İcra Dairesi Kusuru

Devam eden iştirak nafakası alacağına karşı icra dairesi birikmiş borçlar ve yeni aylardaki nafaka için maaşıma haciz koymuştur.
1. Birikmiş nafaka borcum yoktur. Konu ile ilgili dava açtım. Dava devam etmektedir. Tedbir talebim reddedilmiştir.
2. Yapılan artış miktarının usulsüz olduğuna dair konu dava içinde devam etmektedir.
3. İcra dairesi, bu güne kadar geçmiş dönemde de sürekli olarak beni haksız yere zor durumda bırakacak olayları yapmıştır.(sanırım tanıdık ve arkadaş vesilesi ile)
4. Bu günde tarafıma herhangi bir 103 davetiyesi göndermeden direk olarak geçen ay maaşıma olmayan alacak ve fahiş artışla birlikte haciz koymuştur.
5. Hacizde şu denmektedir. 352 YTL (yeni ve itiraz edilen miktar) nafaka alacağı kesildikten sonra kalan maaşın 1/4'ünü geçmeyecek şekilde borcun tahsili..
6. İcra dairesi ile görüştüğümde "ben yaparım sen itiraz edersin" gibi bir cevap aldım.


Sorularım:
1. Dava bitmeden alacak için haciz konabilirmi?
2. 5. Maddede yapılan uygulama ile maaşımın %50'inden fazlasına haciz konmuştur. Bu normal ve geçerli bir uygulamamıdır.
3. 103 davetiyesi gönderilmeden bilgim dışında bir uygulama doğrumudur.
4. İcra dairesinin kusuru yüzünden hem onurum iş yerimde lekelenmiş, ayrıca hakkımı aramak için hem zaman hemde para harcamak zorunda kalmış olmam sonucunda benim konu ile ilgili bir hakkım yokmudur.
5. Davayı açtığım günden itibaren de ödemelerimi yapmış olmama rağmen dava konusu olan borç miktarı arttırılarak haciz konmuştur. Doğrumudur.
5. Dava sonucunda (ki kazanacağım) haksız olarak alınan paralar ile masraflarımı kimden ve nasıl tahsil ederim.
6. İcra dairesi kime ve nasıl şikayet edilir.

Not: Süreç boyunca çok büyük manevi baskı yaşıyorum ve masraf yapıyorum iş yerimde onurum ayaklar altına alındı ve bunu her yıl yaşayacağım bunun bir çaresi yokmudur.

1-) Nafaka borcunuza yönelik mevcut icra takibi niteliği bakımından; ilamlı icra takibi'dir.
İlamlı icra takiplerinin başlangıcında dahi, borçluya gönderilen ödeme emri olmayıp, icra emri'dir. İçeriğinde;
A)Yukarıda yazılı borcu (teminat) işbu icra emrinin tebliği tarihinden itibaren (7) gün içinde ödemeniz (vermeniz); İcra ve İflas Kanununun 32 nci maddesi gereğince ve bu süre içinde borcu (teminatı) ödemez. (vermez) iseniz, icra mahkemesinden veya Yargıtay’dan veya yargılamanın yenilenmesi yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri icra yapılacağı; yine bu müddet içinde 74 üncü madde gereğince mal beyanında bulunmanız beyanda bulunmaz veya hakikata aykırı beyanda bulunursanız 337 nci madde gereğince hapis ile cezalandırılacağınız,
şeklinde açıklama mevcuttur.

2-) Yani gerek nafaka borcunuz olmadığı gerekse nafaka arttırımının usulsüz olduğuna dair mahkemeye müracaatınız ve devam eden dava/davalar icra takibini durdurmaz, hacze engel değildir.

3-)ÖZET : Alacaklının talebiyle üçüncü kişiye çıkarılan 89/1 haciz ihbarnamesi gereği üçüncü kişi tarafından yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi için 103 davet tebligatının borçluya tebliğine gerek bulunmamaktadır.
YH.12.D.31.12.2002-2002/26796 E.2002/28140K.

4-)İcra Dairesinin herhangi bir kusuru görünürde yok ki!!!
Yüksek Özel Daire başlıkta yer alan gerekçe ile hükmün bozulmasına oybirliği ile karar vermiş, yerel İcra Mahkemesi önceki kararında direnmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa'nın 121. maddesi dikkate alındığında, alacaklının, borçlu sigortalının emekli maaşının haczi isteminin yerine getirilmesi konusunda icra müdürünün takdir hakkı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır.
İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç üç gün içinde haczi yapması gerekir ( m.79/1 ). İcra Müdürü, "borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul mallarıyla gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflarda dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı" haczedecektir ( m.85/1 ).
Gerek İcra ve İflas Yasası'nın 79. maddesinde, gerekse 85. madde ifadesinden ortaya çıkan sonuç, icra müdürüne haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. Gerçekten de 79. madde kesin bir ifadeyle icra dairesinin haczi yapacağından, 85. madde; maddede belirtilen yasal koşullar altında borçlunun mal ve haklarının haczolunacağından söz etmektedir. 85. madde sadece, "alacaklara yetecek miktarın" saptanması konusunda icra müdürüne bir takdir hakkı tanımaktadır.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, Yasa hükmünün açık ifadesi ve içeriği ile icra müdürüne alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanıdığından sözedilemeyeceği gibi, başka alanlarda tanınmış takdir yetkisinin yorum yoluyla kapsamının genişletilmesi isabetsizdir.
(YARGITAY-HUKUK GENEL KURULU E. 2004/12-202 K. 2004/196 T. 31.3.2004)

5-) Bu hesabı dosyanın içeriğine hakim olmadan yapmak imkansızdır.

6-) Dava sonucunda,, ki kazanır iseniz; mahkemece yazılacak gerekçeli kararda; yaptığınız masraflardan, yargılama gideri olarak kabul edilen tutarını miktar olarak açıkça belirtildiği gibi gerek masrafları gerekse kimden tahsil edeceğinize dair açık hüküm bulunacaktır.

7-)Not: Süreç boyunca çok büyük manevi baskı yaşıyorum ve masraf yapıyorum iş yerimde onurum ayaklar altına alındı ve bunu her yıl yaşayacağım bunun bir çaresi yokmudur....
Vardır, nafaka ödeme mükellefiyetinizi idrak ve kabul etmek....

8-) KISMEN HACZİ CAİZ OLAN ŞEYLER:
Madde 83/2 - KISMEN HACZİ CAİZ OLAN ŞEYLER:
Madde 83 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.)
Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.(Değişik fıkra: 12/04/1968 - 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz.

İİK.nun 83 maddesi uyarınca,
borçlunun almakta olduğu maaş tahsisat ve h er nevi ücretler borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürlüğünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra bakiyesi haczolunabilir.
Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz.
Maddede tespit olunan dörtte bir haddi haczedilebilecek olan miktarın en alt sınırını gösterir, dolayısıyla yasal ölçüte göre, borçlu maaş veya ücretinin 3/4 ünden daha az miktarı ile kendisinin ve ailesinin geçimini temine muktedir ise (bu hususun tesbitinde borçlu olmayan eşin geliri ile borçlunun diğer gelirleri de dikkate alınır.) bu durumda borçlunun maaşının veya ücretinin dörtte birinden fazlası haczolunabilir.
Adnan Deynekli (Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, sahife:40)

1-) Nafaka borcunuza yönelik mevcut icra takibi niteliği bakımından; ilamlı icra takibi'dir.
Birinci madde tamam.

2-) Yani gerek nafaka borcunuz olmadığı gerekse nafaka arttırımının usulsüz olduğuna dair mahkemeye müracaatınız ve devam eden dava/davalar icra takibini durdurmaz, hacze engel değildir.
İkinci Madde tamam.

3-)03 davet tebligatının borçluya tebliğine gerek bulunmamaktadır.
Üçüncü Madde Tamam.

4-)İcra Dairesinin herhangi bir kusuru görünürde yok ki!!!

İcra dairesi yapmış olduğum ödemeleri dikkate almayarak (elimde dekontları mevcut) önceden adıma bir icra çıkartmıştı. O sırada kısa dönem askerdim. Hesabın yanlış olmayacağını düşünerek askerden döndüğümde ödedim. (Kısa dönem askerlik görevim süresince yargıtay kararlarına göre askerlikle sınırlı olmak üzere nafaka yükümlülüğüm devam etmemesine rağmen ) Sonra icra dairesi yeniden adıma borç çıkarttı. 1600 civarında. Ben bu borcu nasıl çıkarttığını inceledim. Geçmişe dönükte hesap yaptım. Sonuçta. İcra dairesinin ilk icra emrinde çıkarttığı borç miktarı hatalı, ikinci borç miktarı hatalı, ilk yapılan artış miktarı hatalı (yargıtay kararlarına göre ) ikinci yapılan artış miktarı hatalı (yargıtay kararlarına göre). Şu anda borcum değil ALACAĞIM bulunmaktadır. İcra dairesinin kusuru vardır. İcra dairesi daha öncede burada belirtmediğim konularda da taraflı davranmış ve ben mahkemede hakkımı aramak zorunda kalmıştım. Şu anda da 1600 borcu 2000 yaparak haciz koyuyorlar ve ben maaşıma haciz konduğunu bilmeden de iki aydır da ayrıca ödeme yapıyorum.

5-) Bu hesabı dosyanın içeriğine hakim olmadan yapmak imkansızdır.
Mahkemeden . Ankara nöbetçi mahkemesinden bilir kişi tayini istedim

6-) Dava sonucunda,, ki kazanır iseniz; mahkemece yazılacak gerekçeli kararda; yaptığınız masraflardan, yargılama gideri olarak kabul edilen tutarını miktar olarak açıkça belirtildiği gibi gerek masrafları gerekse kimden tahsil edeceğinize dair açık hüküm bulunacaktır.


7-)Not: Süreç boyunca çok büyük manevi baskı yaşıyorum ve masraf yapıyorum iş yerimde onurum ayaklar altına alındı ve bunu her yıl yaşayacağım bunun bir çaresi yokmudur....
Vardır, nafaka ödeme mükellefiyetinizi idrak ve kabul etmek....

Tedbir nafakası ödeme mükelliyetimi ben kabul ettim. Ödüyorum. Çocuğum için ayrıca kendimde harcama yapıyorum. Bu benim KANUNİ DEĞİL VİCDANİ SORUMLULUĞUMDUR. Halen ödediğim nafaka miktarı 352 YTL'dir. Çocuk 4 yaşındadır. Bu bir iştirak nafakasıdır. Yani nafakaya konu olan miktar 4 yaşında bir çocuk için 700 YTL'dir. Herhangibir borcum bulunmamakla birlikte alacağım mevcuttur..Yüksek olan bu miktarıda ben kendim kabul ettim. Mahkemenin belirlediği miktar 150 YTL'dir.

Ben ne ödediğimi biliyorum. Karşı tarafta ne kadar aldığını. Bu durumda icra dairesi yanlış hesap yaptığında alacaklının durumu bilmesi gerekmezmi? Bildiği halde daha fazla para koparmak için bu durumu kullanmak kötü niyetli davranış değilmidir. icra dairesini (yazılı ve sözlü) uyarmış olmama rağmen aynı hayata devam etmeleri ve git hakkını mahkemede ara demeleri ne kadar doğrudur.

Ayrıca benim sorduğum soru bu konuda üç yıldır sürekli olarak icra dairesi ile yaptığı uygulamalardan dolayı mahkemeye gitmek zorunda kalışım. Sonuçta kazanıyorum ama bu sürede hem emek, hem para hemde onurumdan kaybediyorum. Üstelik birde sanki borcunu ödemeyen sahtekar bir insan muamelesi görüyorum. icra dairesi çalışanları kendilerini kral zannederek iş yapıyorlar. Alacaklının haklarını koruyalım derken borçlunun haklarını çiğniyorlar.
Ben buradaki icra dairesi için söylüyorum. Daha konu ile alakası olmayan o kadar çok olay varki yaşanan.(yaptıkları bir uygulamadan dolayı soruşturma daki geçirdiler) Ayrıca icra dairesi çalışanları ile alacaklının kişisel ilişkileri olduğunu tahmin ediyorum.bazi işleri kasıtlı yaptıklarını düşünüyorum. şu anda bu konuda delil arıyorum.

BU KONUDA BİZİM BORÇLU OLARAK HİÇ HAKKIMIZ YOKMU DİYE SORUYORUM.BİZ EZİLMESİ GEREKEN TARAFMIYIZ DİYE SORUYORUM. EVİNE GİREN HIRSIZIN BİLE HAKLARI VARSA BENİM NEDEN YOK DİYE SORUYORUM. BİR KİŞİ BİR İFTİRA ATTIĞINDA TEMİZLEMEK İÇİN NEDEN BEN UĞRAŞIYORUM DİYE SORUYORUM. İKİ DEFA OLMAYAN BORCU ÇIKARTANIN HİÇMİ HATASI YOK DİYE SORUYORUM.BEN YAPTIM OLDU DEMENİN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU SORUYORUM.

8-) bu durumda borçlunun maaşının veya ücretinin dörtte birinden fazlası haczolunabilir.
Anlaşıldı....


Not: Alacaklı kişi boşanmak için değil göz dağı vermek için dava açmıştır. Ben kabul edince boşanma sürecinde de bir sürü iftira atmıştır. Elimde onun attığı iftiraların tamamen yalan olduğunu gösteren kendi sesi ile kaydedilmiş ses kaseti olmasına ragmen ben bunu mahkemede delil olarak bile kullanamadım. iğrenç bir davaydı kişilik haklarım zedelenmesin diye ve 15 gün sonra askere gideceğim için anlaşmayı kabul ederek davayı bir ayda bitirdim. bu yapılanlar ise o mahkemenin devamı yani intikam arayışıdır.Ve intikam arayışında mahkemenin yanıltılması ve adaletin boşuna meşgül edilmesidir.

Merhabalar.sayın hiddeman sizde binler gibi süründürülen insanlardansınız.Bu arada bende askerde iken 15 ay üzerimde birşey olmadığını beyan ettim ve nafaka vermedim.sizden istemeleri hata.zaten yargıtayın 1966,2002 yıllarında benzer kararları var.
Ayrıca hiddeman sizi candan tebrik etmek istiyorum.Boşanma sonrası eşlerinin psikolojik,intikam ve kin kusan tutumlarını,avukat marifeti ve güya çağdaş,21.yy yakışır olan (kadınlar lehine,erkeklerin %98 aleyhine ) Türk Medeni Kanunu ile sömürülen,sosyal duyguları ve itibarları ile oynanan bizler ve bizler gibi onbinler...Aile birliklerinin hatalı veya hatasız dahi olsa mahkeme süreci ile bittiğini kabul edemeyip ellerinden gelen herşeyi hukuki ,psikolojik olarak devam ettiren kömürleşmiş beyinler ve insanlar...
Çogu görüşme zamanı çocuğu kaçırıır,görüştürmez,binbir masraf yaparsın yapacakların sınırlıdır.nafakaları düzenli yatırırsın eline ulaşmasına ragmen icralık yapar.Zavallı insanlarda icra dairelerinde ,maaş mutemetlerinde ,çalışma ortamlarında rezili rüsva ederler. zaten amaç bu değil mi?
Bu veryansımlar sadecde bu zihniyette hareket edenler içindir.saygılar...

Alıntı:

---

ERAT rumuzlu üyeden alıntı

Merhabalar.sayın hiddeman sizde binler gibi süründürülen insanlardansınız.Bu arada bende askerde iken 15 ay üzerimde birşey olmadığını beyan ettim ve nafaka vermedim.sizden istemeleri hata.zaten yargıtayın 1966,2002 yıllarında benzer kararları var.

---

Konu ile ilgili dava açtım. Mahkeme reddetti. yargıtaya gittim. yargıtay davamı bile incelemedi konuya ait olmayan bir cevap yazdılar. karar düzeltme istemedim. daha doğrusu uğraşmak istemedim. peşini bıraktım. ne kadar hata yaptığımı şimdi anlıyorum. Bu durumda geçmişe dönük işlem yapma şansım yok. 6 ayıda geçtim.

Benim derdimin sadece hakkımı aramak olduğunu malesef hakim dahil anlamakta zorluk çekiyorlar. Sanki nafaka ödemek istemiyormuşum gibi aşağılayarak bakıyorlar ve buda benim kanıma dokunuyor.

Alıntı:

---

hiddenman rumuzlu üyeden alıntı

Konu ile ilgili dava açtım. Mahkeme reddetti. yargıtaya gittim. yargıtay davamı bile incelemedi konuya ait olmayan bir cevap yazdılar. karar düzeltme istemedim. daha doğrusu uğraşmak istemedim. peşini bıraktım. ne kadar hata yaptığımı şimdi anlıyorum. Bu durumda geçmişe dönük işlem yapma şansım yok. 6 ayıda geçtim.

Benim derdimin sadece hakkımı aramak olduğunu malesef hakim dahil anlamakta zorluk çekiyorlar. Sanki nafaka ödemek istemiyormuşum gibi aşağılayarak bakıyorlar ve buda benim kanıma dokunuyor.

---

Sayın üye
Davanın uzamaması ve saygı cercevesinde bu davayı bitirme konusunda ne sizi nede kendimi tebrik edemiyorum. eşim benide mahkemede avukatı vasıtası ile gözümün içine baka baka suçladılar. hakimde gerekli tazminatı ve nafakayı verdi. çok enterasandır ki mahkemenin tayin ettiği birikmiş nafaka ve tazminat rakamlarının iki katını ver bu iş bitsin diye birde pişkin tekliflerde bulunabilmektedirler. ve enterasan bir nokta ben aylık nafakamı yatırınca bana ne yapmak istiyorsun neden para yatırdın diye soru bile soruyorlar.
Valla arkadasım sunu öğrendim ki iyi niyet yok sonuna kadar kanuni haklarını kullanmamız gerek.