Kongre üyesi alkollü olarak kırmızı ışıkta geçti, hayatı karardı ..Sen benim kim olduğumu biliyor musun diyenlere duyuru

Önce haberimizi okuyalım sonra da düşündürdüklerinden bahsedelim... İşte haber..

Kongre üyesi alkollü olarak kırmızı ışıkta geçti, hayatı karardı

ABD’de Cumhuriyetçi Partili Kongre üyesi Vito Fossella, alkol limitini 2 kat aşmış bir halde, otomobil kullanırken kırmızı ışıkta geçince, özel yaşamının karanlık noktaları ortaya çıktı ve siyasi krize neden oldu. Fossella’nın "yasak aşkı"ndan 3 yaşında bir çocuğu var.

EVLİ ve 3 çocuk babası 43 yaşındaki Kongre üyesi Cumhuriyetçi Partili Vito Fossella, Virginia’da otomobiliyle kırmızı ışık ihlali yapınca, polis tarafından durduruldu. Sarhoş olduğu anlaşılan Fossella, polise alkolün de etkisiyle "üç yaşındaki kızını görmeye geldiğini, ayrıca Laura Fay adlı bir kadınla ilişkisi olduğunu" söyledi. Fossella, polis merkezinde verdiği ifadede de aynı sözleri tekrarladı. Nezarete konan Fossella’yı, gizli aşkı Laura Fay, kefaletini ödeyerek kurtardı. Alkol limitini iki kat aştığı belirtilen Fossella’ya, en az beş gün hapis cezası verilebileceği belirtildi. Mahkeme, önümüzdeki ay yapılacak.

Yasak aşkı albay

Fossella’nın gizli aşkı Fay’in emekli hava yarbayı olduğu ve bir süre Kongre’de çalıştığı ortaya çıktı. Bir bildiri yayınlayan Fossella, özel yaşamında yaptığı yanlışlar ve bunun sonucunda verdiği büyük acılar yüzünden özür diledi. İstifa etmeye niyeti olmadığını vurgulayan Fossella, "İşimi yapmaya devam edecek ve açtığım yaraları tamir edeceğim" dedi.

İstifası istendi

Cumhuriyet Partili yetkililer ise, böylece evlilik dışı ilişkisi ve bu ilişkiden bir de çocuğu olduğu ortaya çıkan Fossella’ya destek vermeyerek istifa etmesi gerektiğini ima ettiler. Temsilciler Meclisi azınlık lideri John Boehner, Fossella’nın aylar değil, günler içinde bir karar vermesini beklediklerini belirterek "Bay Fossella’nın, bu hafta sonu bir karar alacağını düşünüyorum. Bunu yaparken, kendisi, ailesi ve seçmenini hesaba katmasını tüm samimiyetimle umuyorum" diye konuştu. New York’taki Baruch Kolej’de öğretim görevlisi olan siyaset bilimcisi Prof. Doug Muzzio ise "Fossella siyaseten ölmüştür. Sadece henüz otopsi raporu yazılmadı" diye konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/890...d=229&sz=41795

1- Benim ülkemde siyasiler kırmızı ışık nedir bilmez. Durdurulmaz, durdurulsa da sen benim kim olduğumu biliyor musun? gibi bir cümle sarfederler ve hatta sadece onlar değil, 1.2.3....5. biraz daha uzağa gidip 10. dereceden:) yakınları bile aynı cümleyi kurma hakkına sahiptirler:)) Durduran trafik polisi yanar..!

2- Benim ülkemde yasak ilişkisi bir yana 3 tane de imam nikahlısı vardır zaten bazılarının ve bunu açıkça dile getirebilir de. Hatta bu gurur vesilesidir bazılarınca..;)

Daha yorumlarız..

Alıntı:

---

Akademik Sultan rumuzlu üyeden alıntı

Önce haberimizi okuyalım sonra da düşündürdüklerinden bahsedelim... İşte haber..

Kongre üyesi alkollü olarak kırmızı ışıkta geçti, hayatı karardı

ABD’de Cumhuriyetçi Partili Kongre üyesi Vito Fossella, alkol limitini 2 kat aşmış bir halde, otomobil kullanırken kırmızı ışıkta geçince, özel yaşamının karanlık noktaları ortaya çıktı ve siyasi krize neden oldu. Fossella’nın "yasak aşkı"ndan 3 yaşında bir çocuğu var.

EVLİ ve 3 çocuk babası 43 yaşındaki Kongre üyesi Cumhuriyetçi Partili Vito Fossella, Virginia’da otomobiliyle kırmızı ışık ihlali yapınca, polis tarafından durduruldu. Sarhoş olduğu anlaşılan Fossella, polise alkolün de etkisiyle "üç yaşındaki kızını görmeye geldiğini, ayrıca Laura Fay adlı bir kadınla ilişkisi olduğunu" söyledi. Fossella, polis merkezinde verdiği ifadede de aynı sözleri tekrarladı. Nezarete konan Fossella’yı, gizli aşkı Laura Fay, kefaletini ödeyerek kurtardı. Alkol limitini iki kat aştığı belirtilen Fossella’ya, en az beş gün hapis cezası verilebileceği belirtildi. Mahkeme, önümüzdeki ay yapılacak.

Yasak aşkı albay

Fossella’nın gizli aşkı Fay’in emekli hava yarbayı olduğu ve bir süre Kongre’de çalıştığı ortaya çıktı. Bir bildiri yayınlayan Fossella, özel yaşamında yaptığı yanlışlar ve bunun sonucunda verdiği büyük acılar yüzünden özür diledi. İstifa etmeye niyeti olmadığını vurgulayan Fossella, "İşimi yapmaya devam edecek ve açtığım yaraları tamir edeceğim" dedi.

İstifası istendi

Cumhuriyet Partili yetkililer ise, böylece evlilik dışı ilişkisi ve bu ilişkiden bir de çocuğu olduğu ortaya çıkan Fossella’ya destek vermeyerek istifa etmesi gerektiğini ima ettiler. Temsilciler Meclisi azınlık lideri John Boehner, Fossella’nın aylar değil, günler içinde bir karar vermesini beklediklerini belirterek "Bay Fossella’nın, bu hafta sonu bir karar alacağını düşünüyorum. Bunu yaparken, kendisi, ailesi ve seçmenini hesaba katmasını tüm samimiyetimle umuyorum" diye konuştu. New York’taki Baruch Kolej’de öğretim görevlisi olan siyaset bilimcisi Prof. Doug Muzzio ise "Fossella siyaseten ölmüştür. Sadece henüz otopsi raporu yazılmadı" diye konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/890...d=229&sz=41795

1- Benim ülkemde siyasiler kırmızı ışık nedir bilmez. Durdurulmaz, durdurulsa da sen benim kim olduğumu biliyor musun? gibi bir cümle sarfederler ve hatta sadece onlar değil, 1.2.3....5. biraz daha uzağa gidip 10. dereceden:) yakınları bile aynı cümleyi kurma hakkına sahiptirler:)) Durduran trafik polisi yanar..!

2- Benim ülkemde yasak ilişkisi bir yana 3 tane de imam nikahlısı vardır zaten bazılarının ve bunu açıkça dile getirebilir de. Hatta bu gurur vesilesidir bazılarınca..;)

Daha yorumlarız..

---

:o

yorumlarınızı beğendim,katılmamak elde değil

Trafik demişken sadece tek imtiyazlılarımız milletvekillerimiz mi ? sorusu gelebilir aklımıza..Hayır! Bakınız aşağıya..

"Trafik suçlarında ceza kesilemeyecek "imtiyazlı sınıf", İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle trafik polislerine duyuruldu.
‘ANAYASA Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay, Yargıtay başkanları, üyeleri ve savcıları, tetkik hákimleri, raportörleriyle asker-sivil tüm hákim ve savcılar, TBMM üyeleri ve diplomatik görevlilere trafik suçu işlediklerinde trafik ceza tutanağı yazılmayacak"
Bu genelge yeni değil bu arada.

"Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, savcı ve hakimlerin trafik kurallarını ihlal etmesi durumunda cezai işlem yapılmadan durumun bir tutanakla kurumlarına bildirileceğini belirtti.

Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında, Yargıtay üyelerine trafik cezaları konusunda gösterilen farklı uygulamanın, Yargıtay'ın "hakim ve savcıların kişisel suçların tespit edilemeyeceği" kararından kaynaklandığını açıkladı.

Çalışkan, "Trafikte milletvekillerinden sonra hakim ve savcıları da içeren bir imtiyaz listesi mi hazırlandı?" şeklindeki soruya verdiği yanıtta, Yargıtay'ın, "yargı mensuplarının işledikleri kişisel suçlarda cezai işlem yapılamayacağı" yönünde bir kararının olduğunu hatırlatarak, bu konudaki uygulamalarda, Yargıtay'ın bu kararının etkili olduğunu dile getirdi."http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...?viewid=579599

Bazan sen benim kim olduğumu biliyor musun ? diye sormaya bile gerek yok sanırım.. Bilmiyorsa hatalı canımmmmm:)

Kanunlar önünde herkes eşitti değil mi?:rolleyes:

Alıntı:

---

nikon rumuzlu üyeden alıntı

:o

yorumlarınızı beğendim,katılmamak elde değil

---

Teşekkürler Nikon:)

Develetin görevlilerinin kendilerini halkın üstünde görmesinden kaynaklanan bir sorundur bu. Bunu daha önce başka bir sitede vurgulamıştım. Devletin görevlisi, milletin vekili, orada bu halka hizmet etmek için var olduğunu unutmamalı. Kurallar herkes için ise o da bu kuralları koyucu olarak en başta uymalı.

Bir milletvekili ya da yargı görevlisinin trafik suçları ya da görevi ile ilgili olmayan herhangi bir suçtan dolayı yargılanmasını bırakın, ceza bile kestirilmemesi durumunu içime sindiremiyorum.

Kürsüden söylediğine elbette müdahale edilmemeli. Konuşacaksa en özgürce, doğruları, orada konuşabilmeidir çünkü. Meclis kürsüsü halkın kürsüsüsüdür. Ancak basit bir trafik suçunu bırakın, meclisteki dokunulmazlık zırhının ne çok suçluyu ne çok afedersiniz beş para etmez insanı koruduğu da bir gerçektir. Bununla ilgili açınız araştırınız kaç dosya sırada bekliyor? İhaleye fesat karıştırmadan yargılanması gereken birinin benim vekilim olmasından da aytıca utanç duyuyorum!!!

Gelelim yabancı ülkelere. O ülkelerde bu tür suçları bırakınız kariyerini lekeleyecek en küçük olayda istifası istenir, ya da kişi kendisi istifa eder.Japonya da intihar eder..Yok biz kan falan istemiyoruz. Yüzü kızarsın yeter valla:o

Bu konuya bir de Ulu Önder Atatürk'ten bir anektodla yorum eklemek bence uygundur.. Copy paste sevmem , ama bunu eklemeliyim..

"Bu Milletvekilliği Ayrıcalığını Hiç Beğenmedim"
Atatürk bir sabah Florya'dan Dolmabahçe Sarayı'na dönüyor. Yeşilköy İstasyonu'nun önünden geçerken birdenbire otomobili durduruyor ve Başyaver'e: "Sorunuz, tren var mı?" diye emir veriyor. O sırada tren hemen hareket etmek üzeredir. Hep birlikte otomobilden inip yanındakilerle trene biniyor. Karar ani verildiği ve tatbik edildiği için bu trene biniş hemen kimsenin nazarı dikkatini çekmiyor. Bir müddet sonra, herşeyden habersiz olan kondüktör Ata'nın bulunduğu kompartımana geliyor. Kafileyi görünce çekilmek istiyor. Ata hemen sesleniyor: "Vazifeni yap! ( Yanındakileri göstererek ) bu efendilere niçin bilet sormuyorsun?" Yanındakiler cevap verirler: "Paşam biz mebusuz. Tren bileti almayız. Parasız seyahat ederiz." Ata hayretle: "Bu imtiyazı hiç beğenmedim. Çok ayıp ve acayip bir kaide. Çok güzel Halkçılık."
( Kılıç Ali )

http://www.add.org.tr/index.php?opti...482&Itemid=168

Alıntı:

---

Akademik Sultan rumuzlu üyeden alıntı

Bu konuya bir de Ulu Önder Atatürk'ten bir anektodla yorum eklemek bence uygundur.. Copy paste sevmem , ama bunu eklemeliyim..

"Bu Milletvekilliği Ayrıcalığını Hiç Beğenmedim"
Atatürk bir sabah Florya'dan Dolmabahçe Sarayı'na dönüyor. Yeşilköy İstasyonu'nun önünden geçerken birdenbire otomobili durduruyor ve Başyaver'e: "Sorunuz, tren var mı?" diye emir veriyor. O sırada tren hemen hareket etmek üzeredir. Hep birlikte otomobilden inip yanındakilerle trene biniyor. Karar ani verildiği ve tatbik edildiği için bu trene biniş hemen kimsenin nazarı dikkatini çekmiyor. Bir müddet sonra, herşeyden habersiz olan kondüktör Ata'nın bulunduğu kompartımana geliyor. Kafileyi görünce çekilmek istiyor. Ata hemen sesleniyor: "Vazifeni yap! ( Yanındakileri göstererek ) bu efendilere niçin bilet sormuyorsun?" Yanındakiler cevap verirler: "Paşam biz mebusuz. Tren bileti almayız. Parasız seyahat ederiz." Ata hayretle: "Bu imtiyazı hiç beğenmedim. Çok ayıp ve acayip bir kaide. Çok güzel Halkçılık."
( Kılıç Ali )

http://www.add.org.tr/index.php?opti...482&Itemid=168

---

Yazdıklarınızı okuduktan sonra şöyle bir soru geldi aklıma;

Asil insanlar mı doğruları öğrenip uygular,
doğruları öğrenip uygulayan kişiler mi asil olurlar ???

Alıntı:

---

gurdalan rumuzlu üyeden alıntı

Yazdıklarınızı okuduktan sonra şöyle bir soru geldi aklıma;

Asil insanlar mı doğruları öğrenip uygular,
doğruları öğrenip uygulayan kişiler mi asil olurlar ???

---

Aslına bakarsanız çok daha uç bir cevap versem?:) Asillik söz konusu ise bence insanın genlerinde de olmalı sanki biraz:))

Asilliği dışta bırakarak yanıtlarsak: İnsanlar doğruları öğrenirler ve uygulama potansiyeli kazanırlar. Ancak doğrunun ne olduğunu bilen herkesin doğru şekilde davranma yani bunu davranışa dökme garantisi yoktur. Doğruları uygulayıp öğrenenler ise bunu içselleştirenlerdir. İşte onlar asil midir bilmem ama öğrenme kapasitesi yüksek ve sorumlu bireylerdir ve doğru şekilde davranmakla hem kendilerine hem de topluma katkı sunduklarının bilincinde olan insanlardır..

Bize onlardan çokça lazım..

Ben de size bir soru sormak isterim. Peki doğru nedir? :)

Demokrasi 3 boy büyük elbise oldu bizlere. İktidarın hediyesi yeni yasalarımız ile evlerinden bile çıkamayan insanlar, asilliği asilik ile karıştırdılar...