Printable View
Sayın hukukçular merhabalar,
Bazı kaynaklarda (maddi ya da manevi) cebir cinsel saldırı suçunun unsuru olarak belirtilmekle beraber, adalet bakanlığı sanal kaynaklarında bu konuda bir beyan bulunmamaktadır.
Sizlerden istirhamım, bu konuda kaynak belirterek fikirlerinizi yansıtmanızdır.
Teşekkür ve saygılarımla,
TCKm.102'de suç genel olarak tanımlanırken cebir'den bahsetmez. Ancak (4). fıkra aşağıdaki gibidir:
"Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır." denmektedir.
Yani mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölcüde cebir kullanımı cinsel saldırı suçunun unsuru olmakta.
Eğer suç bir çocuğa karşı işlendiyse cinsel saldırının unsuru cebir olabildiği gibi tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka sebepler de unsur olarak nitelendirilebilmekte.
Kesinlikle katılıyorum fakat suçun gerek temel gerek nitelikli halinde doğrudan bir cebir kullanımından bahsedilmiyor.Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Peki, 4. maddeden tersten bir çıkarsama yaparsak,
Maddi ya da manevi cebir uygulanmaksızın olan bir cinsel birliktelik cinsel saldırı sayılmamaktadır, rıza mevcut kabul edilebilir dememiz mümkün müdür? Yoksa ben fille karıncayı mı karşılaştırmaktayım?
Geçen bir davam için bu konuyu araştırmıştım. Şu anda hangi kaynakta okuduğumu hatırlamıyorum yalnız. Şöyle bir ibare vardı:
Mağdur ilişkinin herhangi bir aşamasında yapacağı herhangi bir hareketle o olayı istemediğini belli ediyorsa, karşı tarafın fiili tecavüz olarak nitelendiriliyor.
örn: mağdur rızayla başlamış fakat olayın bir aşamasında faili ittirmiş, bu durumda da cinsel saldırı suçu oluşuyor.
Rızasız bir birliktelikte karşı tarafın cinsel saldırı suçunu gerçekleştirebilmesi cebir fiili olmadan herhalde gerçekleştirilemez. Mağdurun ellerini tutması dahi cebir sayılıyor.
Her şeyden önce cevabınız için çok teşekkürler,Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Peki ama mağdurun ittirmesinden itibaren daha doğrusu sonrasından itibaren fiilin başlaması lazım değil mi?
Ben de mağdurun hayır demesine karşın karşı tarafın soyunmasına ve kendisini soymasına itiraz etmemesini rıza göstergesi olarak okuduğumu hatırlıyorum.
Daha önce de benzer bir soru sormuştum, Selin Hanım rızanın devamlılığı esastır demişti.
Örnek vaka olması açısından;
Şahıs bir süre süren birliktelik sonrası müteaddit defalar hayır diyor ve fakat herhangi bir fiilde bulunmuyorsa daha sonra üzerinden karşı tarafı kaldırıyorsa bu durumda cinsel saldırı mevcuttur denebilir mi? Sonuçta bir hayır var ama sonuçta maddi ya da manevi cebir unsuru yok. Erkek kaldırılmasına fiziksel güç kullansa engel olabilir.
Bu durumda suçun maddi unsuru eksik olur mu?
Çok yoruma açık bir örnek oldu sanırım, bu yüzden cevap gelmedi.
Hemcinslerim kızacaklar ama tam tersi, erkeğin bayanı itmesi, tepki göstermesi durumunda cinsel saldırı eyleminin vuku bulması söz konusu mudur sizce? (kanunen elbette söz konusu değil)