Printable View
Bir işci, işverenin isteği üzerine (işverenin, işciye "istifa et kıdem tazminetını ben ödeyeceğim"demesi üzerine ve işverenine inanarak)istifa edip daha sonra kıdem tazminatını alamadığı durumda yapabileceği yasal prosedür hakkında bilgiye ihtiyacım var.Yardımcı olursanız sevinirim.
İşiniz çok zor. Örnek bir karar aşağıdadır.
En önemli husus, işten ayrılmanızı gerektirecek bir neden olup olmadığıdır.Zira ortada çok önemli bir sebep yokken yılların çalışması karşılığı olan kıdem tazminatını yok edecek şekilde istifa edilmesi hayatın olağan akışına da aykırıdır. Ancak burada ispat külfeti size ait olacağından, hadiseleri ve delillerinizi çok iyi değerlendirmeniz gerekir. Zor bir dava olacaktır.
Y.9.H.D.
2000/13464 E.
Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatı, ikramiye ile yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı Kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyizine gelince;
Davacı, iş akdinin işverence haksız olarak sona erdirildiğini belirterek kıdem, kötüniyet tazminatları ile birlikte izin ücreti ile ödenmeyen ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı ise savunmasında; davacının istifa suretiyle işten ayrıldığını ileri sürmektedir.
Gerçekten dosya içerisinde 28.4.1999 tarihini taşıyan ve davacı tarafından imzalanan bir dilekçe mevcut olup, bu dilekçede "... 18 Nisan 1999 Belediye Başkanlığı seçimini Servet'in kazanmasından rahatsızlık duyduğumdan belediyenizdeki görevimden istifa ediyorum..." denilmektedir.
Davacı kendisi ve diğer çalışanlardan Belediye Başkanı ve yetkilileri tarafından 1993 yılında imzalarını taşıyan boş kağıtlar alındığını ve daha sonra üstlerinin doldurularak işleme konulduğunu ancak istifa etmelerini gerektiren bir neden olmadığını belirtmiştir.
Mahkeme yazılı bir belge olan ve imzası kabul edilip içeriği kabul edilmeyen istifa dilekçesinin gerçek iradeyi yansıtmadığının ancak yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini belirterek dinlenilen tanık beyanlarına değer vermemiştir. Yine mahkemenin de kabul ettiği şekilde dinlenilen davacı tanıkları belediye başkanının çalışanlardan ve davacıdan imzalı boş kağıt aldığını ifade etmişlerdir.
Beyaz imza alınıp verilmesi hallerinde taraflar arasında karşılıklı ve kuvvetli emniyete dayanan bir münasabetin mevcut olduğu kabul edilmektedir. Böyle bir münasebet bulunmasa beyaz imza alınıp verilmesi düşünülemez. Bu durumda beyaz imza verenin diğerinden beyaz imza aldığını gösteren bir belge istemesi işin mahiyeti bakımından söz konusu edilemez. Kaldı ki, iddia bir taraftan davacının suistimal edilen emniyeti dolayısıyla hile iddiasına da dayanmaktadır. Her iki bakımdan da davacının olayda şahit dinletmesi Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunun 293. maddesinin 4. ve 5. bentlerine de uygundur. Bu durumda mahkemece yapılacak işlem tanık sözlerini değerlendirmek suretiyle davacının kıdem ve kötüniyet tazminat isteklerinde haklı olup olmadığını belirlemekten ibarettir. Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın Bayındır,
Yanıtınız için çok teşekkürler.
Aslında İşten anlaşarak ayrılmanın nedeni var. Bu olay Ankara'da bir noterlikte vukuu buluyor. Noterler Birliği ve Ankara Noter Odası ile arası iyi olmayan bir noterin yanında çalışan bir başkatibin olayı.Yapılan bir sözleşmede harç ve damga vergisi muafiyetini noterin talimatı ile uygulayan başkatip hakkında noterler birliği, başkatibin disipline sevki ile savunmasının alınmasını noterden ister. Noter başkatibine "aslında beni disipline sevk etmek istiyorlar.senden bana gelecekler, ben senin savunmanı almak istemiyorum.İstifa et. Savunmanı istifa etmen nedeni ile alamadığımı bildiririm. ama sen yinede burada çalışmaya devam edeceksin, günlük yapılan işlemlere adını açmayız, imza atmazsın,birkaç ay sonra tekrar işe girişini yaparız. Bu arada hak ettiğin kıdem tazminatını ben sana ödeyeceğim.kıdem tazminatını hesapla der. " Başkatip noterlikte çalışmaya devam eder,noterlikte yapılan hiçbir muameleyi imzalamaz.tabi buarada istifası ile ilgili çıkış işlemleri ikmal edilir gerekli bildirimlerde bulunulur. 10 gün sonra başkatip başka bir olayla iligili olarak tutuklanır ve cezaevine girer,6 ay yatar ve çıkınca noterden kdem tazminatını talep eder.Ama noter tarafından tazminatı kendısıne ödenmez. Olayın kısaca özü bundan ibaret