Adımıza fatura düzenlenmiş

slm sizlerden yardım bekliyorum şöyle birşey geldi başımıza evimizi tadilat ederken yakın bir arkadaşımız sık sık görüştüğümüz evimize gelip giden şehıs evimizdeki bazı yerlerı ben yaparım degıp tadilat yaptı ama bunu ticaret olarak degıl yardım amaçlı yaptı şimdi aramız bozulunca adımızı kendı kendıne fatura düzelleyip bize yaklaşık 8 milyar borç çıkarmış bıze yardımı tiçari olarak yapmadıydı şimdi eve hacıze gelecekler içradan belgeyıde yollamışlar muhtara ğünüde geçti şimdi biz ne yapmalıyız lütfen yardımlarınızı bekliyorum

Herhangi birşey imzaladınız mı? Merakdan soruyorum elbette.Bilgim yok bu konuda ama imzanız varsa işiniz zordur.Teslim aldığınıza dair bir imza mesela...

İlamsız takip olduğu kesin. Ödeme emri muhtara ulaştıktan 5 gün içinde borca itiraz etmeniz gerekirdi. 5 günü geçirdiyeseniz takip kesinleşmiştir, bu durumda evinize haciz için gelebilirler.

cevaplarınız için teşekkürler hiç bir şey imzalamadık sözlü yazılı bir anlaşma karşılıgında mal alma gibi olay yok 5 ğünü geçirdik içra kacınılmaz diyorsunuz bizim karşı tarafa acacagımız hiçbir dava yokmudur yanı biz bu durumda ne yapmalıyız parayımı ödeyecegız başka iptal şansı yokmu birde bu şahsın ortagı var gecenlerde ayrıldılar şimdi davalıklar diger ortagının içragı kaldırma hakkı varmıdır yardımcı olursanız sevınırım

İlamsız takiplerde itiraz süresi 5 gün değil 7 gündür. Muhtara tebliğlerde ise usulune uygun tebligat yapılması gerekir. Genellikle muhtara tebliğlerde usulsuz tebligat çok fazla, tebligatı inceleyip dava açabilirsiniz

Bağlı bulunduğunuz yerin muhtarına bırakılan tebligat geçerlidir. Dolayısı ile usulsüz tabligattan söz edilemez. İster tebligatı muhtardan alın veya almayın, muhatara bırakılan tebligat geçerlidir. Her durumda itiraz süresini kaçırmışsınız ve takip kesinleşmiştir. Süresi içinde itirazda bulunmadığınız için başka dava açma şansınız malesef yok.

Alıntı:

---

alex28 rumuzlu üyeden alıntı

Bağlı bulunduğunuz yerin muhtarına bırakılan tebligat geçerlidir. Dolayısı ile usulsüz tabligattan söz edilemez. İster tebligatı muhtardan alın veya almayın, muhatara bırakılan tebligat geçerlidir. Her durumda itiraz süresini kaçırmışsınız ve takip kesinleşmiştir. Süresi içinde itirazda bulunmadığınız için başka dava açma şansınız malesef yok.

---

Tebligatın muhtara bırakılmış olması, tebliğin usule uygun olduğunun varsayılması için yeterli değildir, aksi ispatlanabilir. Örnek olarak, bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararını aktarıyorum:

"Zira, bu tebligattaki tebliğ şerhinde aynen: " Muhatabın adresi geçici kapalı olup, nereye Çarşıya gittiği komşusu... öğrenildi. Tebligat Kanunu 21. maddesi gereği Sümer Mahalleköy muhtarına tebliğ edilip, adresin kapısına 2. nolu örnek yapıştırılarak Komşusu haber verildi. İsim vermekten kaçınmıştır. 03.10.2003" açıklamasına yer verilmiş olup; muhtara isim, mühür ve imzasıyla teslim edilen evrak tebliğ memurunun imzası ile tevsik edilmişse de, yukarıda açıklandığı biçimde borçlunun çarşıya gittiğinin kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin ne olduğu tebliğ mazbatasında açıklanmamıştır. Yine adı geçenin bunu onaylayan imzası da alınmamıştır. Böylece bu yönler onamsız kalmıştır. Dolayısıyla, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği ve fakat bulamadığı belgelenmemiş, yapılan işlem tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kalmıştır. Bu durumda, borçlu adresine çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olduğunun kabulüne olanak yoktur. Eş söyleyişle, borçluya yapılan ödeme emrinin tebliği işlemi geçersiz olup, Kanunun 32. maddesinin açıklanan hükmü karşısında, borçlunun bu tebliği şikayet ve icra dosyasına başvuru tarihi olan 12.11.2003 tarihinde öğrendiğini kabul zorunludur." YHGK E. 2004/12-765 K. 2004/730 T. 22.12.2004

Tebligatın usulsüz olması ve açılacak dava haciz işlemini durdurmaz. Tebligatın usulsüzlüğü davası sadece tebligatın tarihini etkileyecek bir dava olur.