Araç alım vekaletinin azledilmesi
	
	
		Merhaba,
Forumda henüz yeniyim, burada ve diğer sitelerde arama yapmama rağmen sorumun cevabını bulamadım.
Üzerime sadece araç alımı yapılabilmesi için noterden vekalet verdim. bu esnada süre konusu konuşulurken 1 hafta 2 hafta derken emin olamadım, görevlide vekalete süre yazmayalım, gerekirse sonra vekaleti iptal edersiniz dedi, bende tamam dedim. 
Araç ile ilgili işlemler tamamlandıktan sonra, aynı notere giderek vekaleti iptal etmek istediğimi söyledim. bana azil name ile vekillerin azledilebileceği, bunun için vekillerin adreslerinin gerekli olduğu söylendi. vekillerim, hiç tanımadığım ve görmediğim, sırf işlerin hızlı yürümesi adına tayin ettiğim 6 kişi. bu 6 kişi için azilname ücreti 225 ytl para istediler benden. hadi bu parayı ödemeyi kabul ettim. ancak şundan emin olamıyorum, 
1. bu kişilerin adreslerini doğru alamazsam ne olur,
2. 60 yaşında emekli olmuş, villam da barbekü partisi verirken:) polis evime gelse beni uyuşturucu ticaretinde aracımı kullandırmaktan sorgulasa ne yapabilirim,
3. 1 milyara bi arabayı üzerime yapsalar, ve gidip bir kazaya karışsalar ne olur.
2. söylediğim maddeyi notere de söylüyorum, olabiliiiiiir diyor, ama kimse kimsenin üzerine araba almaz merak etme diyor. bende eyvah eyvah diyorum.
Ancak ben olasılıkla hareket etmek istemiyorum. kendimi huzursuz hissediyorum. 
Bu konu hakkında bilgisi olan birileri yardımcı olabilirse çok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
	 
	
	
	
		Re: Araç alım vekaletinin azledilmesi
	
	
		Borçlar Kanunu şöyle demektedir;
	Alıntı:
	
		
		
			II - Hitamın hükümleri:
             Madde 398 – Vekilin vekaletinin nihayet bulduğuna ıttıla peyda eylemeden evvel yaptığı işlerden müvekkil veya mirasçıları, vekalet baki imiş gibi mesuldür.
			
		
	
 Yani vekil tayin ettiğiniz kişi vekalet sözleşmesinin ve yetkisinin son bulduğunu öğrenmeden önce yaptığı işlemlerden müvekkil vekalet sözleşmesi sona ermemiş gibi sorumlu olur. Bu nedenle vekillerinizin adresini bulmanızda yarar var. Doğru alamadığınız takdir vekile azledildiği tebliğ edilemeyeceğinden sorumluluğunuz devam edebilecektir.
Ancak şöyle bir durum söz konusudur. Siz vekaleti hangi sınırlar dahilinde verdiniz. Bunu bilemiyorum. Eğer şöyle bir vekalet verdiyseniz:" Bana 2 adet X Marka araç satın almaya yetkilidir." gibi sınırları kesin belli olan bir vekalet söz konusu ise bu 2 arabanın alınmasıyla sözleşme kendiliğinden sona erer. Artık azilname ile uğraşmanıza gerek yoktur. Ancak şöyle bir vekalet akdi yamışsanız:" Bana araba almaya yetkilidir." bu durumda genel yetki sözkonusudur ve azil ile uğraşmanız gerekecektir.  Azil beyanı ulaşması gereken  bir beyandır. Bu nedenle vekillerinizin adresini bulmanız zaruridir.
	 
	
	
	
		Re: Araç alım vekaletinin azledilmesi
	
	
		Ben vekalette, herhangi bir araç belirtmedim, yani genel vekalet verdim ve şu an başım ağrıyor.
anlamadığım şey, noterin, noterde çalışanların ve bu işi yapan takipçilerin bu işi çok normal görmesi. kimse kimsenin üzerine araba almaz deyip çıkıyorlar işin içinden, ve bu konuda çok fazla bilgisi olmayan insanlar da bu sözlerle hareket ediyorlar. 
bu işler aslında o kadar karışık ki bir türlü anlam veremiyorum, vekaleti sadece isimlere verdim, bir adres, kimlik no falan yok. o zaman dedimki notere isim benzerliği olsa nolacak, kim bilecek canım falan diyolar, inanılır gibi değil, bu işler böyle yürür dediler bizde aceleyle yaptık işi, olmaz olsun.
hadi ben vekillerden adreslerini aldım, tebliğlerin onlara ulaşıp ulaşmadığını nasıl öğreneceğim. vekil azledmekte çok zor bir iş anladığım kadarıyla. noterin bunu söylemesi lazımdı, uğrarsın iptal ederiz denecek bişi değil yani.
	 
	
	
	
		Re: Araç alım vekaletinin azledilmesi
	
	
		Tebligat işleri:
             Madde 70 – Tebliği istenen her nevi kağıt, Tebliğat Kanunu hükümlerine göre muhatabına tebliğ olunur. Tebliğ tutanağı dairedeki nüshaya bağlanır. Tebliğin yapıldığı veya yapılamadığı ilgilisine verilecek nüshasına yazılıp onaylanır.
Tebligat Kanununa göre;
İlanen tebligat:
             Madde 28 – Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
             Yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır.
             Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
             Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar.
             İlan şekli:
             Madde 29 – İlan suretiyle tebliğ, tebliği çıkartacak merciin mucip sebep beyaniyle vereceği karar üzerine aşağıdaki şekilde yapılır.
             1. İlan alakalının ıttılaına en emin bir şekilde vasıl olacağı umulan ve varsa ayrıca tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden birer gazetede yapılır.
             2. Tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti, tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerine de asılır.
             (Değişik : 6/6/1985 - 3220/9 md.) Merci, icabına göre ikinci defa ilan yapılmasına karar verebilir. İki ilan arasındaki müddet bir haftadan aşağı olamaz. Gerekiyorsa ikinci ilan, yabancı memleket gazeteleriyle de yaptırılabilir.
             İlanın ihtiva edeceği kayıtlar:
             Madde 30 – İlanda, alakalıların ad ve soyadları, işleri, ikametgah veya mesken yahut iş yerleri, tebliğ olunacak evrak muhteviyatının hulasası, tebliğin anlaşılabilecek şekilde mevzuu, sebebi, ilanın hangi merciden verildiği, ilan daveti tazammun ediyorsa nerede ve ne için, hangi gün ve saatte hazır bulunulacağı yazılmak lazımdır.
             İlanen tebligatta tebliğ tarihi:
             Madde 31 – (Değişik : 6/6/1985 - 3220/10 md.)
             İlanen tebliğ, son ilan tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılmış sayılır.İlanen tebliğe karar veren merci, icabına göre daha uzun bir müddet tayin edebilir. Ancak, bu süre 15 günü geçemez.
Bu yolu izleyebilirsiniz.