Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Selamlar…
Aşağıda anlatacağım şey bir ailenin bugüne kadar devletten bekledikleri tek şey belki.
2001 yılında Adana’da ilk giyim dükkanını açtı. Üç kardeştiler. En küçük kardeşlerinin bu işe girişmesiyle O da, 2001 de girmişti işte bu işe. 2006 yılına kadar üç kardeşin toplam 19 tane giyim mağazası oldu. Bu mağazaları açmak için bankalardan krediler çektiler. 2006 yılına gelindiğinde en büyük ağabeyin yani “O”nun 9 mağazası oldu. 49’da işçisi. Her mağazayı açıp içini doldurmak için hem önceki mağazaların gelir getirmesi ve hem de banka kredisi gerekiyordu. Kredi, mağazalar iş yaptığı sürece önemli değildi. Derken 2005 yılının başında satışlar düştü. Krediler ödenemez hale geldi.
Para bulunmalıydı hem mağazaları kurtarmak, hem işçilerin parasını ödemek ve hem de kredileri döndürmek için. Tefecilere gidildi. Vadeleri ileriye atılmış çekler karşılığında para bulundu. Basit bir hesaplama: Tefeciden aldığı 40.000,00YTL para için her ay 4.000,00YTL faiz ödeyecekti. Geleceğe umudu vardı.
Her borcu bir yenisiyle kapatmaya uğraştı, her borç için bir çek daha. Gelecek daha da karardı. Bu arada tek kızını biriyle nişanladı. 2006 yılının aralık ayında ne tefecilerle ne de bankalarla uğraşacak takati ve geliri kalmamıştı. Toplamda günlük 4-5.000,00YTL cirosu olan mağazalar artık 500-600,00YTL gelir getiriyordu ve bu sadece kiraları bile karşılamıyordu.
Derken tek kızı; bir buhrana girdi ve ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırıldı. Tam 2,5 ay. 2,5 ay uyutuldu. Bir yanda kızı öbür yanda borçlar.
“O” şeker hastasıydı ve dükkanları karısının ve kızının üzerine yapmıştı. Keşke yapmasaydı…
Nasıl ödeyecekti. İçtiği sigaranın markasını değiştirdi önce sonra Mağazaları satmaya başladı. Tesktil ölmüştü ve alanlar su parası veriyorlardı sanki. Evvela elindeki Dublo’ya banka haciz koydu, sonra ipotekli olan evine. Kiraya çıktılar. Tefeciler çekleri getiriyorlardı. Abi daha yazdırmadık, ödeyecek misin. Ödedi, ödedi, ödedi. Tek mağaza kaldı. Yıllık 36.000,00YTL’ydi 2007 yılında kirası o son mağazanın. Yıllık değil de aylık ödeme yapmak istedi, ödeme konusunda anlaşamadı mağaza sahibiyle. Ve mahkeme tahliyeye karar verdi. Dükkandaki tüm giyim eşyası dışarı atıldı onlarca polisle beraber. 38 yıllık eşi, can yoldaşı karısı, o zamana kadar içine akıttıklarını şimdi koyvermişti. Bir evleri yoktu, bir mağaza yoktu. Ve bir ton giyim eşyası vardı sokak ortasında. Karısının 38 yıllık can yoldaşının bu halini gören “O” başka bir mağazaya bu giyim malzemelerini toptan satmaya kalktı. Parası bir hafta sonra verilecekti. 150-200.000,00YTL’lik mala 20.000,00YTL verilecekti. Giyim malzemelerini toptan alan mağaza sahibi “O”nun borçlu olduğu bir tefecinin arkadaşıydı. Tefeci’de o alacağa el koydu.
Tefecilerden birini vurmayı düşündü önce; sonra karısı ne olacaktı. Kendini öldürmeyi düşündü. 1.500 gün sigorta pirimi vardı ve öldüğünde karısına bir SSK maaşı bağlanabilirdi. Yapamadı. Onu çok seviyordu ondan ayrılmak istemezcesine.
Her şeyden önce karısı için çırpınması gerekiyordu. Ev yemekleri yapan bir yemek dükkanı açabilirdi. Elinde çok az bir para ile karısının son bileziği vardı. Yaptı. İkinci gün, tefecilerden biri borca karşılık dükkanı işletmeyi üzerine aldı. “O”na yol verdi. Haydi sen başka iş yap.
Kiradaydı. Kira parası nasıl ödenecekti. Evinde para edecek bir tek kliması vardı ve sattı. 2.500,00YTL’lik klimaya 550,00YTL verdiler. Sattı, mecburdu. Geçen ayın son kirası verildi. Bu ay satacak bir şey kalmadı. Eşyalarını bir akrabalarının kullanılmayan ambarına kaldırmak için parmağındaki iki yüzükten birini sattı. Eşyalar ambara kaldırıldı ama kendileri ne olacaktı. 2007 yılının sonunda evlendirdikleri ve şimdi 2,5 aylık hamile olan kızlarına taşındılar.
19 mağaza, hepsi bir şekilde battı. Üç kardeş ve onların eşleri çocukları hepsi bir şekilde bu duruma düştüler hemen hemen.
Bu hengame içerisinde karşılıksız kalan çekler hala vardı. Ve bunlardan açılan davalar sonunda nihayet geçen ay çek miktarı kadar para cezası verildi. Hem “O” na hem de hamile kızına. İlki 5.000,00YTL idi. Üç kardeş de benzer şekilde cezalara çarptırıldılar.
5.000,00YTL. Nasıl ödenir hem kızı hem “O” 10.000,00YTL. Daha bir sürü ceza gelecek. Nasıl ödenir, cepte sigara parası bile yok. Nasıl ödenir yemek parası bile yok, nasıl ödenir…ÖDENEMEZ…
Pekiyi ne olacak…Günlük 100,00YTL üzerinden hapse çevrilecek. 50 gün hapis.
Her şeyini kaybetmiş bu adamı, karısını, 2,5 aylık hamile ve deliliğin berisinde olan kızını, kardeşini, yiğenlerini, kardeşlerinin eşlerini ödemeyecekleri adli para cezası yüzünden hapis bekliyor.
Hem de belki çekten dolayı mükerrirlere verilecek cezadan daha çok hapis. Çünkü adli para cezası 100,00YTL üzerinden hapse çevriliyor. Mükerrirlere ise 1-5 yıl arasında hapis cezası veriliyor. Örneğin piyasada 50.000,00YTL’lik bir çekiniz varsa ve karşılıksız çıkarsa 50.000,00YTL adli para cezası veriliyor ve bu da ödeyememeniz durumunda 500 gün hapse dönüşüyor. 500.000,00YTL’lik çekiniz karşılıksız çıkarsa 5.000 gün hapis cezası. 1.000.000,00YTL’lik çekiniz karşılıksız çıkarsa 10.000 gün hapis. Kaç yıl yapıyor biliyor musunuz. 27,5 yıl yapıyor. Ertelemesi yok, başka cezaya dönüşme ihtimali yok.
Çek bedellerini ödeyebilseydiler zaten ödeyeceklerdi ama madem ödeyemediniz devlet alacağına dönüştüğü için ödemezseniz hapsi hak ediyorsunuz demektir.
Sadece Adana’da bu türden davalar nedeniyle binlerce dosya var Asliye Ceza Mahkemelerinin elinde. Savcılarda 1000 lerce adli para cezasının hapse dönüştürülmesi dosyası var.
Şimdi bu insanların devletten tek istekleri var. Biri 60 yaşında biri 57. Tek istekleri var her şeylerini kaybettikten sonra. Hapse girmemek. Mükerrir değiller geleceğe güvenip çekle borçlanmışlar ve gelecek umdukları gibi olmamış. Kimseyi dolandırmak istememişler. Ve bütün mağazalarını satıp, evi arabayı her şeyi tüketip borçları ödemeye çalışmışlar ve hala kaçmıyorlar…Şimdi tek istek…Hapse girmemek. Biri çıkıp da bana çek nedeniyle verilen para cezasının nasıl olup da mükerrirlere verilen cezadan daha ağır sonuç doğurduğunu açıklayabilir mi?
Biri bana çıkıp da; çekin karşılıksız çıkması nedeniyle verilen para cezasının tecavüzcülere verilen hapis cezasından daha fazla cezayı gerektirmesini açıklayabilir mi? Devletten tek istek; Başka kanunlar gereğince verilen (TCK dışındaki) para cezalarının adli para cezasının infaz rejimi kapsamından çıkartılması veya çekten dolayı verilecek adli para cezasının hapse dönüştürülmesinin kaldırılması.
Belki binlerce insanın isteği budur…
Lütfen, bu mesajı katıldığınız forumlara iletin...
Selam ve saygılar...
NOT: Bu meselenin güncelin tam içinde olduğunu söyleyebilirim. 2005-yılında yürürlüğe giren bir kanunla diğer kanunlardaki ağır para cezaları adli para cezasına çevrildi. Daha sonra Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında kanun yürürlüğe girdi. Bu kanuna göre adli para cezalarının ödenmemesi hapse çevriliyordu. Ancak aynı kanun adli para cezasının tarifinin Türk Ceza Kanununda olduğunu söylüyordu. Oradaki tarif ise; hakim tarafından 20-105 YTL arasında belirlenecek gün bedelinin verilen günle çarpılması sonucu olduğunu söylüyordu.
Çekten dolayı verilen hapis cezasında ise böyle bir belirleme yok ve doğrudan çek bedeli kadar hapis cezası var. Yani ki; şu anda ortada saçma sapan bir uygulama var ve 1.000 lerce insan hapse giriyor bu sebeple. Bunun herkese duyurulması gerektiğini düşünüyorum...
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Söylediğiniz şekilde bir çok insan var. Geçenlerde Türkiye çapında Seksenbeşbin dosyanın olduğu ifade ediliyordu.
2003 yılında mahkemelerin yükünü azaltmak için 4814 sayılı çek yasasını çıkardılar;dosyalar daha da çoğaldı.
Eskiden çek bir ödeme emri idi.Yani borç oluşmamışsa çek geçersiz kalıyordu.Şimdiki uygulamada çek keşide edildi mi ; ne olursa olsun işleme giriyor.Sanki tefecilere çalışıyorlar.
İnsanları fırsatçıların kıskacına attılar...
Bahaneleri Avrupa'da da böyle. Hangi Avrupa ülkesinde vadeli çek uygulaması var ? Gerçekten merak ediyorum.
Vadeli çek piyasada gizli bir emisyon olarak görünüyor.Aslında ,enflasyonun önemli bir nedenidir de.Piyasanın dengeleri açısından kaldırmaya çekiniyorlar.
Bana göre hukuk dışı uygulama yolu seçiliyor.
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Birde olayın tersini düşünelim öyle değerlendirelim.
Kişi malzeme aldığı yerlere çeklerini verdi. Çekialanda başka yerde kullandı bunu. Hammadde aldı bir şeyler yaptı.
Gün oldu vade doldu. Çek sahibi çeki ödemedi. Ona güvenerek iş yapan kişi sıkıştı o onu diğerleri bunu şu berikini...
Çeki yazıp veren bekleyin diyordu demesinde onun kullandığı yerler beklemiyordu. Birisinin borcu belediye ye idi. Belediye beklermiydi. Hazic icra .... Dolayısıyla çark işlemeye başladı. Bu işte acaba suçlu kimdi...
Ticarette ki basiretli tacir deyimi ile
Ayağını yorganına göre uzat atasözü
Acaba neden çıkmıştı...
Çek borcu ödendiği an ceza kalktığına göre alacaklının elindeki tek silah bu değilmiydi ?
Olayı böyle dramatik yapacağımıza bu kişilerden dolayıda mağdur olanların neler düşündüklerini bilsek daha iyi olmaz mı?
Anlatılan olaydaki kişiler iyi niyetli olabilir bilemem. Peki gerçek sahtekarlar dolandırıcılar. Bu hapiste kalkarsa çek basit bir kağıt parçasına dönüşmez mi? Keser keser verir ortadan kaybolur hapis cezasıda yok ...
Olayları bir bütün ve realist düşünmekte yarar var.
Ben böyle düşünüyorum.
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Size katılmamak mümkün değil sayın commadore... Yasalar özelle değil genelle uğraşır...
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Karşılıksız Çek'in cezasının infazında önemli bir ayrıntı vardır.
Enson çıkarılan yasayla, ertelenmesi ve şartlı Salıverilme yasaklanmıştır.Bu hüküm terör suçları 'na yapılan uygulama ile eşdeğerlidir.
Adli Para ödememe suçunu,terör suçuyla eşdeğer tutan anlayış hukuk dışıdır.
Kaldı ki Çek yasasındaki yaptırımlarda kara para teşvik edilmektedir.
16.madde ye çek alışverişinde ticari borcun doğması hükmü mutlaka eklenmelidir.Ticari borçlu, karşılıksız çeklerde hapis cezası uygulaması sürdürülebilir.
Ancak,teminat,hatır,tefeci faizi uygulaması gibi çek alışverişinde haksız zenginleşme ve kara para teşvik edilmektedir.
Ayırım mutlaka getirilmelidir.
Bence çok önemli bir konu olup,yeni hazırlanan çek yasasında gözönünde bulundurulmalıdır.
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Birde olayın tersini düşünelim öyle değerlendirelim.
Kişi malzeme aldığı yerlere çeklerini verdi. Çeki alanda başka yerde kullandı bunu. Hammadde aldı bir şeyler yaptı.
Gün oldu vade doldu. Çek sahibi çeki ödemedi. Ona güvenerek iş yapan kişi sıkıştı o onu diğerleri bunu şu berikini...
Çeki yazıp veren bekleyin diyordu demesinde onun kullandığı yerler beklemiyordu. Birisinin borcu belediye ye idi. Belediye beklermiydi. Hazic icra .... Dolayısıyla çark işlemeye başladı. Bu işte acaba suçlu kimdi...
Ticarette ki basiretli tacir deyimi ile
Ayağını yorganına göre uzat atasözü
Acaba neden çıkmıştı...
Çek borcu ödendiği an ceza kalktığına göre alacaklının elindeki tek silah bu değilmiydi ?
Olayı böyle dramatik yapacağımıza bu kişilerden dolayıda mağdur olanların neler düşündüklerini bilsek daha iyi olmaz mı?
Anlatılan olaydaki kişiler iyi niyetli olabilir bilemem. Peki gerçek sahtekarlar dolandırıcılar. Bu hapiste kalkarsa çek basit bir kağıt parçasına dönüşmez mi? Keser keser verir ortadan kaybolur hapis cezasıda yok ...
Olayları bir bütün ve realist düşünmekte yarar var.
Ben böyle düşünüyorum.
Sayın Commodore, tabiki alacaklıyı da düşünmek zorundayız. Ancak, çekten dolayı verilen bir hapis cezası yok. Yani mükerrir olmama durumunda yok. Bu hapis cezası adli para cezasından dolayı oluşuyor. Yani ben adli para cezasını ödeyip de sizin alacağınız olan çek bedelini ödemezsem ceza yemiyorum.
Buraya dikkat etmek gerekiyor. Ben olayı gerçekçi düşündüğüm kanaatindeyim. Zaten kanun koyucu, çek nedeniyle birilerinin kötü şeyler yapma ihtimalini düşünüp mükerrirlere hapis cezası öngörmüş. Ve aslında mükerrir olmayanları da bu madde ile korumuştur. Ancak bu koruma saçma sapan bir adli para cezası nedeniyle de hapse dönüşmektedir.
Bu adli para cezası sadece çek nedeniyle verilmemektedir. Başka kanunlar gereğince kesilen ağır para cezaları da adli para cezasına çevrilmiş ve onların ödenmemesi durumunda da hapis cezasına dönüşmüştür.
Ceza infaz kanunu ise adli para cezasının tanımını Türk Ceza Kanununa atmıştır. Ancak, şu anki uygulama da Türk Ceza Kanununun ilgili normu uygulanamamaktadır. Bu da ayrı mesele...
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Birde olayın tersini düşünelim öyle değerlendirelim.
Kişi malzeme aldığı yerlere çeklerini verdi. Çekialanda başka yerde kullandı bunu. Hammadde aldı bir şeyler yaptı.
Gün oldu vade doldu. Çek sahibi çeki ödemedi. Ona güvenerek iş yapan kişi sıkıştı o onu diğerleri bunu şu berikini...
Çeki yazıp veren bekleyin diyordu demesinde onun kullandığı yerler beklemiyordu. Birisinin borcu belediye ye idi. Belediye beklermiydi. Hazic icra .... Dolayısıyla çark işlemeye başladı. Bu işte acaba suçlu kimdi...
Ticarette ki basiretli tacir deyimi ile
Ayağını yorganına göre uzat atasözü
Acaba neden çıkmıştı...
Çek borcu ödendiği an ceza kalktığına göre alacaklının elindeki tek silah bu değilmiydi ?
Olayı böyle dramatik yapacağımıza bu kişilerden dolayıda mağdur olanların neler düşündüklerini bilsek daha iyi olmaz mı?
Anlatılan olaydaki kişiler iyi niyetli olabilir bilemem. Peki gerçek sahtekarlar dolandırıcılar. Bu hapiste kalkarsa çek basit bir kağıt parçasına dönüşmez mi? Keser keser verir ortadan kaybolur hapis cezasıda yok ...
Olayları bir bütün ve realist düşünmekte yarar var.
Ben böyle düşünüyorum.
Dediğiniz gibi yaptım tersinden düşündüm Sayın commodore1tr ben de ticaret yapıyordum işlerim bozuldu fakat bilirsiniz ki esnaf malı tüketiciye satarken çekle satmıyor genelde Nakit,kredi kartı veya satış sözleşmeleri ile dükkanı kapattın mı alcağınıda alamazsın pekii bana çekten hapis cezası varda alacağım olan senet sahiplerine neden yok benim suçum ticaret yapmak mı?
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Merhaba,
Olayı okudum ve gerçekten kanım dondu.İnsani değerlerimizi tamamen yitirdiğimiz ve her ne kadar kanunlara saygılı yaşasak da kanunlar sebebiyle uğradığımız zararlar yadsınamayacak bir gerçek.
Benim de 1999 senesinde özel bir bankada yönetici olarak görevliyken yapmış olduğum bir hatadan dolayı yargılanmam gerçekleşti.Neticede 504.maddeden ceza aldım, hapis cezamı infaz ettim ve 83.000 Ytl adli para cezam kaldı.Bu parayı ödeyebilecek maddi gücüm yok ve maalesef tekrar cezaevine dönmek zorundayım.Hayatımı tekrar kurmak, cezaevi ortamında yaşadığım psikolojik şartlar nedeniyle yaşadığım sıkıntılar.... Bunları üzerimden atmak yaklaşık 2 yılıma mal oldu ve yine sil baştan para cezası için hapis!!!! İnsanoğluyuz hata yapabiliriz.38 yaşındayım ve sorumluluklarımı hep bilerek hareket ettim, yaptığım bu hata beni sürekli yargılamamalı.Hayatı tekrar sıfırdan kurmak, elindeki az imkanlarla birşeyler başarabilmek günümüz şartlarında çok zor.Bunu başardım, şu anda çok iyi bir işim var, kariyerimi tekrar oluşturabildim, kanunlara saygılı, sorumluluk sahibi bir vatandaş olarak yaşıyorum, eskiden olduğu gibi.Ama para cezası yüzünden hapise dönerek bu oluşturduklarımı tekrar yıkacağım ve çıkınca yine aynı mücadele.Çok yorucu... Bu para cezalarını insanların ödeyebileceği şartlarda taksitlendirebilseler, hapis olayı kalksa ortadan.Bu sundukları imkan sadece hapise girmekten kurtulmak değil, aynı zamanda insana hayatını geri vermek anlamına geliyor, bir şans vermek anlamına geliyor.Hapiste bizim gibi sadece bir hata yüzünden kalan insanlar, alışkanlıklarını, kabiliyetlerini, öz güvenlerini yitiriyorlar ve tahliyenin ardından gerçekten çok daha zor günler geliyor.Cezalandırmak bu olmamalı diye düşünüyorum.Banka patronlarının verdikleri zarar TMSF tarafından 12 yıla bölünerek tahsil ediliyor, eski TCK da ağır para cezası 2005 tarihinde kaldırıldı, kanunları inceledim en son yeni infaz kanununda 1 yıl mehil ve 24 ay taksit imkanı var, bir cezaevinde kaçakçılık suçu sebebiyle adli para cezası alan biri 40 aya kadar taksit yaptırabildi, daha bunun gibi pek çok örnek var ama ben şu anda hiçbirşey yapamıyorum.Eşitlik ilkesinden bahsediliyor ama mahkemelerde maalesef bir kağıt parçasından ileri gidemiyoruz.Yapılabilecek bir şey yok, sadece size içimi dökmek istedim.Teşekkür ederim.
Re: Adli para cezasının hapse dönüşmesi ve intiharı düşünen bir adam
Bu konu hakkında AKİM aracılığıyla konunun çözüme kavuşturulması için başvuruda bulunmuştum. AK PARTİ'nin internet sitesi aracılıyla bulunduğum başvuru Adalet Bakanlığı'na ulaştırılmış ve Adalet Bakanlığı Kanunlar Dairesi Başkanlığı tarafıma bir bilgi notu göndermiştir.
Bu notta; şu anda çekle ilgili komisyon tarafından tasarı üzerinde çalışılmakta olduğu, çekle ilgili görüşlerimin bu komisyonda dikkate alınmak üzere bilgi edinildiği belirtilen bir cevap verilmiştir.
Ne derece dikkate alınır bilmiyorum ancak Devlet'in, vatandaşının talebine cevap vermesi dahi insanı onore ediyor...
Tarafıma cevap verme lüksünü gösteren Adalet Bakanlığı'na buradan teşekkür ediyorum.