Aile Hukuku + Miras Hukuku + Borçlar Hukuku =???

:D değerli kukukçu arkadaşlar mevcut durumumu size mümkün olduğu kadar ayrıntılı anlatmaya çalışacağım belki benim durumumda olan yada olabilecek arkadaşlarada faydası olur.
eşim 21 nisan 2008 de trafik kazasında vefat etti. biz 8 temmuz 2006 da evlendik.eşim 2004 yılı başında bankadan 22.000 ytl tutarında ticari kredi çekmiş. 2005 yılı başında 9.000 ytl lik bir kredi daha çekmiş. bu iki krediye babası kefil olmuş ve ipotek olarak yaklaşık değeri 250.000 ytl lik bir bağ göstermiş. benim bunlardan vefatından sonra haberim oldu. yine 2005 kasım ayında konut kredisi ile vefatına kadar birlikteikamet ettiğimiz ve benim hala daha ikamet ettiğim daireyi aldı. ve düğünümüzden 3 gün önce de taşıt kredisi kullanarak bir araç aldı. eşim inşaat mühendisi idi ve şu andada ticari borçları var elinde seneti olan ve eşimin sağlığında icraya vermiş olan alacaklıları var. ben ilköğretim matematik öğretmeniyim ve çalışıyorum
şimdi böyle bir durumda size sorularımı maddeler halinde sormak istedim ki kendimi daha rahat ifade edebileyim umarım ki sizin içinde kolaylık olur
1- bildiğim kadarı ile konut kredisinde yaşam sigortası yapılmak durumunda yapılmamış olma ihtimali varmı
2- 3 mart 2008 de banka "taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip taleplerinde ödeme emri", "ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip taleplerinde icra emri" başlığı altında tüm kredilerle ilgili, "ilamsız takiplerde ödeme emri" başlığı altında konut kredisi ile ilgili yazı göndermiş bu durumda sigortanın iptali söz konusu olabilir mi
3- aile hukukuna göre eşimin üzerinde görünen evin ve arabanın yarısı benim kalan yarısı miras hükmünde diye biliyorum öyle ise evin ve arabanın satılması durumunda önce ben hakkımı alabiliyormuyum
4- 224 üncü madde yer alan ifade benim mevcut durumuma uygun olur mu
5- düğünde nişanda ve kına gecesinde hediye olarak takılanlar ve kullandığım ziynet eşyalarım dahil yaklaşık 25.000 ytl lik altını sağlığında eşim bozdurmuştu fakat elimde film ve fotoğraflar hariç bir belge yok bunlar geçerli delil olur mu ve bu durum 230.madde kapsamında değerlendirilip benim lehime kullanılabilir mi
6- evlilikte 2 yıl doldurulmadığı için benim borçlardan mesul tutulmama durumum var mı
7- 517. maddeden anladığım kadarıyla reddi miras yapmadan borçtan kurtulabiliyorum acaba yanlış mı anladım
8- yanlış bilmiyorsam ellerinde senedi olanlar bunu yıl sonunda vergiden düşebiliyorlar vergiden düşülmesinin reddi miras yapılıp yapılmamasıyla bir ilgisi var mı, şu anda icra takibinde olanlar takiplerini geri çektikleri taktirde yinede senet tutarını vergiden düşebiliyorlar mı bu yolla elinde senedi bulunan alacaklılarla anlaşma yoluna gidilebilir mi
9- 206.maddenin 1. fırkasını ve 312. maddenin 2. fırkasını lehime kullanabilir miyim
10- 241,243,507 ve 509. maddelerde ne denmek istediğini tam anlamadım yardımcı olabilir misiniz
11- şu anda ikamet ettiğim ev aile konutu hükmüne giriyor mu böyle bir durumda mülkiyet olmasa bile kullanım hakkı taleb edebilir miyim
12- eşimin maliyeye olan vergi borcundan hangi şartlar dahilinde ne derece mesul tutuluyorum

Öncelikle mirası red edip etmediğiniz bilmek durumundayız. Eğer mirası red etmediyseniz, müteveffanın borçlarından sorumlusunuz. Bu nedenle bu kadar ayrıntılara girmeye gerek yok.

öncelikle cevap verdiğiniz için teşekkürler. henüz reddetmedim. peki reddettiğim taktirde haklarım neler

Öncelikle şunu söylemeli. Siz reddi miras yaparak borçlardan kurtulabilirsiniz. Eşinizin babası kefil olduğu için reddi miras yapmakla borçlardan kurtulamaz.
Eşinizin babası bunları ödemekle uğraşırken sizin eşinizin mal varlığından pay almanız herşeyden önce hakkaniyet ilkesiyle bağdaşmaz.

Gelelim sorulara:
1. Krediyi aldığınız bankaya soracaksınız.
2. Banka ödemeler yapılmadığı için icra takibi yollamış olabilir. Eşinizin vefatı bilinmiyordur. Kredinin sigortasının kapsamını da bizim bilmemiz mümkün değil. İcra takibi eşinizin adına yapılmış, değil mi? Bankaya sigorta kapsamını sorun, eşinizin vefat ettiğini bildirin.
3. Araba evlenmeden önce alınmış ise kişisel maldır. (Düğün = nikah?) Evin ise hala ödemeleri devam ettiğine göre eşiniz evin tamamının sahibi değil ki, yarısı sizin olsun.
Artık değer
MADDE 231.- Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Değer eksilmesi göz önüne alınmaz.
Artık değere katılma
1. Kanuna göre
MADDE 236.- Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.

4. Sizin durumunuz için de böyledir.
5. ?
6. Bunu neye dayanarak söylediniz? İki yıl olmadığı için mirasçı olmayacak mıydınız? Eşiniz nikah yapıldıktan 2 dakika sonra vefat etseydi siz mirasçıydınız.
7. Yanlış anlamışsınız. Miras bırakan (kocanız) size belirli bir mal bırakmamış ki.
8. ?
9. 206. maddeye göre edinilmiş mallara katılım rejimini mal ayrılığına çeviremezsiniz çünkü eşiniz vefat etti ve:
MADDE 225.- Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.
312. madde ise evlatlıkla ilgili. Konumuzla ilgisi yok.
10. Bu maddeleri detaylı incelemek lazım.
11. Eşiniz hayattayken aile konutu şerhi konmamış. Konmuş olsa bile hacze engel değil.
12. Reddi miras yapmadıkça sorumlusunuz.

Alıntı:

---

mevliyaoğlu rumuzlu üyeden alıntı

10- 241,243,507 ve 509. maddelerde ne denmek istediğini tam anlamadım yardımcı olabilir misiniz

---

Sizin mal rejiminiz "edinilmiş mallara katılma" rejimidir. Sizi ilgilendiren maddeleri (218-241) bir bütün olarak okumak gerekir. 243. madde mal ayrılığı rejimiyle alakalıdır, sizinle ilgisi yoktur.

507. madde: Bir kişinin 100 lirası varsa, 60 lira borcu ve kanunda yazılı gideri varsa, terekesi 40 lira olacaktır ve bu 40 lira mirasçılara pay edilecektir.
509. madde: Konut kredisi için hayat sigortası yapılmış olması lazım demiştiniz. Sizi ilgilendiren kısmı bu olsa gerek. Bankayla görüşün.

Borçlar terekeden düşülüyor ama eşlerin katılma alacağı borçlardan önce alınıyor mu? Asıl öğrenilmesi gereken husus bu.


C. Üçüncü kişilere karşı sorumluluk
MADDE 224.- Eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur.
D. Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye
I. Sona erme anı
MADDE 225.- Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

VI. Katılma alacağının ve değer artış payının ödenmesi
1. Ödeme ve ertelenmesi
MADDE 239.- Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Ayni ödemede malların sürüm değeri esas alınır; bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.
Katılma alacağının ve değer artış payının derhal ödenmesi kendisi için ciddi güçlükler doğuracaksa, borçlu eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir.
Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir.
2. Aile konutu ve ev eşyası
MADDE 240.- Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır.
Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir.

3. Üçüncü kişilere karşı dava
MADDE 241.- Tasfiye sırasında, borçlu eşin malvarlığı veya terekesi, katılma alacağını karşılamadığı takdirde, alacaklı eş veya mirasçıları, edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan üçüncü kişilerden eksik kalan miktarla sınırlı olarak isteyebilir.
Dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde mal rejiminin sona ermesinin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
Yukarıdaki fıkra hükümleri ve yetki kuralları dışında mirastaki tenkis davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.

verdiğiniz açıklayıcı bilgilerden dolayı teşekkür ederim öncelikle. eklemeyi unuttum eşimin babasının kefilliği ile aldığı borçları zaten babasının iflasını ödemek için yapılan borçlar dolayısı ile o zaten kendi borcunu ödemiş olacak. benim amacım bir şekilde reddi miras yapsam bile evin mülkiyetini alıp evi gerçek değerinden satarak yine eşimin borçlarını ödemek. reddi miras yapmamın sebebi ise şu anda banka birinci sıradaki alacaklı olduğu için reddi miras yapmazsam otomatik olarak maaşımın 4de1 ine el koyacak fakat biliyoruz ki bankaların böyle bir durumda mağduriyeti söz konusu değil. eşim inşaat mühendisi olduğu için odalarda kalan teslim edemediği fakat paralarını aldığı insanlar var ve bunlar şu anda mağdur durumdalar. benim niyetim eğer bir şekilde evin tamamını veya en azından aile hukukuna göre hakkım olan yarısını bir şekilde bankaların elinden kurtarabilirsem bu durumdaki mağdur insanların mağduriyetini gidermek. dediğiniz gibi hakkaniyet ölçüleri gereği ben her halikarda eşimin bu şekilde olan halk arasında el borcu diye tabir edilen borçlarını mutlaka ödiyeceğim tabii ömrüm ve sağlığım elverdiği derece bu kadar uğraşmamın nedenide bu.

Evin konut kredisi borcu olduğu için zaten hak edeceğiniz kısım "artık değer"in yarısıdır.

Eşinizin mirasçıları belli (çocuğunuz olmadığına göre) : %50 siz, %25 kayınpederiniz, %25 kayınvalideniz.
Mirası reddetmek için de süreniz var.
Eğer bu sürede diğer mirasçılarla anlaşıp ev için uygun fiyatlı bir müşteri bulabilirseniz, satıp önce banka kredisini sonra diğer borçları ödeyebilirsiniz.

Ama banka kredisi dururken sizin yarısını alıp onunla diğer borçları ödemeniz mümkün değil.