-
Genç evlilikler
Bir üyemiz henüz 22 yaşında olduğunu ve şu anda 15 yaşını dahi doldurmamış bir çocukla nişanlı olup onunla yıl içerisinde evlenmek istediğini dile getirmiş.
Medeni Kanunumuzun evlilik yaşının alt sınırlarını belirlemiş olmasına içerleyen başka üyelerimizin mesajları da var.
"Ağaç yaşken eğilir." atasözünü evlilik gibi bir konuda okumuş olmak beni hem üzdü hem düşündürdü. Küçük çocuklarla yapılmak istenen evliliklerde amaç henüz hayatla tanışmamış, kişiliği oturmamış, düşünce yapıları gelişmemiş, büyüklerin etkisinden sıyrılabilecek akli kapasiteye ve eğitime ulaşmamış o çocuklarla evlenerek onları tam istedikleri gibi eğitmek midir acaba?
İşin hukuki ve cezai boyutunu bir yana bırakıyorum. Psikolojik ve sosyal boyutunu düşünüyorum.
15 yaşını tamamlamamış bir kızın evlenmesi onun aynı zamanda eğitimini yarıda bırakması demektir. Her ne kadar okumak cehaleti alır eşeklik baki kalırsa da, okumakla cehaletimizin alınmasına şiddetle ihtiyacımız var.
Farklı insanlar, farklı fikirler, farklı ideolojiler, farklı hayatlar, farklı bakış açılarını tanımamız gerekiyor ki ne olduğumuzu ve ne olmak, nasıl olmak istediğimizi görebilelim, öğrenebilelim, düşünebilelim.
Henüz ne bedensel ne düşünsel olgunluğa erişmemiş bir çocuğun evlenmesi onun dünyaya bakış açısını da daraltır ve hayatı sadece önüne sunulanlardan ibaret kılar diye düşünüyorum.
Kaldı ki bence kanunun aradığı 17 yaş dahi bence oldukça erken bir yaştır evlenmek için.
Aman gözü açılmasın, aman başka erkekleri tanımamış olsun, aman her şeyi, her duyguyu ilk bende yaşasın, beni kimseyle kıyaslama imkanı olmasın, kıskançlığıma sebep olmasın, egom rencide olmasın düşüncelerinin ürünü müdür yoksa küçük yaştakilerle evlenme isteği?
Küçükleri rahat bırakalım. Büyümelerine, özgür iradeleriyle büyümelerine ve özgürce fikri olgunluğa erişmelerine izin verelim. Eğitim iyi hoş da, kendi kalıplarımızı onlara biçerek eğitmeyelim, onların bir kalıp oluşturabilmelerine izin verelim.
-
Re: Genç evlilikler
Böyle önemli bir müesseyi bu kadar basit hale getirebilmeleri zaten bize zihniyeti ve nasıl bir anlayışa sahip olduklarını gösteriyor...
-
Re: Genç evlilikler
Öncelikle böyle bir konu açtığınız için size teşekkürlerimi sunarım İlknur hanım. 17 yaşındayım lise 3. sınıf öğrencisiyim. Geçtiğimiz dönem tanık olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum;
Sınıfta çok samimi olduğum ve her türlü sırrını paylaştığım, dinlediğim çok değer verdiğim bir kız arkadaşım vardı. Bir gün bana 2 yıldır sevgili olduğu gençle (24) evlenmek istediğini ve bundan dolayıda okulu bırakacağını söyledi. Arkadaşım olduğu ve onun iyiliğini düşündüğüm için tepkim oldukça sert oldu. Aramızda geçen konuşmadan sonra yapmak istediği eylemin doğru olmadığına inandırdığımı sanıyordum ki, aradan 4 gün sonra arkadaşımın sevgilisyle kaçtığı haberini aldım. Bir süre sonrada elime düğün davetiyesi ulaştı. Yaptığı her ne kadar yanlış dahi olsa yinede çocuk aklıyla bu mutlu gününde onun yanında olmak istedim. Aradan baya bi zaman geçti ve bir bebeği olucağını duydum. 17 yaşında bir kız çocuğu nasıl başka bir canlıyı karnında taşıyıp dünyaya getirebilir ki... Aradan 3-4 ay sonra da düşük yaptığı için hastahanede yattığını duydum. Eğitimide bir kenara bırakalım. Erken evlilik onu sağlığından etti...
-
Re: Genç evlilikler
İlknur Hanım;
Dün ikram ettiğiniz kahveye eşlik eden keyifli sohbetiniz sırasında zihnimden geçen ,büyük hassasiyet taşıdığınızdı.
Bu nedenle yazının dikkatinizi çekmiş olması beni şaşırtmadı.
-
Re: Genç evlilikler
Eğitim öğretimin giderek süresinin uzaması ve istihdama geçme yaşının giderek ileri yaşlara çekilmesiyle ergenlik dönemi de giderek daha ileri yaşlara taşındı. Artık çağımızda eğitim almış grupta evliliğe bakış daha ertelenir olsa da erken yaşlarda evliliğe adım atan grup çoğunlukta.. Bunun nedenine bakıldığında çok çeşitli etkenler var. Siz bir kısmına değinmişsiniz evetçç
Psikolojik faktörlerden biri de küçük yaşta birini kendi istediği gibi kılmanın görmüş geçirmiş ve hayatı tanıyan birine oranla daha kolay olduğu ve kendi özgüvensizliğinin ardına saklanma olabilir doğru..
Bir de toplumsal faktörler var. Gelenklerimiz, değer yargılarımız, kadına kıza bakış açımız.. eğer ki kız kısmısı okumuyorsa evlendirilir mesela! evlilik sadece iki insanın hayatını birlikte mutlu bir şekilde sürdüreceği bir kurum olmaktan ziyade bu bakış açısıyla sanki bir sigorta gibidir. evlendirilir, yaşına çok da bakılmadan..evini yuvasını bilsin ama gözüm arkada kalmasın denilir..
erkek tarafı da el değmemişini, hayatı tanımamışını ister geleneksel olarak.. ister ki bize uysun, ister ki ne kadar küçükse geçmişi daha temiz olur, namusuna halel gelme olasılığı düşük olur:)
küçüktür daha, belki yaşıtları sinemada arkadaşlarıyla yeni dünyalar keşfediyor, pastanede karşılıklı gülüşüyor, bence daha güzeli okul sıralarında kendini hayata daha hazır ve güçlü hissetmesini sağlayacak bilgilerle becerilerle donanıyordur..ama o kucağında bir bebekle bütün gerçekleştiremdiği hayallerini ona yüklüyordur..kendini onda gerçekleştirmek için belki de..
Teşekkürler böyle bir konuya dikkat çektiğiniz için.. saygılar..
-
Re: Genç evlilikler
Yorumlarını esirgemeyen arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Selinciğim, kapım sana her zaman açık. (Nihayetinde alt katındayım) Kahvem de her daim taze. (neskafe hep taze olur zaten:))
Gelişinle beni epeyce şaşırttığını itiraf etmeliyim, burada gösterdiğin duyarlılıkla da sanırım benim gibi pekçok üyenin takdirini kazanmaktasın.
Kanaatimce, bir başkasının duyarlılığını fark etmek, en az o kişi kadar duyarlı olmayı gerektirir.
Ha bir de,
Bana "hanım" deme. Etraftakiler bana abla diyor. :))
-
Re: Genç evlilikler
Ne iyi etmişim gelmekle..
Gülümseyen yüzünüz ve kurduğunuz cümleler için teşekkür ederim.
Ayrıca bir anne olduğunuzu biliyorum, o nedenle Anneler Gününüzü kutlarım.
Görüşmek üzere.. :)
-
Re: Genç evlilikler
Teşekkür ederim Selinciğim...
Ben yine konuya dönmek istiyorum. Az önce başka bir hususta ilham geldi.
Medeni Yasamız boşanma halinde kadına bağlanan nafakanın kadın bir başkasıyla evleninceye yahut ölünceye dek ödenmesini öngörüyor. Haliyle erkek tarafı bu düzenlemeden hiç memnun değil.
Dürbünün diğer tarafından bakınca Aslında onlara hak vermiyor değilim. Bir zamanlar belki çok kısa bir süreliğine evlenmiş olduğu kadına niçin bir ömür bakmak zorunda bırakılsın?
Dürbünü bir de zoom'layalam şimdi. Özellikle başlığa uygun bir zoom yapalım. Okuduğumuz birkaç psikolojik siteden edindiğimiz bilgileri de katalım.
Evliliği sürdürülebilir kılan kadındır. Kadın istemezse / katlanmazsa /artık katlanmayı kişilik haklarına bir saldırı olarak nitelerse / öğrenilmiş çaresizliğinden bir gün vaz geçerse v.s. evlilik biter. Eş ise, "şimdiye dek ne güzel geçiniyorduk, bu kadının gözü nerden de açıldı" yahut "ortada fol yok, yumurta yok, rahat battı biryerlerine, gül gibi evliliğimizi dikene çevirdi" türünde düşünceler üretir, kendi penceresinden gördüğü manzara karşısında.
Genç yaşta, gözü açılmadan evlendiği kadın bilincine kavuştukça ve dünyayı evliyken öğrendikçe yuvasındaki eksiklikleri görmeye başlar.
(her genç evlilik için söylemiyorum bunu. Gerçekten mutlu olanları yahut gözü hiç açılmayanları, öğrenilmiş çaresizlikten vazgeçebileceğini dahi düşünmeyenleri tenzih ediyorum) Ola ki artık canına tak etti kadının, boşanmak istiyor. Herhalde ilk düşüncesi çocukların velayeti olduktan sonra, ikinci düşüncesi nasıl geçineceği olacaktır.
Neyse ki Medeni Yasa ondan yana. Nafaka bağlayacaktır ona hakim amca. (koşulların var olduğu varsayımıyla)
Peki bu kadın genç yaşında evlenmeseydi de, eğitimini tamamlayabilseydi, amiyane tabiriyle kolunda altın (burmalısından) bir bileziği olsaydı, ayaklarının üzerinde durabilecek gücü eğitiminden alabilseydi hakim amca yine nafaka bağlayacak mıydı? (koşulları oluşmadıysa hayır)
(konu çok dağıldı be kızım, toparla şunu...)
Biraz düz mantık oldu benimkisi ama olmayacak şey değil. Çocuk yaştaki bir kızla, kıza eğitimini yarım bıraktırarak evlenmek isteyenler "dünyanın binbir türlü hali vardır, ya boşanırsak" diye elbette düşünmezler. Zaten düşünmeleri pek sağlıklı da olmaz o evlilik açısından. Ama yine de eşlerine gelişmesi ve ayakları üzerinde durabilmesi fırsatını vermeden evlenenler boşanma sonrası ömür boyu ödeyecekleri o tazminat için de fazla şikayetçi olmamalılar diye düşünüyorum.