Olası İSTANBUL depremi

Muhtemel bir İstanbul depremine karşı Meclis'in hazırladığı rapor Başbakan'a sunuldu. Rapora göre 100 bin bina yıkılarak içindekiler yeni konutlara yerleştirilecek. Raporun haziran ayında tamamlanmasının ardından yasal düzenlemelere başlanacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan raporda İstanbul'da muhtemel bir depremde zarar görebilecek 100 bin binanın yıkılması gerektiği vurgulandı. Türkiye'yi yasa boğan 1999 Marmara Depremi'nin ardından yeni bir deprem ihtimaline karşı farklı farklı senaryolar üretilirken TBMM muhtemel bir İstanbul depremine karşı ilk kez kapsamlı bir çalışmayı başlattı.

Bazı İstanbul milletvekilleri muhtemel bir depremin yol açacağı sonuçlar ve tedbirlere ilişkin bir rapor hazırladı. Haziran ayında tamamlanacak olan rapor mevcut haliyle Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunuldu. Afrika gezisi öncesinde Kızılcahamam'da Yerel Yönetimler İstişare Toplantısı'na katılıp dört saat brifing alan Erdoğan'a deprem raporu hakkında da bilgi verildiği öğrenildi. Başbakan'a intikal ettirilen Meclis Deprem Raporu ürkütücü tespitler içeriyor.

Raporda 7,5 büyüklüğünde bir depremin 100 milyar dolarlık bir hasara yol açacağı, 90 bin binanın yerle bir olacağı, 700 bin ailenin evsiz kalacağı, 90-140 bin arası kişinin hayatını kaybedebileceği vurgulanıyor. İstanbul'da 100 bin binanın yıkılarak yeni konutlar yapılması gerektiği belirtilen raporda, çözüm olarak sunulan kentsel dönüşüm projeleri için bir fon oluşturulması teklif ediliyor. Bu iş için ilk etapta gerekli olan para 2 milyar dolar. Raporla ilgili brifing alan Başbakan'ın talimatı ise birkaç ay içinde tüm yasal hazırlıkların tamamlanması yönünde.

Meclis'in raporunda dile getirilen öneriler arasında ilk etapta Avcılar, Zeytinburnu ve Küçükçekmece'de tespit edilen binaların yıkılarak 20 bin konut yapılması öne çıkıyor. Bu rakamın aşama aşama 100 bini bulacağı ifade ediliyor. Bunun için hasarlı binalar yıkılacak ve şehrin içindeki bu binaların arsalarından elde edilecek rantla yeni konutlar yapılabilecek. Başbakan'ın, bu öneriye sıcak baktığı söyleniyor. Erdoğan'ın milletvekillerine, "Hazine arazilerini ücretsiz olarak bu şekilde olan konut sahiplerine tahsis edebiliriz." sözü verdiği belirtiliyor.

Raporun tümü bittiğinde önerilen çok sayıda kanuni düzenlemenin de önü açılmış olacak. Yıllardır sözü edilen uygulamaları radikal bir biçimde uygulamaya koyabilmeye imkan sağlamak için Kat Mülkiyeti Kanunu, İmar Kanunu, Yapı Denetimi Kanunu, finans için gerekli fonları sağlayacak yasal düzenlemeler için haziranda düğmeye basılacak. Ayrıca tüm bu işlemleri hızlandırmak için Afet Genel Müdürlüğü yerine Afet Üst Kurulu oluşturulması da tedbirler arasında.

TBMM Muhtemel İstanbul Depremi Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, İstanbul'a bu konuda kaynak ayrılması gerektiğinin şart olduğu görüşünde. Bayraktar,"Türkiye'nin başka bir yerinde deprem olsa İstanbul buralara bakar; ama İstanbul'da bir deprem olsa Türkiye'nin bu işin altından kalkması zor olur." diyor.

OLASI DEPREMDE ÜRKÜTÜCÜ TAHMİNLERİ
Ölü 90-140 bin
Ağır yaralı 150-200 bin
Hafif yaralı 600-700 bin
Su sızıntısı 2 bin noktada
Doğalgaz çıkışı 30 bin kutuda
Maddi kayıp: 100 milyar dolar

"Yasası çıksın artık "

Işıkara sabah şehrin mülki erkânıyla Konferans Vagonu’ndan yaptığımız sohbette başlamıştı aslında bilgilendirmeye. O şimdi bir DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) gönülllüsü. 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü’ne müdür olduktan bir yıl sonra gerçekleşen Erzincan Depremi’nden bu yana, merhum Vali Recep Yazıcıoğlu ile birlikte bu sigortanın gerekliliğini anlattıklarını söylüyor: “Yıllarca dilimizde tüy bitti; devlet artık babalık yapmasın, diye. Büyük bir deprem olduğunda altında kalır, dedik. Nitekim 1999’da oldu.”

Işıkara’ya göre, geri getirilemeyecek ölüler bir yana, 25 milyar dolara yakın zarar, hepimizin cebinden çıktı. “Telefonlarımıza yüzde 25 vergi o zaman konmuştu, kalktı mı şimdi, hâlâ var. Ve daha pek çok vergi. İşte o yüzden diyoruz ki zorunlu deprem sigortanızı yatırın, üstelik öyle ucuz ki, günde bir ekmek parası bile değil!”

Türkiye genelinde Zorunlu Deprem Sigortalıların oranı yüzde 26 gibi düşük bir düzeyde; onlar da tapu işlemlerinde mecburi oldukları için yaptıranlar. Bunun dışında deprem sigortası bilinci tam oluşmamış durumda. Işıkara bunun bir nedeninin de, sigortanın henüz Kanun Hükmünde Kararname olmasından, henüz yasalaşmamasından kaynaklandığını ekliyor. Yasalaşsa yaptırımı olacak.

Güvenli evde oturma hakkı

Sigortanın genelde yüzde 26’yken, sık sık deprem felaketi yaşayan Adana’da yüzde 15 düzeyinde kalmasını da eleştiriyor DASK’lılar. Zaten o yüzden Hürriyet Treni’ndeler, amaçları bu bilinci arttırmak. Arabalarını olduğu gibi evlerini de sigortalı yapma bilincine sahip insanlar, gelecekte “güvenli evlerde oturma” bilincine de sahip olacak bu projeler sayesinde...

Işıkara işi biliyor; seminerinde daha çok çocuklara sesleniyor, hem anne babalarını ikna etsinler, hem de geleceğin daha bilinçli anne babaları olsunlar diye: “Deprem öncesinde ve sonrasında sergileyeceğiniz doğru davranışlarla ciddi hasar görmüş bir binadan canlı çıkabilirsiniz. Ancak depremden sonra evinizin gördüğü zararı tek başınıza yüklenemezsiniz. Bugün günde bir ekmekten daha az para ödeyerek yaptırabileceğiniz zorunlu deprem sigortası, hasar gören evinizin masraflarını karşılayarak depremden sonra hayata yeniden başlamanızı kolaylaştırır.”

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12668579.asp?gid=229

Memleketin çivisi çıktı, ne kadar fay hattı varsa yerinden oynuyor, varsa yoksa İstanbul Depremi...

Bırakın yıkılsın İstanbul. Bu, Dünyanın en estetik, ancak insan eliyle estetikten en yoksun bırakılan şehri doğal afet olmadan düzelmez zaten.

Yepyeni bir güneş doğar fayların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir İstanbul'un ufuklarından
İstanbul'un mutlu günleri depremle gelen gündedir.

dememi mi istiyorsunuz? :'(