2002 yılında 17 yaşındayken kaçarak 5 yıl boşanmama şartıyla evlenen komşum, evliliğinin başlangıcı itibariyle kayınvalidesi tarafından da gaza getirilerek ŞİDDETE maruz kalmış, hatta hamileliği sırasında bile merdivenlerden atılmış ,hırpalanmış vs....
2007 yılı Ağustos ayında (biten şartı evlilik süreci nedeniyle) şiddet kesilmiş, onun yerine kalk git, gurursuz kadın, senin yerin yok ,sen karım değilsin gibi hakaretler başlamış.
Eylül ayında, akşam üzeri hemen bu evden **** gidiyorsun şeklinde kadını kapıya atmaya kalkmış, kadın kapıya yönelirken de kapıyı kilitlemiş, "önce iftar sofrası hazırla, bulaşıkları yıka" demiş, bu işler bittikten sonra sadece kimliğinin bulunduğu cüzdan (içinde para yok) ile , kızını kapının önüne atmıştır.
Ekim ayında adamın evlenmeden önce aldığı evin satışı yapılmış ve Kasım ayında kadına boşanma davası açmıştır; davalı olan kadın buna karşılık boşanma dilekçesinde avukatı aracılığı ile tazminat, nafaka ve velayet talebinde bulunmuştur.
Ilk mahkemede nafaka için tedbir konulmuş ve dava ertelenmiş.
Sorularımız ise:
Evlilik öncesi sahip olunan mal varlığı üzerinde kadının ve / veya çocuğun hakkı nedir?
Boşanma davası öncesi satışı yapılan bu evden hak isteyebilirler mi?
Adam ailenin tek oğlu ve aile üzerinde malvarlığı mevcut ama dava dilekçelerinde maddi durumu olmadığından bahsetmektedir.Bu nafakayı ne şekilde etkiler?
Kadının maddi durumunun olmaması sebebiyle çocuk maddi durumu iyi diye babaya verilebilir mi?
Kadın evlilk süresince maruz kaldığı şiddeti komşularının tanıklığında ispatlayabiliyor ama bu arada ispatlanamayan aile içi özel ve ters durumlarda söz konusu, bu ispatsızlık mahkeme gidişatını nasıl etkiler?
Talep edilen mal satışı ve şiddetten kaynaklı tazminatı kazanabilmesi olasılığı yüzde kaçtır?
Saygılarımla