilde şikayetçi olsa dahi icra iflas kanununun 331.maddesine göre yargılanması gerektiğini,adli kovuşturma olamayacağını,icra iflas kanununun 331.maddesine göre yargılanabilmesi için 3 ay ile1 yıl içinde dava açılması gerektiği aksi halde zamanaşımı olacağı,ve bizim durumun ise 14 ay olduğundan zamanaşımı kapsamına girdiği ve yargılanmanın mümkün olmadığını,mahkeme karar örnekleriyle açıklamıştır.

ve en son müfettiş ifadelerinde karşı taraf bu iddiaların abartıdan ve bir anlık kızgınlıktan olduğunu söylemesine rağmen;memurluk sıfatına uymayan yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak suçundan içişleri bakanlığı disiplin kurulunda ifademiz isteniyor.

vallahi üzüldüm keşke olayları buraya kadar getirmeseydin bence para cezasıyla yada kıdam cezasıyla yırtarsın bol şanslar sonucu yazarsan seviniriz

Alıntı:

---

ardahan28 rumuzlu üyeden alıntı

vallahi üzüldüm keşke olayları buraya kadar getirmeseydin bence para cezasıyla yada kıdam cezasıyla yırtarsın bol şanslar sonucu yazarsan seviniriz

---

Valla inşallah dediğin gibi olur ama İÇİŞLERİ BAKANLIĞI YÜKSEK DİSİPLİN KURULU memuriyetten menimizi istiyor.bu kurulun başka ceza verme yetkisi yoktur,ye ihraç eder yada davayı reddedip bir alt kurula gönderir.

bu hafta içerisinde sözlü savunmaya gidecem sonucunu yazarım tabiiki.
saygılarımla..

657 sayılı yasanın 125/e-g.maddesinde "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili devlet memurluğundan çıkarma cezası ile yaptırıma bağlanmıştır.
657 sayılı yasanın 131/2.maddesine göre de "Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmü yer almaktadır.
Hakkınızda adli soruşturma olması veya olmaması, disiplin soruşturmasını geciktirmez, etkilemez. Dolayısı ile Bakanılk Yüksek Disiplin kuruluna sevkiniz yapılmış ve sözle ifadeniz isteniyor ise, devlet memurluğundan çıkarma cezası ile sevk edildiğiniz açık ve kesindir.
Anlatığınız olay itibarı ile de, siz ve beraber olduğunuz bayan memur hakkında 657 sayılı yasanın 125/E-g.maddesi uyarınca bu ağır ceza talep edilmiştir.
Bu noktadan itibaren başınıza gelebilecek en iyi olay, 657 sayılı yasanın 125/3.maddesinde yer alan " Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." hükmünün tarafınıza uygulanarak 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesidir.
Tabi ki, ilişkiniz var ise ve devam ediyor ise, veya daha önceki hizmetleriniz olumsuzsa, daha önce aldığınız disiplin cezası var ise, bu alt ceza uygulaması yapılması mümkün olmaz veya ilişkiniz devam edersetekrar soruşturma geçirir ve memuriyetinizi yitirirsiniz.
Nihayetinde hakkınızda illede alt ceza uygulaması yapılacak diye durumda sz konusu değildir. İdarenin bu noktada takdir yetkisi bulunmakta ve sizinde alacağınız cezaya karşı idare mahkemesi nezdinde dava açma hakkınız her zaman bulunmaktadır.
Zor ve sıkıntılı bir durum.

Alıntı:

---

önder71 rumuzlu üyeden alıntı

657 sayılı yasanın 125/e-g.maddesinde "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili devlet memurluğundan çıkarma cezası ile yaptırıma bağlanmıştır.
657 sayılı yasanın 131/2.maddesine göre de "Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmü yer almaktadır.
Hakkınızda adli soruşturma olması veya olmaması, disiplin soruşturmasını geciktirmez, etkilemez. Dolayısı ile Bakanılk Yüksek Disiplin kuruluna sevkiniz yapılmış ve sözle ifadeniz isteniyor ise, devlet memurluğundan çıkarma cezası ile sevk edildiğiniz açık ve kesindir.
Anlatığınız olay itibarı ile de, siz ve beraber olduğunuz bayan memur hakkında 657 sayılı yasanın 125/E-g.maddesi uyarınca bu ağır ceza talep edilmiştir.
Bu noktadan itibaren başınıza gelebilecek en iyi olay, 657 sayılı yasanın 125/3.maddesinde yer alan " Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." hükmünün tarafınıza uygulanarak 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesidir.
Tabi ki, ilişkiniz var ise ve devam ediyor ise, veya daha önceki hizmetleriniz olumsuzsa, daha önce aldığınız disiplin cezası var ise, bu alt ceza uygulaması yapılması mümkün olmaz veya ilişkiniz devam edersetekrar soruşturma geçirir ve memuriyetinizi yitirirsiniz.
Nihayetinde hakkınızda illede alt ceza uygulaması yapılacak diye durumda sz konusu değildir. İdarenin bu noktada takdir yetkisi bulunmakta ve sizinde alacağınız cezaya karşı idare mahkemesi nezdinde dava açma hakkınız her zaman bulunmaktadır.
Zor ve sıkıntılı bir durum.

---

size katılıyorum ama utanç verici ve yüz kızartıcı yukarıda anlatıldığı gibi memurlar kanunundan ve TCK dan çıkartılarak,bu halleri açık birşekilde hangi suçların oluşturacağı yazıldı.Yani bu durum(beraber olmak) TCK dan suç olmaktan çıkartıldığı için memurlar kanunundan da çıkartıldı,ama ben yine yargılanıyor olmam benim kafamı karıştırıyor.

Konuya cevap verip yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum ayrıca.

Bundan daha beter bir olayda AYİM in bir kararı var.(AİHM değil)Bir ordu mensubu "Kızlık Bozma" suçu işler."Yüz kızartıcı" olarak nitelen bu işten dolayı,açığa alınır.Açıkta geçen sürenin sayılması için, kişi dava açar.AYİM der ki;"Yüz kızartıcı suçlar sayılırken "Kızlık bozma"sayılmamıştır.Kanun metnindeki "...gibi" ifadesine dayanılarak yorum yapılması,metinde yer almayan bir fiilin "Yüz kızartıcı" sayılması hukuka aykırıdır gibi kararı var.Yani yorum yaparak niteleme yapamazsınız diyor.Konu kabaca böyle.
Dosyanın tamamı internette var.
http://www.msb.gov.tr/ayim/ayim_kara...asp?idno=25808
İyi günler....