Enteresan bile olmayan 'tartışma' örnekleri için
burada serbest avukat titrini kullananların,forum alanındaki bilgi alış verişinin bir amacının da 3. kişilerin istifadesine açık bir bilgi paylaşımı olduğunu unutarak, tartışmalı mesleki teknik yeterlilikleri ile olduğu kadar mesleki eleştiriye ve özeleştiriye açık olacak bir yetkinlik ve olgunlukta bulunmayla da ters orantıda ki egolarıyla,hukiki alan kirliliği yaptıklarından siteyi izleyen sade vatandaşların yanıltılmasına neden olabilecekleri için forum görevlilerincede uyarılması gerektiği zannındayım.
Bazılarının defalarca ve sayfalarca tüm ayrıntıları ile yazdığım halde hala aynı nakaratı tekrar ediyor olmalarını kesin bir kötü niyet olarak algılıyorum ve bu tiplerle gereksiz yere bu mecrada tartışmayı sürdürmek istemiyorum ve gerçekden bilgi ve görgüsüyle bu duruma hakemlik yapıp açıklık getirecek bir hukukçuyu şu açıklamalarımın da çerçevesinde görüş bildirmeye davet ediyorum.bu konuyu artık sonlandırmak istiyorum
1-bu konuyu buraya taşımamın amacı hukuki yardım talebinde bulunmak değildir.
bu anlamda genel hukuki konularda olduğu kadar,özellikle İcra Hukukun da altına imzamı atarak(yani yazdıklarımın,önerilerimin açık sorumluluğunu alarak)kuramsal olduğu kadar pratik hususlarla ilgilide 3. kişilere açık tavsiyelerde bulunabilecek kadar yeterliliklerim olduğu kadar muhakkak ki bu durumdan kaçınacak kadarda eksikliklerim vardır.burada bulunuş amacım baroya bağlı faaliyet gösteren bir avukat olmadığım hususuyla-yasal sınırlar ve sorumluluklar içinde kalarak-bilgi alışverişinde bulunmak ve özellikle hukuki yardım talebiyle bu sayfaları ziyaret edenleri göz önüne alarak öncelikle kendi yazılarımla yanlış bilgilenimlere fırsat vermemek.buynun sorumluluğunu taşıyarak yazıp çizmektir.
Görülen o ki kendini avukat olarak tanıtan bazı forum sakinleri bu duruma gerekli özeni göstermemekden başka sırf ego tatmini pahasına, bile bile yanlışında ısrar edecek kadar kendini kaybedebilmektedir.Bu açıdan hukuki teknik konulardaki yazılanların özellikle avukat olduğunu beyan edenlerin yazdıklarının forum sorumlularınca dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum.çünkü her hangi bir sade vatandaş nede olsa bunları yazan avukat sonuçda bu işleri biliyordur diye yanılarak bu yanlış bilgilere göre hareket edebilme açık riski taşıyabilmektedir.
2-Bu olayı şahsi olaylar çerçevesinde anlatış nedenim nasılki hukuk fakültelerinde hocalar somut bir hukuki olaya dayalı sorular silsilesi yöneltir aynen öyle bir amacı gözetmiş olmamdandır.içinden bir çok hukuki sorun ve soru çıkan bu olayı buzengin içeriği nedeniyle örnek olay olarak ortaya sundum
3-olayı anlatımımın bu amacını kavrayamayanlar için anlayışlarına uygun olabilsin diye indirgemecilik yaparak sadece sizce yargıtayın bozma gerekçesi ne olmuştur sorusunu sordum.evet özellikle avukatların bilgi ve görgülerini test ederek cevaplamalarını,bunu yaparken nasıl bir fikir yürüttüklerini görmek göstermek için bu soruyu sordum.maalesef daha icra müdürlülüklerinin olduğu kadar icra mahkemelerinin ve genel hukuk mahkemelerinin hangi usul şartlarıyla ve hangi sınırlarda görevli ve yetkili olabileceğini kavramakdan uzak anlayışda olan avukat titriyle yazıp çizenlerin olması durumun en başta kendi meslekdaşları için ne kadar vahim bir durumda olduğunu gösteriyor.
4-Bunu bir kenara bırakalım daha olayı yerli yerine koyup boçlu kim alacaklı kim icraya veren kim icra mahkemesinde davacı kim gibi olayla ilgili bağlantıları dahi kavrayamamış olanların bile ahkam kesmeye çalışmasını komedi diye bile nitelendiremiyecek kadar bir başka vahim bir durum olarak görüyorum ve forumdaki ciddi düzeyde yorum yapacağını unduğum hukukçular için olayı son kez özetliyorum.
-vatandaş x den bir taahütüne karşılık 2 adet emre muharrer senet alıyorum.
senetlerde teminat olduğuna dair bir imare yok ayrıca basit bir sözleşme yapıyorum.
-taahhütün süresi doluyor vatandaş yükümlülüklerini yerine getirmiyor
-vatandaş ortadan kayboluyor.bu durumda vatandaşa sözlü kefil olanlar aracılığıyla vatandaşa ulaşmaya ihtilafı çözüp kısmi alacağımı tahsil edip senetleri geri vermeye çalışıyorum
-ne vatandaş ne aradakiler oralı olmuyor.
-1 seneden fazla süren çabaya rağmen muhatap kişi ve aradakiler durumu çözümsüz bırakmakda ısrarlı davranıyor
-bari konuyu mahkemeye taşısa diye ifade edilecek beklentim gerçekleşmiyor.menfi tespit davası açar diye düşünüyorum.
- masrafa girip senetleri icraya vermek istemediğim halde yine de belki 'düşük yoğunluklu bir baskı olur diye' 163 ödeme emri ile takibat yapıyorum.
-senedi ciro edip 3. bir kişi vasıtasıyla daha yüksek yoğunluklu bir baskı yapabilme imkanıma rağmen(ki sözleşmede taahüt yerine getirilmediğinde bunu yapabileceğim yani senetleri piyasaya verebileceğim belirtilmiş) bunu yapmıyorum.
-bu arada şunu bir kez daha belirteyimki ne şahıs nede vekili hiç bir süreçde(temyiz dahil) bu senetler teminat için verilmiştir, aramızda bir sözleşme vardır diye,değil bir belge sunmak bir beyanda dahi bulunmamıştır.şahıs sadece senetler sahtedir imza bana ait değildir diye itirazda bulunmuş ve sonuna kadar bu itirazını sürdürmüştür.
icra mahkemeside(bu tip mahkemelerin yapısı gereği hakim resen böyle bir soru yöneltemez!)bu hususla yani senetlerin teminat için olup olmaması durumuyla ilgili bir soru yöneltmediğinden bende sadece senet sahte değildir imza şahısa aittir bilirkişi incelemesi yapılsın demek durumunda kaldım.
-bilirkişi imzalar borçluya aittir diye karar verdi,icra mahkemesi bu kararı dikkate alarak boçlunun açmış olduğu davayı red etti etti.
-savcılık hakkımdaki sahtecilik suçlamasına takipsizlik kararı vererek şahıs hakkında iftira suçlamasdı ile ceza mahkemesinde davas açtı.
-borçlunun avukatı icra mahkemesinin kararını 2. bir bilirkişi inceleme istemlerinin red edilmesi nedeniyle temyiz etti.
-aynı avukat temyiz dilekçesini verdiğinin ertesi günü vekillikden istifa dilekçesini de mahkeme ye sunarak davadan çekildiğini beyan etmiş
-yaklaşık 3 ay kadar sonra dosya senedin aslınında dosya ile beraber gönderilmemiş olması nedeniyle bu istemin yerine getirilmesi için yargıtaydan dönüyor
-borçlu tebligatlara cevap vermiyor dolayısıyla mahkemenin dosyanın yargıtaya senetle birlikte tekrar gönderilmesi için masraf alması gerektiğinden,mahkeme dosyada istifa dilekçesi olduğu gibi duran ve bunun üzerine vekalet yenilemesi v.s yapmamış olan avukatdan cüzzi bir rakam sayılacak masrafı almış olarak dosyayı ve senedin aslını yargıtaya göndermiş oluyor(bu durum usule uygunmudur!)
-bir kaç ay sonra yargıtay ilamını tebellüğ ediyorum.
-...... gerekçesiyle kararın bozulmasına (.......... sizce ne olabilir:)))
bakalım örnek olayla ilgi diğer hususların tartışılmasınına geçebilmek mümkün olabilecekmi....
bu alana lütfen ya hiç bir şey yazılmasın yada hiç bir komplekse sahip olmadan sadece paylaşım istemine sahip forum sakinleri yazsın.
Hani derlerya, ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
serbest yorum