Merhaba. Çok yakinda SSK'li olarak calistigim isyerimden ayrilip ortagi oldugum bir sirkete gececegim. Ancak Bagkur'lu olmak istemiyorum. SSK'li olarak devam edebilmek icin ne yapmam gerekir? Tesekkürler.
Printable View
Merhaba. Çok yakinda SSK'li olarak calistigim isyerimden ayrilip ortagi oldugum bir sirkete gececegim. Ancak Bagkur'lu olmak istemiyorum. SSK'li olarak devam edebilmek icin ne yapmam gerekir? Tesekkürler.
SSK'ya tabi işten ayrılmayıp, o işteki çalışmalarınızı dolayısıyla ssk primlerinizin ödenmesine devam etmeniz gerekir.
Ayrıca SSK'nın isteğe bağlı sigorta bölümünden yararlanabilirsiniz.Ancak dezavantajı var.Sağlık yardmlarından yararlanamazsınız..
506/85-D ) İsteğe bağlı sigortalılık ;
a) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden,
İtibaren sona erer.
Hükmüne göre, SSK'lı işten ayrıldıktan sonra, SSK 'ya devam edebilmek için SSK isteğe bağlı sigortaya devam edilse bile, Bağkur'a tabi çalışmanın başladığı günden itibaren SSK isteğe bağlı sigortalılık sona erer.
Peki yeni isyerinde (ki hem ortak hem de YK baskani oluyorum) kendimi bordroya herhangi bir ücretli calisan personel gibi kaydettirip aylik muntazam SSK primlerimi ödemeye devam etsem olmaz mi?
Sayın yyln benim kafamı kurcalayan bir sorun var.Sayın Fırat Bayındırdan da görüş bekliyorum.Bağkur sanırım 2003'ten sonra geriye dönük ödemeleri artık kabul etmiyor.Bu hüküm bana sanki Bağkurun da bir çeşit İsteğe Bağlı sigortaya döndüğünüdüşündürmeye başladı.Örneğin bugün Bağkura kaydolan ve primini ödemeyen bir vatandaş 5 yıl sonra borçlanmada bulunabilir mi?Bulunamazsa isteğe bağlılığı iptal edilir mi?
Birde aslında kafamda olan sorulardan biri emekli sandığı, ssk ve bağkurdaki mevzuatların çelişkisi nedeni ile Babası ve eşi SSKlı olan hem dul hem de yetim bir bayan çifte maaş alamazken.Emekli sandığından Babasından, SSK dan da eşinden maaş alan kişilere karşı bir yasa hazırlığı var mı.Ve bu uygulama Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değil mi.
Başlamışken birde Anayasa Mahkemesi kararında yurtdışı sigortalıların kesin dönüş yaptıktan sonra 2 yıl içinde borçlanmaları ile ilgili kanun numarasını hatırlayamıyorum ancak maddesi 3 olmalı kesin dönüş sözcüğünü kaldırdı.
SSK nında bunun üzerine bir genelgesi var.Aşağıya alıyorum
Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının yayımlandığı tarihte yurtdışında çalışmakta olanlar ile daha sonra yurtdışında çalışacak olanlar yurtdışında iken ya da yurda döndükten sonra durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabileceklerdir. Bunlardan müracaat süresi koşulu aranmayacaktır.
25.04.2003 (dahil) ve daha sonraki bir tarihteki talebi esas alınarak sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük ya da yaşlılık sigortasından kısmi aylık bağlanmış olanlar ile bağlanacak olanlar da müracaat süresi aranmaksızın yurtdışı hizmet borçlanması yapabileceklerdir.
Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında, yurda kesin dönüş yaptıkları halde 2 yıl içerisinde yurtdışı hizmet borçlanması ile ilgili yazılı istekte bulunmayanların da yurtdışı hizmetlerini borçlanabileceklerine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğinden 24.04.2001 (dahil) tarihinden önce yurda kesin dönüş yaptıkları halde, 2 yıllık süre içerisinde yurtdışı hizmet borçlanması müracaatında bulunmayanların yurtdışı hizmet borçlanma istekleri kabul edilmeyecektir.
Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında haksahiplerinin müracaat süresi ile ilgili yeni bir düzenlemeye gidilmemiş ancak, 4958 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle değişik 3201 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile haksahiplerinin de müracaat süresi aranmaksızın yurtdışı hizmet borçlanması yapabilmelerine olanak sağlanmıştır.
Bu nedenle, yurtdışında çalışırken 06.08.2003 (dahil) tarihinden sonra ölenlerin haksahipleri durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabileceklerdir. 05.08.2001 (dahil) ölenlerin haksahiplerinin yurtdışı hizmet borçlanma talepleri kabul edilmeyecektir.
06.08.2001 (dahil) – 05.08.2003 (dahil) tarihleri arasında ölenlerin haksahipleri ölüm tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde müracaat etmeleri koşulu ile yurtdışı hizmet borçlanması hakkından yararlanabileceklerdir.
Ardından gelen bir genelge;
Bu itibarla; 25.04.2003 tarihinden önce yurda kesin dönüş yaptıkları halde iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde yurtdışı hizmet borçlanması isteğinde bulunmayarak borçlanma hakkını yitirenlerin yeniden yurtdışında çalışmaları halinde eski hizmetlerini 3201 sayılı Kanuna göre borçlanmaları mümkün değildir.
İlgili son genelge ise
http://www.ssk.gov.tr/sskBilgiBankas...201_043656.doc
Sn: suraymm,
Daha ayrıntılı bilgi için, http://www.ssk.gov.tr/wps/portal/!ut..._0_HE?cpid=293
adresindeki 16-60 genelgeyi inceleyebilirsiniz.
Sn: alisinkay,
1- Bağkur ile ilgili sorunuzu biraz daha somuta indirgeyerek yazabilirseniz, belki bir görüş açıklayabilirim.
2-Yorumsuz olarak aktarıyorum. Bu ve buna benzer durumlarla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesinin, " durumları farklı olanlara farklı yasaların uygulanması eşitlik ilkesini bozmaz" şeklinde görüşü var.Alıntı:
bu uygulama Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değil mi
3-SSK'nın yurtdışı borçlanmaları ile ilgili genelgeleri, sözkonusu Anayasa Mahkemesi Kararına ve 4958 sayılı Kanuna uygun olup olmadığı tartışılabilir.
Bir görüş, SSK genelgesinde de belirtildiği şeklinde uygulama yapılmalıdır, şeklinde olabilir.
Diğer görüşde ise, Anayasa Mahkemesi Kararıyla, yurda kesin dönüş tarihinden itibaren iki yıl içinde borçlanma yapma şartı kalkmıştır. Bu karardan sonra, yurda kesin dönüş tarihine bakılmaksızın borçlanma yapılabilmelidir denilebilir.
Bu durumda, sözkonusu karar ve kanundan önce, yurda kesin dönüş tarihinden itibaren iki yıl içinde borçlanma yapmayıp, daha sonraki bir tarihte borçlanma yapmak isteyen kişinin talebinin SSK tarafından ret edilmesi üzerine açmış olduğu davayı kaybetmiş olması, başka bir deyişle konuyla ilgili bir kesin hüküm oluşması halinde ne olacaktır?
Sanırım bu tartışmalı konular, yargı kararlarıyla bir çözüme kavuşacaktır.
sayın suraymm,
ortağı olacağınız şirket LTD. mi A.Ş. mi olacak? Son yazınızda Y.K.Bşk. olacağınızı belirttiğinizden bu kabulle şunları söyleyebiliriz.
1) 1479 sayılı Bağkur K. 24/d maddesi limited şirket ortaklarının,
24/g maddesi ise Anonim Şirket Kurucu Ortakları ile Yönetim Kurulu üyesi ortakların Bağkurlu olmasını öngörür.
Bu durumda SSK'lılığınızın sona ermesinden sonra yeni kurulacak bir AŞ.de Y.K. üyesi ve kurucu ortak olacaksanız Bağkurlu olmak durumundasınız.
2) Kaç yıldır ssklı olduğunuzu ve prim ödeme gün sayınızı bilemiyoruz ama eğer emekliliğe yaklaşmış iseniz, ve eğer ortağı olacağınız şirket AŞ ise, şirket kurulduktan sonra ilk YK toplantısında kendinizi şirkete Y.K. Başkanı ve genel müdür olarak tayin edin, ücretinizi belirleyin bu husuları şirket karar defterine yazın ve notere tasdik ve Tic.Siciline tasdik ettirin ( Zaten AŞ kuruluşundan sonraki ilk Y.K. tolantısında görev dağılımı yapmak ve Y.K. Başkanını seçmek zorundasınız) ve tekrar ssk'ya girişinizi bu AŞ' ten yaptırın. Böylece AŞ Y.K. üyesi olmanın yanında, o şirkette genel müdür sıfatıyla bilfiil hergün bir işçi gibi çalıştığınıza karine olacaktır.
Hukuk sistemimimiz çifte sigortalılığı kabul etmediğinden hizmet sürelerinde çakışan hizmet varsa hangi sosyal güvenlik kurumundaki çalışması daha baskınsa kişinin o sos. güvenlik kurumuna tabi olması gerektiği yolunda karar da vardır.
Bu anlattıklarımızın tamamı ANONİM ŞİRKET ORTAKLIĞI içindir.
Ortağı olacağınız şirket eğer LİMİTED ise Bağkurlu olmaktan başka bir olanak yoktur.
Sn: Av. Fırat Bayındır,
Sn suraymm'nin sorusuna vermiş olduğum ilk cevap, konuyu kısaca açıklamaktadır.
İkinci olarak vermiş olduğum cevapda ise, SSK'nın konuyla ilgili genelgesinin linki bulunmaktadır.
Buna göre, anlatımlarınız, daha çok herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışması bulunmayan kişilerin, şirket kurup (Aş) YK Başkanı olması durumu ile ilgilidir.
2 madde başlığı altında açıkladığınız görüşlerinize, konunun daha iyi anlaşılabilmesi bakımından, şunlar ilave edilebilir.
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışması bulunmayan kişilerin, AŞ'de kurucu ortak olmaları ile Bağkur sigortası başlayacağından, kurucu ortak olduktan sonra YK başkanı olarak atanması, Bağkur sigortalılığını sona erdirmez. Dolayısıyla bu durumda SSK'lı da olamaz.
AŞ'ye kurucu ortak olmadan önce YK başkanı olarak atanır ise SSK'lı olur. Bu görevi dolayısıyla SSK'lı durumu devam ederken AŞ'ye ortak olması halinde de, SSK'lı durumu devam eder. Dolayısıyla Bağkur sigortalısı olmaz.
Öte yandan, SSK'lı olmasını gerektiren işten ayrılmadan, Ltd Şti. ortağı olması halinde, Bağkur sigortalılığı başlamaz. Ancak, SSK 'lı işin sona ermesi halinde Bağkur sigortalılığı başlayacaktır.
sayın yyln,Alıntı:
AŞ'ye kurucu ortak olmadan önce YK başkanı olarak atanır ise SSK'lı olur. Bu görevi dolayısıyla SSK'lı durumu devam ederken AŞ'ye ortak olması halinde de, SSK'lı durumu devam eder. Dolayısıyla Bağkur sigortalısı olmaz.
soru sahibinin anlatımlarından anladığım, ssk'lılığı sona erecek, bilahare bir AŞ te Y.K. üyesi (ortak) olacak.
BU AŞ, mevcut bir AŞ olabileceği gibi yeni kurulacak ve suraymm' nin de kurucu ortak olacağı bir AŞ olabilir.
Suraymm' nin yine anladığım kadarıyla hiç bağkurlu hizmeti yok.
Dediğiniz gibi mevcut bir AŞ 'e ortak olacak ve YK üyesi olacaksa mesele yok, sizin ve benim açıklamalarımız geçerli, değil mi?
Eğer yeni kurulacak bir AŞ te kurucu ortak olacaksa, şirket kuruluşu ile birlikte gerek noterlik gerekse vergi dairesi bildiğim kadarıyla kurucu ortaklar hakkında Bağkura da bilgi veriyorlar. Dolayısıyla suraymm de bu anlamda bağkurlu olmak zorunda gibi bir görünüm çıkıyor.
Ancak suraymm nin bağkurda hiç kaydı yoksa ve kurucu ortak olarak bu AŞ te yer alacaksa bile, şirket ile genel müdür sıfatıyla hizmet akdi yaparak ssk'lı hizmetine devam edebileceğini düşünüyorum.
Başımdan geçen bir davada, başlangıcı ssk, bilahare resen tescilli bağkurlu olan müvekkil, bağkur hizmetini sona erdirerek bir AŞ' de YK üyesi kurucu ortak oldu ve ssk'ya yıllarca prim ödedi, emekliliğini istediğinde sen bağkurlusun diyen ssk emeklilik işlemini yapmadı.açtığımız dava sonunda baskın hizmetinin ( yaklaşık 9000 ssk prim ödeme günü vardı) baskın hizmet nedeniyle ssk'dan emekli edebildik.
Bu anlamda suraymm için de, ister mevcut bir AŞ ister yeni kurulan bir AŞ olsun ssk'lılığının devamında bir sakınca olmadığını, bağkurlu olmasının gerekmediğini düşünüyorum.