26 Hukuk fakültesi dekanından kınama bildirisi

hurriyet.com.tr
Türkiye çapında, Kıbrıs dahil üniversitelerin hukuk fakültesi dekanları, az önce bir toplantı yaparak bir bildiri yayınlama kararı aldılar. İşte o bildiri:

YİRMİ ALTI HUKUK FAKÜLTESİ DEKANININ KAMUOYUNA DUYURUSUDUR

1. Yargı organları, yasama organı gibi, millet adına egemenlik yetkisi kullanır.

2. Cumhuriyet Savcıları, kanuni görevleri gereği dava açar. Bu nedenle, Cumhuriyet Savcıları, açtıkları davalarda kişisel olarak taraf değillerdir.

3. Açılmış bir dava nedeniyle hakim ve savcılara yönelik tacizlerde bulunulması, yargı organlarının Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş görevlerinin sorgulanması hukuk devletini yıpratır.

4. Basın ve yayın organlarının yayınladıkları haberlerde ve yorumlarda, herkesin ve özellikle siyasi parti temsilcilerinin kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda yargı organlarını yıpratacak, hakim ve savcıları baskı altına alacak yaklaşımlardan özenle kaçınmaları zorunludur.

5. Yargıyı korumak, hukuk devletini korumaktır. Bu görev, hepimizindir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 20.03.2008

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tankut CENTEL

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Polat SOYER

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan ANTALYA

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Necmi YÜZBAŞIOĞLU

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi MOLLAMAHMUTOĞULLARI

Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selma ÇETİNER

Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kudret GÜVEN

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Berat GÜRZUMAR

Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk KABAALİOĞLU

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Nüvit GEREK

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut ÖNEN

Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Devrim ULUCAN

Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nami ÇAĞAN

Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül BALKIR

İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan ULUSAN

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi OTO

Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver BOZKURT

Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet GENÇ

Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şanal GÖRGÜN

Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldırım ULER

Doğu Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut TURHAN

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meral ÖZTOPRAK SAĞIR

Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali GÜZEL

Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail KAYAR

Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel ERTEKİN

Bu dekanlar savcı Ferhat Sarıkaya için de bildiri yayınladılar mı?


Bilidirinin 1. ve 2. maddesi aynen şöyle;

". Cumhuriyet Savcıları, kanuni görevleri gereği dava açar. Bu nedenle, Cumhuriyet Savcıları, açtıkları davalarda kişisel olarak taraf değillerdir.

3. Açılmış bir dava nedeniyle hakim ve savcılara yönelik tacizlerde bulunulması, yargı organlarının Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş görevlerinin sorgulanması hukuk devletini yıpratır."

Bildirideki mesajı çok iyi anlıyor ve görüşlerine katılıyorum.

Peki Ferhat Sarıkaya savcı değil miydi?

Bu dekanlar Ferhat Sarıkaya için de bildiri yayınlamış olsalardı görüşlerinin bir kıymeti harbiyesi olurdu. Ama şimdi beş kuruşluk değeri yok bu bildirinin.

İnandırıcı olmuyor, samimi olmuyor bu davranışınız Sayın dekanlar.

Siz Hukuk Fakültelerinde öğrencilere tarafsızlığı böyle mi öğretiyorsunuz?

Arkası kuvvetli sasvcılara sahip çıkarken garibanlara sahip çıkmamak mı sizin eşitlik ve tarafsızlık anlayışınız?

Hukuk eğitiminin neden yerlerde süründüğü şimdi daha iyi anlaşılıyor.

Abbas Abi; ben senden korkuyorum :):)

Ferhat Sarıkaya yı Ak parti hukuk müşaviri olarak alacakmış. Merak etmeyiniz. Merak buyurmayınız.
Herkesi hakettiği kurum ve kişiler korur . Ferhat Sarıkaya yı tetikçiliğini yaptığı parti sonuna kadar savunmadı mı ? Unutanlar için ufacık anımsatayım...
"Ucu nereye varırsa varsın, bedelini ödemesi gereken kim olursa olsun, ödeteceğiz! Bizzat takip edeceğim... Üstüne gitmeye kararlıyız... Artık ülkemizde hukuk dışında hiçbir hareket tarzına tahammülümüz yok!"RTE
"Açık söylüyorum... Sakın, kimse bu soruşturmayı engellemeye çalışmasın... Bunu deneyen, gider!"Prisident gül
"Savcı, hepimizin savunduğu yargı bağımsızlığı çerçevesinde soruşturmasını tamamlayıp, iddianamesini hazırlamıştır. Bu konuda bizim bir şey söylememiz mümkün değildir... Hepimizin yargıya güvenmesi lazım." Mr. Cemil Çiçek
Bundan büyük destek olur mu? Olmaz. Gerçek anlamda hukuk nosyonuna sahip kişiler ise sustu kaldı ( Diyarbakır barosuda coştu.) Çünkü bir savcı Abuk sabuk dedikodularla elinde somut hiç bir kanıt belge delil deşifre edilmiş konuşma yokken Yaşar Büyükanıt'ı çetecilikle suçluyor , Kendisinin üstü olan bir kuruma ( Jandarma Genel Komutanlığına ) talimatlar yağdırıyor hukukun üstünlüğünü savcının üstünlüğü olarak görüyordu. Oysa böyle bir yetkisi var mıydı ? Yoktu. Safsata dedi kodu bir yana yetkisiz hukuksuz işler yaptıda yaptı Usul de sistemde belliyken Kara Kuvvetlerine jandarmaya esti gürledi ipe sapa gelmeyen iddialarda bulundu zaten bir şeyde çıkmadı. Kaldıki kendisi de hakimler ve savcılar yüksek kurulunun kararıyla meslekten ihraç edildi. Demekki ilgili kurumlar tepki verdiler.

Ha diyorsanız ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının böyle bir iddianame hazırlamaya yetkisi yok o da yetkisiz bir şekilde sağa sola talimat yazdı olmayan hayali belgelere dedikodulara sığındı o zaman onu da ihraç etmek gerekir yok eğer hukuk içerisinde hareket ettiyse hukuka saygılı olarak susup beklemek en iyisidir.

Sayın commodore1tr;

Bence de Ferhat Sarıkaya haddini aşmıştı. İddianamesinde olmaması gereken şeyler vardı.

Ancak, Yargıtay'ın sayın Başsavcısının iddianamesinde de olmaması gereken bir hayli gereksiz (veya aynı mantıkla bakıldığında CHP dahil diğer partilerde de bulunana) iddialar var.

Ben birini eleştirip, diğerine taraftar olmak istemem. Zaten bu tür olaylara "taraftar" ya "aleyhtar" mantığı ile bakılmasına da karşıyım.

Şimdi, sayın Başsavcı için; "Başsavcı sadece iddianemsini yazdı, görevini yaptı" dendiği için Ferhat Sarıkaya'yı örnek verdim. Aynı mantıkla bakıldığında "savcı görevini yaptı, iddianamesini yazdı" denmesi gerekirdi.

Ama görüyorsunuz ki, o savcı için öyle, bu savcı için böyle deniyor.

Bu da bana tutarlı gelmiyor.

Hafıza zaafiyeti mi acaba? Sarıkayanın memleketini, dedesini, abisinin olup olmadığını bilmiyorum. O zaman ona yapılan eleştirileri hatırlıyor, ama şah damarının hatırlatıldığını hatırlamıyorum.

Danıştayın kanlı görüntüleri geliyor gözüme nedense şimdilerde sık sık. Acaba sayın dekanlarında aklına aynı görüntüler düşüp, durumdan vazife çıkarması muhtemel bazılarına durumun normalliğini hatırlatma ihtiyacımı bu bildiri?

Aslında şöyle denmeliydi, geri kalan 88 Hukuk Fakültesi dekanı neden bu bildiriyi imzalamadı?

Alıntı:

---

Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı

Aslında şöyle denmeliydi, geri kalan 88 Hukuk Fakültesi dekanı neden bu bildiriyi imzalamadı?

---

Hı?

88 + 26 = 114

O kadar oldu mu ya Hukuk Fakültesi sayısı?

7 Hukuk fakültesi daha var. Üçünün öğrencisi ve dekanı henüz yok. Üçünün dekanı yurtdışında oldukları için imza atmamış. Bu bildiriye katılıp katılmayacakları konusunda bir bilgi yok. Bir tanesi bu bildiriye karşı çıkmış.

Alıntı:

---

Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı

Bu dekanlar savcı Ferhat Sarıkaya için de bildiri yayınladılar mı?


Bilidirinin 1. ve 2. maddesi aynen şöyle;

". Cumhuriyet Savcıları, kanuni görevleri gereği dava açar. Bu nedenle, Cumhuriyet Savcıları, açtıkları davalarda kişisel olarak taraf değillerdir.

3. Açılmış bir dava nedeniyle hakim ve savcılara yönelik tacizlerde bulunulması, yargı organlarının Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş görevlerinin sorgulanması hukuk devletini yıpratır."

Bildirideki mesajı çok iyi anlıyor ve görüşlerine katılıyorum.

Peki Ferhat Sarıkaya savcı değil miydi?

Bu dekanlar Ferhat Sarıkaya için de bildiri yayınlamış olsalardı görüşlerinin bir kıymeti harbiyesi olurdu. Ama şimdi beş kuruşluk değeri yok bu bildirinin.

İnandırıcı olmuyor, samimi olmuyor bu davranışınız Sayın dekanlar.

Siz Hukuk Fakültelerinde öğrencilere tarafsızlığı böyle mi öğretiyorsunuz?

Arkası kuvvetli sasvcılara sahip çıkarken garibanlara sahip çıkmamak mı sizin eşitlik ve tarafsızlık anlayışınız?

Hukuk eğitiminin neden yerlerde süründüğü şimdi daha iyi anlaşılıyor.

---

Başbakanlarından öğreniyorlar eşitliği Sayın Bilgili kızmayın...

Türban mağduru kızları bir bir arayan,destek çıkan ama bacağına kezzap dökülen kızlar için kılını kıpırdatmayan başbakanlarından...

Savci Ferhat Sarıkaya görevini yapıyordu diye verilen ihraç kararına sert tepkiler gösteren, mağduriyetini gidermek için kendi aralarında para dahi toplayan, Ergenekon soruşturması savcısı için görevini yapıyor diyen ama kapatma davası açan Yargıtay Başsavcısına ateş püsküren, icraatlarına engel olduğunu ayan beyan ifade ettikleri Danıştayı hedef gösteren başbakanlarından...

Lehinde yazana çizene sesini dahi çıkarmayıp hatta sırtını sıvazlayıp,aleyhine yazana çizene, iddiları çürütmek yerine saldıran,kalemşor diyen başbakanlarından...

Bilmem daha fazla eşitlik örneği saymama gerek var mı?..