Printable View
İyi günler,:)
Telefonda belediye görevlisinden bilgi alan kişinin başka bir isim ve ünvan vererek bilgi istediği tespit edilmiştir.Gerçek kimliği telekom dan öğrenilmiştir.Telefonda başka bir isim ve ünvan kullanarak bir belediye görevlisinden bir iş hakkında bilgi almak suç mudur?vereceğiniz bilgi için şimdiden teşekkür ederim.
Türk Ceza Kanunumuzun 157. maddesine göre dolandırıcılık suçu oluşmuştur. 158. maddede sayılan nitelikli hallerde düşünülürse (Mevcut mu bilmiyorum) 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası; nitelikli hal mevcutsa 2 yıldan 7 yıla kadar ve bazı bentler mevcutsa (e,f ve j) hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin 2 katından az olamaz.
sorum ve ifadelerim yanlış oldu tekrar ayrıntılı yazacağım
Yaşlı babamın belediyeye vermiş olduğu dilekçeye cevaben görevliller x şahsın engellemesi nedeniyle dilekçenin gereğinin yerine getirilemediğini mahkemeye başvurmasını söylemişler.Babam durumu kardeşime Mehmete bildirmiş.Kardeşim telefonda kendisini başka bir isimle (Avukat Ahmet kuzu) olarak söyleyerek dilekçenin gereği yapılırken bir engellemeyle karışılmış ise belediyenin aynı zamanda kolluk kuvveti olan zabıta ile koordine kurarak zabıtaya da engelleme olursa polis devreye sokularak dilekçenin gereğini yapabileceklerini biraz da sert bir tonda söylemiş .Hakaret yok.Yani görevlerini tam yapmalarını hatırlatmış.Fakat bu oradaki görevlilerin zoruna gitmiş.Babam tekrar görevlilerin yanına gittiğinde yanlışlıkla arayanın Av.mehmet kuzu olmadığını oğlu olduğunu ve cep telefon nosunu da ağzından kaçırmış.Görevli müdür ''arayan kişi bizi suçladı ve yanlış isim verdi.telefon numaralarını (ev ve cep)savcılığa bildirip isim tespiti ve suç duyurusunda bulunacağım demiş.Şimdi;
1.Kardeşim yaptığı telefon görüşmesinde kesinlikle bir suçlama veya hakarette bulunmadıgını söylüyor.Bu durumda ne yapabiliriz.Suçsuzluğunu nasıl ispatlayabiliriz.
2.Herhangi bir ardniyeti olmadığı bu telefon görüşmesinde Başka bir şey ile de suçlanabilirmi.İstikbali ve ceza almaması için ne yapmalıyız.
DOLANDIRICILIK
Madde 157 - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK
Madde 158 - (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
İşlenmesi hâlinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/06/2005-5377 S.K./19.mad) Ancak, (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı üç yıldan, adlî para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Burda yazılı olan durumun olmadığını ispat edebilirseniz ceza almaz.
bir önceki iletideki açıklamalarıma göre tck nın 157 ve 158 maddelerine giren hususlar var mı.var ise hangileri.BU maddelere göre suç oluşmadığını nasıl ispat edebiliriz.Yapılan telefon görüşmesi içeriğinin ispatı iddia edenin sorumluluğu ise telefon görüşmesinin içeriğini inkar durumunda iddia sahibi bunu nasıl ispat edebilir.
Sn.editör
Konuyu sadece TCK 147 ye göre ele aldığımızda ,kardeşimin belediyecilere görevini ''detaylı''hatırlatması esnasında kullanmış olduğu hileli isim sonucu ne karşısındakine ne de başkasına bir zarar vermiş durumda değil ve belediyecilerin görevlerini''detaylı''hatırlatmasında ,ne kendisine bir fayda sağlamış ne de bir başkasına fayda sağlamış olmaktamıdır?Olayı sadece bir ''görev tespiti ve hatırlatması ''olarak sunması konuyu TCK147 den çıkarıp davayı başka bir aşamaya getirebilirmi?
Sn.Editör ve diğer hukuksever arkadaşlar.
Bu sitede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.Dördüncü iletideki kardeşimin sorunuyla ilgili aradığım ehven_i şer cevabı sanırım diğer forumlarda buldum.''Telefonlar ancak mahkeme kararı ile dinlenebildiği ve kayıt altına alınabildiği ve geriye dönük herhangi bir konuşma içeriği kaydı bulunmadığı için ve ispat zorunluluğu iddia sahibine ait olması gereğinden dolayı '' sanırım kardeşimin bu iddiayı red etmesinden başka şansı yok.Ne dersiniz.İstikbali olan vatanını seven çalışkan bir genç Bu da bir hak değilmi.